Agora duvarlarını dünya konuşacak
Dünyanın en zengin Yunanca duvar yazı (grafito) koleksiyonu, tarihi İzmir Agorası’nda bulundu. Helenistik ve Roma dönemlerindeki günlük yaşama ait kesitlerin yer aldığı grafitoları inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Agora-Kadifekale-Kemeraltı aksındaki tarihi zenginliğin ortaya çıkmasıyla, tarih turizmi konusunda yakın coğrafyanın en iddialı kentlerinden biri olmayı hedefliyoruz” dedi.
- Ege Postası
- 12.07.2013 - 09:29
Bölgedeki kazı çalışmalarında, son olarak tarihi Roma Hamamı, Mozaikli Yapı ve Kent Meclisi’nin yanı sıra, kent merkezinden agoraya girişi sağlayan Bazilika Kuzeybatı Kapı ile limandan agoraya girişi sağlayan Faustina Caddesi ortaya çıkarılıyor. Kazı çalışmalarına ilave olarak Mozaikli Yapı’da mozaik döşemenin konservasyonu ile Bazilika’da bulunan grafitoların (duvar yazıları) restorasyon çalışmaları sürdürülüyor. Bazilika’daki restorasyon çalışmaları sırasında yeni duvar yazıları ortaya çıkarıldı. Helenistik ve Roma dönemlerinde İzmir’in günlük yaşantısına ilişkin önemli ipuçları veren grafitoların, M.S. 2. yüzyıl ile 4. yüzyıl arasında yapıldıkları öngörülüyor. Uzmanlar, Agora’da bulunan grafitoların, dünyanın en zengin Yunanca duvar yazı koleksiyonunu oluşturduğunu ifade ediyor. Duvarlar üzerinde, günlük yaşamın her alanını konu eden, sadece boya ile yapılmış yazı ve resimlerin dışında, aynı zamanda sıva üzerine kazınmış onlarca yazı ve resim bulunuyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, tarihi Agora kentini ziyaret ederek kazı çalışmaları sırasında bulunan son grafitolar (duvar yazıları) hakkında bilgi aldı. Başkan Kocaoğlu’na, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy ve grafitoları çalışan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Dilleri Bölümü Başkanı Doç.Dr. Cumhur Tanrıver eşlik etti. Bulunan grafitoların zenginliğinin, İzmir açısından çok önemli bir kazanım olacağını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı, “Agora-Kadifekale-Kemeraltı aksındaki tarihi zenginliğin ortaya çıkmasıyla, tarih turizmi konusunda bölgemizin en iddialı kentlerinden biri olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Grafitoların yanı sıra çalışmaları süren “Kent Meclisi”, “Mozaikli Yapı”, “Faustina Kapısı” ve Büyükşehir Belediyesi tarafından “Agora Müze Evi” olarak restore edilen yapıyı da ziyaret eden Başkan Kocaoğlu, “Agora Ören Yeri Koruma Duvarı”nın projesinin onaylandığını ve kısa sürede ihalesinin yapılacağını da müjdeledi.
Duvar yazılarında bilmece bile var
Agora’da bulunan grafitolar, “Hoşgörü kenti” İzmir’in, antik dönemde de büyük bir hoşgörüye sahip olduğunu gösteriyor. Duvar yazılarında Smyrnalılar için yazılan “Asya’nın birincisine (selam olsun)” yazılarının yanı sıra “Asya’nın birincisi Sardes’e (selam olsun)”, “Asya’nın birincisi Ephesos’a (selam olsun)” ya da “Asya’nın birincisi Tralles’e (selam olsun)” şeklindeki yazılar bunu gösteriyor. O dönemlerde de hakim olan hoşgörü kültürü, farklı kentlerin isimlerinin de övgüyle duvarlarda yer almasına Smyrnalılar tarafından engel olunmadığını ve bu yazıların 2 bin yıldır silinmeden kalabildiğini ortaya koyuyor.
Ticaret gemisi çizimlerinden gladyatörlere kadar farklı şekillerin olduğu grafitolar arasında çeşitli itiraflar da yer alıyor. “Beni sevmeyen birini seviyorum” ve “Leontis adlı birisi eşini aldatanı buldu ve öldürdü” bu itiraflardan bazıları. Antik dönemde Agora’daki sulardan şifa bulanların yazdığı bir grafitoda, “Gözlerimi tanrılar iyileştirdi, bu nedenle tanrılara kandil adadım” yazıyor. Başka bir yazıda ise “Ruh veren” kelimesi geçiyor. Bu yazının erken dönem Hıristiyanlıkta Hz. İsa’yı işaret ettiği öngörülüyor. Ayrıca duvarlarda çeşitli oyunlar ve bilmeceler de bulunuyor. Yukarıdan aşağıya ve soldan sağa okunduğunda aynı olan kelimelerle hazırlanmış beş satırlı bilmecelere ek olarak cevabı içinde olan bilmeceler de Agora’nın duvarlarını süsleyerek henüz gizemini koruyor.
İki farklı katman
Boyalı ya da kazıma yöntemiyle yapılan grafitoların sayıca çokluğuna değinen Doç.Dr. Cumhur Tanrıver “Yunanca grafitolar, sayıca dünyada en çok burada bulunuyor. Yaklaşık 1500 grafito var. Ayrıca alt sıva tabakasında da grafitolar bulunuyor, ama üst sıva tabakasını kapattığı için onları henüz okuyamıyoruz” dedi. Alt tabakadaki grafitoları, üst tabakadaki sıvaya zarar vermeden gün yüzüne çıkarmak için yurtdışından İsviçreli uzmanlarla görüşmeler yürüttüklerini söyleyen Kazı Başkanı Yrd.Doç.Dr. Akın Ersoy ise bulunan yazıların ve resimlerin birebir ölçekte kopyalanarak dijital ortama kaydedildiği bilgisini verdi.
Mirasa sahip çıkılıyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Agora ve Çevresi Koruma, Geliştirme ve Yaşatma Projesi” çerçevesinde bir yandan İzmir Agorası’nda devam eden arkeolojik kazılara destek verdiklerini, diğer yandan da tarihi kalıntılar üzerindeki kamulaştırdıkları yapıları yıkarak kazı alanının genişlemesinin önündeki engelleri ortadan kaldırdıklarını söyledi. Başkan Aziz Kocaoğlu, “Hedefimiz tarihi aksı kentle bütünleştirerek kente farklı ve özel bir kimlik kazandırmak. Yapılan bu çalışmalar, 8 bin 500 yıllık bir geçmişi olan İzmir’in kültürel ve arkeolojik değerlerini ortaya çıkarmak açısından son derece önemli. İzmir kentinin tarihi mirasına sahip çıkıyoruz” diye konuştu.
Büyükşehir’den Agora’ya 27 milyon
İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk kamulaştırmalarına 1997 yılında başlanan, ilk yıkımı ise 2005 yılında gerçekleştirilen tarihi alanda, “Agora ve Çevresi Koruma, Geliştirme ve Yaşatma Projesi” çerçevesinde bugüne kadar 26 milyon 808 bin 987 liralık kamulaştırma bedeli ödedi. Toplam 21 bin 987 metrekarelik alandan 18 bin 337 metrekaresini kamulaştırarak tapusunu alan Büyükşehir Belediyesi, geri kalan bölümleri kamulaştırmak için de çalışmalarını sürdürüyor.
Büyükşehir Belediyesi ayrıca, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanlığı ile protokol imzalayarak tarihi kentteki kazılara destek amacıyla yıllık 900 bin TL’lik nakdi yardımda bulunuyor.
Yorum Yazın