Asgari ücret yıl başından bu yana 79 dolar eridi
Yaklaşık 6 milyon işçiyi ilgilendiren 2017 asgari ücret görüşmelerinde ilk toplantı sona erdi.
- Ege Postası
- 06.12.2016 - 17:18
Türk-İş Genel Sekreteri i Nazmi Irgat, "Yılbaşında 447 ABD Doları olarak belirlenen aylık net asgari ücret, son gelişmelerle 368 ABD Dolarına gerilemiştir" dedi.Taraflar, ikinci toplantıyı Pazartesi günü saat 11.00'de yapacak. Pazartesi günkü toplantıda Kalkınma Bakanlığı, TÜİK ve Hazine ekonomik durumla ilgili bilgi verecek.
6 milyon kişiyi ilgilendiren pazarlık başladı
Başbakan Binali Yıldırım ise perşembe günü başbakan yardımcıları ve ekonomiyle ilgili bakanların yer aldığı ve Merkez Bankası, Hazine, Maliye gibi ekonomi bürokratlarının da çağrılabildiği Ekonomi Koordinasyon Kurulunu (EKK) toplayarak ekonomide yaşanan sıkıntıları aşmak üzere bir dizi önlem açıklayacak. İşte Asgari Ücret Komisyonuna ekonomik durumla ilgili bilgi verecek olan Hazine, Kalkınma Bakanlığı ve TÜİK yetkililerinin, Perşembe günkü EKK toplantısı ışığında bir rapor hazırlaması bekleniyor.
TİSK 'SIFIR ZAM' İSTİYOR
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) 2017 için 'sıfır zam' istediği ve buna gerekçe olarak maliyet artışları, asgari ücretteki yüzde 30'luk artış ile kur artışını göstermesinin ardından kamunun Türkiye ekonomisine ilişkin hazırlayacağı bu rapor büyük önem taşıyor.
2017 için asgari ücretin Türk-İş 1600, DİSK 2 bin liraya yükseltilmesini istiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun bugünkü toplantısında Türk-İş adına müzakereleri yürüten Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, yaptığı konuşmada asgari ücretteki yüzde 30'luk artışı gerekçe göstererek sıfır zam yapılmasını isteyen patronlara şu mesajları verdi:
"Geçen yıl asgari ücrette yapılan artış gerekçe yapılarak ‘2017 yılında asgari ücret artışı yapılmasın’ diyen de oldu.Ülkenin ve firmaların rekabet gücünü devam ettirmek için düşük ücret politikasının sürmesi gerektiği de ileri sürüldü. Konuştuğumuz asgari ücrettir. Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine, insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlaması gereken ücrettir. Asgari ücretin tespitinde öncelikle çalışanların geçim şartlarının göz önünde bulundurulması bir anayasal hükümdür.
GÜÇLÜ DEĞİL ZAYIF KORUNUR
Asgari ücretlinin ödediği gelir vergisine yakın bir tutar, işverenlerin ödediği sosyal güvenlik primi indirimi olarak verilmektedir. İşverenlerin ödediği sosyal güvenlik primi 5 puan düşürülerek karşılığı hazineden ödenirken, işçilerin ödediği sosyal güvenlik priminden 1 puan bile indirilmemiştir.
Aynı şekilde, konu çalışanların asgari geçim indirimine gelince bütçe kısıtları gündeme gelmektedir. Oysa asgari ücret artışından kaynaklanan işveren maliyetinin bir kısmı devlet tarafından karşılandığında, bütçenin durumu dikkate alınmamaktadır.
‘Sosyal Devlet’ anlayışında iktisaden zayıf kesimlerin korunması amaçlanır. Ancak uygulamaya baktığımızda, çalışanların değil işverenlerin daha fazla korunduğu görülmektedir.
Asgari ücret bir koruma ücretidir. Çalışanların, işsizlik baskısı gerekçe yapılarak düşük ücretle çalışmalarının önlenmesi amacı söz konusudur.
Son dönemde, üretimde kullanılan girdilerin fiyatı artmaktadır. Benzine yeni bir zam daha gelmiştir. Üretimde kullanılan ham madde ve ara malı fiyatı döviz artışına da paralel olarak yükselmektedir. Girdiler üzerindeki vergi yükü de diğer ülkelere göre fazladır. Döviz kurundaki artış ve artan vergiler üretim maliyetini daha da yükseltecektir.
Ancak, üretimin diğer girdilerinden sağlanamayan tasarruf, işçi ücretleri sabit tutularak veya düşürülerek yapılamaz. Kalite ve verimlilik artışındaki yetersizliklerin nedeni ücretler ve işçiler değildir.
ASGARİ ÜCRET 79 DOLAR ERİDİ
Kaldı ki, toplam satış hasılatı içinde iş gücü maliyeti de son yıllarda giderek gerilemektedir. Yılbaşında 447 ABD Doları olarak belirlenen aylık net asgari ücret, son gelişmelerle 368 ABD Dolarına gerilemiştir.
Asgari ücretlilerin ve çalışanların alım gücünü gerileterek ekonomik büyüme sağlanamaz. Sosyal taraflar sadece ücret politikasını değil bir bütün olarak gelir politikasını gözden geçirmelidir. Ücretler üzerindeki işçi-işveren kesintilerinin neden yüksek olduğu hep birlikte değerlendirilmelidir. Uygulanan maliye politikası, teşvikler bir arada ele alınmalıdır.
Ancak bunların hiçbiri asgari ücreti düşük belirlemenin gerekçesi olamaz. Refahı adil paylaşmanın gereği yapılmalıdır. Asgari ücret pazarlık ücreti olmamalıdır. Bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olduğu genel kabulüne uygun çalışmalar yapılmalıdır.
Yorum Yazın