Bozdağ: Kimse fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü birbirine karıştırmamalı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Sayın Say,(Fazıl Say) büyük bir sanatçıdır. Biz kendisinin sanatı ile iftihar ediyoruz ancak söylediği sözler bu ülkede yaşayan insanların neredeyse tamamını rencide edecek nitelikte. Kimse fikir özgürlüğü...
- Ege Postası
- 18.04.2013 - 12:55
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri münasebetiyle Ankara Congresium'da Hüsn-ü Hat Sergisi açılışına katıldı. Açılış öncsi Bozdağ, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Fazıl Say’a verilen ceza ile ilgili bir soru üzerine Bozdağ, "İnsanların düşüncelerini her hangi bir engele takılmadan özgürce ifade edebilmeleri hukuk devletinin gereğidir. Düşünceler şok edici olabilir rahatsız edici olabilir herkesin kabul etmediği fikirler olabilir. Ne tür olursa olsun bunların özgür biçimde ifade edilebilmesi ve herkesinde buna saygı duyması doğru olandır. Ancak düşüncenin ötesinde küfürleri hakaretleri insanların kabul ettiği bir takım değerleri aşağılamayı fikir özgürlüğü olarak kabul edersek o zamanda bu özgürlüğün içerisine fikir özgürlüğünün içerisine biz küfür özgürlüğünü, hakaret özgürlüğünü dahil etmiş oluruz. O yüzden fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü hakaret özgürlüğü ile düşünce özgürlüğünü birbirinden ayırt etmekte fayda vardır. Sayın Say büyük bir sanatçıdır. Biz kendinin sanatı ile iftihar ediyoruz ancak söylediği sözler bu ülkede yaşayan insanların neredeyse tamamını rencide edecek nitelikte. Bana göre fikir özgürlüğü kapsamında değil. Bir değerlere karşı küfür niteliğinde sözler olarak görüyorum mahkemede böyle değerlendirdiği için ceza verdi. Kimse fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü birbirine karıştırmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"ÖZAL, GÖREV BAŞINDA ÖLDÜRÜLMÜŞSE ŞEHİTTİR"
Bir gazetecinin, "Semra Özal’ın merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şehit sayılması ile ilgili talebini nasıl değerlendiriyorsunuz'" şeklindeki sorusuna Bozdağ, "Bir kez daha rahmetli Özal’ı rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. Allah mekanını cennet etsin. Şahsen Özal’ın ilk öldüğü günde bugünde normal bir ölümle ölmediğine, ölümünün şüpheli olduğuna inananlardan bir tanesiyim. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianame düzenlemesi mahkemenin iddianameyi kabul edip yargılamaya başlama kararı alması bu konulardaki şüpheleri daha da güçlendirmiştir. Nihai kararı mahkeme verecektir. Şüpheleri ortadan kaldıran kararı mahkeme verecektir. Görev başında öldürülmüşse tabi o açıdan şehit olup olmadığına ilişkin görev başında ise şehittir. Şahsi görüşümde öyle. Ama bu tabi mahkeme kararından sonra kesinleşecek bir şeydir." diye cevapladı.
"ÇEKİLME SÜRECİNİN EN KISA SÜREDE TAMAMLANMASINI ARZU EDİYORUZ"
"Çözüm sürecinde çekilme ile ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri ne yapacak sorusu ve bununla ilgili valiliklerin yetkilerinin netleştirilmesine ilişkin bazı haberler var bu konudaki düşünceleriniz nedir'" şeklindeki soruya Bozdağ şu cevabı verdi: "İl idaresi kanununun 11. Maddesinde illerin bütün güvenlik ile ilgili sorumluluğu valiye verilmiştir.vali normal güvenlik güçleri ile eğer bir asayiş veya terör sorununu çözümünün neticelendirilmesi konusunda daha fazla güvenlik gücüne ihtiyaç duyarsa Türk Silahlı Kuvvetlerinden yardım isteyebileceğine ilişkin düzenleme vardır. Bu düzenleme 1996’dan bu yana yürürlükte ve yürürlüğünü devam ettirmekte. Yapılan bu yönde bir çalışma bunun usul ve esaslarının nasıl olacağına dair kanunda yer alan hükmün detaylandırılmasından ibaret bir çalışma. Bununla ilgili içişleri bakanlığı bugün bir toplantı düzenleyecek. Orada daha detaylı bilgi edinebileceğiz."
Çekilme süreci ile ilgili bazı gazetelerde 22 Nisan tarihinin yer aldığının hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Çözüm süreci ismi üzerinde bir süreç. Bir zaman alacağı muhakkak. Terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk etmesi bir süreç içerisinde olacak. Bunun en kısa sürede tamamlanmış olması veya tamamlanması arzumuz ve dileğimizdir." dedi.
Yorum Yazın