Bilal Doğan'dan Büyükşehir'e ulaşım tepkisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Partili Gemi İnşa Yüksek Mühendisi Ünal Özsır, İzmirlilerin ulaşımda yaşadığı kargaşanın yapıldı yapılacak derken 4’üncü gününe geldiğini söyledi.

Ege Postası
04.06.2015 - 12:07

“İzmirli hemşerilerimiz henüz aktarmalı ulaşım sisteminin sıkıntısını yaşarken üstüne bir de deniz ulaşımındaki sıkıntı ve aksaklıklar eklenmiştir” diye konuşan Doğan, “Sayın Kocaoğlu 11 yıllık görevi sırasında İzmirli hemşerilerimizi denize ve deniz ulaşımına küstürmüştür. Dünyanın en ucuz ulaşım yolu olan deniz ulaşımıyla İzmirli hemşerilerimizi buluşturamamıştır. Sayın Kocaoğlu başarısızlıklarının üzerine yeni başarısızlıklar eklenmiştir” dedi.

Ucuz atlatılmıştı
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen kazayı hatırlatan Bilal Doğan, şöyle devam etti; “Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde 1881-ATATÜRK gemisi Konak iskelesine yanaşmak üzere manevra yaparken iskeleye çarpmış ve Hatice Özdemir isimli yolcunun, bulunduğu merdivenden düşerek kolunun kırılmasına ve ayrıca dört yolcunun hafif şekilde yaralanmasına sebep olmuştur. Daha sonra kaldırıldığı hastanede ameliyata alınarak kırık olan koluna platin protez takılmıştır. Kaza neticesinde ayrıca gemide maddi hasar olmuştur. Olay sonrasında konu hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzdeniz yetkilileri tarafından herhangi bir açıklama yapılmamış ve konu kamuoyundan gizlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca kazazede yolcu tarafından yapılan açıklamada dava açılmaması konusunda baskı gördüğü belirtilmiştir. Her şeye rağmen kaza ucuz atlatılmıştır. İskelelerin uygun olmaması ve geminin özellikleri nedeniyle daha büyük kazaların olmaması temennimizdir. Ancak konunun kamuoyundan gizlenmeye çalışılmasına bir anlam verememekteyiz”.

Teknik olarak
Söz konusu gemilerin “Katamaran” tipinde olduğunu kaydeden Bilal Doğan, sorumluluğu yolcuya atan bir zihniyetle karşı karşıya kalındığını söyledi. Gemilerin 18 mil hız yapabildiğini anlatan Doğan, şunları ifade etti; “Olası olumsuzlukların önüne geçilmesi için her ne kadar gemilerin hızı 14 mil ile sınırlandırılmış ise de gemiler yanaşacağı iskeleye varışta ani tornistan ( geri manevra) yaptığında kendi dalgasına girmekte ve bu sebeple gemi yalpalamaya düşmekte, bu yalpalama neticesinde ayakta olan yolcuların düşmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Rüzgar etkisi de düşünüldüğünde bu tür kazalar muhtemel olmaktadır. İzdeniz yetkilileri anons ile yolcuları uyardıkları savunmasını yapmışlardır. Anons yaparak sorumluluğu yolcuya atmak kabul edilemez.”

Ortada iskele yok!
Gemilerin gelmeye başlamasından bu yana 1,5 yıl geçmiş olmasına rağmen hala yeni iskeleler yapılamadığına dikkat çeken AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan, Konak, Karşıyaka ve Bostanlı iskelelerinde alelacele yapılmış olan düzenlemeler dışında herhangi bir çalışma olmadığını dile getirdi. Gemilerin hala düzenleme yapılmamış bu iskelelere yanaşmak durumunda kaldığını bildiren Doğan, “Bu üç iskele dışında kalan yerlere ise hala sefer yapılamamaktadır. Gelen gemi sayısının artması durumunda gemiler, iskele yokluğundan bağlı mı kalacaktır. Yüksek maliyetlerle satın alınan bu gemiler çalışamazken, kiralık TURYOL gemileri hala çalıştırılmaktadır. Diğer taraftan çalışmakta olan mevcut gemiler arka arkaya hurdaya çıkarılmakta, ya da değerinin altında bedelle alelacele satılmaktadır. Son olarak Esenköy arabalı vapuru değerinin üçte biri bedel ile satılmıştır. Bu nasıl bir işletmeciliktir” diye konuştu.

İzmirliler adına soruyoruz. Bu nasıl bir işletmeciliktir'
1-Bu gemilerin nasıl teslim alınmış olduğunu anlayamıyoruz. Zira ilk gelen ÇAKABEY gemisi geldiğinde üç ay gibi bir sürede Üçkuyular iskelesine bağlanmış ve eksikleri giderilmeye çalışılmıştır. İzmir yazları sıcak iklime sahip bir şehir iken nasıl oluyor da klimaları çalışmayan bir gemi alınabiliyo? Geminin eksik işleri olduğu halde neden alelacele İzmir’e getirilmiştir'
2-Bütün bunlara rağmen yine bu gemi 5 ay çalışmış bilahare tekrar Yalova’da bulunan tersaneye gönderilmiştir. Tersanede 7 ay gibi uzun bir süre kaldıktan sonra İzmir’e gelmiş, arkasından “Dokuz Eylül” gemisi Yalova’ya gönderilmiştir. Bu nasıl bir iştir'
3-Sayın Kocaoğlu, katamaran tipi gemilerle körfez dışı seyahatlerin 2015 yılı itibari ile başlayacağını söylemiştir. Ancak bırakın körfez dışını, körfezin iç noktasında yer alan birkaç iskele devre dışı konumda ulaşıma kapatılmış vaziyettedir. Sayın Kocaoğlu başarısızlıklarına yeni bir başarısızlık daha eklemektedir. Sayın Kocaoğlu lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini bilmemekte midi? İzmirli hemşerilerimiz verdiğiniz söz üzerine ne zaman körfez dışı deniz ulaşımına erişebilecektir'
4-Alınan katamaran tipi gemilerin yakıt sarfiyatı diğer gemilere göre daha fazla değil midi? Sayın Kocaoğlu Büyükşehir Belediyesi ve İzmirli hemşerilerimizin ve kamunun menfaatini düşünmeden mi hareket etmektedir'
5-Gemilerin onarım ve bakımlarını İzmir’de yapacak herhangi bir tersane bulunmamaktadır. Dolayısı ile gerek periyodik yıllık bakımları ve gerekse olabilecek bir kazada neticesinde onarımının yapılabileceği bir tersane bölgemizde bulunmadığından her defasında Yalova’ya veya İstanbul’a mı gitmek zorunda kalınacaktı? İşletme ve bakım - onarım maliyetlerinin yüksek olması İzmirli vatandaşımızın kesesinden çıkan vergiler ile temin edilen büyük zararlara ve kamu kaybına yol açmaktadır.