Başkan Aksoy'dan TV35'e çarpıcı mesajlar: Kongrelerdeki tavrını açıkladı

EGEPOSTASI - İzmir’in ulusal çapta yayın yapan tek televizyonu TV35’te yayınlanan Kent ve Siyaset programına katılan Menemen Belediye Başkanı CHP'li Serdar Aksoy, Alper Baran Esin’in sorularını yanıtladı.

Taşımalı eğitim sorununu nasıl ve neden çözdüğünü açıklayan Aksoy, ‘ağaç katliamı’ iddiası ve Perşembe Pazarı ile ilgili konularda flaş açıklamalarda bulundu.  Aksoy 5 yılda yapılacakları 4 ayda yaptığını belirterek “Biz hizmet etmeye devam edeceğiz. Benim üzerimde çamur kalmaz, çünkü alnım ak. Ben 4,5 yıl sonra Menemenlinin karşısına yepyeni bir kentle çıkacağım” dedi.

Aksoy kongre sürecine de değinerek “Genel Başkanımızla Tunç Başkanımızın takınacağı tavır önemli ve belirleyici olacak” dedi.

‘VATANDAŞ ATANMIŞTAN DEĞİL SEÇİLMİŞTEN HESAP SORAR’

Türkiye çapında gündem olan, okula gidemeyen öğrencilere servis sağlamasına açıklık getiren Başkan Aksoy “Memenen’de artık yeni bir kent ve yeni bir siyaset var. Taşımalı eğitimdeki durum, köylerin boşalmasıyla alakalı. Köylerdeki okulların büyük bir kısmı kapatıldı. Taşımalı sisteme dönüldü. Sistem köylünün talebine cevap vermiyor. Köylüyü göçe zorluyor. Zaten tarımdan para kazanamıyor. Çocuğunu okutacağı okul da kapanınca ardından köylü göçe zorlanıyor. Uygulanan bu taşımalı sistemin yerel yönetimlerle hiçbir alakası yok. Fakat bu iş olmayınca, biz de el attık. Çocuklarımız okula gidebilsin diye taşımalı eğitimin içine girdik. Adaylığımla başlayan süreçte hep ‘köylü yerinde kalkınsın’ dedim. Ama bu durum tarımdan kalkınmanın önüne geçmeye başladı.  Konu hakkında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile de görüşmelerimiz  oldu. Onlar da çözmek istedi ama gücü yetmedi. Tamamiyle bakanlıkla alakalı bir durum. Bu tarz konularda ilçe milli eğitimlerin gücü arttırılmalı. Bu belediyeler bir yük oldu. Belediyeler yardım etmek zorunda. Vatandaş atanmıştan değil seçilmişten hesap sorar. Bizi tanır bizden hesap sorar. Her derde çare olarak belediye geliyor. Herkes biliyor ama çözümü belediyeden istiyorlar. Biz bakanlık tarafında bu sorun çözülene kadar çocuklarımızı okula taşıyacağız." dedi.

AĞAÇ KATLİAMI İDDİALARINA SERT YANIT: BASININ KENDİSİNİ SORGULAMASI GEREKİR

Bazı basın yayın organlarında 'Menemen Belediyesi’nin Şehir Parkı’nda ağaç katliamı yapıldı' iddiasını değerlendiren Aksoy “Basının kendisini sorgulaması gerekiyor. Bir fotoğraf çekip, sormadan bilmeden haberi yapıp cevap hakkın var demekle olmuyor bu işler. Algı yarattıktan sonra işler zorlaşıyor. Ağaç katliamı diye bir şey yok. Üzerine ağaç düşen arabalar haberlerini hep okuyoruz. Ömrünü tüketmiş, içleri kurumuş hastalıklı ağaçlar vardı. Gerekli mercilerden iznini alıp vatandaşlarımız sonbahardaki fırtınalarda zarar görmesin diye böyle bir kesim yapılmıştır. Bizim amacımız bu yaygaralarla uğraşmadan, geri bırakılmış Menemen’i hak ettiği yere getirmektir. Bizim arkamızda bir tek halk var. Sadece onlara güvenerek yola çıktık. Ben Menemen halkına her zaman güvenirim. Bu yeni dönemde 5 yılda yapılacak şeyleri 4 ayda yaptık. Son olarak 3 tane daha halk kütüphanesi açıyoruz. Şehrin görümünü değiştirmek zorundayız” dedi.

‘EKİM BAŞI İTİBARİYLE BİTİRİYORUZ’

Yine tartışmalara neden olan pazar yeri inşaatıyla ilgili son durumu açıklayan Aksoy tarih de verdi.

Başkan Aksoy şunları söyledi:

“Seçimler yaklaşırken, normalde bu iş yeni başkana bırakılır. Ama görev sürene 2-3 ay kala sen bunu niye yaptın diye sorarlar adama. Ben işi o tarafında değilim. Menemen Perşembe pazarı en fazla rağbet gören pazarlardan biridir. Seçime 2 ay kala 17 milyona ihale ediliyor. 17 milyon neyi kapsıyor; sadece kaba inşaat var! Çatısı bile yok. Bu Menemenliye saplanmış bir bıçaktı. Biz de pazar esnafıyla zaten görüşüyoruz. Büyükşehir’den gerekli desteği de alıyoruz. Ekim başı itibariyle Perşembe pazarını bitiriyoruz. Esnaf, belediye ve halk mağdur oldu. Perşembe Pazarı’nın adı da Halil Alkaya Pazar Yeri olarak değiştireceğiz. Kendisi aceleyle yaptırılmaya çalışılan inşaatta düşerek hayatını kaybetti. Belediye başkanının siyasi hırsı olmaz, hizmet hırsı olur. Belediye hizmet demektir.”

İYİ PARTİLİ BAŞKAN YARDIMCISI

İYİ Partili Halil Akbulut’u Belediye Başkan Yardımcısı olarak atamasını değerlendiren Aksoy, “Menemen’de iki ayrı ittifak vardı. Burada biz seçimi ittifak olarak kazandık. Evet CHP adayı olarak kazandım ama ittifakla kazandık. Bunu göz ardı edemeyiz. Ortak paydaları öne çıkartarak birleştirici bir dil kullanmamız gerekiyor. Bu yüzden böyle bir karar aldık. Kendisi aynı zamanda meclis üyesidir ve mühendistir” dedi.

‘BENİM ÜZERİMDE ÇAMUR DURMAZ’

31 Mart sonrası belediye şirketlerine atanma ve huzur hakkı durumlarıyla ilgili iddialara ne diyeceksini? 10 bin lira para aldığınızı iddia ediyorlar’ sorusunu yanıtlayan Aksoy,  “Meyve veren ağaç taşlanır. Belediye şirketleri bundan önceki dönemde de vardı. Daha önceki belediye şirketlerinden para alan da almayan da vardı. Kimse bunları sorgulamıyordu. Yeni dönemde sürekli sorgulanıyor. Siyasi bir ucubelik durum. Menemen’in iki şirketi var. Ben huzur hakkı almayacağıma dair Temmuz ayı itibariyle beyanda bulundum. Karar defterinde yazıyor. Bunu bir belediye başkanına ya da çevresindeki bürokratlara sormak çok mu zordu. Buradan bilgi alabilirsin, kullanabilirsin, ama çamur at izi kalsın mantığıyla haberler yapılıyor.  Benim üzerimde çamur kalmaz, çünkü atanın elleri kirli. Ben o bahsedilen parayı almadım. Başka bir kuruma maaşımı bağışlıyorum. Şirketlerden bana para gelmiyor. Bahsedilen dernek tüm Menemenlilere mal olmuş Menemen Liseliler Derneği’dir. Hepimizin oradan yolu geçmiştir. Hakkım olan parayı bir derneğe bağışlıyorum neyi sorgulanıyor." diye konuştu.

‘İSTEKLERİMİZİ İKİLETMEDİLER’

‘Tunç Soyer ile hizmet ve siyaset üretmek ilişkiniz nasıl'’ sorusunu yanıtlayan Aksoy, “Biz Tunç Soyer ile aynı yerdeyiz. Tabii ki siyasette her şey değişebilir. İkimizin siyaset ve hizmet anlayışında paralellik var. Yeni bir dönemdeyiz. Büyükşehir belediyesiyle sürekli irtibat halindeyiz. Pazar yeri talebimiz direk olarak karşılık buldu. Hem Tunç Bey hem de Genel Sekreterimiz Buğra Gökçe isteklerimizi ikiletmediler. Nasıl bir belediye devraldığımızı biliyorlar. Tabi ki yapacaklarımızı Büyükşehir’den bekleyemeyiz. Risk almanız gerekiyor. 4 ayda yaptıklarımızın hepsini kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Siyasetçi risk alabildiği ölçüde vardır” diye konuştu.

KONGRELER İÇİN GENEL BAŞKAN VE SOYER VURGUSU!

‘Göreve geldiğiniz de partinizin ilçe teşkilatında sorunlar yaşanmış, arka arkaya istifalar gelmişti. Siz bu önümüzdeki kongre sürecinde nasıl bir tavır sergileyeceksiniz'” sorusunu yanıtlayan Başkan Aksoy, “Partimizin içindeki enerjiyi birbirimize karşı kullanmak çok karşılaştığımız bir durum. Aslında iktidar olmak için enerjiyi dışarıya karşı kullanmak gerekir. Kongrelere gelince  daha tarihler belli değil. Kimler ortaya çıkacak süreci bir görelim. Biz CHP’nin başkan adayı olmuş bir kişiyle görüşmeden talimatla istifa eden ilçe teşkilatını gördük. Biz istifa eden kaçıp giden ilçe başkanı dışında bütün eski ilçe başkanlarımız partimizin geleceği için bizimle sokaklardaydı. Zaten Serdar Değirmenci ağabeylik yaptı. Partiden çok bir kişiyi öne çıkaran anlayış çöktü. Bizi aday adaylığı sırasında desteklesin desteklemesin, ben aday olduktan sonra belediye başkanı aday adayı arkadaşlarım sadece eski belediye başkanı hariç gelip bayrağımızı salladılar. Ben seçim döneminde kim partinin yanında olduysa ben de onun yanında olacağım. İlçe kongresinde aday olacak kişiler de CHP’nin bayrağını yere düşürmemiş, kaçıp gitmemiş kişiler olacak. Parti emekçisi olacak. İl başkanlığı konusunda, Deniz Başkanımız elbette yeniden başkan olmak isteyecektir. Deniz Bey seçimde bir başarı hikayesi var. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası imza süreçleri yaşandı, etik olmayan bir şekilde genel başkanımız devrilmek istendi. İzmir’de böyle bir çatışma yoktu. İzmir o süreci sağ salim geçirdi. Artık Genel Başkanımızla Tunç Başkanımızın takınacağı tavır önemli ve belirleyici olacak. Bölünmeye yarılmaya mahal vermemiz gerekiyor. Dip dalgası geliyor önüne geçmememiz gerekiyor. Son olarak biz hizmet etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.