Bakan Yıldırım İzmir'deki STK'lardan yana dertli

ULUŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'de çok yaşıyoruz. İzmir'de bir projeyi kabul ettirmek deveye hendek atlatmaktan daha zor. Bazı müzmin sivil toplum kuruluşları var. Onlar vaktiyle Demirel'i de odalardan atmışlardı, Özal'ı da üyelikten çıkarmışlardı. Sonra peşlerinden aylarca dolanıp, randevu almaya çalışmışlardı. Anlayışları tamamen böyle. Farklı yerlerde yaşayan, araziyle teması olmayan, marjinal sivil toplum kuruluşları var. Hemen soluğu mahkemede alıyorlar. Ama ne yapalım, durmak yok yola devam ediyoruz" dedi.

Ege Postası
06.01.2013 - 18:12

İZMİR- 'İnsani diplomasi' temasıyla Ankara'da başlayan 5. Büyükelçiler Konferansı'nın İzmir'deki bölümünün, Swissotel'de yapılan ikinci günkü oturumu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın da katılımıyla başladı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da sonradan katıldığı oturumda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen çalışma ve projeleri ilişkin sunum yapan Bakan Binali Yıldırım, 2002'den 2012'ye kadar geçen 10 yıllık süreçte 140 milyar TL'lik yatırım yaptıklarını söyledi. Yatırımların 21 milyar TL'sinin yap-işlet-devret yöntemiyle gerçekleştiğini belirten Yıldırım, "Türkiye'nin ihtiyaçları bizim bütçemizden daha fazlaydı. Bu nedenle yap-işlet-devret modelini işleme koyduk. Şu ana kadar 21 milyar TL'lik yap-işlet-devret projelerini hayata geçirdik. Kıt kaynakları, bize tahsis edilen kısmını kullanmakla birlikte aynı zamanda diğer piyasada dolaşan ve yatırımcı arayan paraları da böylece değerlendirmiş olduk" dedi.

Konuşmasında İzmir'in EXPO 2020 adaylığına da değinen Yıldırım, EXPO 2015'in bazı ayak oyunları ile kaçtığını, ancak bu sefer İzmir'in daha tecrübeli olduğunu söyledi. EXPO konusunda hata yapmamaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Yıldırım, Dışişleri Bakanlığı'nın uç beylikleri olan büyükelçilerin, bulundukları ülkelerde EXPO'nun kazanılması için ciddi destekleri olacağını söyledi.

'DEMİREL'İ ATTILAR, ÖZAL'I ÇIKARDILAR'

Konuşmasında, vatandaşın yararına olan her işe destek olduklarını dile getiren Bakan Yıldırım, "Ne işi yaparsanız yapın vatandaşa bir faydasının olması gerekiyor. İnsanımızı mutlu edebiliyorsak, 'Allah razı olsun iyi ki yaptınız' diyorsa o işin üzerine gidelim. Ama 'Niye yaptın, düzenimizi bozdun' diyen işlere de daha dikkatli gidelim. Onlara yapılanları mutlaka en iyi şekilde anlatmamız lazım. Biz bunun sıkıntısını İzmir'de çok yaşıyoruz. İzmir'de bir projeyi kabul ettirmek deveye hendek atlatmaktan daha zor. Bazı müzmin sivil toplum kuruluşları var. Onlar vaktiyle Demirel'i de odalardan atmışlardı, Özal'ı da üyelikten çıkarmışlardı. Sonra peşlerinden aylarca dolanıp, randevu almaya çalışmışlardı. Anlayışları tamamen böyle. Farklı yerlerde yaşayan, araziyle teması olmayan, marjinal sivil toplum kuruluşları var. Hemen soluğu mahkemede alıyorlar. Ama ne yapalım, durmak yok yola devam ediyoruz" dedi.

'TERSİNE ÇEVİRİYORUZ'

Doğu ve Güneydoğu'ya yapılan yatırımların terör örgütü tarafından sabote edildiğini dile getiren Yıldırım, "Yatırımları sürekli sabote ediyorlar, sürekli engelliyorlar. Geçmiş dönemlerde batıya hastane, doğuya hapishane, batıya yol, doğuya karakol yaptılar. Şimdi biz bunu tersine çeviriyoruz. Doğuya da yol, doğuya da hastane yapıyoruz. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan yapıyoruz. 30 yıldan beri terörün istismar ettiği bu konuları, bu istismarı onların elinden alalım. Allah'a şükür büyük ölçüde başarılı olduk" diye konuştu.

'YAPMASAYDIK AYIP OLURDU'

Türkiye'nin ulaştırma ve haberleşme alanında geri kalmasının en temel nedeninin geçmiş hükümetlerdeki istikrarsızlık olduğunu dile getiren Bakan Yıldırım, "Yıllardır planlamada başarı sağlayamadığımız en önemli alan, ulaşım ve haberleşme sektörüydü. Nedenlerine baktığımızda, başarılı olamamamızın nedeni; iktidarların görevde kalış süreleri ile alakalı. 2002'ye kadar bir ulaştırma bakanının ortalama görevde kalma süresi 8 aydı. 8 ayda ulaştırma yatırımları, altyapıları yapmak mümkün değil. İşe zaman kalmıyor. Böyle bir talihsizlik vardı. 4 hükümette de ilk defa üst üste kalan bir bakan var. Bu yüzden bir şeyler yapmasaydık çok ayıp olurdu" dedi.

'BİZE AZ OT YOLDURMADINIZ'

Bakan Binali Yıldırım, toplantı salonuna gecikmeli katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı esprili şekilde karşıladı. Bakan Yıldırım'ın Günay'ı "Hoşgeldin ortak" diyerek karşılaması salonda gülüşmelere neden oldu.

Bakan Yıldırım, Marmaray Projesi'nde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın kazı çalışmalarında çıkan arkeolojik eserler nedeniyle zor anlar yaşattığını da söyledi. Yıldırım, "Bize az ot yoldurmadınız. İstanbul'da Marmaray'ı bitirdik şimdi İzmir'de de bize çektiriyorsunuz. Nereye gitsek turizm önde gidiyor, tarih arkamızdan geliyor, kültür de yerinde sayıyor" dedi. Yıldırım'ın bu sözlerine Günay ise "Senden sonra ben konuşacağım ona göre" diyerek yanıt verdi.

BAKAN GÜNAY: ÇALINTI ESERLER GERİ VERİLMELİ

İzmir'de devam eden 5. Büyükelçiler Konferansı'nın ikinci gün oturumunda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertugrul Günay, bakanlık bünyesince gerçekleştirilen faaliyetleri anlattı. Bakan Günay, çalıntı tarihi eserlerin geri alınması konusunda ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi. Türkiye'ye ait tarihi eserleri sergileyen müzeler ile işbirliği yapmaktan kaçındıklarını söyleyen Bakan Günay, şöyle devam etti:

"Türkiye'de şu anda 119 yerli, 42 de yabancı kazı yapılıyor. Türkiye'deki kazılara baktık. İçlerinde fevkalade dikkatli çalışanlar var. Çalıştığı yeri evi kadar sevenler var. Bir de 'mış gibi yapanlar' var. Yılda bir ay geliyorlar. On beş gün arazide bir takım kazılar yapıyorlar. Sonra toparlanmaya başlıyorlar. Biz oturduk dedik ki 'Bir hoca bir kazı alanına dört ay zaman ayıracak.' Dört ay kazı yapmayabilir. Ama oturup çalışacak. Toplam çalışma süresi bir ayı bile bulmayan kazılar oldu. Türkler ve yabancılardan da bazılarını uyardık. Türkiye'de kazı yapma koşullarının zorlaştığını söylediler, kazılara izin vermediğimizi öne sürdüler. Yerli yabancı ayırımı yapmadan kazı yapanlarla yapmayanları ayırdık. En değerli eserlerimiz senin ülkende. Hırsız demiyorum. Onlar bu eseri armağan olarak, bağış yolu ile ya da parayla almış olabilirler. Ama bu benimse senin de onu satın aldığın kişiye dönüp hakkını alman gerekiyor. Ama benim ülkemden çıkan eseri geri vermelisin. Bir mihrabı, bir kapı süslemesini kim satar siz? Hangi vali ya da hanedan üyesi size bunu satar. Biz çalıntı eseri istiyoruz sadece. Fermanla gidenleri almamıza uluslararası mevzuat izin vermiyor. Çalıntı eseri bulunduran müze, bizimle işbirliği yapmak istiyorsa, onlarda çalıntı eserlerimiz olduğunu anlatıyoruz. Çalıntı eserleri almak konusunda kararlı tutumumuzu sürdürüyoruz" dedi.

YUNANİSTAN'DAN DESTEK İSTEDİ

İzmir'in EXPO adaylığı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Bakan Günay, şunları söyledi:
"EXPO 2015 sürecinde eşikten döndük. Şimdi daha zor bir süreçteyiz. Bu sefer birinci turda bizim oy havzamızdan oy alabilecek Rusya var. Dubai var. Latin coğrafyasından oy alacak bir Latin ülke var. Uzakdoğu, Avrupa ve Afrika çok önemlidir. Buralardan aday yok. İlk turlarda buradan oy çıkarırsak biz finali yakalarız. Ama böyle bir tehlike var. Başlangıç için bir sıkıntı olarak görüyorum. Biz her fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz. Ama siz arazidesiniz. Eğer bu iş başarılı sonuca varacaksa bu şerefli sonuç sizin eseriniz olacaktır. Dokuz aylık bir süre var. Son üç ayında da her yer birilerine söz vermiştir. O yüzden şimdiden kimle temasa geçilecekse, hangi ülkeyle görüşülecekse bunun Dışişleri Bakanlığı'nın bilmesi gerekiyor. Yunanistan'ın EXPO'yu içselleştirmesi gerekiyor. İzmir'e gelebilecek 25 milyon kişiden 5 milyonunu Yunanistan adalarına gönderebilmek için elimizden geleni yapacağız." (DHA)