Arslan kavga ediyor, ekip ne yapıyor!
Uzun zamandan beri Çiğli Belediyesi ve Başkan Arslan hakkında ortaya atılan iddiaları cesur bir şekilde dile getirdik.
Özellikle belediye ile örgüt yapısında yaşanan ciddi sıkıntılar ardından dört meclis üyesi hakkında işletilen disiplin süreci ve son olarak belediyede çalışan “bankamatik” oldukları iddia edilen kişiler kamuoyunda epeyce yazıldı çizildi…
Medya bu konuda üstüne düşen görevi layıkıyla yaptı…
Bazı haber portalları ve gazeteler deyim yerindeyse bu işin suyunu çıkardı… Yaşananlara farklı bir anlam yükleyerek başka yerlere çekmeye ve farklı niyetler ortaya koymaya çalıştı…
Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan bir basın toplantısıyla yaşanan süreci değerlendirirken, iki farklı tablo ortaya çıktı.
Birincisi yazılan çizilen bütün olayların arkasında dururken olayın yanlış ve yalan olduğunu dile getirerek (Bu kendi düşüncesidir) bütün haberlerle ilgili açık açık kendisinin hedef alındığını ifade etti. Bu süreçte Başkan Arslan’ın çok zor bir dönem geçirdiği kesin…
Bu krizin aşılması için Başkan Arslan dışında kimse hamle yapmadı…
Ama kendileri için yapılan en ufak şey de sağı solu arayarak “bu gazeteciyle görüşebilir misin benimle ilgili yazmasın” diyen bir başkan yardımcısının ekip anlayışı içinde yapılan siyasete faydası olur mu'
Gemi su almaya başladığında bu kişi gemiyi terk etmez mi'
Ancak; bu süreçte yaşananlarla ilgili kendisini ve etrafında olan ekip arkadaşlarını yeniden gözden geçirmesi lazım…
Öncelikle yazılanların büyük bölümünün doğru olduğunu söylemek gerekiyor. Zaten Belediye Başkanı Arslan bu iddiaları yalanlamadı… Sadece İl eski Başkan Yardımcısı Ali Karabay’la ilgili ortaya atılan iddiaların asılsız ve yalan olduğunu net bir şekilde ifade etti. Belediyede çalıştıkları ortaya çıkan isimlerinde arkasında durdu…
Bu krizin bu kadar büyümesinde ise İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu’nun süreçte krizi yanlış yönetmesine neden oldu. Özellikle dört meclis üyesiyle ilgili yapılan görüşmede onlarla iletişim kurup olayların bu noktaya gelmemesi için arabulucu görevi yapabilirdi, ancak ilçe başkanı bunu yapmak yerine daha ilk toplantıda “çocuk azarlar gibi” meclis üyelerine çıkıştı.
Bu yaşanacak olayların başlangıcı oldu... Zaten gergin olan ortamda iplerde koptu…
Bundan sonra yaşanan olayların akıbeti ne mi oldu' Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan yaşananlarla tek başına ortada kaldı… Peki, bunlar yaşanırken İlçe Başkanı Mertoğlu ne yaptı, bu gelişmelere açıklama yapma ihtiyacı duymazken belediye başkanına destek olmazken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın CHP’yle ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verme ihtiyacı duydu... Ne de olsa parti de önemli üst yönetim kurulunda…
Çiğli’den Ankara’ya cevap veren Mertoğlu Çiğli’de kendisiyle ilgili onca şeye tek kelam etmedi. Yetmedi Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın tek başına maruz kaldığı olaylara da sessiz kaldı… Kısacası yaşananları izlemeyle yetindi…
Oysa ilk açıklamasında “ ben bu koltukta oturduğum sürece CHP’li belediye başkanlarına gelecek saldırılara karşı gövdemi koyup siper olacağım.” demişti. Radyo programında “ben belediyede çalışmıyorum, İstanbul’dan gelen kiralarla geçiniyorum” diyerek Çiğli halkını kandıran Mertoğlu belediye başkanına bu dönem yaşananlarda kendi ifadesiyle “ gövdesini koymayarak” Çiğli örgütüne verdiği sözü de tutmamış ve dolayısıyla bir nevi onları da ortada bırakmıştır…
Örgüt açısından durum bu halde iken, dönelim belediye tarafına…
Belediyede Siyasi Başkan Yardımcılığı yapan Vezir Aslan ve Grup Başkanvekili Hüseyin Gündüz’ün umursamaz tavrını da anlamakta güçlük çekiyorum… İki isim Başkan Arslan’a yakın olan isimler, bu konuda neden bu kadar duyarsız davranıyorlar bunu da anlamış değilim…
Aklıma başka başka senaryolar geliyor.
Yoksa Başkan Yardımcısı Vezir Aslan önümüzdeki dönem Başkanlığa mı aday olacak sorusu geliyor… Diğer taraftansa, geçtiğimiz dönemler de belediye başkanlığına aday adayı olan Hüseyin Gündüz’ün bu hayalinin olduğunu düşünürseniz, aslında ikili hakkında çok da fazla bir şey söylemeye gerek yok…
Oysa bu krizin patlak verdiği dönemde Grup Başkanvekili Hüseyin Gündüz ile Siyasi Başkan Yardımcısı Vezir Aslan, belediye başkanı ve meclis üyeleri arasında köprü görevi görebilirlerdi… Bu iki isim bunu yapmak yerine sessiz kalmayı tercih ettiler. Bu süreçte yaptıkları tek şey basın toplantısında Başkan Arslan’ın yanında oturdular…
Belediye Başkan Yardımcısı Vezir Aslan için bir parantez açmak gerekiyor, Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın tartıştığı meclis üyeleri gelip makamında oturup, yaşananları tartışıp ondan sonra çayını içip gidiyorsa ve yaşanan sorunlarda Belediye Başkan Yardımcısı hiçbir şeye karışmıyor hatta yaşananlar da onunla ilgili şikayet ya da tartışmalar olmuyorsa işte burada bir terslik var demektir… O zaman insanın aklına herkes kendisini kurtaramaya çalışıyor demek geliyor…
Bu tabloya baktığınızda Çiğli Belediyesi’nde yaşanan krizi çözmesi gerekenler ve yetkili olanlar böyle sessiz olursa bu krizi kim çözece? İşte o zaman Belediye Başkanı Hasan Arslan yaşananlarla ilgili tek başına ortalıkta kavga etmek zorunda kalacak… O zaman adama sormazlar mı “sen iktidarın bütün nimetlerinden yararlanacaksın, ama iş bunun kavgasını vermeye gelince ortalıkta görünmeyeceksin” böyle şeyler sadece Çiğli’de olur… Peki, bu sorunu çözmesi gerekenler üstüne düşeni yapmazlarsa kim çözecek…
İşte o zaman çözümü Ankara’da arayan meclis üyelerine kızmayacaksın…
Bunun tek sorumlusu Belediye Başkanı Hasan Arslan’dan sonra yetkili olan kişilerin kriz çıkarıp ardından yaşananları tiyatro gibi izlemeleridir…
Burada yaşanan krizi bu dinamiklerin çözmesi gerekiyor… Aksi takdirde dışarıdan yapılacak hamleler Çiğli’de yaşanan siyasi tartışmaya zarar verecektir…
Özellikle belediye ile örgüt yapısında yaşanan ciddi sıkıntılar ardından dört meclis üyesi hakkında işletilen disiplin süreci ve son olarak belediyede çalışan “bankamatik” oldukları iddia edilen kişiler kamuoyunda epeyce yazıldı çizildi…
Medya bu konuda üstüne düşen görevi layıkıyla yaptı…
Bazı haber portalları ve gazeteler deyim yerindeyse bu işin suyunu çıkardı… Yaşananlara farklı bir anlam yükleyerek başka yerlere çekmeye ve farklı niyetler ortaya koymaya çalıştı…
Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan bir basın toplantısıyla yaşanan süreci değerlendirirken, iki farklı tablo ortaya çıktı.
Birincisi yazılan çizilen bütün olayların arkasında dururken olayın yanlış ve yalan olduğunu dile getirerek (Bu kendi düşüncesidir) bütün haberlerle ilgili açık açık kendisinin hedef alındığını ifade etti. Bu süreçte Başkan Arslan’ın çok zor bir dönem geçirdiği kesin…
Bu krizin aşılması için Başkan Arslan dışında kimse hamle yapmadı…
Ama kendileri için yapılan en ufak şey de sağı solu arayarak “bu gazeteciyle görüşebilir misin benimle ilgili yazmasın” diyen bir başkan yardımcısının ekip anlayışı içinde yapılan siyasete faydası olur mu'
Gemi su almaya başladığında bu kişi gemiyi terk etmez mi'
Ancak; bu süreçte yaşananlarla ilgili kendisini ve etrafında olan ekip arkadaşlarını yeniden gözden geçirmesi lazım…
Öncelikle yazılanların büyük bölümünün doğru olduğunu söylemek gerekiyor. Zaten Belediye Başkanı Arslan bu iddiaları yalanlamadı… Sadece İl eski Başkan Yardımcısı Ali Karabay’la ilgili ortaya atılan iddiaların asılsız ve yalan olduğunu net bir şekilde ifade etti. Belediyede çalıştıkları ortaya çıkan isimlerinde arkasında durdu…
Bu krizin bu kadar büyümesinde ise İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu’nun süreçte krizi yanlış yönetmesine neden oldu. Özellikle dört meclis üyesiyle ilgili yapılan görüşmede onlarla iletişim kurup olayların bu noktaya gelmemesi için arabulucu görevi yapabilirdi, ancak ilçe başkanı bunu yapmak yerine daha ilk toplantıda “çocuk azarlar gibi” meclis üyelerine çıkıştı.
Bu yaşanacak olayların başlangıcı oldu... Zaten gergin olan ortamda iplerde koptu…
Bundan sonra yaşanan olayların akıbeti ne mi oldu' Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan yaşananlarla tek başına ortada kaldı… Peki, bunlar yaşanırken İlçe Başkanı Mertoğlu ne yaptı, bu gelişmelere açıklama yapma ihtiyacı duymazken belediye başkanına destek olmazken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın CHP’yle ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verme ihtiyacı duydu... Ne de olsa parti de önemli üst yönetim kurulunda…
Çiğli’den Ankara’ya cevap veren Mertoğlu Çiğli’de kendisiyle ilgili onca şeye tek kelam etmedi. Yetmedi Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın tek başına maruz kaldığı olaylara da sessiz kaldı… Kısacası yaşananları izlemeyle yetindi…
Oysa ilk açıklamasında “ ben bu koltukta oturduğum sürece CHP’li belediye başkanlarına gelecek saldırılara karşı gövdemi koyup siper olacağım.” demişti. Radyo programında “ben belediyede çalışmıyorum, İstanbul’dan gelen kiralarla geçiniyorum” diyerek Çiğli halkını kandıran Mertoğlu belediye başkanına bu dönem yaşananlarda kendi ifadesiyle “ gövdesini koymayarak” Çiğli örgütüne verdiği sözü de tutmamış ve dolayısıyla bir nevi onları da ortada bırakmıştır…
Örgüt açısından durum bu halde iken, dönelim belediye tarafına…
Belediyede Siyasi Başkan Yardımcılığı yapan Vezir Aslan ve Grup Başkanvekili Hüseyin Gündüz’ün umursamaz tavrını da anlamakta güçlük çekiyorum… İki isim Başkan Arslan’a yakın olan isimler, bu konuda neden bu kadar duyarsız davranıyorlar bunu da anlamış değilim…
Aklıma başka başka senaryolar geliyor.
Yoksa Başkan Yardımcısı Vezir Aslan önümüzdeki dönem Başkanlığa mı aday olacak sorusu geliyor… Diğer taraftansa, geçtiğimiz dönemler de belediye başkanlığına aday adayı olan Hüseyin Gündüz’ün bu hayalinin olduğunu düşünürseniz, aslında ikili hakkında çok da fazla bir şey söylemeye gerek yok…
Oysa bu krizin patlak verdiği dönemde Grup Başkanvekili Hüseyin Gündüz ile Siyasi Başkan Yardımcısı Vezir Aslan, belediye başkanı ve meclis üyeleri arasında köprü görevi görebilirlerdi… Bu iki isim bunu yapmak yerine sessiz kalmayı tercih ettiler. Bu süreçte yaptıkları tek şey basın toplantısında Başkan Arslan’ın yanında oturdular…
Belediye Başkan Yardımcısı Vezir Aslan için bir parantez açmak gerekiyor, Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın tartıştığı meclis üyeleri gelip makamında oturup, yaşananları tartışıp ondan sonra çayını içip gidiyorsa ve yaşanan sorunlarda Belediye Başkan Yardımcısı hiçbir şeye karışmıyor hatta yaşananlar da onunla ilgili şikayet ya da tartışmalar olmuyorsa işte burada bir terslik var demektir… O zaman insanın aklına herkes kendisini kurtaramaya çalışıyor demek geliyor…
Bu tabloya baktığınızda Çiğli Belediyesi’nde yaşanan krizi çözmesi gerekenler ve yetkili olanlar böyle sessiz olursa bu krizi kim çözece? İşte o zaman Belediye Başkanı Hasan Arslan yaşananlarla ilgili tek başına ortalıkta kavga etmek zorunda kalacak… O zaman adama sormazlar mı “sen iktidarın bütün nimetlerinden yararlanacaksın, ama iş bunun kavgasını vermeye gelince ortalıkta görünmeyeceksin” böyle şeyler sadece Çiğli’de olur… Peki, bu sorunu çözmesi gerekenler üstüne düşeni yapmazlarsa kim çözecek…
İşte o zaman çözümü Ankara’da arayan meclis üyelerine kızmayacaksın…
Bunun tek sorumlusu Belediye Başkanı Hasan Arslan’dan sonra yetkili olan kişilerin kriz çıkarıp ardından yaşananları tiyatro gibi izlemeleridir…
Burada yaşanan krizi bu dinamiklerin çözmesi gerekiyor… Aksi takdirde dışarıdan yapılacak hamleler Çiğli’de yaşanan siyasi tartışmaya zarar verecektir…