Bayraklı'daki krizde son perde: DİSK'ten TÜRK-İŞ'e sert yanıt
Bayraklı Belediyesi’nde Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde taşeron firmaya bağlı çalışan toplam 8 işçinin işten çıkartılmasıyla başlayan gergin süreçte Belediye-İş Sendikası’nın ardından DİSK’ten flaş bir açıklama geldi. Eleştirilere sert tepki gösteren DİSK Genel-İş Sendikası yönetimi, “Soma’da, Gezi’de neredeydini? İşçinin hakları gasp edilirken neredeydiniz'” şeklinde karşılık verdi ve Türk-İş’i 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda Taksim’e davet etti. Bayraklı'daki krizde son perde:
- Ege Postası
- 09.04.2015 - 13:24
“KENDİ İÇLERİNDEKİ KRİZDEN DOLAYI BİZİ SUÇLUYORLAR”
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Bayraklı’da sendikal kriz yaratılmaya çalışıldığını ve rant uğruna DİSK’in böyle bir çatışmaya çekildiğini söyleyerek, “Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası konfederasyonumuza ve bizlere faşist ve işbirlikçi sendika diyerek çirkin saldırılarda bulundular. Bize “TOMA’ları arkasına alarak örgütlenme yapıyor” diyenler kendi gerçeklerine bakacak. Biz TOMA’ların karşısında anti demokratik yasalara karşı mücadele eden bir sendikayız. Belediye-İş kendi tabanlarına mesaj vermek adına böyle bir yola başvurdu. Biz örgütlenmeden mücadeleden birlikten yanayız” dedi.
“İŞÇİDEN YANAYSANIZ 1 MAYIS’TA BUYRUN TAKSİM’E”
Belediye-İş Sendikası’nın tükenmişlik sendromu yaşadığını ve kendi iç çelişkileri sonrasında Genel-İş Sendikası’na yönelik suçlamalarda bulunduğunu aktaran Memiş Sarı, “Madem bu kadar örgütlenmeden, emekten, mücadeleden yanalar, buyursunlar gelsinler, Taksim’de 1 Mayıs’ı birlikte kutlayalım. Biz yıllardır bu mücadelemizi sürdürdük. Türkiye’de “Diren İşçi” sloganı ile kıdem tazminatlarının kaldırılmasına karşı 40 ilde direnirken, Soma’da 301 işçi katledilirken alanlarda olmayanların bugün bu suçlamalarla karşımıza çıktıklarını görüyoruz. “TOMA’ların arkasına sığınarak örgütlenme yapıyor” algısını herkes bir daha düşünsün. İşçinin grevleri ertelenirken, örgütlenme üzerinde çeşitli oyunlar oynanırken, işçilerin hakları bir yok edilirken, tam da 1 Mayıs öncesinde işçilerin birliği ve mücadele için çalışırken, nifak sokarak işçileri bölen söylemlerden tüm sendikaların kaçınması gerekmektedir” diyerek 1 Mayıs İşçi Bayramı için flaş bir çağrıda bulundu.
GEZİ’DE, SOMA’DA NEREDEYDİNİZ'
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, taşeronda örgütlenmeyi sağlayan yasal düzenlemenin ardından örgütlenme çalışmalarına başladıklarını vurgularken, Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı ise, ilçelerde personelden gelen talep ve istek üzerine örgütlenmeye başladıklarını hatırlattı ve “Biz Bayraklı Belediyesi’ne işçilerin çağrısı üzerine gittik. İki ay önce bu işçiler işten çıkartılırken, neredeydile? Neden bu sorunu çözmediler de biz gelince bir anda bizi suçlamaya başladıla? Gerçekten emekten yanalar ise birlikte Ankara’dan kadro isteyelim. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya sonuna kadar hazırız. Tüm Türkiye’de direnişlerimiz ve eylemlerimiz devam ediyor. Biz sendikal ahlak olarak yetki tespiti olan bir iş yerinde üye yapamayacağımızı belirtiyoruz. Ancak, Belediye-İş Sendikası Gaziemir Belediyesi’nde belediye bürokratları ile işbirliği içerisinde girmiş ve biz işçilerin zarar görmemesi adına oradan çekilmiş ve örgütlenme faaliyetlerinden vazgeçmiştik” dedi. Şanlı ayrıca, Kemalpaşa başta olmak üzere, diğer ilçelerde seçim sonrasındaki süreçte işten çıkartmalar yaşanırken sendikanın izlediği tutuma tepki gösterdi ve şunları söyledi: “O zaman neredeydini? O zaman neden işçilerin hakkını savunmak yerine sessiz kaldınız. Keşke bu tepkinizi TEKEL direnişinde, Soma’da 301 işçi katledildiğinde, yine Soma’da 2830 madenci işten atıldığında da gösterseydiniz. Şeker fabrikaları, Telekom, Sümerbank, Tedaş gibi bu ülkenin milli değerleri yok edilirken neredeydiniz'”
BU NASIL AKIL TUTULMASI'
Şanlı sözlerinin sonunda “TOMA’ların arkasında saklanıyorlar” eleştirisine sert tepki gösterdi ve şöyle devam etti: “Bu nasıl bir akıl tutulması ki, bizi TOMA’ların arkasında saklanıp üye yapmakla suçlayan sendika, bizi TOMA’ların arkasında değil TOMA’ların önünde madenciler için, taşeronlar için, Gezi için, bu ülkedeki anti-demokratik yasalar için nasıl mücadele verdiğimizi tüm kamuoyu çok iyi bilir. Bu nasıl anlayıştır ki, 9 milyon çalışan asgari ücretlinin belirlenen zam oranlarında hükümetle birlikte aynı masaya oturup altına imzayı koyanlar kendileri değil miyd? Bu nasıl anlayıştır ki, bu ülkede özelleştirmeler, sendikal barajlar, taşeronlaştırmanın önü açılırken, ses çıkartmayanlarla DİSK’i karıştırmayın. Bizi belediye başkanları ile işbirliği yapıyor diyenler ve faşistlikle suçlayanlar önce kimlerle çalıştıklarını, kimlerle işbirliği yaptıklarını aynada bir görsünler. Bizim yüreğimiz emekten, soldan demokrasiden ve barıştan yana atar. DİSK şanlı mücadele tarihini 15-16 Haziran direnişlerinden, faşizme dur ihtarlarından, DGM direnişlerinden ve 1 Mayıs Taksim 1977’den alır. Taşeron çetelerine karşı İzmir şubelerimizin ortaya koyduğu mücadele tüm İzmir kamuoyu ve halk tarafından takdir edilirken, bu tür suçlamalar sadece ve sadece boş bir hayal ürünü olmaktan öteye gitmemektedir. Dün olduğu gibi bugün de taşeronlaştırmaya karşı başlattığımız mücadele İzmir’de ve tüm Türkiye’de devam edecektir.”
Yorum Yazın