Dolar 34,1863
%-0.03
Euro 37,8386
%0.03
Altın 2.907,480
%-0.55
Bist-100 9.057,00
%0.49

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti Düzce'de (2)

Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti Düzce'de (2)

Çözüm sürecinde Düzce'de sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti, toplantıya katılanların görüşlerini dinledi.         Toplantıda...

  • Ege Postası
  • 15.04.2013 - 13:59
Çözüm sürecinde Düzce'de sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti, toplantıya katılanların görüşlerini dinledi.

        Toplantıda konuşan Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti üyesi Şemsi Bayraktar, görev sürelerinin iki ay olduğunu ancak ülkede kavgayı sone erdirmenin, barışı sağlamanın uzun zaman aldığını ifade etti. "Bize akil insan diyorlar ama bu ülkede çok akil insan var." diyen Bayraktar, "Onun için halkın akil olması esastır. Akil halkımızın akilhane duruşu da bu ülkeye barışı ve huzuru getirecektir. Zaten bir takım endişeler de kaldırıldığında ben inanıyorum ki 75 milyon insanımızla yürüyeceğimiz bir yoldur bu. Milletimiz barış için baskı kurduğunda bu ülkede terör isteyenlerin geri adım atması kaçınılmazdır." dedi.

        Türkiye'nin ortak vatan olduğunu anlatmak için burada olduklarını kaydeden Bayraktar, şunları söyledi: " İçeride ve dışarıda terörün bitmesini istemeyen karanlık kişilerin oyunlarını bozmak için bu milletin arasına, bu güzel milletin arasına sokulmak istenen fitne bir daha yeşermesinde diye burada olduğumuzu söyleyebilirim. Türk milleti bölünmez diye burada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu topraklarda yaşayanların Çerkezin, Gürcünün, Kürdün, Türkün tek bir millet olarak ayrımcılık yapan fitne ve fesadı yok ederek, huzur ve refah içerisinde burada olduğumuzu söyleyebilirim."

        Heyette yer alan Bendevi Palandöken de ülkede acı çekmiş insanların acılarının dindirilmesi, ülkedeki huzur ve barışın sağlanması için birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu kaydetti. Herkesin kanın ve şiddetin durmasını istediğini anlatan Palandöken, "Biz hiç bir siyasi partiyle organik bağı olmayan, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşunun başkanlarıyız. Türkiye'de 76 milyonu kucaklayarak, gerçekten de sorunların odağındaki insanlar olarak sizlerin fikirlerini almaya geldik." diye konuştu.

        Heyet üyesi Oral Çalışlar ise yaşadıkları acı tecrübelerle Türkiye'nin çok kan kaybettiğini söyledi. Çalışlar, kan kaybeden, yoksullaşan ve darbelerle zedelenen Türkiye'nin, yavaş yavaş kendine gelen ve dünya çapında ayakları üzerinde durabilen, kendi demokrasisini yaratabilme tecrübesi içerisine giren yeni bir tarihsel döneme girdiğini dile getirdi.

        Üye Yıldıray Oğur ise Düzce'nin Türkiye'nin birlikte yaşama kültürünü yüz yıllardır kendinde yaşatan bir şehir olduğunu belirtti. Düzce'nin müthiş bir zenginliğe sahip olduğunu dile getiren Oğur, şunları kaydetti: "Barış içinde insanlar kendi kültürlerini, kimliklerini koruyarak, dillerini yaşatarak birlikte yaşıyorlar. Aslında tamda çözüm sürecinin amacı bu. Çözüm sürecinin başladığı 81 günde hiç bir genç ölmedi. Karadeniz’e hiç bir şehit cenazesi gelmedi. Bence esas olarak üzerine titrememiz gereken şey bu. En net şeyi de bu resim veriyor."

        Sekreter Fatma Benli de kimsenin acı çekmesini istemediklerini ifade ederek, "Bundan sonra ne çocuklarımızı, ne yeğenlerimizi, ne geleceğimizdeki insanları aynı acıyı, ayını çatışmayı hissetmelerini istemiyorum. Çatışma sadece ayrışmayı getiriyor, bizi birbirimizi bizden ayırıyor. Türkiye olarak bunu hak etmiyoruz. Madem güçlü bir ülkeyiz, hep beraber çabalayarak bunu çözmek zorundayız." şeklinde konuştu.

        Üyeler, konuşmalarının ardından sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderlerini dinledi. Söz alanlardan Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mustafa Kayıkçı, "Esnaf sanatkarlar olarak görüşümüz bayrağımızı tartışmayız, toprağımızı, üniter yapımızı, cumhuriyetimizi tartışmayız. Bunun dışında Güneydoğu'nun Kürdü de bütün milletler de bizim canımızdır, kanımızdır. Kürdü PKK'dan ayıralım. PKK bir terör örgütüdür. Öyle ayrışmaz duruma gelmiş ki adamın bir evladı polis, bir evladı öğretmen, iki tanesini dağa götürmüşler. Bu 'beni kurtarın' diyor. Toplumsal barış buysa sonuna kadar destekçisiyiz." açıklamasını yaptı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.