Asıl tehlike radyasyonda değil kimyasalda
İzmir gündeminin üst sıralarında kendine yer bulan “Gaziemir’de radyasyon tehlikesi’ konusuna Türkiye Atom Enerjisi Kurumu son noktayı koydu. Olay yeriyşle ilgili incelemesini tamamlayan TAEK, resmi sitesinden yaptığı açıklamada ‘radyasyon tespit edilmeyen bölgede kimyasal kirliliğe dikkat edilmesi çağrısında bulundu.
- Ege Postası
- 05.12.2012 - 17:38
EGE POSTASI- HABER SERVİSİ- Gaziemir’de büyük korku ve tedirginliğe yol açan ‘radyasyonlu arazi’ tartışmalarının ardından TAEK olay yerine giderek incelemelrde bulundu. Konuyla ilgili raporunu hazırlayan TAEK resmi sitesinde bu sonucu duyurdu.
İşte TAEK’in o açıklaması…
03 ve 04 Aralık 2012 tarihlerinde yazılı basında ve internet sitelerinde yer alan haberlere konu olan İzmir Gaziemir ilçesi Emrez Mahallesinde bulunan atıl durumdaki Aslan Avcı Döküm Sanayi ve T.A.Ş. firmasına ait kurşun döküm fabrikasında, Kurumumuz tarafından daha önce pek çok kez ölçüm ve incelemeler yapılmış olmasına rağmen mevcut durumda değişiklik olup olmadığının tespiti ve halkın endişelerinin izalesi için 04 Aralık 2012 tarihinde Kurumumuz Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi (ADYM) koordinasyonunda oluşturulan bir Acil Durum Müdahale Ekibi (ADME) tarafından radyolojik ölçüm ve incelemeler yapılmıştır.
Yapılan ölçüm ve incelemeler sonucunda radyasyon seviyesinin;
Fabrika yerleşkesi dışında kalan alanlarda doğal düzeylerde (15 ’µR/saat) olduğu,
Fabrika atıklarının bulunduğu yaklaşık 500 metrekarelik açık alanda (demir esaslı cüruf üzerinde) ise homojen bir dağılım göstermediği, doğal radyasyon seviyesi de dahil olmak üzere, 15 - 200 ’µR/saat değerleri arasında değiştiği,
Daha önceki yıllarda çeşitli derinliklere kadar yapılan kazılarda ve açılan kuyularda yapılan ölçümler sonucunda homojen olmamakla birlikte radyoaktif bulaşma olduğu tespit edilen, atıkların gömüldüğü ve üzeri toprakla örtülmüş sahada toprak yüzeyinde doğal seviyelerde olduğu,
tespit edilmiştir.
Sözkonusu firma iştigal ettiği alan itibarıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun lisans ve denetimine tabi olmayıp, firmanın tehlikeli atıklarının bertarafını gerçekleştiren kuruluşun 2007 yılı Nisan ayında firmanın atıklarında radyasyon tespit ettiğini Kurumumuza bildirmesi sonucu Kurumumuz tarafından çeşitli tarihlerde yerinde ölçüm, inceleme ve değerlendirmeler yapılmış olup firmaya ve ilgili kuruluşlara alınacak tedbirlere ilişkin öneriler bildirilmiştir. İlaveten radyoaktif bulaşmanın kaynağını tespit etmek üzere, firmaya hurda hammadde tedarik eden firmalarda da Valiliklerin desteği ile incelemeler ve ölçümler yapılmış olup herhangi bir radyoaktif bulaşma veya radyoaktif kaynağa rastlanmamıştır. Bu kapsamda Aslan Avcı Döküm Sanayi ve T.A.Ş. firması tesislerinde tespit edilen radyoaktif bulaşmanın çek eski yıllarda meydana geldiği değerlendirilmiştir. Ayrıca firmada çalışan görevlilerden kan numuneleri alınarak kromozom aberasyon testleri de yapılmış olup, radyasyona dayalı bir sağlık etkisi tespit edilmemiştir.
Sonuç olarak; gerek 04 Aralık 2012 tarihinde yapılan ölçüm ve incelemeler, gerekse konu ile ilgili bugüne kadar Kurumumuz tarafından yapılmış olan çalışmalar da dikkate alınarak aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır;
Ölçülen radyasyon seviyeleri çevrede yaşayan halkın sağlığı için tehdit oluşturmamaktadır.
Daha önceki yıllarda yapılan ölçüm ve analizlerle teyit edildiği şekilde, radyoaktivite bulaşmış cüruf atıklarından radyoaktivitenin çevresel ortamlara yayılması olası görülmemektedir.
Hurda malzemelerin eritilerek mamul madde üretimi sürecinde radyoaktif maddeler atıklarda kalmış olup, tesiste geçmişte üretilmiş olan kurşun mamullerde radyoaktivite bulunmadığı da ayrıca yapılan ölçümlerle tespit edilmiştir.
Fabrika sahası etrafındaki tel örgülerin yer yer tahrip edildiği görülmüş olup özellikle cürufların bulunduğu açık alan olmak üzere fabrika sahasına girişin kontrollü olmasının ilgili firma ve yerel otoritelerce temin edilmesi gerekmektedir.
Haberlerde yer alan toprağın yanması, dumanların yükselmesi, bitkilerin kuruması, hayvanların ölmesi, çevrede yaşayanların nefes darlığı, öksürük, astım ve bronşit şikayetleri, havanın tuz ruhu gibi kokması vb hususların radyasyon ile ilişkisi bulunmayıp bu şikayetlerin temelinde kimyasal tehlikeli maddelerin etkisinin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Konuya ilişkin geçmişte yapılan çalışmaları da içeren ayrıntılı bilgiler en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Yorum Yazın