Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Başkan Soyer'e operasyon mu yapılıyor!

Türkiye koronavirüs ile mücadele ederken, yapılan çalışmalar iktidar ile muhalefet arasında yer yer tartışmalara sahne oluyor.

Özellikle CHP’li belediyelerin yaptığı çalışmalar iktidar patisinin hedefinde

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salgının başladığı dönemde CHP’li belediye başkanlarının çalışmalarını eleştirmesinin ardından İzmir’de AK Partili milletvekilleri ve siyasetçiler de harekete geçti.

İzmir’de AK Parti’nin hedefinde olan isimse İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu.

Soyer, AK Partililer tarafından eleştiri bombardımanına tutuldu.  Eleştiriden bunalan Soyer’in imdadına CHP’li vekiller yetişti…

İki cephe arasındaki tartışmalar zaman zaman hakarete varan açıklamalara kadar gitti.

Bu durum aslında Türkiye’nin küçük bir fotoğrafı diyebiliriz…

Genel siyasette başlayan gerginlik İzmir’e de yansıdı…

İzmir, CHP’nin kalesi…

AK Parti’nin 2002’de başlayan iktidar döneminde alamadığı birkaç yerden biri…

AK Parti İzmir’de kendilerine karşı olan ön yargıyı aşmayı bir türlü başaramadı…

Ancak, Binali Yıldırım’ın adaylığından sonra AK Parti’de ciddi bir sıçrama oldu.. 

Yıldırım, bakanlık ve başbakanlığı döneminde İzmir için önemli hizmetlere imza attı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldırım’ın İzmir’de kabul görmesinin ardından İzmirlilerle barış imzalamak adına İzmir özelinde Yıldırım’a geniş yetkiler verdi.

Ve Yıldırım bu süreçte özellikle teşkilat içinde söz sahibi oldu. Milletvekilleri ve belediye başkanları atamalarında ciddi etkisi oldu.

Yıldırım’ın çalışmalarının sonucunda AK Parti tarihinin en fazla oyunu almayı başardı…

AK Parti’nin başarılı olmasın da Binalı Yıldırım’ın uzlaşmacı tavrı da etkili oldu. Binali Yıldırım ve AK Parti’ye bir milyona yakın İzmirli oy verdi.

Bu süreçten sonra AK Parti kabuk değiştirdi diyebiliriz.

Ve Binali Yıldırım’ın gidişinin ardından yeni bir siyasi anlayış hakim oldu… Daha çok sorgulayan ve yüksek sesle muhalefet eden bir anlayış geldi. Televizyon programlarında da dile getirdiğim gibi İzmirliler bunu sevmedi.

CHP’den aday olan isimlerin kim olduğuna bakmadan birçok yerde İzmirliler yine oyunu CHP’nin adayına verdi.

AK Parti’de durum böyleyken, CHP’de de ciddi değişim oldu…

İzmir’de 15 yıllık Kocaoğlu dönemi kapandı

CHP’de yerel seçimler öncesi atanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan Tunç Soyer, partililerinin büyük bölümünün karşı çıkmasına rağmen CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu ve seçimi kazandı…

Seferihisar Belediye Başkanlığı’ndan Büyükşehir’e gelen Soyer’in nasıl bir belediye başkanlığı yapacağı merakla bekleniyordu…

Özellikle Seferihisar’da yaptığı çalışmalarla Türkiye ve Dünya üzerinde bıraktığı etki onun büüyükşehir belediye başkanı olmasının önünü açmıştı. 

Ve burada nasıl bir hikaye yazacağı merak ediliyordu…

İlk yaptığı icraat sokağa çıkmak oldu ve aslında bu büyükşehir belediye başkanı koltuğuna yeni oturmuş bir isim için büyük riskti.

Eleştirilere rağmen Başkan Soyer kendi bildiği yoldan devam etti…

Soyer’in İzmir sokaklarında dolaşması, halka dokunması muhalefet tarafından pek sevilmedi ve bunun üzerinden “hedef alınan” isim oldu.

Zaman zaman cevap verdi, zaman zaman sessiz kaldı…

Muhalefetin eleştirilerine rağmen “kendi bildiği yoldan” gitmeye devam etti.

Etti etmesine ancak bir sonraki seçimlerde iddialı olan CHP’nin özellikle üç büyükşehirde belediye başkanlarının performansı kritik bir önem arz ediyor. 

Bu nedenle kamuoyunda yapılacak olan “Halkla İlişkiler ve imaj” çalışması çok büyük önem arz ediyor…

Ancak Başkan Soyer’in imza attığı başarılı çalışmalara “DANIŞMAN KADROSU” ayak uyduramayınca Soyer belediyecilik icraatları sırasında çok yapılan basit hatalar ve gaflarla muhalefetin hedefi oldu…

Salgın dönemiyle birlikte CHP’li belediye başkanlarının çalışmaları kamuoyunda ciddi destek bulurken, bunun anketlere olumlu yönde yansıdığını görüyoruz.

Halktan gelen tepkiler ve anket sonuçlarını gören AK Parti strateji değiştirdi ve daha baskın bir muhalefet yapmaya başladı.  

Hem iktidar partisi hem de iktidara yakın medya kuruluşları CHP’nin yükselişinin önüne geçmek için belediye başkanlarının çalışmalarını deyim yerindeyse didik didik ediyorlar…

Bunun en güzel örneğiyse İzmir’de yaşanıyor…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en fazla eleştirildiği konular belediyecilik faaliyetleri sırasında belediyeye ait kameralar önündeki konuşmalar ve açıklamalar oldu. 

Muhalefete buradan çok malzeme çıktı.

Öncelikle şunu ifade etmekte bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Başkan Soyer’in 13-14 aylık icraatında belediyecilik anlayışında bir problem olmadığını söyleyebilirim…

Zaten bu kadar kısa bir sürede “başarılı ya da başarısız” olduğunu değerlendirmek doğru olmaz.

Ancak geçen süre içinde Başkan Soyer’in “Halkla İlişkiler ve imajını” yapan ekibinin verdiği çok sayıda malzeme Soyer’e ciddi zarar verdiğini söyleyebilirim.

Soyer’e son bir ay içinde yapılan eleştirilerin neredeyse tamamı sosyal medya üzerinden yapılan canlı yayınlar ve açıklamaları üzerinden oldu.

Bunun başka bir örneği de yok…

Aslında en kritik nokta ise eleştirilerin üzerine bir algı çalışmasının yapılmaması ve bu konuda sessiz kalınması oldu…

Oysa kriz dönemlerinde İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarının danışmanlarını da gördük. Eleştirilerin kamuoyunda kabul görmemesi için ve muhalefetin yaratmaya çalıştığı algıyı nasıl kendi lehlerine çevirdiklerini gördük…

İmamoğlu’nun seçimleri kazanmasına rağmen verilmeyen mazbatası ile Mansur Yavaş’ın “sahte senet” ve “rüşvet” iddialarını nasıl savuşturduklarını bütün Türkiye izledi…

Ve iki başkanın mecliste grubunun azınlıkta olmasına karşın başarılı olmaları alkışlanacak bir durum…

Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarının başına gelenlerin bir tanesi Tunç Soyer’in başına gelse ne olur hali düşünemiyorum…

Bu nedenle kimse kusura bakmasın ama bu konuda çok iyi niyetli olamıyorum… Aklıma başka başka şeyler geliyor…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yanında genel sekreter, başkanvekili, genel sekreter yardımcıları, başkan danışmanları daha onlarca insan sayabilirim…

Onlarca insan başkanın etrafında ve başkanla birlikte dolaşırken, AK Partililerin gördüklerini onlar göremiyorlar mı'

Ben en fazla bunu merak ediyorum…

Bunu kimsenin görmediğini düşünmüyorum ve Başkan Soyer’e “BİR OPERASYON” yapıldığı kanaatindeyim.

Çünkü her gün sokakta olan bir belediye başkanı hakkında bu kadar basit hatalar yüzünden “fırtınaların koparılmasını” engellenememesine aklım ermiyor…

5 milyonluk bir kenttin “şehri emininin” düştüğü durumu çok anlamıyorum ve açıkçası çok masum gelmiyor bana…   

Beni buna kimse ikna edemez…