AK Parti raporu: Kürtler, yapılan hizmetleri hala etnik kimlikle değerlendiriyor
AK Parti hükümetlerinin Güneydoğu Anadolu bölgesine sunduğu sağlık, eğitim ve ulaştırma gibi hizmetler ve sosyal yardımları Kürt seçmenlerin etnik kimlikle değerlendirdiği ifade ediliyor. AK Parti’nin bu doğrultuda yaptırdığı bir çalıştay...
- Ege Postası
- 20.04.2013 - 14:04
AK Parti yönetimi, bir yandan çözüm süreci devam ederken bir yandan da vatandaşların nabzının yaptırdığı kamuoyu anketleriyle tutmaya devam ediyor. Çözüm sürecine en büyük desteğin, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illerden geldiği gözükürken, aynı destek ise hükümetin bölgeye götürdüğü hizmetler konusuna yansımıyor.
AK Parti AR-GE Başkanlığı çalıştayları kapsamında 25 Şubat tarihinde yayınlanan “Etnik Kimlik ve Kamu Hizmetlerine Bakış: Algılar Tutumlar” başlıklı rapor ve yine ANAR tarafından gerçekleştirilen kamuoyu yoklaması, ilginç bulgular ve tespitler içeriyor. Çalıştay, Türk ve Kürt vatandaşların kamu hizmetleri ile hükümetin performansına bakışında net bir algı farkı olmasının nedenlerinin ortaya çıkarılmasını hedefliyor. ANAR’ın anketinin sonuçlarının temel etken olduğu çalıştay, Kürtlerin neden hizmetler konusunda bu kadar memnuniyetsiz olduğu sorusu etrafında şekilleniyor.
"GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA MEMNUNİYET YÜZDE 50’NİN ALTINDA"
AK Parti’nin son yaptırdığı bu ankete göre Güneydoğu Anadolu bölgesindeki halkın, buraya götürülen hizmetlerden memnuniyeti yüzde 50’ye bile ulaşmıyor. Bu oran, bölgedeki Türk ve Kürt vatandaşlar şeklinde sınıflandırıldığında ise bu yarı yarıya, bazı kalemlerde daha da fazla düşüyor. Genel olarak anketten, AK Parti hükümetlerinin, Doğu ve Güneydoğu’da pozitif ayrımcılık boyutunda yürüttüğü hizmet siyaseti anlayışının, bölgedeki Kürt vatandaşların algı dünyasında olumlu yansımadığı sonucu çıkıyor.
Vatandaşlara sunulan kamu hizmetleri ile ilgili memnuniyet algısını ölçmeye yönelik gerçekleştirilen ankette sağlık hizmetlerinden eğitim hizmetlerine, dış politikalardan demokrasi ve insan hakları uygulamalarına kadar birçok kalemde vatandaşa ne kadar memnun oldukları soruldu. Oranlar belirlenirken de hem bölgedeki genel rakam, hem de özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Türk ve Kürt vatandaşları için ayrı ayrı olmak üzere iki oran hesaplandı.
"EN ÇOK SAĞLIK HİZMETLERİNDEN MEMNUNİYET DUYULUYOR"
Ankette memnuniyet oranının en yüksek olduğu alan, tüm bölgelerin ortalamasının yüzde 68,7 olduğu sağlık hizmetleri olarak görülüyor. Bölgeler bazında en yüksek rakam 78,8 ile Karadeniz’den çıkarken, bu oran Doğu Anadolu’da 70,4’e ulaşıyor. Ancak Güneydoğu Anadolu’da bu rakam, bölgeler arasındaki en düşük seviyeye, yüzde 44,4’e düşüyor. Bölgede Kürt ve Türk vatandaşlar olmak üzere sınıflama yapıldığında ise Türklerin yüzde 84,3’ünün, Kürtlerin ise yüzde 26,8’inin sağlık hizmetlerinden memnun olduğu görülüyor.
İkinci en yüksek oranın ulaşıldığı alan ise ulaşım hizmetleri. Tüm bölgelerinde ortalamasının yüzde 68 olduğu ulaşım hizmetlerinde Güneydoğu Anadolu oranı ise yüzde 41,4. Yine Türk vatandaşların yüzde 73,8’inin, Kürt vatandaşların ise yüzde 27,2 memnuniyet oranına sahip olduğu görülüyor.
EN DÜŞÜK ORAN TERÖRLE MÜCADELEDE
Ankette memnuniyet alanı sorulan alanlar arasında Türkiye genelindeki en yüksek oran sağlık hizmetleri olurken, en düşük oran ise terörle mücadele kaleminde ortaya çıkıyor. Türkiye genelinde en yüksek memnuniyet oranına sağlık hizmetlerinde yüzde 68,7, ulaşım hizmetlerinden yüzde 68 oranıyla ulaşılmış. Bu rakamları sırasıyla şu alanlar izliyor:
Eğitim hizmetleri: % 52,3
Sosyal yardımlar: % 50,5
Enerji politikaları: % 44,2
Dış Ticaret ve yabancı yatırımların ülkeye gelmesi: % 40,3
Enflasyonla mücadele: % 39,8
Ekonomi politikaları ve iktisadi kalkınma: % 39,7
Avrupa Birliği üyeliği için yürütülen çalışmalar: % 38,3
Dış politika: % 36
İşsizlikle mücadele: % 35
Demokrasi ve insan hakları ile ilgili uygulamalar: % 33
Tarım politikaları: % 32,4
Demokratik açılım: % 25,5
Terörle mücadele: % 20,8
"KÜRT VATANDAŞALR HİZMETLERDEN MEMNUN DEĞİL"
Ankette hizmetlerden memnuniyet oranının en yüksek olduğu bölgeler Karadeniz ve İç Anadolu olduğu ortaya çıkarken, memnuniyet oranının en düşük olduğu bölgenin ise Güneydoğu Anadolu bölgesi olduğu dikkat çekiyor. Bölge halkı en çok yüzde 44,4 ile sağlık hizmetleri, yüzde 41,4 ile ulaşım hizmetlerinden memnun olduğunu belirtiyor. Ancak geri kalan alanlarda yüzde 30’un üzerine sadece eğitim hizmetlerinde çıkılırken, geri kalan tüm alanlardaki memnuniyet oranı yüzde 12,9 ile yüzde 28,9 arasında sıralanıyor.
Buna göre bölge halkının memnuniyet oranının en düşük olduğu kalem, yüzde 12,9 ile terörle mücadele alanı. Bölge halkı demokratik açılımdan yüzde 13, işsizlikle mücadelede yüzde 14,2, demokrasi ve insan hakları ile ilgili uygulamalarda ise yüzde 16,3 oranında memnuniyet gösteriyor.
"MEMNUNİYET ORANI SADECE KÜRTLER ARASINDA HESAPLANINCA YARI YARIYA DÜŞÜYOR"
Bu oranlar, bölge halkının Kürt ve Türk vatandaşlar arasındaki memnuniyeti şeklinde sıralandığında ise neredeyse yarı yarıya düşüyor. Demokrasi ve insan hakları ile ilgili uygulamalardaki memnuniyet oranı bölgedeki Türk vatandaşlar arasında yüzde 25,7 çıkarken, bu rakam Kürtler arasında ise 9,4’e düşüyor.
Kürt vatandaşlar arasında memnuniyet oranı, hiçbir kalemde yüzde 30’u geçmiyor. En yüksek rakama yüzde 27,2 ile ulaşım sektöründe ulaşılırken, en düşük rakam da demokratik açılım konusunda yüzde 9,3 olarak gözüküyor. Demokrasi ve insan hakları ile ilgili uygulamalar ve demokratik açılım gibi yüzde 10 memnuniyet oranının altında iki hizmet daha kalmış gözüküyor. Terörle mücadeleden yüzde 9,5 oranında memnun olan Güneydoğu Anadolu’daki Kürt vatandaşlar, enflasyonla mücadelede de yüzde 9,7 oranında memnuniyet gösteriyor.
"SAĞLIKTA TÜRKLER TAVAN YAPARKEN, KÜRTLER BEĞENMİYOR"
Bununla birlikte Güneydoğu Anadolu’da Türkler arasında sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 84,3 gibi yüksek bir orana ulaşıyor. Bu oran tüm kalemler arasında ulaşılmış en yüksek oran olarak dikkat çekiyor. Ancak aynı bölgedeki Kürtlerin sağlık hizmetleri konusundaki düşüncesi ile tam tersine bir görüntüye sahip. Bölgedeki Kürtlerin sadece yüzde 26,8’i sağlık hizmetlerinden memnun olduğunu belirtiyor.
ÇALIŞTAY RAPORU: HAKKANİYET DEĞİL MAĞDURİYET EKSENLİ SONUÇ
Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu’nun moderatörlüğünde 17 uzmanın davet edildiği çalıştay sonunda ortaya çıkan tespit ve öneriler, bir rapor olarak hazırlandı. Buna göre Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Kürt kökenli vatandaşların, kamu hizmetlerini değerlendirirken hakkaniyet prensiplerine göre değerlendirmek yerine “mağduriyet temalı etnik bakış açısıyla” değerlendirdiği tespiti yapılıyor. Bölge halkının, “mağduriyetlerinin baş sorumlusu” olarak gördüğü devletten gelen her şeyi olumsuz gördüğü belirtiliyor.
Bu algısal problemi ya da “yanlılığı” oluşturan unsurların ise geçmişte ve uzun zamanıdır devlet tarafından gerçekleştirilen uygulamaların bir yansıması olduğuna, bu algının değiştirilmesinin de yine uzun zaman alacağına ve kalıcı yapısal reformlar yapılmadan zor olacağına dikkat çekiliyor. Ayrıca bölgede AK Parti’nin hala Kürt sorununu inkar eden bir yapıda olduğu ve KCK ile mücadelede başvurulan yöntemlerden rahatsız edici olduğu görüşünün de yaygın olduğunun altı çiziliyor. Bu minvalde de Etnik Kimlik Siyaseti’nin, AK Parti’nin makası olan Hizmet Siyaseti karşısında bir süre daha etkili olabileceğini anlaşıldığı aktarılıyor.
ÇÖZÜM: AİDİYET DUYGUSUNUN GELİŞTİRİLMESİ
Bu sıkıntılara karşı olarak da raporda bazı öneriler sıralanıyor. Öncelikle bu algının değişmesinin veya algısal sorunun çözülmesinin, Kürt kökenli vatandaşların ülke geneline aidiyet duygularının geliştirilmesine bağlı olduğu dile getiriliyor. Kürt vatandaşların kendilerini eşit vatandaşlar olarak hissetmelerinin ve adil bir yönetim düzeni içinde olduklarına inanmalarının temel koşul olduğu aktarılıyor.
"DEVLET GÖREVLİLERİ TESPİT EDİLİP CEZALANDIRILMALI"
Bir başka öneri ise geçmişten kalan travmaların onarılmasına yönelik getiriliyor: Haksız şiddet uygulayan devlet görevlilerinin tespiti ve cezalandırılması, haksızlıkların kabul edilerek gerekiyorsa özür dilenmesi, Diyarbakır Cezaevi’nin kapılarının açılarak acıların boşaltılmasının sağlanması.
Öneriler arasında bölge halkıyla doğrudan ve yakından iletişim kurulması, bunun için Ankara merkezli ve medya aracılığıyla verilen mesajların yeterince etkili olmadığı ifade ediliyor. Bir başka önerinin ise Kürtçe konusunda yapılan raporda Kürtçenin özgürleştirilmesinin yeterli olmadığı, samimiyet algısı açısından Kürtçenin devlet tarafından sahiplenilmesi ve geliştirilmesi için özel çaba harcanması gerektiği tavsiye ediliyor.
Yorum Yazın