15 yıldır evde hapis
İzmir'in Urla İlçesi'nde fazla kiloları nedeniyle 15 yıldır evinden çıkamayan, 1,5 metre boyunda, 172 kilo ağırlığındaki Nuran Gençer'e (67) tedavisi için umut ışığı doğdu. Yıllardır bakıma muhtaç bir şekilde yatağından kalkamayan Gençer'i ekibiyle birlikte evinde ziyaret eden Urla Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Adıgüzel Demirel, nefes almakta dahi zorlanan çaresiz kadının doktor kontrolünde en az 100 kilo vermesi gerektiğini söyledi. Urlalı kadının en az 100 kilo vermesi gerekiyor
- Ege Postası
- 26.10.2018 - 10:02
Urla'da yaşayan tromboflebit hastası Nuran Gençer, artan kiloları nedeniyle yatağa mahkum hale geldi. Yerinden kalkamadığı ve yürüyemediği için yıllardır evinden çıkamayan Gençer'i ziyaret eden Urla Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Adıgüzel Demirel ve Evde Sağlık Hizmeti Birimi, hastanın ilk muayenesini yaparak tedavi sürecini başlattı.
15 YILDIR EVDEN ÇIKAMIYOR
Kalçadan ayağa kadar olan kısımdaki yüzeysel damarlarda pıhtı ve iltihap oluşmasına bağlı olarak ortaya çıkan tromboflebit hastalığına yakalanan Nuran Gençer, 2005 yılından bu yana hızla kilo almaya başladığını söyledi. Son 5 senede kilosu giderek artan ve yürüyemez hale gelen Gençer, 15 yıldır evden dışarı çıkamadığını anlattı. Ayakta durduğunda bacaklarının morardığını ve baş dönmesine bağlı olarak yere düşme riski yaşadığını belirten Gençer, "Tromboflebit hastalığını annem ve iki kız kardeşim de yaşamıştı ama en ağırı benimki oldu. Yürüyemediğim için kilom gittikçe arttı. Ayakta durduğum zaman 3 kişi beni tutuyor. Düşersem beni taşımaları mümkün değil, ip gerdirerek kaldırıyorlar" dedi.
Çok mücadele ettiğini ancak doktor kontrolünde olmadığı için kilosuyla başedemediğini dile getiren Gençer, evde yaşamaya mahkum kaldığını belirterek, "Oğlum Başhekim Op. Dr. Adıgüzel Demirel'e ulaşıp durumumu anlatmış. Telefonla konuşarak kendisinden yardım istedim. Doktorları evimde görünce yaşadığım mutluluğu anlatamam. Çok çaresizdim. 2 oğlum, 1 kızım var. Eşimle birlikte bana onlar bakıyor. Bu durumdan kurtulmak istiyorum" dedi.
EVDE HAPİS HAYATI YAŞIYOR
Yaşadıkları sağlık sorunu nedeniyle tüm ailenin olumsuz etkilendiğini ve büyük üzüntü yaşadıklarını anlatan Ahmet Gencer de annesinin yıkanması, tuvalete gitmesi ve giysilerini değiştirmesi gibi en temel ihtiyaçlarında bile ona destek olduklarını söyleyerek, "Hepimizin sosyal yaşamı etkilendi. Onu yalnız bırakıp bir yere gidemiyoruz. Annem dışarı çıkamadığı için çok asabi. Çünkü yıllardır bu evde hapis hayatı yaşıyor. Dışarıyla tüm irtibatı kesildi. Burada ölüme terkedilmiş gibiydi. Başhekimimiz prosedürün dışına çıkarak evimize geldi ve bize tedavi sözü verdi. Bunun yolunun açılmasını istiyoruz. Bizim gibi olan başka hastalar da vardır" diye konuştu.
SÜREÇ İÇİNDE 100 KİLO VERECEK
Urla Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Adıgüzel Demirel ise tromboflebit hastalığı ile sık karşılaştıklarını ancak Nuran Gençer'deki gibi bir tabloyu ilk kez gördüklerini söyleyerek tedavisi için ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade etti. Hastayı gerekli tetkiklerin ardından İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edebileceklerini belirten Demirel, kendisinin serviste gözetim altında tutulması gerektiğini anlattı.
Dr. Demirel, "Nuran Hanım'ın oğluyla poliklinikte karşılaştım. Telefonda ağlayan bir ses duydum. Onun evden çıkamadığını duyunca 'Biz geliriz' dedim. Normalde heyetle yapılan evde sağlık uygulaması yok. Ama uzman hekim arkadaşlarımıza rica ettim. Beni kırmadılar, kendisini muayene ettiler. Durumu içler acısı. İyi ki de gelmişiz. İnşallah faydamız olur" dedi.
Önce diyet ve medikal tedavi uygulayacaklarını dile getiren Demirel, daha sonra ameliyata alınmasının muhtemel olduğunu ifade etti. Hastanın nefes almakta dahi zorluk yaşadığını belirten Demirel, bacaklardaki yaraların açıldığını ve ödem oluştuğunu söyledi. Nuran Gençer'in zaman geçirmeden hastaneye yatırılacağını anlatan Dr. Demirel, şöyle konuştu: "Birden kilo vermesi mümkün değil ama olması gereken boy kilo oranına bakarsak en az 100 kilodan fazla vermesi lazım. Bu hemen olacak birşey değil. Öncelikli hedef 50- 60 kilo vermesini sağlayarak onu yürüyebilir hale getirmek. Bu hastalarda bir kısır döngü oluşur. Yürüyemedikçe kilo artımı olur. Belli bir süre sonra nefes alamaz. Kalp, akciğer ve böbrek yeteri kadar fonksiyonlarını yerine getiremez. En azından tuvalete gidecek kadar yürüyebilmeli. Daha sonra kilo verimi hızlanır. Aksi taktirde hayatını kaybedebilir." (DHA)
Yorum Yazın