Baro Başkanı Özcan: Siyaset değil, hizmet yaptık!

EGE POSTASI - İzmir Barosu'nda 15-16 Ekim’de gerçekleşecek genel kurul öncesi, Baro Başkanı Aydın Özcan, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı'nın sorularını yanıtladı. Özcan, geride kalan 2 yılda yaptıklarını, başkan seçilmesi halinde yapacaklarını anlattı. Özcan açıklamalarıyla hem kendinden önceki dönemlere gönderme yaptı, hem de yer aldığı Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu içinde ön seçim tartışmasıyla gündeme gelen muhalif isimleri sert bir şekilde eleştirdi. 

2 yıl önceki seçimde iddialı bir şekilde 60 proje açıkladınız...Bunlardan kaçı hayata geçirildi'

"2014 Ekim'inde genel kurula hitaben 60 projemiz olduğunu söyledik. Projelerimizi açıkladık. Rakip grup Çağdaş Avukatlar Grubu, projelerimizle alay ettiler 'Ütopik' dediler. 'Gerçekleştiremezsiniz' dediler. 2 yılda 60 projenin 50'sini tamamen yaptık. 10 projede de gerekli çalışmalar sürüyor." 

Projeleriniz arasında 'Yeşil Pasaport' vardı. Önemli bir projeydi. Son durumu nedir'

"Bizim elimizde olmayan sebeplerden gerçekleşmedi. Bizim dönemimizde 3 meclis değişti. Her 3 meclise de yeşil pasaportun neden gerekli olduğunu, mesleğin saygınlığının artırılacağını ve yurt dışındaki vatandaşların hakkını korumak için istediğimiz söyledik. Adalet Bakanı onayladı. AB'den sorumlu bakan ise engelledi. Sayın Bozkır'la konuşmamızda konuyu gündeme getirdik. Haziran sonunda serbest dolaşım olacağını söyledi. Olmadı. Baro'da pasaport birimi oluşturduk. Meslektaşlarımız konsolosluklarda sıra beklemiyor. Birimdeki arkadaşlar ilgileniyor."

2 yılda meslektaşlarınız için neler yaptınız İzmir Barosu olarak'

"Meslektaşlarımıza özellikle sağlık alanında büyük destek olduk. Meslektaşlarımız hastane köşelerinde rehin kalmışlardı. Bir kısmı vefat etmişti. Cenazeleri almak için çocukları senet imzalayanlar vardı. Türkiye Barolar Birliği ile birlikte hareket ederek 10 özel hastaneyle işbirliği anlaşması yaptık. Geceliği bin liralık hastanelerde meslektaşlarımız beş kuruş para ödemeksizin avukatlık kimlik kartıyla tedavi oluyor. Adliyede diş hekimliği ünitesi vardı. Göreve geldiğimizde 1,5 yıldır çalışmadığını öğrendik. 150 liralık masrafla orayı aktif hale getirdik. Meslektaşlarımız dişlerine yönelik anında çözüm buluyor. Meslek içi eğitim çalışmasına önem verdik. Baro binasını tadilata soktuk. İçini dışını yeniledik. Bizden önceki dönemde 60 çalışma yapılmış. Bizim dönemde 140 çalışma yapıldı. Adliyedeki lokali baştan aşağı yeniledik. Bütün bilgisayarları yeniledik. Sıfır bilgisayarlar koyduk. Sponsorlar aracılığıyla yeniledik, üstelik ilçelerdeki bilgisayarları da yeniledik. Yeni adliyelere sıfır koltuklar koyduk. Kendi odalarımıza ise bir şey yapmadık. Bir koltuk dahi değiştirmedim. Amacım meslektaşıma dokunmaktı bunu yaptık. Baro uluslararası baro olma yolunda ilerliyor. Kardeş barolar oluşturduk. İzmir'de 5 hukuk fakültesiyle seminerler gerçekleştirdik.  İzmir Barosu genç meslektaşları düşünerek Uluslararası baro olmaya devam edecek. Meslektaşlarımızı uluslararası boyuta taşımak gerek. Uluslararası ilişkileri geliştirmek adına bize çok fazla imkan sunulmadı. Biz bunu sağlıyoruz. Meslektaşlarımız mesleki ingilizceyi öğreniyor.  İzmir'deki davaları İzmirli avukat almalı. İstanbullu değil. Bu anlamda İzmir Baro'su emin adımlar atıyor. CMK taksi yapacağız dedik. Rakiplerimiz alay etti. Gerçekleştirdik.Baronun personeli meslektaşımızı evinden alıyor görevi bitince evine geri bırakıyor. Genç ofis projemize de aynı tepkiyi verdiler. Şimdi genç ofislerimizi kurduk. Son derece kullanışlı bürolar kiraladık vakıf aracılığıyla. Meslektaşlarımız aylık 150 liraya mesleğine adım atıyorlar. Ruhsatını alan meslektaşlarımız 3 ay içinde büro açmak zorunda. Bu üç aylık zaman zarfında 150 liralık kira bedeliyle büroları oluyor. 4 yıllık 'Çağdaş' döneminde baro vakfı hiç bir genel kurulu toplamamış. Vakfın 200 küsür milyar parası var neredeyse devlet el koyacak paraya. Biz göreve geldikten sonra 5-6 kurul topladık. Şuan vakıf faal bir şekilde. Genç ofislerin oluşmasına katkı veriyor. Vakfın amacı ihtiyaç duyan meslektaşlara sahip çıkmaktır. Sağlık imkanlarından yararlanmak için meslektaşın borcu olmaması gerekiyor. Kötü hastalıklarla uğraşan meslektaşlarımız var. Ekonomik durumlarını kaybediyorlar. Aidatlarını ödeyemedikleri için borçlu gözüküyorlar. Sistemde gözüktüğü için 1 lira bile borcu gözükse hastane yarıdımında bulunulamıyor. İşgörmezlik maaşı alamıyor. Hasta bakıcı alma hakkı var fondan borcu gözüktüğü için yaralanamıyor. Biz vakıf aracılığıyla borcu veriyoruz. 'Borcunu öde' diyoruz. Herşeyini yitiren biri varsa vakıf borcu hibe olarak ödüyor. Meslektaşın alması gereken işgörmez maaşı hastane yardımlarını artı bakıcı yardımını 'alabilirsin' diyoruz. Meslektaşlarımız hiçbir yerde itilip kakılmıyor artık. İzmir Barosu ve vakıf var. Baro cafeyi yaptık. Baro Han'ın üstü her türlü kokteylin yapılacı yer haline getirildi. Özel günlerinde meslektaşlarımıza izin vermek için düşüncemiz var. "

O kadar çok gerçekleştirdiğiniz proje saydınız ki...Sizden önceki dönemlerde hiç mi hizmet yapılmamış'

"Baro bir meslek örgütüdür. Baro avukat içindir. Bizden öncekiler siyaset yapıyordu. Başka hiçbir icraatla uğraşmıyorlardı. Adliyedeki meslektaşların tuvaletleri 7 ay kapalı kaldı. Gidin tuvaletleri gezin 5 yıldızlı otelden eksiği yok. Engelli tuvaletler koyduk. Bizden önceki dönemde hizmet yoktu. Siz evinizde tuvaleti 3 gün kapatıyor musunu? Biz 2 sene boyunca siyaset yapmadık burada...Bütün fiziksel imkanları zorlayarak meslektaşlarımızın yanında olduk." 

Eğer yeniden başkan seçilirseniz yeni dönemde en önemli porojeniz ne olacak'

"En büyük projemiz adliye bölgesinde Baro Kule olacak. Barolar Birliği ile birlikte yapacağız. Barolar Birliği'nin baro pullarından müthiş bir sermyesi var. Bir çok ilde Baro Kule yapıldı. Biz göreve gelene kadar Barolar Birliği'nin imkanlarından yararlanılmadı. Nede? Eski yönetim sadece siyasi baktı. Sadece Diyarbaır odaklı olaylara baktı, meslektaş odaklı bakmadı. Biz meslektaş odaklı bakıyoruz. Baro Kule'de yaklaşık 750 kişilik seminer salonu olacak. Yaklaşık 7 bin metrekarenin Baro'ya özgülendiği bir alan olacak. Kule'ye Baro'nun özel gireceği yer olacak. Bürolarda çalışanlar avukat kapısının dışından girecek. Proje son aşamada...Meslektaş odaklı çalışmaya devam edeceğiz. Meslektaşlara meslek sigortası yapacağız. Baro'nun parasını çarçur etmeyeceğiz, sponsor aracılığıyla yapacağız. Bankalarla görüşeceğiz. Hiçbir meslektaşı dışarda bırakmaksızın yapacağız." 

'İzmir Barosu Türkiye sorunlarına kayıtsız kaldı' eleştirisi vardı'

"Türkiye sorunlarına da kayıtsız kalmadık. 'Türkiye Adaletini Arıyor' mitingini İzmir'de gerçekleştirdik. 'Sadece fiziki yatırım yaptı meslek içi çalışmalar yaptı toplumsal konulara duyarsız kaldı' demek yanlış. Ermeni yalanına karşı Berlin'e giden tek baroyuz." 

Baro başkanları 'Beştepe'ye gitti. Siz gitmeyen az sayıdaki baro başkanından biriydiniz. Bir mesaj mıydı'

"Evet...İzmir duruşumuzu sergiledik. İzmir duruşunu İzmir Barosu'na getirdik. Nedir bu...Atatürkçü, Cumhuriyetçi İzmir dayanışması....STK'larla baroyu yeniden kaynaştırdık.  Bizden önce STK'lara 2 ay sonra randevu veriliyormuş biz en geç 2 hafta  verdik. İzmir Barosu Atatürkçü, ülkenin üniter yapısına sahip çıkan barodur."

Sizin için seçildiğinizden sonra hep "siyaset yapacak, vekillik için basamak olarak kullanıyor" yorumları yapıldı.

"Söz verdik sözümüzü tutuk. Hiçbir zaman zigzag yapmadım. 3 Meclis değişti bir yere aday olmadım. Hala Baro'yu nasıl daha ileriye taşırız onun derdindeyim. Şu koltukta snasıl hizmet üretiriz bunu düşünüyorum. O algı Baro'da siyaset yapmak isteyen ve yapanların oluşturmaya çalıştırdığı bir algı."

Başarılı, hizmet eksenli bir dönemi geride bıraktığınızı söylüyorsunuz ama çok fazla aday var karşınızda...Kendi grubunuzdan tartışmalı bir şekilde Mehmet Kozan bile rakip...Bunu neye bağlamak gerek'

"En büyük rakibizle mücadelemizi yaptığımız icraatlarla ortaya koyduk. Çağdaş Avukatlar Grubu'nun döneminin boş geçtiğini yaptıklarımızla ortaya koyduk. Bize gülenler karşımızda ceket ilikler duruma geldi. Gerçekten “Biz bunu yapamamışız” dedirttik.İçimizden çıkanlar şahsi çıkar peşinde olan küçük bir azınlık. Biz başarılı çalışmaları yaparken, grubun ismini kullanarak aday olan arkadaş 100 toplantının 70'ine gelmemiş...Geldiklerinde ise 5 dakika kalıp çıkmış. Bu yapılanlarda hiçbir emeği olmayan bir arkadaşımız. Hiçbir hizmetin üretilmesinde dahili yok. Böyle bir arkadaşımız ve yanındakiler geçmişte Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu iktidarını Çağdaş Gruba verdiler.  Aynı zihniyet hortladı. Grubun adını kullanmak suretiyle seçime giriyorlar. Hukuksal durumuda aştılar. Meslektaşlarımız bunu değerlendirecek. Geçen seçimlerde 2 bin 200 civarında oy almış ve 4 yıldır iktidarda olan  rakibe 370 fark atmış bir grubuz. Bu arkadaşımızı neden yönetime aldığımız yönünde eleştiriler almıştık. Değişik sebepleri vardı. O arkadaş bundan yararlanıp icraat yapıp çalışsaydı 'bu yapılsın' dediğini engellmiş olsaydık bir şey demezdik. Hiç elini taşın altına koymadan grubun içinde ayrılık yaratmaya kalkacaksın sonra ben 'İzmir duruşu sergileyeceğim' diyeceksin. İzmir duruşu sergilenirken neredeydin. Seçilmiş meslektaşlarımızı hiçe sayarak 3 kişilik bir yürütme kuurlu kurdular. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Yürütme Kurulu diye... Yürütme kuruluna Mehmet Türkbay'ı yazdılar, CHP'de siyaset yapıyoyar Türkbay... Algı oluşturacaklar. Cihangir Marmara'yı yazıyorlar. Bu iki arkadaş “Haberimiz yok çıkartın” diyorlar. 3 kişi bir araya gelerek 10 kişilik apartman dairesinde bile yönetici seçemezken, bizim bu arkadaşlarımız 3 kişi bir araya gelerek nasıl Cumhuriyetçi Avukatlar Yürütme Kurulu'nu seçiyorlar. Hukuksuzluk burada başlıyor. Siz yürütme kurulu olacaksanız grubun genel kurulunu toplarsınız, parmaklar kalkar iner, yetki alınır yürütme kurulu oluşturulur. Kurul tek başına önseçim kararı alamaz. Genel Kurulu toplar. Önseçim yapalım mı diye sorar. Ya da dğeişik öneriler sunar. Tartışmalar olur genel kurul ne karar alırsa o olur. Ortada genel kurul idaresi yok. Türkbay, Marmara “Yokum” dedi. Onlar başkalarını yazdı devam ett? "

Bu isimler grup adına önseçim yaptılar ve siz de girmediniz!

"Önseçim şartı açıkladılar. Adaylar yönetime direk girer diye... Neden korkayım önseçimden. Hepsini siler geçerim. Hukuksuz bir önseçime giremem. Adayların 5 kişisi de doğal yönetici olacak dediler. Siz yöneticiyken hiçbir şey yapmamışsın bir daha yönetime girmek istiyorsun. Yönetime girmek için tezgah yapıyorlar. Oyunun içinde oyun. Çalışmayan gelmeyen insanla hangi proje gerçekleşir. Ben bu oyuna alet olmadım. Önseçime katılan kişi sayısı 300 küsür. Önseçime katılan arkadaşların bazıları 'Bize anket yapıyoruz' dediler 'imza attık' diyor. Kimisi 'Sandığa gitmedim duruşmadayım benden imza aldılar' dedi. Kimisi 'Oy kullanmaya hakkı olmayanlar, stajyerler oy kullandı' diyor. 'Kandırıldık' diyen var. Hiçte engel olmadık. Bütün baro odalarına sandık kurdular. Sonunda kimlerin oy kullandığını açıklayamadılar. Sadece algı yapmaya çalıştılar. Tek dertleri hiç çalışmadıkları halde algılarla grubun tepesinde oturmak istemeleri. İş yapmadan burada oturmak yok. İş yapacaksın. Kendini meslektaşına inandıracaksın. Yok öyle eskisi gibi. Oyun içinde oyun...Yok artık böyle bir şey. Buna izin vermeyeceğiz. Hukuksuzluğa izin vermeyeceğiz, partilerde olduğu gibi delege ağalığına izin vermeyeceğiz. Biz gençlerin kadınların meslektaşlarımızın önünü açtık." 
 

Geçen seçim sürecinde daha çok kavga gürültü vardı. Gerek sosyal medya üzerinden gerekse de basın üzerinden...Bu dönem biraz daha sağduyulu gidiyor seçim maratonu...

"Seçim çalışmalarımızı icraatlarımız açıklar yönde yapıyoruz. Yönlendirici de oluyoruz. Sosyal medyadan tartışma yaratmak isteyenlere aldığımız kararı bildiriyoruz. Tartışmayacağız, hizmet ürettik üğretmeye de devam edeceğiz. Burada yürüyoruz. Sergilediğimiz duruş baro Başkanına yakışır şekilde... Rakiplerimiz karşı taraf bizi tartışmaya çekmek istese de biz yer almayacağımızı baştan açıkladık. Projelerin tartışılacağı bir genel kurul olmasını diliyorum. Herkes projelerine göre oy istesin. Bel altı vuruşlarla kimse sonuç elde edemez. Sadece siyasi şov yapar. Meslektaşlaırmız yaptıklarımız ve yapacaklarımızı görecektir. Bu seçimi de alacağız. Hizmete devamö edeceğiz."