"Kürt siyaset sınıfının kendisini demokratikleştirmesi olmazsa olmaz şartlardan"
Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, demokratikleşme paketiyle Kürtlerin kendi kendilerini yönetme hakkı başta olmak üzere bütün kolektif hakları için mücadeleyi yükseltmesinin olanaklı olduğunu söyledi. Bu olanağın çok iyi değerlendirilmesi...
- Ege Postası
- 03.10.2013 - 13:03
Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) demokratikleşme paketini değerlendiren Güçlü, Türkiye'nin yeni bir anayasa sorunu olduğunu ifade etti. "Anayasa, toplumsal bir sözleşmedir. Türkiye'de Türkler, Kürtler, diğer etnik topluluklar kendi iradeleriyle bir sözleşme hiçbir zaman yapmadılar." diyen Güçlü, yeni Anayasa'nın çözmesi gereken sorunları bu paketin çözeceği düşünüldüğünden çok konuşulduğunu ifade etti.
Öncelikle paketin çerçeve anlayışına ve felsefesine bakmak gerektiğini dile getiren Güçlü, paketi sunum konuşmasında sık sık ceberrut yapının değişmesinden, vesayetin son bulmasından, değişin ve yeni bir vizyondan, demokrasi yürüyüşünden bahsedilmiş olması bağlamında olumlu bir çerçeve ortaya çıktığını ifade eden Güçlü, Başbakanın ilk paket olmadığını, son pakete olmayacağını açıklarken, bu paketin Türkiye'de istenilen demokratikleşmeyi sağlamayacağını anlatmış olduğunu kaydetti.
Nasıl bir demokrasi istediği konusunda ipuçları olmasına rağmen, demokrasinin tanımı konusunda bir çerçeve sunmadığını anlatan Güçlü, "Pakete, Uluslararası Antlaşmaların, Avrupa Birliği Müktesabatının, AİHM Kararlarının referans gösterilmesi, uluslararası standartlarda ve özellikle de Avrupa Birliği standartlarında bir demokrasi yaratılmak istendiği konusunda bir yol haritasının ipuçlarını vermesi bakımından önemli. Gerçek demokratikleşmeye yeni bir temel için koşulları oluşturma kavramından bahsedilmiş olması da oldukça önemli. Bu yaklaşım hükümetin, aynı zamanda değişime ve yeni paketlere ihtiyacının olduğunu ortaya koyuyor." dedi.
Bu yeni paketlerin içeriklerinin neler olması gerektiğinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Güçlü, özellikle de Kürtlerin bu konuda hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguladı. Paketin Türk ulus ve üniter devleti çerçevesinde önermelerde bulunduğunu dile getiren Güçlü, paketin Türk ulus devletinin, yani Kemalist ve üniter devletin yapısını değiştirme konusunda idari, yeni reformlar önermek durumunda olmadığını kaydetti.
Kürtlerin iktidar ve egemenliği nasıl katılabileceği, kendi kendilerini nasıl idare edebileceği, yeni idari sistemin federal ya da başka bir biçimde adem-i merkeziyetçi olmasıyla ilgili reformlardan ve Kürtçede eğitim ve öğretimin Türkçe ile eşit bir şekilde ve yaygın yapılmasından da bahsedilmediğini de anlatan Güçlü, asıl bu konuların paketteki önemli köklü eksikler olduğunu ifade etti.
Fakat paketin Türkiye'nin genel olarak demokratikleşmesi, Kürtlerin de kendi kendilerini yönetme hakkı başta olmak üzere bütün kolektif haklarının iadesi ve kazanılması için mücadele koşullarının ve olumlu bir atmosferin oluşturulmasına temel olabilecek içerikleri de içinde barındırdığını anlatan Güçlü, şöyle devam etti: "Bu paketten yola çıkılarak Kürtlerin kendi kendilerini yönetme hakkı başta olmak üzere bütün kolektif hakları için mücadeleyi yükseltmesi olanaklıdır. Bu olanağın çok iyi değerlendirilmesi ve kullanılması gerekir. Bunun için de Kürt siyaset sınıfının, Kürt sivil, siyasi, ekonomik, kültürel yapılarının da kendilerini demokratikleştirmeleri olmazsa olmaz şartlardan biridir. Pakettekiler yeni bir demokrasi için temel yaratma ve mücadele etme koşullarını olgunlaştırmaktadır."
Yorum Yazın