Bahçeli: Başbakan Erdoğan'ın şanzımanı dağılmış, aküsü bitmiştir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şahsımın kayışı kopardığını durmadan ifade eden Başbakan Erdoğan’ın uzun zaman öncesinden kaportası delinmiş, şanzımanı dağılmış, vidaları gevşemiş, aküsü bitmiş ve dümeni parçalanmıştır."...
- Ege Postası
- 30.04.2013 - 12:54
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada çözüm süreci adı altında partisinin yıllardan beri ikazla gündeme getirdiği ne varsa ülke önüne bir bir konulmaya başladığını söyledi. Başbakan Erdoğan’ın ‘katı, hırçın, haşin, uzlaşmaz, iftiracı ve kaba üslubunun’ hükümetin yakıtı olarak bölücülüğün tekerini çevirdiğini ileri süren Bahçeli, "Şahsımın kayış kopardığını durmadan ifade eden Başbakan Erdoğan’ın uzun zaman öncesinden kaportası delinmiş, şanzımanı dağılmış, vidaları gevşemiş, aküsü bitmiş ve dümeni parçalanmıştır. Kendisi adına ne utanç vericidir ki, çirkefliğin hurdalığına, yalanın garajına, ölçüsüzlüğün küllüğüne neyi varsa bedelsiz bırakmış ve geriye de yalnızca BOP’çuluğuyla bir başına kalmıştır. Başbakan Erdoğan’ın hayatının en zifiri karanlığına gömülmesine ne partisinin ampulü ne PKK’nın Kandil’i engel olamamıştır." diye konuştu.
Başbakan’ın MHP’ye ağız dolusu hakaret ettiğini kaydeden Bahçeli, "Bulduğu her ortamda hakkımızda ileri geri konuşarak düştüğü aczi ve çaresizliği kapatmaya gayret etmektedir." dedi. Başbakan Erdoğan’ın konuştukça şaşkına döndüğünü belirten Bahçeli, "Bilinsin ki, Bizi başka oluşum ya da partilerin yedeğinde gösterecek kadar izan ve terbiyeden mahrum olanlar önce PKK’nın kontağı, bölücülerin ikaz lambası, teröristlerin alarm zili ve İmralı canisinin de odacısı olduğunu görmeli ve bunu da kafalarına sokmalıdırlar." ifadesini kullandı.
"PKK’NIN SİLAHLI ŞEKİLDE ANAYASA NÖBETİNE GİRMESİ SENİ HİÇ DÜŞÜNDÜRMEDİ Mİ'"
Kandil’den yapılan açıklamayı değerlendiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"PKK elindeki silahını bütünüyle Türkiye’ye çevirmiştir. Bunlar olmazsa daha büyük saldırılarını gerçekleştirmek için hazır beklediğini tehditler savurarak ima etmiştir. Aylardır şehit haberleri gelmedi diyerek propaganda yapanlar, bu yolla bize edepsizce sataşanlar PKK’nın bölücü ve kanlı niyetlerini ne zaman fark edeceklerdi? Sınırlarımızda eli tetikte bekleyen teröristler ilk fırsatta gelip de oluk oluk kan akıtınca bunun vebalini kim, nasıl taşıyacaktı? Cudi’de çiçek toplamaktan dem vuran Sayın Başbakan, bu gelişmelere barış mı diyorsu? PKK’nın silahlı şekilde anayasa nöbetine girmesi, İmralı canisinin affını her şeyin önüne koyması seni hiç düşündürmemiş midi? Bölücü terör örgütünün gözdağı vermesini sen çözüm olarak mı değerlendiriyorsu? ‘Devlet kendisiyle hesaplaşıyor, çözüm verimli yürüyor’ diyen yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı sen bu geri çekilme mizansenine Türk milletinin aldanacağını mı sanıyorsu? ‘PKK’ya bir çekirdek bile vermiyoruz’ diyen AKP’nin çok konuşan ağzı sen herkesi kendin gibi enayi mi görüyorsu? Muhataplarını AKP’ye ayakta selam durmaya çağıran Başbakan Yardımcısı küçücük aklınca terörün bittiğini mi hesaplıyorsu? Çok umutlu olduğunu tekrar tekrar gündeme getiren Sayın Cumhurbaşkanı ve MGK kararlarından bölücü terör ifadesinin kaldırılmasına imza atan isimler sizler ne diyeceksini? Bu geri çekilme kurnazlığı oldukça sulandırılmış, saptırılmış ve haddinden fazla abartılarak süreç ihanetinin hanesine artı olarak yazılmıştır. Hatta bu ne idüğü belirsiz geri çekilme ilanı terörün bitişi olarak servis edilmiş, bayram olarak sunulmuş, dost ellerin birbirini tutması olarak lanse edilmiştir. Düşünebiliyor musunuz, milli bayramları sabote eden AKP hükümeti, PKK’nın bir beyanından dolayı havalara uçmuş, bayram turları atmış, umutlanmış ve 29 yıllık namlu tutan katilleri dost eller olarak selamlamıştır."
"KANDİL’İN YOLUNU HERKES BULMUŞKEN YILLARDIR PKK’YI YUVALANDIĞI YERLERDE BİR TEK AKP BULAMAMIŞTIR"
Terörist Karayılan’ın açıklama yapacağı yerin PKK tarafından belirlendiğini söyleyen Bahçeli, "Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensupları da kızarmış tavuk ve pilavlar eşliğinde PKK’nın şovuna aracılık etmiş, heyecanla Kandil fitnesinin mesajlarını duyurmuşlardır. Ne hikmettir ki, Kandil’in yolunu herkes bulmuşken ve teröristlerle görüşmek neredeyse moda haline gelmişken, yıllardır PKK’yı yuvalandığı yerlerde bir tek AKP bulamamıştır." dedi.
Türkiye’nin hem PKK’nın alternatif devlet yapılanması olan KCK’yı, hem de silahlı unsurunu kabul eden ve muhatap alan bir ülke durumuna AKP sayesinde düşürüldüğünü belirten Bahçeli, "PKK’lı Karayılan yeni Türkiye’den, yeni Ortadoğu’dan bahsederken AKP suspus vaziyette kalmış, geri çekilmenin şamatasıyla kepazeliklerin, kurşun gibi sözlerin üzerini kapatmakla meşgul olmuştur. Ayrıca terör örgütü, bünyesinde Kürt bulunduran devletler yanında Ortadoğu’yu da dizayn etme hak ve yetkisini kendisinde görebilmektedir. Karayılan’ın açıklaması PKK’nın bugüne kadar İmralı canisinin 21 Mart 2013’te Nevruz nedeniyle yaptığı açıklamadan sonra elde ettiği en önemli propaganda imkanıdır. Bu da AKP iktidarının sağladığı kaygan ve karanlık zeminde, yerli ve yabancı medya vasıtasıyla sağlanmış ve hayata geçirilmiştir." şeklinde konuştu.
Son günlerde PKK’ya özellikle büyükşehirlerden katılımların arttığı yönünde haberler yer aldığını aktaran Bahçeli, "Şayet bu doğruysa, PKK’nın, AKP müsamahasıyla militan devşirmede önemli oranda imkan ve ortam bulduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. Bu da teröre yardım ve yataklık suçudur ki, AKP ihanetinin belgelenmesi için daha fazla bilgi ve delile gerek bile kalmayacaktır." dedi.
Bahçeli, "Sınır hattımızda görev yapan birliklerimiz teröristlerin geçişine nasıl sessiz kalacaktı? Kimin girdiği, kimin çıktığı ve gerçekten de sınır ötesine gidilip gidilmediği nereden bilinecekti? Kim ya da kimlerdir gidecek olanla? Bunların envanteri mi tutulmuş, sayımı mı yapılmıştı? PKK’lılar figüran kullanırsa bunu kim anlayacaktı? Şehitlerimizin kanlıları kademeli ve gizli şekilde sınır ötesine çıkarken, Başbakan’ın hiç mi yüreği sızlamayacak, hiç mi yüzü kızarmayacaktır'" diye sordu.
Bahçeli, şunları dile getirdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli mensuplarının, dün silah arkadaşlarını, birlikte nöbet tuttukları tertiplerini, aynı ranzada yattıkları devre arkadaşlarını hunharca katledenlere turnike işlevi görmeleri mi istenmektedi? Adalet bunun neresindedi? Devlet nereye sinmişti? Hükümet hangi deliktedi? Bu katillerden hesap sorulmadan gitmelerine nasıl müsaade edilecekti? Bundan sonra yargıya güven sağlanabilecek midi? Sınırlarımız onun bunun pervasızca, küstahça, canının istediği zaman, hele hele elinde silahla girip çıkabileceği bir yolgeçen hanı mıdı? Böyle olduğu ileri sürülüyorsa, Türkiye’nin devlet olma hukuk ve adabı nasıl ileri sürülecekti? Bu tip bir devletle bu zorlu coğrafyada nasıl ayakta kalınacak, kuru tehditlere boyun eğen bir hükümetle Türk milleti nasıl emniyetini sağlayacaktı? Mehmetçiğe sırtını dönmesini tavsiye eden soytarıların bu konuda bir fikri var mıdı? Termal kameralar kapansın, heronlar uçmasın, karakollardaki kuleler boşaltılsın, asker kurşun atmasın, aman provokasyon olmasın diyerek avaz avaz bağıran içimizdeki PKK’lılar, AKP’de yuvalanmış Kandil yanaşmaları bu sorularımıza ne diyecekler, nasıl karşılık vereceklerdir'"
"TERÖRİSTLERE ATEŞ EDİLMEMESİ İÇİN GÜVENLİK GÜÇLERİNE HERHANGİ BİR EMİR VERİLDİ Mİ'"
AK Parti hükümetinin teröristlere ateş edilmemesi konusunda güvenlik güçlerine herhangi bir emir verip vermediğini soran Bahçeli, "Eğer gizli bir emir verildiyse bu Anayasa’nın 137’nci maddesine aykırı olacak ve alenen anayasal suçu oluşturacaktır. Başbakan Erdoğan onu bunu bırakmalı, bu sorularımızın cevabını vermelidir. PKK’ya escortluk yapacak kadar küçülen, sınırlarımızı suçlulara açacak kadar zelil bir duruma düşen iktidar anlayışının Türk milletinin menfaatini gözetmesi asla mümkün değildir." dedi.
Geri çekilme zamanının terörist grupların kendi inisiyatiflerine bırakıldığını aktaran Bahçeli, "Bu esneklik, terörist grupların ‘çekilmeye şimdilik gerek duymadım ya da emniyetli ortam olmadı, o nedenle çekilmedim ya da çekilemedim’ savunmasını beraberinde getirecek ve gittiler zannı ile hareket edecek olan halk ile güvenlik güçlerimiz ciddi tehlikelere maruz kalabileceklerdir. Militanların Türkiye’yi terk ettiklerini varsaysak dahi; terör eylemlerinden vazgeçmeyecekleri aşikardır." diye konuştu.
"PKK YAKIN ZAMANDA TERÖRİST ÖRGÜTLER LİSTESİNDEN ÇIKARTILACAKTIR"
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından alınan teröristleri ‘aktivist’ olarak tanımlama kararı ile ilgili Bahçeli, "Bunun devamı ABD ve AB ülkelerinin PKK’yı yakın bir süreçte terörist örgütler listesinden çıkarmaları ile gelecektir. Bu durum yıllarca verilen emek ve uğraşın sonucu olan PKK’nın terörist örgütler listesine sokulması çabasının boşa çıkarılmasının yanında, Türk Devletinin diplomatik alanda köşeye sıkıştırılması sonucunu da getirecektir." dedi.
PKK’nın , Türkiye üzerinde ameliyat yapmak için paslı neşteri masaya çıkardığını kaydeden Bahçeli, "Karayılan Kuzey Kürdistan diyerek meydanı boş bulmuşçasına konuşmakta, bir tane yürekli AKP’li ortaya çıkıp, “hadi oradan, sen kimsin” diyememektedir.Sayın Başbakan sorarım sana, bu Kuzey Kürdistan neresidi? Buraya nasıl gidili? Buranın haritadaki yeri nerdedi? Böylesi bir pespayeliğe onay mı verdin, ümit mi aşıladı? Oslo’daki görüşmelerde, İmralı’daki pazarlıklarda, özel uçaklar tahsis ederek havalarda gezdirdiğin teröristlere federasyonu ya da konfederasyonu mu vaat etti? İmralı canisi ve cezaevindeki diğer PKK’lıları affetmek için bir takvim mi belirlendi? Türk milletini anayasadan çıkarmak, değilse bile Türlüğü silmek için mutabakata mı vardı? İmralı canisine boyun mu eğdi? PKK’ya küresel dayatmalar eşliğinde iki büklüm mü oldu? Nedir senin gözünü kapatan, kararlarına hakim ola? Bir açığın var da tehdit altında mısı? Veremeyeceğin, açıklamayacağın ve telafi edemeyeceğin bir yanlışın var da her zillete boyun mu büküyorsu? Başbakan bu gidişle eninde sonunda Yüce Divan önüne gelecek ve kalan ömrünü pişmanlıklar içerisinde geçirmek zorunda kalarak Türk milletinin vicdanında ebediyete kadar mahkûm olacaktır." şeklinde konuştu.
"ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI İŞİNE GÜCÜNE BAKMALI"
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın yeni anayasa çalışmaları hakkındaki sözlerini de değerlendiren Bahçeli, "Sayın Mahkeme Başkanı, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmasında anayasada değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin insan onuru olduğunu ifade etmiştir. Bu halde, Anayasa’nın dokunulamaz ve değiştirilemez ilk üç maddesine de gerek kalmamıştır. Buna göre devlete de, millete de ihtiyaç yoktur, nasıl olsa insan onuru her şeyi çözecektir. Sayın Mahkeme Başkanı’nın derdi nedir ve neleri söylemeye çalışmaktadı? Korumak ve savunmakla yükümlü olduğu Anayasa’yı tartışmaya açmak, her platformda konuşmaktan zevk alan Anayasa Mahkemesi Başkanı’na uygun düşmekte midi? Bu sözleriyle kime mesaj vermekte, kimleri cesaretlendirmekte, kimlerin gözüne girmeye çabalamaktadı? Bize göre Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Başkanı işine gücüne bakmalı, görev sahası dışında yorum yapmaktan, görüş bildirmekten ve Anayasa’nın lafzını ve ruhunu zedelemekten kesinlikle uzak durmalıdır. Yürürlükteki Anayasa sayesinde uzun yıllardır Anayasa Mahkemesi’nde bulunduğunu unutmamalı, kalan görev yıllarında Türk milletine vefa gösterecek davranıştan ayrılmamalıdır." dedi.
Yorum Yazın