Bornova'da özelleştirme furyası devam ediyor
İzmir'de aralıksız devam eden özelleştirme furyasından SEKA da (Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş.) nasibini aldı. Ağaçlıyol'da bulunan Karayolları Bölge Müdürlüğü arazileri ve yine Halkapınar'da bulunan TEKEL'e ait rakı fabrikasının ardından, Türkiye'de cumhuriyet tarihinin ilk sanayi kuruluşu olan SEKA'nın arazileri de resmen satıldı. Temeli 1934 yılına kadar uzanan ve Türkiye'de uzun yıllar kağıt üretimi sektöründe söz sahibi olan kurumun 2005 yılında alınan tasfiye kararı sonrasında özelleştirme sürecine girmesi ile birlikte İzmir'de bulunan son gayrimenkullerinden bir tanesi de özelleştirme ihalesiyle satıldı.
- Ege Postası
- 17.01.2014 - 10:54
TOPLAM 8 FİRMA TEKLİF VERDİ
ÖİB, Bornova'daki arazi için dün düzenlenen özelleştirme ihalesi kapsamında gelen teklifleri aldı. Toplam 8 firmanın teklif verdiği ihalede, Sümen İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, Onkomed İlaç Medikal Kozmetik İnşaat Yazılım Cam Sanayi Ticaret Limited Şirketi, Mehmet GÖKDEMİR İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, Günkon İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, Sanek Gıda Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, Cemal KIRICI – Yalçın GEYİK Ortak Girişim Grubu, Sevimli Demir Sac Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, Hüseyin Barbaros TOKATLI, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na teklif dosyalarını sundu. ÖİB, teklifler hakkında yapacağı değerlendirmenin ardından, önümüzdeki haftalarda en uygun teklifi veren firmayı satış sözleşmesi imzalamaya davet edecek ve sözleşmenin imzalanmasını takiben de alanın satışına dair süreç resmen tamamlanmış olacak.
İMAR PLANLARINA GÖRE AVM SERBEST
İmar planlarına “Kentsel Çalışma Alanı” olarak işli bulunan SEKA mülkiyetindeki arazide fabrika binaları ve çeşitli depolar yer alıyor. 8 kata kadar yapı inşaat izni verilen alan için, tıpkı diğer kamu arazilerinde olduğu gibi belediyelerin imar yetkileri bulunmazken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yatırımcının önünü açmak amacı ile yapı yüksekliğini serbest bırakacak şekilde plan değişikliği yapma yetkisi bulunuyor. Mevcut koşullar itibarı ile AVM yapılabilecek söz konusu kamu arazisinin ÖİB tarafından yayınlanan satış ilanında, bölgenin ticari hareketliliği ve ulaşım kolaylığı vurgulanarak, iş merkezleri için tercih edilen mekanların başında yer aldığı ifadeleri de eklenmişti. Diğer yandan, ticari yapılaşmaya açık olan alanda konut izni bulunmazken, Ağaçlıyol'daki satış sürecinde yaşanan gelişmeleri dikkate alan ÖİB'nin ihale öncesinde yatırımcının önünü açmak için “Gayrimenkul ile ilgili yargıya intikal eden herhangi bir durum yoktur” ibaresini de satış ilanına eklemesi dikkat çekmişti.
"ÖİB'NİN KAPATILMASI GEREKİYOR"
Karayolları 2’inci Bölge Müdürlüğü’ne ait arazilerin satış sürecinde sivil toplum örgütleri ile birlikte tepkisini sert şekilde dile getiren isimlerden Yeşil İzmir Dayanışması Sözcüsü ve Ege Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Kayhan Kantarlı "İzmir'in ranta imtihanı bitmek bilmedi" diyerek şunları kaydetti; "Cumhuriyetin güzide değerleri arasında olan böylesine önemli bir tesisin satıldığını görmek, bu acı olaya tanıklık etmek üzüntü verici. Özelleştirme İdaresi cumhuriyetin mallarını satmaya devam ediyor. Cumhuriyetin kazanımlarını rant uğruna peşkeş çekmeye devam ediyorlar. Devletin emlak ofisi gibi çalışan ÖİB'nin derhal tasfiye edilmesi ve kapatılması gerekmektedir. Aksi halde yandaşlara rant dağıtma sevdası bitmeyecektir."
KOCAOĞLU "HANGİSİNE DAVA AÇACAĞIZ'" DİYEREK TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
İzmir genelinde kamu mallarının satılmasına karşı olduğunu her fırsatta dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaolu ise geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada şunları dile getirmişti; "İzmir’de yaklaşık 1 senedir, haftada 3-4 tane büyük gayrimenkulün satış ilanına çıkılıyor ve onu resmi parselden AVM’ye, konuta dönüş teklifleri yağmur gibi geliyor. Yani hangisine dava açacağız, hangisini takip edebileceğiz, bunlar büyük bir çaba gerektiriyor. Altını çizerek söylüyorum: Biz yasal yönlerden mücadelemizi veriyoruz. Şehircilik ilkelerine uyup sağlıklı bir kent kurarsak, o zaman İzmir’i kurtaracağız. 60 senede kirlettiğimiz kenti geri döndüreceğiz, sağlıklı bir şekilde ve çocuklarımıza gelecek kuşaklara böyle bir kent bırakacağız. Eğer biz de ranta kendimizi ve kenti mahkum edersek, gerekli alanları ayırmazsak, bu sefer 30 sene sonra yine aynı problem ile karşılaşacağız. Ve servet kaybından, huzurlu ve yaşanılası bir kente kavuşamamaktan başka da elimize hiçbir şey geçmeyecek. Aynı yap boz gibi. Onun için biz Bornova’da karayolları arazisi için, şimdi SEKA arazisi için, Alsancak’ta da Buca’da da tekel arazisi için, burada da mevcut TOKİ arazisi için her bir tarafta; burada Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ile birlikte; Bornova’da Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır ile birlikte; Buca’da Belediye Başkanı Ercan Tatı ile beraber mücadele ediyoruz. Elbette vatandaşlarla beraber. Ben kamunun, bu kentin mallarının bu kentte kalması gerektiğini düşünüyorum.”
Yorum Yazın