'Belgesini göstereceğim!'

 -“KILIÇDAROĞLU DÜRÜSTLÜK DEDİKÇE BU EDEPSİZ VEKİLİ HATIRLATACAĞIZ”-

 Üzerinden günler geçmesine rağmen ne CHP’den, ne Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, ne de CHP’li kadın milletvekillerinden bu “talihsiz olaya” ilişkin tek bir dişe dokunur, samimi açıklama gelmediğini belirten Erdoğan, “Ağzına dürüstlük kelimesini her aldığında CHP Genel Başkanına işte bu edepsiz vekilini hatırlatacağız. Diline doğruluk kelimesini her aldığında CHP Genel Başkanına Meclis çatısı altındaki bu şenayeti anlatacağız. CHP kadın hakları, kadınların hak mücadelesi dediğinde, eşitlik dediğinde onlara üyelerinin bu densizliğini hatırlatacağız” dedi.

 -“KILIÇDAROĞLU HAKLI YALANCIDAN BAŞBAKAN OLMAZ”-

 Kılıçdaroğlu’nun “Yalancıdan Başbakan olmaz” sözlerine atıfta bulunan Başbakan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu haklı, yalancıdan Başbakan olmaz. Onun için de milletim bu ülkede Kılıçdaroğlu’nu Başbakan yapmıyor, yapmaz. Sadece yalancıdan değil, edepsizi meclis çatısı altına taşıyandan, saygısız insanları koruyup kollayandan da Başbakan olmaz. Kadınlara saldıracak kadar aklını, izanını kaybetmiş birine kol kanat gerenden de Başbakan olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

-BAHÇELİ’YE: “ÖZLEDİYSEN, GİDER İP’NİN GENEL BAŞKANINI DA ZİYARET EDERSİN”-

 Başbakan Erdoğan çözüm sürecine de değinirken, Türkiye’de aylardır hiçbir annenin, hiçbir babanın terör nedeniyle evlat acısı yaşamadığını belirterek, “Ey CHP, ey MHP bundan niye rahatsızsını? Sizin rahatsız eden ne, gözünüzü neden bu kadar kan bürüd? Bu kan tutkusu, bu kan sevdası n? Ölmeyi, öldürmeyi, ölümleri seyretmeyi çok seviyorsanız, sokakları, kalleşçe terörize etmeyi bırakın, gidin dağlara yurt dışına çıkacak teröristlerin önüne kesin.

 Yoksul halk çocukları daha 15-16’sında kandırıldı dağa götürüldü. Bir mağarada, kayalıkta öldüler, cesetlerine bile ulaşılamadı. Nerde yattıkları bile bilinmiyor. Yoksul, gariban halk çocukları duayla, kınayla askere yollandılar, ay yıldızlı bayrağa sarılmış tabutların içinde naaşları geldi. Yoksul, gariban halk çocukları öldükçe, şehit oldukça birileri sürekli ellerini ovuşturdu, onlar da kına yaktılar. Öyle bir tezgah kurmuşlar ki, terörle korkutuyorlar, siyaseti, milleti, bölgeyi dizayn ediyorlar. Kimse kusura bakmasın biz o tezgahı bozarız ve bozuyoruz” diye konuştu.

Şimdi o tezgahın sahiplerinin telaş için birbirlerine sarılmış durumda olduklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 “CHP, MHP, TKP, emekli siyasetçiler, İşçi Parti’nin kucağında şu anda ne yazık ki zırıl zırıl ağlıyorlar. Çünkü terör son sığınaklarıydı, tutunacakları son daldı. Onu kaybediyorlar dertleri bu.

 MHP Genel Başkanı, ağzındaki baklayı nihayet çıkardı; ‘Bizim İşçi Partisi’yle ittifakımız yok’ demiyor. Bunu diyemiyor. ‘İşçi Partisi’nin genel başkanını Silivri’den çıkarın’ diyor. Niye, İşçi Partisi’nin genel başkanını çok mu özledin Sayın Bahçel? Gider bir de onu ziyaret edersin. İşçi Partisi’nin genel başkanı çıkınca ne yapacaksın, fotoğraf mı çektireceksi? Artık fotoşop teknikleri çok ilerledi, bunu da yapmak mümkün. Çok arzu ediyorsan İşçi Partisi’nin Beka Vadisi’nde fotoğrafına kendi fotoğrafını monte ettir. İşçi Partisi’nin genel başkanını savunmak sana mı kald? Bunu mu senin milliyetçilik, ülkücülük anlayışı? Çok açık, net biz bu tezgaha gelmeyiz. Biz bu ittifaklar karşısında asla geri adım atmayız.”

 -“PAZARLIK İDDİALARI YALAN”-

 Çözüm sürecinde PKK ile pazarlık yapıldığı iddialarının da yalan olduğunu söyleyen Erdoğan, “Buradan milletime sesleniyorum; “Bizden duymadığınız hiçbir söze ve iddiaya inanmayın. Çıkmış şunu söylüyorlar; ‘pazarlık yapılıyormuş’, tamamen yalandır, al-ver süreci varmış, kuyruklu yalandır. Terör örgütü bu süreçte meşruiyet kazanacakmış, bu da yalandır. Hiçbir kardeşim bu yalanlara inanmasın, aldanmasın. Kirli bir savaşın kazanını olmaz, şerefli bir barışın ise kaybedeni olmaz.

Kan kanla yıkanmaz. Bu süreç zafer, yenilgi kavramlarıyla, galibiyet, mağlubiyet kavramlarıyla asla tanımlanamaz. Bu sürecin kaybedeni kan aşıkları olacaktır. Bu sürecin kaybedeni, korku ve çatışma siyasetinin genel başkanlarıdır. Bu sürecin kazanını inşallah milletimiz olacaktır, Türkiye olacaktır, en önemlisi de anneler babalar olacaktır” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde dikkatle, hassasiyetle ilerlediklerini ifade ederek, “Özellikle sabotajlara, tahriklere karşı teyakkuz halindeyiz. Ancak sürecin bu şekilde ilerlemesi, şiddetin son bulması için de son derece gayretli ve kararlıyız. İnşallah bu sürecin, bu baharın geri dönüşü olmayacak. İnşallah bu topraklarda terör fitnesi bir daha yeşermeyecek” dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis Grup toplantısında, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye ağır sözlerle yüklendi. Başbakan Erdoğan, “Bahçeli’ye ‘BOP nedir'’ diye sorsalar, bilmez. Ortada Büyük Ortadoğu Projesi diye bir şey kalmadı” ifadelerini kullanırken, bunu bitiremeyenin sadece Bahçeli ve zaman zaman da Kılıçdaroğlu olduğunu kaydetti.

-“BİZ BU MİLLETİN KURUŞUNU YEDİRMEYİZ KURUŞUNU”-

Bahçeli’nin “çaresizlik içinde ne yapacağını bilemez bir halde adeta freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağıya sallanıp gittiğini” dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Biz kendisine iktidarları dönemini, o dönemde millete ödettikleri bedelleri hatırlattığımız dönemde çılgına dönüyor. Bunu bütün belgeleriyle ortaya koyacağız. 3.5 yıl içinde ödettikleri ağır faturaların hesabını vermek yerine çıkıyor bize iftiralar savuruyor. Sayın Bahçeli’ye ben yine hodri meydan diyorum. Biz Bahçeli dönemiyle ilgili iddialarımızı dile getirirken hepsini, belgesiyle, kaydıyla ortaya koyuyoruz. Bizi yolsuzlukla itham eden Bahçeli bunu ispat edemezse, belgesinin ortaya koyamazsa namerttir. Bizi Bozhöyük’te banka kurtarmak için gizli toplantı yapmakla itham eden Bahçeli, bunu ispat edemezsen namertsin. O ziyaretine gittiğim şahsın şu anda fabrikası var m? Yoksa bu fabrikayı TMSF şu anda sattı m?

 Biz işin bu tür takipçisiyiz. Söylüyorum o da Toprak Holding’dir. Orada bir tesis ziyaretine, oradaki toplantılarımıza gittiğimizde, oradaki yatırımlarımız yerinde görelim diye gittiğimizde oraya da uğradık ve yaptığımız görüşme budur. Ama şimdi o şahsın, Toprak Holding’in neredeyse elinde bütün gayrimenkullerinin büyük bir kısmı TMSF tarafından tasfiye edilmiştir. Bizim yaptığımız budur ya biz bu milletin kuruşunu yedirmeyiz kuruşunu. Bizim Hazineyi yağmalattığımızı iddia eden, utanmadan sıkılmadan bunu dile getiren Bahçeli, eğer bunu belgesiyle, bilgisiyle ortaya koymazsa namerttir. Biz nasıl bir hazine yağmalattık ki şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 132 milyar dolara yükseldi. Nasıl oluyor bu iş.”

 -“AL BİRİNİ VUR ÖBÜRÜNE”-

 Bahçeli’nin iktidarları döneminde batırdıkları bankaların belgelerinin olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, “Görev zararları diye ifade edilen neredeyse, Ziraat Bankası, Halk Bankası’nı bitirmeye, batırmaya götüren, Vakıf Bankası’nı çökerten o süreci hatırlayın. Yavru CHP yani DSP, MHP ve ANAP yaptı bunu. Şimdi böyle bir sıkıntımız var mı'” diye sordu.

 Batık bankalar yoluyla hazineye yükledikleri, faiziyle birlikte 231 milyar TL’nin belgesinin ellerinde olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Bir gecede Merkez Bankası’nın nasıl soyulduğunun belgesi var elimizde bunları göstereceğiz. Eğer Bahçeli iddialarını belgelemezse namerttir, müfteridir.

Bununla da kalmıyor, dünürümü ihya ettiğimi söylüyor. Sayın Bahçeli sende hakikaten kafa karışıklığı baya fazla. Ruh ikizin de aynı şeyi söylüyor. Bak benim dünürlerimin bir tanesi taksisi var onunla parasını kazanıyor. Bir tanesi gazeteci yazardır ve hemen hemen herkes tanır. O da Sadık Albayrak’tır. Herhalde soyadı benzerliği ile bir şeyler karıştırıyorsun olur ya kafa karışığı sende bol. Buradan karıştırıyorsun. O da Sadık Albayrak’tır. O da benim için ağabeyimdir.

 Kitaplarıyla, eserleriyle bu güne kadar ne kazandıysa öyle kazanmaya devam ediyor. Bit tanesi de inşaat mühendisi bir dünürümdür o da maaşlı olarak bir firmada çalışmaktadır. Benim dünürlerim bunlar. Sen kendinden haber ver. CHP’nin sicili lekeli bir milletvekili çıktı İstanbul’daki gökdelenlerde benim çocuklarımın daireleri olduğunu iddia etti. Al birini vur öbürüne. Hiçbirinin birbirinden farkı yok. Eğer bu iddianı ispat edemezsen, o CHP’li sicili bozuk milletvekili de aynı şekilde yalancıdır, müfteridir, namerttir. Çünkü onun da ne olduğunu, ne mal olduğunu Kadıköy’de inşaat yapanlar çok iyi bilir.”

 -“TERÖR BELASINI SÖKÜP ATIYOR, TÜRKİYE’NİN UFKUNU OLABİLDİĞİNCE GENİŞLETİYORUZ”-

 Erdoğan, kanın durmasıyla birlikle sadece birkaç ay içinde insanların boşalan köylerine dönmeye, yıllardır çıkamadıkları mezralarına çıkmaya, korkudan gidemedikleri dağlara, yaylalara gidip piknik yapmaya, çocuklarıyla birlikte çiçek toplamaya başladığına dikkat çekti. Bölgede tarımın canlanmaya, kepenklerin her daim açık tutulmaya başladığını ifade eden Erdoğan, “Gerek valilerimizden gerek kaymakamlarımızdan, emniyet müdürlerimizden çok olumlu haberler alıyoruz. Bakanlarımız, milletvekillerimiz her daim sahadalar, değişimi sizler çok daha net bir şekilde müşahede ediyorsunuz. Akil İnsanlar Heyeti’nin yedi bölgedeki çalışmaları malum bazı medya kuruluşları tarafından sadece tahrik boyutuyla yansıtılsa da onlar da çok güzel gelişmeleri aktarıyorlar. Son derece temkinliyiz, tedbirliyiz.

 Tüm milletvekili, teşkilat mensubu arkadaşlarım, akil insanların illerimizde yaptıkları çalışmaya sizlerin de desteğini özellikle rica ediyorum. Çözüm sürecinde ayağımızı yere sağlam basıyor, dikkatle, hassasiyetle ilerliyoruz. Özellikle sabotajlara, tahriklere karşı teyakkuz halindeyiz. Ancak sürecin bu şekilde ilerlemesi, şiddetin son bulması için de son derece gayretli ve kararlıyız. İnşallah bu sürecin, bu baharın geri dönüşü olmayacak. İnşallah bu topraklarda terör fitnesi bir daha yeşermeyecek. Şiddetin olmadığı, silahların konuşmadığı bir ortamda, her meselemizi konuşarak ve çözerek kardeşlik, dayanışma içinde geleceğe ilerleyeceğiz. Türkiye’nin önündeki son engeli, son prangayı terör belasını da inşallah söküp atıyor, Türkiye’nin ufkunu olabildiğince genişletiyoruz” dedi.

 -“10 YIL ÖNCE ‘HAKKARİ’YE, ŞIRNAK’A BİR HAVAALANI YAPILACAK’ DENSE İNANIR MIYDINIZ'”-

 Yakın zamanda boğaza üçüncü köprünün temelini atacaklarını vurgulayan Erdoğan, “Süratle üçüncü köprüyü de bitirim halkımızın hizmetine sunacağız. Bu köprü sadece lastikli değil, aynı zamanda raylı sisteme de hazır halde inşa ediliyor” dedi.

Marmaray’ın da 29 Ekim’e yetiştirileceğini dile getiren Erdoğan, “Pekin’i Londra’ya bağlıyoruz” şeklinde konuştu.

 Ankara İstanbul yüksek hızlı treninin de 29 Ekim’de biteceğini ve o tarihlerde açılışını gerçekleştireceklerini dile getiren Erdoğan, “3 Mayıs’ta da dünyanın sayılı havalimanlarından bir tanesi olan İstanbul Havalimanının ihalesini yapıyoruz. İnşallah bu ihale ile bu havalimanı da sahibini bulmuş olacak. İhaleden sonra hemen hızlı bir şekilde oranın temel atma hazırlıklarına girişeceğiz. Bakın biz bunlarla meşgulüz muhalefet nelerle meşgul ortada. Bu arada çok çok önemli bulduğum Yüksekova ve Şırnak havaalanlarının açılışını da yapacağız. 10 yıl önce ‘Hakkari’ye, Şırnak’a bir havaalanı yapılacak’ dense inanır mıydını? Sizler de sorun bunları. AK Parti iktidarı bunları gerçekleştirdi. Batıda ne varsa güneydoğu ve doğuda da o olacak. Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız dedik ve bunun ispatını yapıyoruz. Biz 76 milyonu kucakladık. Biz buyuz” diye konuştu.