Bakan Tekin: Ben bir bilim adamıyım
Milli Eğitim Bakanı Tekin, muhalefete yüklendi. Tekin açıklamasında, " Bir bilim adamı olarak demokratik eğitimi laik, demokratik hukuk devleti prensiplerine uygun olarak şekillendirmeye çaba sarf ediyoruz" dedi.
- Ege Postası
- 16.12.2024 - 08:08
- Güncelleme: 16.12.2024 - 08:24
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Bakan Tekin'in konuşması sırasında Meclis'te sinirler gerildi, tartışmalar yaşandı.
Geride bıraktıkları 22 yıl boyunca, eğitim sistemini daha verimli sonuçlar üretecek bir dinamizmle yapılandırdıklarını söyleyen Tekin, AK Parti hükümetinin kurulduğu ilk günden itibaren eğitim ortamlarını insani, fiziksel, bilimsel ve teknolojik altyapı açısından geçmişle mukayese edilemeyecek ve çağdaş dünyadaki standartları yakalayacak şekilde çalışmaya başladıklarını ifade etti.
"Bugün eğitim sistemini ideolojik tahakkümün bir aracı haline getiren, toplumun inançlarını baskı altına almaya çalışan, bireyin vicdanını yok sayan yasakçı zihniyet ve yaklaşımlardan kurtarmış olmanın haklı gururunu yaşadıklarını" ifade eden Tekin, "Eğitim sistemimiz artık insan haklarını, demokratik değerleri ve milli hassasiyetleri aynı potada eriterek milletimizin tarihi yürüyüşüne rehberlik etmektedir. Hiçbir ideolojinin ya da dogmanın arkasına saklanmadan, her bireye eşit fırsatlar sunmayı hedefleyen bu vizyon, eğitimde adaleti ve toplumsal barışı esas almaktadır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ettiği sırada bir muhalefet milletvekilinin tepki vermesi üzerine "Sayın vekil biliyorum, 'keşke bizim de Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olsa hele şu konjonktür ortamında' diye iç geçirdiğinizin farkındayım" ifadelerini kullanan bakan Tekin'in açıklamalarından satır başları şöyle:
EĞİTİM PERFORMANSINI ARTIRAN 4 ÜLKEDEN BİRİ: Geçen yıl yayımlanan PISA 2022 raporunda Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanlarında performansını istikrarlı bir şekilde artıran yalnızca dört ülkeden biri. Ayrıca fiziksel ve sosyal öğrenme ortamları açısından Türkiye OECD ülkelerinden daha iyi bir seviyede.
4. FEN BİLİMLERİNDE TÜRKİYE BİRİNCİ SIRADA: TIMSS 2023 raporuna göre, Türkiye hem kısa hem de uzun vadede performansını istikrarlı bir şekilde artıran ülkeler arasında yer almaktadır. Özellikle 4. sınıf düzeyindeki sonuçlar, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin elde ettiği başarıların kanıtıdır. Türkiye, 4. sınıf fen bilimleri alanında Avrupa ülkeleri arasında 1. sırada, matematik alanında ise 2. sırada yer almıştır. Bu başarının daha çarpıcı bir boyutu ise Türkiye'nin uygulamaya katılan tüm ülkeler ve OECD ülkeleri arasında her iki alanda da puanını en fazla artıran ülke olmasıdır. Örneğin, 4. sınıf matematik alanında Türkiye, uygulamaya ilk defa dahil olduğu 2011 yılında 50 ülke arasında 469 puanla 35. sırada iken TIMSS 2023 uygulamasında puanını 553'e yükseltmiştir. Bu puanla Türkiye araştırmaya katılan ülkeler arasında 8. sırada, OECD üyesi ülkeler arasında ise 4. sırada yer almıştır.
EĞİTİMDE YARIŞMAYI REDDEDEREK DAYANIŞMAYI MERKEZE ALIYORUZ: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğrencileri yalnızca akademik anlamda başarılı bireyler değil, ahlakıyla, duruşuyla ve irfanıyla topluma yön verecek öncü nesiller haline getirmeyi hedefliyor. Maarif modeli Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği "seciye-i milliye" ve "tarihiyemizle mütenasip bir kültür" idealini temel alarak şekillendi. Eğitim anlayışımızda öğrenciler, sürecin edilgen birer unsuru değil, öznesidir. Bizler, eğitimde yalnızca bireysel başarıları önceleyen değil, topluma karşı sorumluluğunu hisseden, eleştirel düşünebilen, çözüm üreten, aynı zamanda yüksek bir ahlaki idrake sahip bireyler yetiştirme çabasının içerisindeyiz.
Bu modelle eğitim sistemimizde bireysel farklılıkları gözetiyor, öğrenme süreçlerini kişiselleştiriyor ve sosyal sorumluluk bilinciyle yüksek bireyler yetiştirmeyi esas alıyoruz. Eğitimde bir yarışma anlayışını reddederek, işbirliğini ve dayanışmayı merkeze alıyoruz." diye konuştu.
LAİKLİK TARTIŞMASINI DURDUK YERE BAŞLATMADIM: Durup dururken laiklik tartışması falan başlatmadım. 14 Kasım günü Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerimizin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeliyle bizim çalışmalarımız ile laiklik arasında bir eş güdüm göremediklerine dair eleştirilerini ben cevaplamaya çalıştım. Plan ve Bütçe Komisyonundaki bu konuşmamız esnasında sorulara cevap verdiğimiz için dışarıda başka bir ortamda bu eleştiriyi cevaplandırdım. Durduk yere başlatmadım bu tartışmayı...
BEN BİR SİYASET BİLİMCİYİM: Size sadece şu soruyu soruyorum, ben bir siyaset bilimciyim. 2008 yılında bugün Cumhur İttifakı olarak tanımladığımız iki büyük siyasi partimiz Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi bir Anayasa değişikliği yaptılar. 350'nin üzerinde milletvekilinin teklifiyle 411 milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin de onayıyla Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde bir değişiklik yapıldı. Dedik ki 'Kimse kılık kıyafetinden dolayı yükseköğretim hakkından ve eğitim öğretim hakkından alıkonulamaz.' Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Anayasa Mahkemesine başvurdular. Gayet doğal haklarıdır.
SİZİN LAİKLİK ANLAYIŞINIZLA AYNI YERDE DEĞİLİM: Hukuki tartışmaya girmeyeceğim ancak ben şu soruyu soruyorum, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerimiz 2008 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvurudaki ifadelerin altına hala imza atıyor mu? Diyorsunuz ki bakın sizin metninizden okuyorum, 'Üniversitelerde öğrencilere başörtüsünü serbest kılarsanız yarın eğitimde eşitlik hakkından hareketle, kanun önünde eşitlik ilkesinden hareketle araştırma görevlileri, öğretim üyeleri de başörtüsüyle derse girmek isterlerse ne yapacaksın?' Hala böyle mi düşünüyorsunuz? Sorum bu net. Eğer sizin laiklik anlayışınız buysa ben sizin laiklik anlayışınızla aynı yerde değilim. Başörtüsüyle kamusal hayatta yer almak, eğitim öğretim hakkı almak, Anayasamıza aykırı mıdır, değil midir, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
YASAKÇI ZİHNİYETTEN KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ: Ben bir bilim adamı olarak evrensel anlamda ülkemizdeki demokratik eğitimi laik, demokratik hukuk devleti prensiplerine uygun olarak şekillendirmeye çaba sarf ediyoruz. Sizin bugüne kadar yaptığınız yasakçı zihniyetlerin hepsinden ülkemizi kurtarmaya çalışıyoruz. Benim size önerim de şu; gelin Türkiye'nin demokratikleşmesine, Türkiye'nin hukuk devleti olmasına siz de karınca kararınca bir katkı verin lütfen, sizden talebimiz bu. (DUVAR)
Yorum Yazın