Başbakan Erdoğan'dan Gülen'e mesaj
Pensilvanya'daki zata sesleniyorum. Senin her hangi bir suçun yoksa çık gel Türkiye'ye.
- Ege Postası
- 10.07.2014 - 09:05
Mitingin yapıldığı kent meydanında geniş güvenlik önlemleri alınırken, gelenler miting alanına aramadan geçirildikten sonra girebildi.. Alanı gören tüm yüksek binalara keskin nişancı polisler yerleştirildi. Basın mensuplarının cihazları da polis ekiplerince tek tek taramadan geçirildi.
Helikopter ile Gaziosmanpaşa Stadı'na inen Başbakan Erdoğan, daha sonra miting alanına geçerek, burada eşi Emine Erdoğan ile birlikte kendisini bekleyen Tokatlıları selamladıktan sonra konuşmasına başladı.
Başbakana adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık eşlik etti.
BAŞÖRTÜSÜ PROBLEMİNİ BİZ ÇÖZDÜK"
DSP, MHP, CHP'nin birlikte aday açıklamalarını eleştiren ve geçmişten örnekler veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü problemini de kendilerinin çözdüğünü artık, üniversitelere, imam hatiplere başörtülülerin gidebildiğini, kamuda da başörtüsünü serbest bıraktıklarını belirterek bunları azim ve kararlılıkla yaptıklarını söyledi. Eskiden Türkiye'de gazete ve televizyonlarda isteyenin istediğini söylemesinin yasak olduğunu, ifade özgürlünün bulunmadığını belirten Erdoğan, "Ama şimdi ana muhalefete, yavru muhalefete bakıyorsun Başbakan'a her gün küfrediyor, her gün hakaret ediyorlar. Adaylarına 'Sen kibar ol diğer yanını bize bırak' dediler. 'Biz başbakanı şöyle bir köpürtelim, onu gerelim'. Pensilvanya'dan da öyle bir nasihat aldılar. Ömrümüzün 40 yılı siyasetin içinde geçti. Kimin nerede neyi nasıl yapacağını biliriz. Biz ağzımızdan çıkan ifadeleri kollektif bir aklın ürünü olarak çıkarıyoruz. İstişareye dayalı çıkarıyoruz" dedi.
8 seçimden hep birinci parti olarak çıktıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, Ak Parti'yi egemen güçlerin değil milletin kurduğunu, gücünü halktan ve haktan aldığını belirterek şöyle devam etti:
"İnsanların kendi ana dillerinde konuşması yasaktı. Kendi etkin kökenlerini ifade etmeleri yasaktı. Öyle serbestçe Aleviyim-Sünniyim demek, kültür ve inançlarını yaşatmak yasaktı. Eski Türkiye'de bütün yasakları biz kaldırdık. Bugün bir Alevi rahatlıkla ben Aleviyim diyorsa bunun arkasındaki gerçek biziz. Sünniyim diyorsa arkasındaki gerçek biziz. Demokrasinin standartlarını biz yükselttik. Özgürlükleri genişlettik, baskı ve kısıtlamalara son verdik. Dış politakada aynı şekilde içine kapanmış Türkiye vardı. Şimdi böyle bir Türkiye yok."
'SİZ ADAYINIZLA BERABER GİDİN ESED'İN YANINA OTURUN'
İsim vermeden muhalefetin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştiren Erdoğan, Filistin konusundaki tarafsızlık sözlerini hatırlatarak şöyle dedi:
"Adayların biri çıkmış ne diyor. 'Filisitin meselesinde Türkiye'nin tarafsız kalması gerekir diyor. Şu hale bakın. CHP-MHP'nin adayı bunu söylüyor. İsrail bombaları yağdırıyor, savunmasız insanlar ölüyor, hala Filistin meselesinde tarafsız olacaksın diyor. Bu ne anlayıştır. İşte görev yaptığı dönemde mantığı da anlayışı da buydu. Onun için de maalesef girdikleri hiç bir girişimde gelişme ve netice olmuyordu. Biz iş bilenin kılıç kuşananın diyoruz. Bu yola böyle çıktık böyle devam ediyoruz. Kendi gölgesinden, milletinden korkan, uluslararası meselelerde egemen güçlerin arkasına katılıp giden bir ülke vardı. O eski Türkiye idi. Türkiye'nin dış politikasına biz itibar kazandırdık. Türkiye'nin dünyadaki konum ve değerini yükseltik, yücelttik. Dünya mazlumlarının sesi olduk. Bu millet içine kapanacak bir millet değil. Bu millet komşularındaki zulme bölgemizdeki, mezalime sessiz kalacak bir millet değil bu millet Gazi Osman Paşa'dan aldığı ilhamla mazlumların şehitlerin diyarı Gazze'ye sırtını dönecek bir millet değil. Benim dedelerim ecdadın at sırtında Malazgirt'e Avrupa içlerine, Yemen'e, Tunus'a gidecek ama biz yanı başındaki Suriye'yi, Irak'ı, Mısır'ı, Gazze'yi görmeyeceğiz mi. Siz adayınızla beraber gidin Esed'in yanında oturun. Siz geçin orada oturun. Biz zalimlerle el ele olmayız. Onlarda biz de görüştük, ortada o zaman bu durum yoktu. Ama zulüm başladığında her şey bitti. Tarih, ecdad bize bunun hesabını sorar."
'AK PARTİ, 77 MİLYON'UN PARTİSİ'
Muhalefetin strateji ve dengelerden söz ettiğini ifade den Erdoğan, Gazze'de her gün çocuk ölümlerin yaşandığını belirterek, "Batsın sizin konjoktörünüz. Irak'ta kardeş kardeşi katlediyodarsa batsın izin stratejiniz. Biz vicdanı olan bir milletiz. Her zaman vicdanımızla hareket edeceğiz. Büyük millet olmanın gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.
1945 yılında İkinci Dünya Savaşından mağlup çıkan Almanya ve Japonya örneklerini veren Erdoğan, aynı dönemde Türkiye'de CHP iktidarının ise, ezanla, Kuran'la, camilerle uğraştığını iddia etti. Sadece Tokat'ta o dönem 33 caminin kapatıldığını belirten Erdoğan şunları söyledi:
"Tek parti CHP'si basınla, yazarlarla uğraştılar demokrasiye düşman oldular. Açık oy gizli tasnif dediler. Seçim komedisi. Almanya, Japonya küllerinden yeniden doğarken CHP zihniyeti Türkiye'de darbe üstüne darbe yapıyordu. O gün ne yaptılarsa bugün de aynısını yapıyorlar. Türkiye büyürken, güçlenirken, bölgesinde iddia sahibi olurken bu CHP zihniyeti Türkiye'yi durdurmak için yine elinden geleni yapıyor. Tokat'ta CHP'nin yüzde 35 oyu var. Şu CHP'nin Genel Başkanı Tokat'a kaç defa geldi. Ya bir ya iki kez. Peki Behçeli kaç defa geldi. Gelmez. Bunlar bizden daha mı meşguller. Ankara'da, yalan üretmeyi, iftira üretmeyi, küfür etmeyi bırakıp Tokat'a neden gelmezler" diye sordu. Bunlarda ufuk yok, bunlarda vizyon yok. CHP'de, MHP'de, HDP'de Türkiye'yi büyütmek, itibarına itibar katmak gibi bir dert yok. BDP siyasi Kürtçülük yapıyor, MHP siyasi Türkçülük yapıyor. CHP. D da diyor ki 'Ben de kumsalların partisiyim. Ak Parti ne yapıyor. Biz 77 milyonun partisiyiz. Alevi, Sünni ayrımı da yok. Biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Ben tarafım dedim. Nerenin tarafıyım, milletin tarafıyım. Bunu anlamakta zorlanan bazı zavallılar var, garipler var. Biz bu ülkede ayrım yapmadan 77 milyonun tamamına 12 yıldır hizmet veriyoruz."
'ERDOĞAN TÜM MİLLETİN ADAYI'
Muhalefetin koltuklarından kalkmadığını belirten Başbakan Erdoğan, CHP'nin Penlisvanya'nın dizinin dibine çöktüğünü, 30 Mart'ta milleten ders aldıklarını ama ibret almadıklarını belirtti. MHP'nin de CHP'nin gölgesinde, CHP ve Pensilvanya'nın oyuncağı olmayı içine sindirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"İşlerine gelince Atatürk partisiyiz, işlerine gelince 91 yıllık partiyiz derler. Peki bu CHP 1 tane Cumhurbaşkanı adayı bulamadın mı. Aynı şey MHP için de geçerli. MHP her Cumhurbaşkanılığı seçiminde verilen emri yerine getirdi, aday çıkaramadı. Kendi içinden çıkan adayı dövdüler. MHP kendi içinden bir aday çıkaramaz mı. Ülkücülere, MHP'ye gönül veren, CHP'ye, HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Erdoğan bu milletin tamamının Cumhurbaşkanı adayıdır bunu böyle biliniz. Bunlar izzetiyle yenilmeyi öğrenemmişler. Hem yeniliyor, hem de izzetlerini kaybediyorlar. Şu an Pensilvanya'nın rezillikleri ortaya çıktıkça o leke CHP ve MHP'nin de alnına yapışıyor. Çünkü birlikte hareket ettiler. Bu lekeyi hiç bir zaman silemeyecekler. Penysilvanya'nın daha çok pisliği dökülecek. O pisliğin altında CHP ve MHP'de kalacak."
'EDEBİM EL VERMİYOR'
Paralel yapı ile mücadeleye yılmadan devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, bunların okullarına ve dershanelerinde okuyan çocukların alınması uyarısında bulunarak, "Devlet okulları bize yeter' dedi ve hafta sonları ücretsiz kurs vereceklerini ifade etti. Bunların ablaları da olduğunu hatırlatan Erdoğan "Bunların ablaları da gelir. Gereken dersi veriyor musunuz. Başbakanınıza beddua seansları yapılıyordu. Bütün işleri bitirmişler, beddua seansları yapıyorlardı. Bunlarda takiye, yalan, iftira var her şey var. Bunları söylemeye edebim müsaade etmiyor. Bizim analarımız burada, biz de analarımızla ağabeylerimizle beraber yürüyoruz. Şurada 1 ay kaldı. Kapı kapı dolaşacağız" dedi.
MEMLEKET ELEŞTİRİSİ
Yine isim vermeden Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu'na göndermede bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir insan babasının memleketini bilmez mi. Bir kere oraya uğramaz mı. Yozgat'a aday olunca ve adaylığından önce de bizim Adalet bakanımızın ricasıyla gidiyor. Benim memleketim Rize. Bir yılı geçirmeden 1 gün olsun gitmemek gibi bir şey yapmadım. Rahmetli babam her yıl götürürdü. Kursa giderdim. Bu vatanın topraklarını eşelemek böyledir. 10 Ağustos'ta sadece Cumhurbaşkanı değil, devletin yüzde 100 sahibi siz olacaksınız. Vekiller konuşmayacak, asıllar konuşacak. Halkın seçtiği hükümet, halkın seçtiği cumhurbaşkanı Türkiye'yi daha büyük hedeflere uçuracak. 10 Ağustos'ta millet için hayalleri olan milletin içinden birini Cumhurun başkanı tayin edeceksiniz. Cumhurbaşkanı seçilirsek vatanımız, milletimiz, bayrağımız için ter dökmeye devam edeceğiz"
'PENSİLVANYA'DAKİ ZATA SESLENİYORUM'
Cumhurbaşkanlığı makamına çıktığı takdirde paralel yapıyla mücadeleden asla taviz vermeyeceğini vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti:
"Millete kumpas kurmaya çalışan yapıya gereken dersi 30 Mart'ta verdiniz. Paralel yapıyla mücadeleyi sonuna kadar götürmemiz için bu yola devam edeceğiz. Pensilvanya'daki zata sesleniyorum. Senin her hangi bir suçun yoksa çık gel Türkiye'ye. Niye Türkiye'ye gelmiyorsun. Yandaşları diyor ki inzivaya çekildi. Gel Tokat'ta çekil, Bursa'da, İstanbul'da, Erzurum'da çekil. Gel Konya'da çekil. Oyun içinde oyun, tuzak içinde tuzak. Dert başka ama ben inanıyorum, benim milletim farketti ve gereken dersi 30 Mart'ta verdi. Şimdi 10 Ağustos'ta en büyük dersi verecek buna inanıyorum."
Mitinge katılanların 'Dik dur eğilme, bu millet seninle' tezahürat üzerine de "Biz kulların karşsında eğilmeyiz, sadece rükuda eğiliriz. Bunun dışında asla eğilmiyoruz, eğilmeyeceğiz. Sadece hakkın karşısında eğiliriz başka yok" dedi. Erdoğan, 'Uzun adam' bestesini yapan ve rahatsız olan sanatçı Murat Göğebakan için de şifa istedi.
Konuşmasının ardından Tokatlıları selamlayan Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte miting alanındakilere tişört, atkı ve karanfil fırlattı. Ardından Tokat Valiliği ve Tokat Belediyesi'ni ziyaret etti. Erdoğan helikopter ile Erbaa ilçesine geçerek, iftar programına katılacak.
'IŞİD DENEN ÖRGÜT GERÇEKTEN İNANIYORSA, VATANDAŞLARIMIZI BIRAKIR'
Tokat'ta düzenlenen mitingin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, helikopterle Erbaa ilçesine geçti. Başbakan Erdoğan burada belediye ve kuruluşlar tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı iftar programının ardından etkinliğe katılanlara hitap eden Erdoğan, 10 Ağustos'ta tokat'tan Türkiye'ye örnek olacak bir netice beklediğini söyledi. 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında engeller çıkarıldığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek için geçmişte görülmedik engeller icat edilmişti. Bunlar karşısında boynumuzu bükmedik. Seçim kararı aldık. Meseleyi milletin hakemliğine götürdük. 2007'de yüzde 47'lik bir destekle tercihini AK Parti'den yana kullandı. 21 Ekim 2007'de yapılan referandum ile cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayacak düzenleme yaptık. Yüzde 69 ile kabul gördü. Şimdi Kılıçdaroğlu ve Bahçeli hangi yüzle milletin huzuruna gelip adayları için oy isteyecekler. Hani siz halkın Cumhurbaşkanı seçmesini istemiyordunuz. Şimdi hangi yüzle geleceksiniz halka. Bu ikili bir istişare neticesinde adaylarını belirlemedi, ikisi kafa kafaya verdiler başka kimsenin haberi yok. Adaylarını belirlediler. Şimdi aralarında sıkıntı büyük. Siyasetle, halka hizmetle yakından uzaktan alakası olmayan bir isim tespit ettiler."
'CHP YOKLUKTUR'
Cuma günü vizyon belgesini açıklayacaklarını, 2023 hedefleri ile 2053 ve 2073 tahayyüllerini açıklayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, çözüm sürecini başarıya ulaştırmak, ülke için büyük tehlike olan CHP ve MHP güdümlü paralel yapıyı tüm unsurları ile devletten temizlemek istediklerini söyledi. Muhalefete yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, "Tek sermayeleri Tayyip Erdoğan düşmanlığı, Ak Parti düşmanlığı olanların bu ülkeye verecekleri hiç bir şey yok. Olamaz. Türkiye yeni Cumhurbaşkanı ile yeni Cumhurbaşkanlığı anlayışı ile farklı yükselecek. İnşallah seçilmem halinden milletin yanında, milletten yana bir Cumhurbaşkanı olacağım. Milletime verdiğim her sözü tuttum bu sözümü de inşallah tutacağım. Türkiye'de her yeniliğin, reformun karşısına dikilen, engellemeye çalışan bir zihniyet var. O zihniyet Kıçılıçdaroğlu zihniyeti, CHP zihniyetidir. Onların istediği gibi bir Türkiye'yi dedelerimiz babalarımız gördüler ve yaşadılar. Rahmetli dedem babam bize onları anlatırdı. Gazyağını, unu, ekmeği karneyle alıyorduk. Böyle bir Türkiye olur mu. CHP yokluktur. Bahçeli yokluğun mimarıdır. Gölcük'te, Sakarya'da depremin altında kaldılar. 5 yıllığına iktidar oldu 3.5 yılda kaçtı gittiler. Kılıçdaroğlu, Bahçeli yanlarında adayları ve iki tane farklı partiler 'Biz şimdi adayımızı destekliyoruz diyorlar'. Hadi hayırlı olsun" dedi.
'YETKİYİ VEKİLDEN ALIP ASLINA VERDİK'
10 Ağustos'ta millet muhalefete gereken dersi bir kez daha vereceklerine inandığını belirten Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
"Millet kendi içinden bir adayı, o yüksek makama taşıyarak, hem de yüksek oyla taşıyanlar, milletin zekasıyla dalga geçenlere hiç unutulmayacak bir ibret dersi verecektir. Mesele Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi meselesi. Biz yetkiyi vekilden asılıp asıllara teslim ettik. Değişim yalnızca bundan ibaret değil. Artık bir zihniyet değişimi yaşanıyor. Milletten kopuk, yüzü devlete yönelik Cumhurbaşkanı dönemi sona eriyor. 1950'de Demokrat Parti seçimi kazanınca sadece hükümet ve başkanı değil Cumhurbaşkanı da değişti. Celal Bayar Cumhurbaşkanı, Menderes başbakan olarak Türkiye'ye uyum içinde hizmet verdiler. 1960 darbesi ile bu ortamı ortadan kaldırdılar. Cumhubaşkanı makamını devletin isteklerini yerine getirecek hale getirdiler. Merhum Özal bu anlayışa aykırı, Gül bu anlayışa karşı oldu. Biz hem seçilme yöntemini hem de anlayışı kökten değiştiriyor, devlet ile milleti buluşturuyoruz. Aynı istikamete bakmasını sağlıyoruz. Bu yeni dönem Türkiye için son derece hayırlı bir dönem olacak. Şu anda CHP-MHP bu yeni döneme karşı çıkıyor. Milletin egemenliğinin tecelli edeceğinden korkuyorlar. O eski Cumhurbaşkanlığı modelini yaşatmak için seçime giriyorlar. Sonucu biliyorlar. Her ikisi de köşe bucak kaçıyorlar. Cesaret edip içlerinden aday çıkaramadılar. 30 Mart'ta ağır yenilgi aldılar ama ders almadılar. 10 Ağustos'ta millet anlayacakları bir ders verecek onlara."
IŞİD'E ÖRGÜT DEDİ, ÇAĞRI YAPTI
12 yıllık hizmet döneminin ardından bu kez Cumhurbaşkanlığı makamı için aday olduğunu belirten Erdoğan, bunun bir veda değil yeni bir başlangıç olduğunu ifade etti. Ortadoğu ülkelerinin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirten Erdoğan, Musul'da alı konulan Türk Konsolosluğu görevlilerinin bırakılması için çağrıda bulundu. IŞİD'den ilk kez örgüt olarak bahseden Erdoğan, "Şu mübarek Ramazan ayında IŞİD denilen örgüt, eğer gerçekten inanıyorlarsa artık bu kardeşlerimizi ülkelerine iade etmeleri gerekir. Bunu bekliyoruz" dedi.
Dünya kupası yarı finalinde düdük çalan milli hakemimiz Cüneyt Çakır'ı da tebrik eden Başbakan Erdoğan, "Milli takımmıızla olmasa da hakemlerimizle dünya kupasında temsil ediyoruz. Milli hakemimiz Çakır'ın bu başarılı yönetimlerle bugün Hollanda-Arjantin maçını yönetmesi bizim için iftihar meselesi. Kendisini buradan tebrik ediyorum. Yöneteceği maçta başarılar diliyorum" diye konuştu. (DHA)
Yorum Yazın