Bakanlıktan kentsel dönüşümde flaş iptal kararı!

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Karabağlar'da 2012 yılındaki Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alan Cennetçeşme ve Limontepe semtinde yaşanan krizde yine kritik bir gelişme yaşandı.

DÖNÜŞÜMDE HÜSRAN: AYNI YERE 4'ÜNCÜ PLAN

Bakanlığın toplam 16 mahalle ve 100 bine yakın vatandaşın kaderini çizecek kritik dönüşüm projesi için hazırladığı üçüncü imar planları da halktan itirazla karşılık görürken, mahkeme yolu gözüken düzenleme bakanlık tarafından alınan flaş kararla üçüncü kez iptal edildi. Önceki ay dernekler ve hak sahiplerinden itiraz yağan, yargı yolu gözüken planların yerine yeni bir çalışma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 540 hektarlık alanın 101 hektarlık kısmını kapsayan bölge için dördüncü kez imar çalışması yaptı.

BAKANLIK BOŞ ARAZİDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPAMADI

Halkın Ocak ayında dava açmaya hazırlandığı imar düzenlemesinin iptal edilmesiyle birlikte süreç de dördüncü kez başa dönmüş oldu. Bakanlığın aynı bölge için 4'üncü kez imar düzenlemesine gitmesi ve hazırlanan yeni planları bir ay süreliğine askıya çıkartmasıyla, yüzlerce vatandaşın itirazları da havada kalmış, vatandaşlara da yargı yolu kapanmış oldu.

BU PROJE MAHKEMEDE BİTER!

Yıllardır start verilemeyen ve halkın bir türlü uzlaşmaya yanaşmadığı kentsel dönüşüm projesi böylelikle yine itiraz engeline takılmış oldu. Gelişmeler sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin "2017 yılının başında start vereceğiz" diyerek duyurduğu proje bir kez daha hayal kırıklığına yol açtı. Öte yandan, bölge halkının kentsel dönüşümün önünü açan Bakanlar Kurulu'nun 2012 yılında aldığı riskli alan ilan kararına dair açtığı davalar sürerken, hukuki süreç neticesinde iptal kararı çıktığı takdirde projenin tümüyle rafa kalkması gündeme gelecek.

NEDEN İPTAL ETTİNİZ, NEDEN YENİ PLAN YAPTINIZ'

Bakanlığın flaş hamlesi sonrasında bölge halkı adına gelişmeleri değerlendiren Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit "Sözün bittiği yerdeyiz. Bu kadarını beklemiyorduk. Yaklaşık bir ay önce 450 vatandaşla gittik, itirazda bulunduk. Daha bu itirazlar değerlendirilmişken, daha bize bir cevap bile verilmemişken, ne değişt? Bakanlık bize resmen 'Siz benimle baş edemezsiniz. Biz istediğimiz hukuksuzluğu yaparız. Sizi dikkate almıyorum' diyor. Biz artık onların gözünde burada yaşayan vatandaş değiliz. Buradaki asıl risk yapılarda değil, halkta görülüyor. Bizi bölgeden çıkarmak için çalışma yapıyorlar. Bu da gün geçtikçe gün yüzüne çıkmaya başladı. Planları dördüncü kez askıya çıkararak bakanlık kendi ile tezata düşmüyor m? Üçüncü planına ne oldu da onu iptal etti? Diğerlerine ne olmuşt? Amaçları buradaki halkı tasfiye etmek... Biz gücümüz yettiğimiz de mücadele edeceğiz. Biz itiraz ediyoruz, belki haksız da olabiliriz ama bizi bir kez bile çağırıp itiraz gerekçelerimizi sormadılar. Planların tamamını yandaşlar, müteahitler biliyor ama buradaki hak sahipleri hiç bir şey bilmiyor. Bu durum ülkenin gerçeği. Türkiye'deki ekonomiyi inşaat sermayesi üzerinden yürüttükleri için, bizim gibi evlerin tek katlı, bahçeli olduğu bölgeye göz diktiler. Buralar tek katlı olduğu için rant yüksek" diye konuştu.