Baydemir: “İzmir barış için çok önemli bir aktördür“
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, İzmir Küçük Millet Meclisi’nin (İKMM) “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Diyarbakır’a, Diyarbakır’da bulunan STK’lar ve başkan da İzmir’e gitsin” önerisini değerlendirdi. Daha önce tartışmalara neden olan öneri ile ilgili konuşan Baydemir, üstü kapalı İKMM yöneticilerini eleştirdi. Belediye başkanlarına dayatma yapılmaması gerektiğini ifade eden Baydemir, “Bir program yapılırken taraflar bilgilendirilmelidir. İzmir barış için çok önemli bir aktördür” dedi.
- Ege Postası
- 10.03.2013 - 15:40
Baydemir, başkanlığını Şenay Yurdatapan’ın yaptığı Küçük Millet Meclisi’nin İzmir ayağından gelen çağrıyı değerlendirdi. Daha önce Kürtçe Hamlet için İzmir’e gelen Baydemir, İzmir Küçük Millet Meclisi (İKMM) tarafından yapılan çağrı hakkında ayrıntılı açıklamalar yaptı. İKMM’nin “Diyarbakır Belediye Başkanı İzmir’e, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da Diyarbakır’a gelsin, İzmir barışa karşı olmadığını göstersin” önerisini değerlendiren Baydemir, sistem ve kullanılan yöntemin uygun olmadığını ifade etti.
Baydemir, “İzmir ile Diyarbakır arasında, Trabzon ile Van arasında, Bursa ile Hakkari arasında ve belediyeler arasında dostluk hukukunun, kültür hukukunun, dostluk sürecine katkı sunacağını inananlardanım. 30 yıllık çatışmanın duyguda yarattığı durumlar var. Bir farklılaşma ve kopma var. Bunları ortadan kaldırmak için insanlarımızı birbirimize yakınlaştırmak için kardeş kent projesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm belediye başkanlarımızın barış sürecinde misafiri olmaktan onur duyarım. Yine tüm belediye başkanlarımızı bu süreçte ağırlamayı isterim. Bu duruşumuzun amacı bir belediye başkanımızı sıkıntı içine koymak ve emrivaki yapmak değildir. Bizim tarzımız bu değildir. Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hamlet oyununu İzmir’e getirdiğimizde salon tahsisinde bulunup oyunu bizimle izlediler. Bu yüzden sıra bize geldi. Başkan Kocaoğlu’nu ve ekibini Diyarbakır’da ağırlama sırası bizdedir. Başkan Kocaoğlu bizi reddetmiş değildir. Bu tür programları yaparken dikkatli olunmalıdır. Bunlar önemli çalışmalardır. Önceden bu programların bilgilendirmesi yapılmalıdır. Bu programdan bile 15 gün öncesinde haberimiz vardı. Bu programdan haberimiz olmasa ben Diyarbakır’da olamazdım. STK’larımız bu tür organizasyonları yaparken burada Küçük Millet Meclisi’ni kast ediyorum davet edilen partnerler ile ortak bir anlaşmayı sağlamalıdır” dedi. Baydemir, tartışma ve dayatma algısının İKMM’nin tavrından kaynaklandığını söyledi.
Bir önyargının olduğunu ifade eden Baydemir, “Bu ön yargıyı kırmanın yolu yerel yönetimlerin birbirine yakınlaşmasından geçmektedir. Ortak platformlarda bir araya gelmemiz gerekiyor. İzmir – Diyarbakır, Diyarbakır – Trabzon gibi şehirlerin kardeşliğini çok önemsiyorum. Sayın Başkan Kocaoğlu bu kardeş şehir projesine olumlu yaklaşıyor. Hatta Başkan Kocaoğlu İzmir zeybeği ile geleceğini söylemişti. Bizde büyük memnuniyet ile İzmir’i Diyarbakır halayı ile karşılayacağız. Bazı aksamalar olsa da proje gerçekleşecektir. Belediye başkanlarına bu tür durumlarda çok yüklenmemek gerekir” dedi.
İZMİR SEMBOL BİR KENT
İzmir’in kendisi için çok önemli bir yer olduğunu, farklı anlamlar taşıdığını anlatan Baydemir, “1973 yılında Diyarbakır sınırlarının dışına çıktığımda ilk soluğu İzmir’de almıştım. Denizi ilk İzmir’de gördüm. Tabiri caizse ilk çimmeyi İzmir’de öğrendim. İzmir barış için çok önemli bir aktördür. Şüphesiz ki bu ülkede yaşayan tüm insanların barış için ve kardeşlik için yapacağı çok şey vardır. Ama İzmir sembol bir kenttir. Tıpkı Diyarbakır gibi barışın çok önemli aktörlerindendir diye düşünüyorum. Emin olun barış her şart ve koşulda savaştan çok daha hayırlı bir iştir. 70 yıldır hem insan kaynağı hem ekonomik kaynağı çatışma ortamı içerisinde zarar görüyor. Bir başka açıdan bakarsak bu bir eşitlik meselesidir. Bu haklar ve özgürlükler meselesidir. Ama aynı zamanda birlikte yaşama meselesidir. Herkesin kendine şunu sorması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl olur da Çanakkale Savaşı’nda omuz omuza mücadele eden insanların torunları bir müddet sonra birbirlerine kurşun sıkar hale gelmiştir. Bu empatiyi tüm illerin vatandaşları yapabilirse bu mantıklı bir yanıt verebilirsek ve 70 yılda yapılan hataları görürsek empati yaparsak barışa kısa bir süre içinde ulaşabileceğiz. Kürt kardeşlerimizin istediği hiç bir hak hukuk hiç bir Türk kardeşimizin hak ve hukukunu ortadan kaldırmıyor. Çıkıp ‘Kürtçe eğitim olsun’ demek ‘Türkçe’nin alternatifi olsun’ demek değil. Hiç bir Kürt kardeşimizin talebi hiç bir vatandaşımızın hakkını ortadan kaldırmadığı gibi onun hakkına zarar da vermiyor. Biz sadece bütün farklılıkların kendi dili, inancı ve kültürü ile bütünün bir parçası olmasını başarırsak işte o zaman çağdaş demokrasiyi ve birlikte yaşamanın kapılarını aralamış olacaktır. Yani devletin Kürtler ile barışması bütün yurtları ile dinamiklerin kapsamı demektir.Bu durum Türkiye’ye sadece barış getirmeyecek. Türkiye, Ortadoğu’da model ülke misyonunu yakalamış olacak” diye konuştu.
YA BARIŞ, YA DA SAVAŞ
İçinde bulunulan sürecin barış ile sonlanmasından başka bir çare olmadığını anlatan Baydemir, “Önümüzde iki yol var. Ya hep birlikte yelkenleri onurlu bir barışa doğru açacağız. Ya da bugüne kadar yani 70 yıldır süren acı ve gözyaşı devam edecek. Ben her zamankinden daha mutluyum. Barışın birlikte inşa edileceğine birlikte yaşanabileceğine dair umudum dünkünden çok daha fazladır. Ama hep birlikte daha çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Keşke bu buluşma on yıllar öncesinde yapılsaydı. Bu buluşmalar partiler değil İzmirli ve Diyarbakırlı vatandaşların buluşmasıdır. Biz İzmir zeybeğini Diyarbakır Meydanı’nda oynarken, İzmir’de ise Diyarbakır halayı neden oynanmasın. Kürt ve Türk annesi de çok gözyaşı döktü. Bu acılardan ders çıkararak yeni bir dünyanın kapılarını inşa edebiliriz. Savaşta hepimizin kaybı var. Savaştan kimse yara almadan çıkmadı. Savaşın daha önce kazanını olmadığı gibi yine olmayacak. Bana göre barışın kaybedeni yoktur. Barış Kürt, Çerkez, Alevi ve Boşnak’a herkese kazandıracaktır. İzmirlilerinde barışın dinamiği olacağını inanıyorum” ifadelerini kullandı.
KOCAOĞLU NE DEMİŞTİ'
İzmir Küçük Millet Meclisi’nin çağrısının ardından başlayan tartışma sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir, Türkiye’nin en aydınlık kentidir. İzmirli hemşehrilerimizin hiçbir ayrımcılığı desteklemediği, bırakın bugünü, tarihin her aşamasında rüştünü ispat etmiştir. Bu kentte çok kültürlülük çok seslilik var. Her inançtan her etnik kökenden insanımız huzur içinde mutlu yaşamaktadır. Türkiye’nin en güvenilir kentidir. Biz Diyarbakır’a da diğer illere de gideriz” ifadelerini kullanmıştı. Karşılıkla açıklamaların ardından henüz program ve zaman netleşmezken Kocaoğlu, Mayıs ayı gibi gidebileceğini dile getirmişti.
Yorum Yazın