Bu açılım CHP'ye zarar veriyor
2015 genel seçimlerinden önce iktidara yakın olan CHP ve AK Parti arasında sözlü düello tüm hızı ile devam ediyor.
Genel seçim tarihİ yaklaştıkça her iki partiden hem milletvekilleri hem de il başkanları "Armutun sapı üzümün çöpü" diyerek tartışıyorlar.
AK Parti'de İl Başkanı Bülent Delican, CHP İl Başkanı Ali Engin'e göre daha rahat bir durumda, çünkü; önümüzdeki dönem Delican'ın siyasi planlamasında İl Başkanı koltuğuna oturmaktan başka bir plan yok.
Ancak; CHP'nin İl Başkanı Ali Engin ise yakın zaman içinde istifa ederek milletvekili aday adayı olacak. O neden ile kamuoyu yaratmak için çalışmalara hız vermiş durumda....
Durum böyle olunca Bülent Delican il başkanlığı koltuğunu garantiye almak için, Ali Engin ise milletvekilliği sıralamasına girmek için yoğun şekilde çalışıyor.
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin siyasi çalışmalarında yalnız kalırken CHP'li vekillerin bir kaç kişi dışında yapılan çalışmalara destek vermediğini görüyoruz.
AK Parti'de ise 2014 yerel seçimlerinde kazandığı belediyelerde beklediği başarıyı gösteremezken, vekillerin performansı CHP'li vekillerin performansından daha iyi durumda...
Ancak; yaşanan tartışmalar uzun süredir İzmir kamuoyunu meşgul eden ve İzmirlilerin "Yeter artık tartışmayı bırakın çözümüne bakın" dediği konular.
Çöp, Metro, İl Özel İdare mallarının paylaşımı ve en son yaşanan stat tartışmaları her iki parti tarafından tartışma malzemesi haline getirildi.
Bu sorunların çözülmesi yerine sadece tartışıldığını görüyoruz. Kimsenin sorunları çözmek gibi bir derdi yok gibi...
CHP İzmir İl Başkanlığı’nın son dönemlerde yaptığı "Roman açılımı, Balkan açılımı ve Karadeniz açılımı" gibi çalışmalar kendisini sosya demokrat ve sol dünya görüşlü bir partinin ideolojik duşüncesi ile çelişmektedir.
Bu yapılan adı her neyse açılım CHP'nin bugüne kadar Romanlar ve Balkanlara ve Karadenizli vatandaşlardan özür dilemesi gibi bir şey...(biz bugüne kadar sizi ihmal ettik, kusura bakmayın)
CHP'de özellikle son dönemlerde Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun gelmesi ile birlikte bazı çevreler tarafından " CHP Alevilerin partisi olmuş" eleştirilerin yapıldığı ve bu algının yavaş yavaş değiştiği bir dönemde insanları doğduğu ve yaşadığı yöreye göre sınıflandırmak yanlış bir politikadır... Bu yapılan hamleler CHP'ye yarar değil zarar verecektir.
CHP Türkiye'de iktidar olmak istiyorsa, bu algılardan, bu politikalardan vazgeçmeli ve Türkiye partisi kimliğine yürünmelidir.
Salona topladığı kişilerin sadece Roman olması ya da Balkanlı olması, Türkiye için tehlikeli bir ayrımcılıktan başka birşey değil, zaten CHP'nin tüzüğü de buna karşı...
Türkiye'de ilk Kürt raporunu hazırlayan ve yıllarca Kürt, Alevi tabanın desteğini alan CHP yıllarca bu yaşanan sorunlardan yokmuş gibi siyasi çizgisini sürdürmesi ve bir dönem (SHP) CHP Genel Başkanlığı yapan Erdal İnönü'nün 1991 yılında HEP ile birlikte koalisyon yaparak seçimlere girmesinin ardından neredeyse vatan haini ilan edilmiş ve yaşananlardan sonra CHP kimlik değiştirmiş ve bu yaşananlardan sonra hem Kürt sorunu hem de Alevilerin sorunları yok sayılarak CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'da kaybolmasına sebep olmuştur.
AK Parti İktidara geldiği günden itibaren Kürt sorunu ve Alevilerin sorunlarını tartışsa da bu konuda yol almadığını ve tam tersine bu sorunları daha büyük sıkıntılar içine sokulmuşltur.
AK Parti'nin "Kürt ve Alevi" açılımı neyse CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'in "Roman ve Balkan " açılımı aynı şeyi ifade ediyor.
O neden ile bu yapılan açılım hikayeleri ülkemizde kamplaşma ve ayrışmadan başka bir şey değil.
Genel seçim tarihİ yaklaştıkça her iki partiden hem milletvekilleri hem de il başkanları "Armutun sapı üzümün çöpü" diyerek tartışıyorlar.
AK Parti'de İl Başkanı Bülent Delican, CHP İl Başkanı Ali Engin'e göre daha rahat bir durumda, çünkü; önümüzdeki dönem Delican'ın siyasi planlamasında İl Başkanı koltuğuna oturmaktan başka bir plan yok.
Ancak; CHP'nin İl Başkanı Ali Engin ise yakın zaman içinde istifa ederek milletvekili aday adayı olacak. O neden ile kamuoyu yaratmak için çalışmalara hız vermiş durumda....
Durum böyle olunca Bülent Delican il başkanlığı koltuğunu garantiye almak için, Ali Engin ise milletvekilliği sıralamasına girmek için yoğun şekilde çalışıyor.
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin siyasi çalışmalarında yalnız kalırken CHP'li vekillerin bir kaç kişi dışında yapılan çalışmalara destek vermediğini görüyoruz.
AK Parti'de ise 2014 yerel seçimlerinde kazandığı belediyelerde beklediği başarıyı gösteremezken, vekillerin performansı CHP'li vekillerin performansından daha iyi durumda...
Ancak; yaşanan tartışmalar uzun süredir İzmir kamuoyunu meşgul eden ve İzmirlilerin "Yeter artık tartışmayı bırakın çözümüne bakın" dediği konular.
Çöp, Metro, İl Özel İdare mallarının paylaşımı ve en son yaşanan stat tartışmaları her iki parti tarafından tartışma malzemesi haline getirildi.
Bu sorunların çözülmesi yerine sadece tartışıldığını görüyoruz. Kimsenin sorunları çözmek gibi bir derdi yok gibi...
CHP İzmir İl Başkanlığı’nın son dönemlerde yaptığı "Roman açılımı, Balkan açılımı ve Karadeniz açılımı" gibi çalışmalar kendisini sosya demokrat ve sol dünya görüşlü bir partinin ideolojik duşüncesi ile çelişmektedir.
Bu yapılan adı her neyse açılım CHP'nin bugüne kadar Romanlar ve Balkanlara ve Karadenizli vatandaşlardan özür dilemesi gibi bir şey...(biz bugüne kadar sizi ihmal ettik, kusura bakmayın)
CHP'de özellikle son dönemlerde Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun gelmesi ile birlikte bazı çevreler tarafından " CHP Alevilerin partisi olmuş" eleştirilerin yapıldığı ve bu algının yavaş yavaş değiştiği bir dönemde insanları doğduğu ve yaşadığı yöreye göre sınıflandırmak yanlış bir politikadır... Bu yapılan hamleler CHP'ye yarar değil zarar verecektir.
CHP Türkiye'de iktidar olmak istiyorsa, bu algılardan, bu politikalardan vazgeçmeli ve Türkiye partisi kimliğine yürünmelidir.
Salona topladığı kişilerin sadece Roman olması ya da Balkanlı olması, Türkiye için tehlikeli bir ayrımcılıktan başka birşey değil, zaten CHP'nin tüzüğü de buna karşı...
Türkiye'de ilk Kürt raporunu hazırlayan ve yıllarca Kürt, Alevi tabanın desteğini alan CHP yıllarca bu yaşanan sorunlardan yokmuş gibi siyasi çizgisini sürdürmesi ve bir dönem (SHP) CHP Genel Başkanlığı yapan Erdal İnönü'nün 1991 yılında HEP ile birlikte koalisyon yaparak seçimlere girmesinin ardından neredeyse vatan haini ilan edilmiş ve yaşananlardan sonra CHP kimlik değiştirmiş ve bu yaşananlardan sonra hem Kürt sorunu hem de Alevilerin sorunları yok sayılarak CHP'nin Doğu ve Güneydoğu'da kaybolmasına sebep olmuştur.
AK Parti İktidara geldiği günden itibaren Kürt sorunu ve Alevilerin sorunlarını tartışsa da bu konuda yol almadığını ve tam tersine bu sorunları daha büyük sıkıntılar içine sokulmuşltur.
AK Parti'nin "Kürt ve Alevi" açılımı neyse CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'in "Roman ve Balkan " açılımı aynı şeyi ifade ediyor.
O neden ile bu yapılan açılım hikayeleri ülkemizde kamplaşma ve ayrışmadan başka bir şey değil.