Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
AK Parti'nin 'uyutma' planına 'kısırlaştırma' önerisi: CHP ve DEM Parti'den 'diplomasi' çağrısı

AK Parti'nin 'uyutma' planına 'kısırlaştırma' önerisi: CHP ve DEM Parti'den 'diplomasi' çağrısı

AK Parti'nin sokak hayvanları için TBMM'ye getirmeye çalıştığı 'uyutma' taslağına tepkiler büyüyor. Hayvan hakları savunuları, siyasi partiler ve odalar 'uyutma' yönteminin bir katliam olduğunu vurgulayarak 'kısırlaştırma' çözümünü sunuyor. DEM Parti Hayvan Hakları Komisyon Üyesi ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise, "Bu meseleyle ilgili tüm partiler 2019 yılında hazırlık yapmışlar. 5199 sayılı yasanın 6. maddesi tartışılıyor. Bununla ilgili çeşitli çözüm önerileri geliştirilmiş ve meclis ortak karar vermiş. Erdoğan’ın bu konuda ya haberi yok ya da yeterince bilgilendirilmiyor. Uyutma dedikleri şey öldürmek, katletmektir. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Biz mevcut koşullarla tüm partilere ayrım gözetmeksizin diplomasi yaparak bu meselenin yasallaşmasının önüne geçmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

  • Ege Postası
  • 27.05.2024 - 13:46
  • Güncelleme: 27.05.2024 - 15:58

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- AK Parti’nin sokak hayvanlarının, özellikle de köpeklerin 30 gün içinde sahiplenilmemesi halinde “uyutularak”, yani enjeksiyonla öldürülmesine ilişkin yasal düzenleme hazırlığı Meclis’e gelmeden tartışma yarattı. Hayvan hakları savunucuları ve hayvanseverler yasal düzenlemeye tepki gösterirken, ‘kısırlaştırma’ ve ‘denetimsizlik’ üzerinden belediyelere ve siyasi iktidara yüklendi.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİ ÜZERİNE…

Yasal düzenlemenin henüz meclise gelmediğini aktaran DEM Parti Hayvan Hakları Komisyon Üyesi ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise, “ Bu yasayla ilgili Erdoğan’ın sözleri üzerine hazırlık yapıldığı kamuoyuna yansıdı.Ancak komisyona bu konuya ilişkin bir önerge gelmedi. Şu an hayvan hakları savunucuları bu konuya tepki gösterdiler. Bu meseleyle ilgili tüm partiler 2019 yılında hazırlık yapmışlar. 5199 sayılı yasanın 6. maddesi tartışılıyor. Bununla ilgili çeşitli çözüm önerileri geliştirilmiş ve meclis ortak karar vermiş. Erdoğan’ın bu konuda ya haberi yok ya da yeterince bilgilendirilmiyor”ifadelerini kullandı.

“UYUTMA DEĞİL KATLETME!”

İngiltere örneğine ilişkin açıklamalarda bulunan DEM Partili Akın,“Uyutma dedikleri şey öldürmek, katletmektir. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. İngiltere örneği diyorlar ancak İngiltere’de yapılan uygulama aynı değil. İngiltere’de hayvanların sağlık durumu ve başka faktörler gerekçesiyle yapılmış. Dünyadaki uygulama da bunun gibi değil. Biz cumhuriyetin kuruluşundan bu yanahayvanlarlarla iç içe yaşamış topluluğuz. Hayvan öldürmek bu ülkede kolay değil. Yasanın uygulanması da mümkün değil. Hayvan hakları savunucuları da isyanda yarın grubumuza gelecekler. Biz mevcut koşullarla tüm partilere ayrım gözetmeksizin diplomasi yaparak bu meselenin yasallaşmasının önüne geçmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

"CANDAN TASARRUF EDİLMEZ" 

CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Gülşen Karataş Şişbacak ise konuya ilişkin açıklamasında, "Kontrolsüzce artan nüfusu nedeniyle sokak hayvanları bir güvenlik sorunudur ve vatandaşlarımızın yaşadıkları güvenlik sorunu mutlaka sona erdirilmelidir. Ancak Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de dediği gibi; tasarruf tedbirleri uygulayacağız diye de onbinlerce canlıdan, candan tasarruf edilemez ve bu asla kabul edilebilir bir durum değildir. Doğadaki bütün canlıların yaşam hakkı vardır, hayvan hakları da bu kapsamdadır. Bu nedenle daha akılcı ve daha bilim ışığında tedbirler uygulanmalıdır" dedi.

CHP'DEN FON HATIRLATMASI 

Ocak 2020'de Meclis grubu bulunan siyasi partilerin katılımıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu hatırlatan CHP'li Karataş Şişbacak, " Bu komisyonda hayvan haklarının korunmasıyla ilgili bir rapor oluşturulup  karara bağlanmıştır. Kararda; tedavisi mümkün olmayacak kadar hasta ve kontrolü mümkün olmayan hayvanlarla uyutma sınırı olmakla birlikte bu kapsam dışında kalan sokak hayvanlarıyla ilgili herhangi bir uyutma tedbiri yoktur. Ayrıca söz konusu raporda  "Hayvan Hakları Fonu" kurulması Meclis tarafından karara bağlanmış ve bu fonun; belediyelerin emlak vergisi payları, milli piyango oyunları vergisi payları, at yarışları vergisi payları, idare cezadan aktarılacak paylar ve bağışlarla kurulması planlanmıştır. Oluşan bu fonun barınak yapımı, kısırlaştırma vb. işlemlerde kullanılması ve sokak hayvanlarına sürdürülebilir bir yaşamın sağlanması da Meclis tarafından karara bağlanmıştır. Tüm bu görüş ışığında Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de geçtiğimiz günlerde çağrısını yaptığı gibi meclis kendi raporuna acilen sahip çıkmalı ve bu söz konusu fon sokak hayvanlarına yaşanılabilir bir ortam sağlamak için kurulmalıdır" dedi. 

“KISIRLAŞTIRMA YAP VANAYI KAPAT”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir temsilcisi Esin Önder, “Bu önergenin gündeme getirilmesi bile kötü. Seneler öncesinde 5199 kanunu çıktığından beri belediyelere çöp toplamak gibi kısırlaştırma görevi verildi. Bunu yapmayan belediyeler popülasyonu arttırdı. Şimdi suç köpeklerin mi oldu? Bütün suç kurumlarda ve belediyelerde. Ankara bile 6 bin kısırlaştırma yaptı. Başkentin bile bu kadar az kısırlaştırma yapması sorunu çözer mi? Biz sinirliyiz. Bunun günahını köpeklere yükleyip öldürmeye çalışıyorlar. Bu kanunu kesinlikle çıkaramazlar. Kısırlaştırma yaparak vanayı kapat. Çiftliklerde köpekler çoğaltılırken, kişiler marka merakı sebebiyle bu köpekleri alırken sokakköpeklerini kim alacak? Laf olsun diye 1 ay sahiplendirme aşaması sunuyorlar. Kimseye sormadan yapılan bir taslak bu. İşbirliği ile kısırlaştırmaları arttırsınlar. Kliniklerle birlikte bir seferberliğin başlaması lazım” ifadelerini kullandı.

HAZİRAN’DA CAN DOSTLAR İÇİN SOKAĞA

2 Haziran günü sokağa ineceklerini vurgulayan Esin Önder, “2 Haziran’da hemİstanbul’da hem İzmir’de eylem yapacağız. 2012’de böyle bir söylem olduğunda biz sadece İzmir’de 5 bin kişi yürüdük. Çok daha etkin hareketlerimiz de olacak” dedi.

"SİYASİ İKTİDARIN SORUNU ÇÖZMEME İRADESİ" 

İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ŞefikaYıldırım Sert ise belediyelere ve siyasi iktidara tepki göstererek “ Bu konunun tartışılmaya açılması ve anketlere konuedilmesi mevcut düzenleme varken tamamen popülist söylemlerle yapmak istedikleri katliamı meşru zemine oturma arzusu. Üzücü olaylar yaşandı,yaşanıyor ancak bunun sorumlusu sokakta yaşayan canlılar değil. Sorumlu yasayı uygulamayanlardır. 20 yıldan beri yürürlükte olan yasanın uygulanması olmasıhalinde bu sorunların hiçbiri yaşanmayacak. Bir çok yerde etkili bir kısırlaştırma yaşanmıyor. Burada hesap sorulacak kişiler belediyeler ve siyasiiktidardır. Bu kanunun uygulanmasını sağlamayan, gerekli bütçeyi ayırmayan,politikalar üretmeyen il hayvanları koruma kurulundan tutun da 5199 sayılı yasada görev verilen kurumlardır. Bu kurumların önünde her zaman ekonomik nedenler, gerekli bütçe ayrılmaması gibi sorunlar da teşkil ediliyor. Bu da siyasi iktidarın bu konuyu çözmeme yönündeki iradesini ortaya koyuyor” dedi.

BARINAKLAR ÖLÜM FERMANI

Barınaklara bırakılan hayvanların da ölüme terk edildiğini belirten Avukat Şefika Yıldırım Sert, “Biz sokaktaki hayvanlar sahiplenilmezse önce bakım evine peyderpey alacağız ve 30 gün içerisinde sahiplenilmeyenleri öldüreceğiz diyorlar. Toplumdan gelentepkilerden sonra bunu farklı bir yöne evirmeye çalıştılar. Son yapılanaçıklamalarda kuduz riskli, olanlar ve saldırgan olanlar uyutulacak dediler. Hala daha taslağın hazır olmadığı yönünde de söylemler geldi. Buradan da şunu anlıyoruz; biz hayvan hakları savunucuları olarak hep 6. maddenin korunmasını istemiştik. Canlıların bakım evi adı altındaki tamamen denetimsiz, belediye ve kamu görevlilerinin inisiyatifine bırakıldı. Barınakların halini hepimiz gördük. Bu ülkede kürekle kafalarına vurularak öldürülen köpekleri gördük. Bir çokbakım evinde yavru köpeklerin hepsinin bir arada tutulduğunu ve birindekihastalık sebebiyle hepsinin acı çekerek öldüğünü gördük. Çeşitli gerekçelerle denetimini yapmamız mümkün değil. Agrasif diyerek toplu ölümlere şahit olduk. Bu sistemin kötü olduğunu biz bizzat biliyoruz. Bakım evine tıkmak buhayvanların ölüm fermanı. İlaçla değil de bakımsızlıktan ölmelerini ön görmek demek” dedi.

“DEVLET GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ”

‘Saldırgan’ kelimesininbir muamma olduğuna dikkat çeken Şefika Yıldırım, “Saldırganlık demek tamamen muamma. Köpeğin tekme atan birini ısırması saldırgan olduğu anlamına mıgeliyor? Bunu nasıl tespit edecekler? Bunun prosedürü ne olacak? Saldırganlık kime ve neye göre saldırganlık. Böyle bir soyut kavramla önüne gelen her köpeği‘saldırgandır’ diye tutanak tutarak öldürebilirler! Böyle soyut ve olduğubelirsiz, ucu açık tekliflerle halkın gözünü boyayarak katliam sistemini devamettirmenin başka bir yöntemi. Zaten mevcut yasada 7. maddede insan sağlığınazarar verebilecek ve önlenemez hastalık olması durumu diye bir madde var. Kuduz riski olan bir hayvan için madde var. Bunu yeni bir şey gibi algı yaratmak kötü niyetli. 21. yüzyıldayız ve bu yüzyılda hala kuduzdan bahsetmek devletingörevini yerine getirmediğinin açıkça göstergesidir. Sokak hayvanlarına ancayaban hayatından kuduz bulaşabilir. Kuduz için önlemler alınması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde kitler var ve bölgelere atılıyor bu şekilde de hayvanları kuduzdan koruyorlar.  Bunu önlemek yerine direkt ‘kuduz olanı katledelim’ demek hayvanlarınsağlığını yok saymak” dedi.

“ÖLÜME VE TECRİTE HAYIR”

Sokak hayvanları içinyapılması gerekenler sıralayan Yıldırım, “Bunun yöntemi hayvanları rehabilite etmek, düzenli olarak aşılamak,kısırlaştırmak. Mevcut yasadaki görevlerini yerine getirmeleri, denetimi iyi bir şekilde yapmaları, halkı bilinçlendirmeleri, sahiplendirmeye teşvik etmeleri, üretimi ve hayvan satışını durdurmaları bu sorunun önüne geçmek içinen temel çözüm. Bunun yerine 'mama lobisi' gibi yaftalarla sokaktaki canlılara yardım etmeye çalışan insanları hedef haline getiriyorlar. Sanki bu elitkesimin derdi gibi gösteriyorlar. Halbuki vicdanı olan insanlar bu hayvanların ölüme ve tecrite götürmelerini istemiyor. Görevlerini yerine getirmeleri halinde zaten böyle bir sorun kalmayacak. Gerekli bütçe ayrılmalı, belediyelerde yetkin personeller yeterli sayıda istihdam edilmeli. STK’larla,gönüllülerle işbirliği yapılmalı. Yerel hayvan koruma görevlileri müessesi arttırılmalı. Muhtarlara mahalledeki köpek popülasyonu için iletişim halinde olunmalı. Ekonomik açıdan durumu kötü olan insanların yaşadığı bölgelerde busorunların daha yüksek olduğunu görüyoruz. Demek ki bu bölgelere hizmetgitmiyor ya da  bu bölgelere buhayvanları atıyorlar. Etkili bir çalışma ve seferberlikle bu işi çözebiliriz. Daha önce defalarca denenmiş olan öldürme ve tecrit altına alınmanın hiçbir sonuç getirmediğini yaşayarak gördük ve utancını da taşıyoruz. 2004’e kadar bu ülkedebir yasa yoktu, diledikleri gibi hayvanlar katlediyorlardı. Geldiğimiz noktada yine aynı noktadayız demek ki bitiremediler. Öldürmek hayvan popülasyonunu kontrol altına almak için çözüm değil” ifadelerine yer verdi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.