Büyükşehir’den dev adım: Yıkım etkisi için yasa teklifi yolda

EGEPOSTASI- İzmir 30 Ekim tarihinde 6.9’luk bir depremle sarsıldı. Depremde en büyük yıkım ise Bayraklı’da gerçekleşti. İlçede şu ana kadar yürütülen arama kurtarma çalışmalarında 92 kişi hayatını kaybederken 994 kişi de yaralandı.

Depremzedeler kurulan çadır kentlere yerleştirilirken arama kurtarma ekiplerinin çalışmaları da devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, TV35 canlı yayınında mevcut çalışmalar ve gelecek dönem çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Depremzedelere yapılacak yardımların sürdürülebilir olması konusunda hassas davrandıklarını ifade eden Başkan Soyer, “Bir tek vatandaşımız bile çadırda kalırsa içimiz rahat etmez” ifadelerini kullandı.

Soyer ayrıca bir sonraki adım olarak yapı denetim konusunda Meclis’e bir yasa teklifinde bulunacaklarını, bu şekilde yapı denetim faaliyetlerinin yetkisini büyükşehir belediyesine aktarmak için çalışacaklarını da söyledi.  

"ÇOK DAHA FAZLASINA HAKİMİZ"

Umutların tükenmemesi gerektiğini söyleyen Soyer, “Öncelikle arama kurtarma çalışmalarındaki umudumuz koruyoruz. Daha önce mucizelere tanıklık ettik. Bu nedenle umudumuzu kaybetmek için bir sebep yok. Elif bebeğimiz gibi sağ çıkacak canlarımızı bekliyoruz. Bu nedenle arama kurtarma çalışmalarını titizlikle sürdüren kardeşlerimize canla başla destek oluyoruz. Bir yandan orda bir hayat var. Bir yandan da parklar ve yeşil alanlarda yaşamlarını sürdüren, evlerine giremeyen vatandaşlarımız var. Onların da yaşam kalitesini koruyabilmek için sürdürdüğümüz bir çalıma var. Bu çalışmalar da ilk saatlere göre çok daha fazla yerine oturdu. Artık çok daha fazlasına hakimiz. Türkiye’nin her yerinden yağan bağışları tek bir noktada organize edip ihtiyaç bölgesine ulaştırıyoruz. Şimdi her gün her an ihtiyaçları güncelleyerek, eksikleri duyurarak, gelenleri ilgilisine anında ve hızla ulaştırarak yola devam ediyoruz. Artık başlangıçta yaşadığımız ufak tefek acemilikler geride kaldı. Çok net söyleyebilirim. Şu anda çadırlarda kalan vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını giderecek noktaya geldik. Bunlar bitmeyecek. Daha çok ihtiyaç çıkacak. Her gün bu ihtiyaçların yerine getirilmesi gibi bir sorumluluğumuz var. O nedenle sürdürülebilir bir hizmeti planlıyoruz” diye konuştu.

Afet bölgelerinde ekipler can siperhane bir şekilde ara vermeden ve hız kesmeden çalışıyorlar. Türkiye’nin her yerinden gelen desteklerle ilgili konuşurken gözleri dolan Soyer, “Minnettarım. İzmirli olmakla gurur duyuyorum. Olağanüstü bir şey. İftihar ediyorum. Bu zor günlerde bu kadar el ele verebilmek ve bu kadar seferber olabilmek olağanüstü” dedi.

“YAPI KONTROL LABORATUVARI KURACAĞIZ”

Soyer, bundan sonra izlenecek yolla ilgili şunları söyledi; “Öncelikle yıkılan binalarda tespit yaptırdık. Tamamı 1992-1997 yılları arasında ruhsat almışlar. Dolayısıyla 99 depreminden sonra çıkan deprem yönetmeliğinden ve taşıdığı hassasiyetten uzak. İlk tespitler sıvalarında deniz kumu kullanıldığını ve birtakım yapı deformasyonları olduğunu gösteriyor. Kısaca 1999 yılında yapılmış tüm yapılarda özellikle zemin katlarını ticarethaneye çevirmiş tüm yapılarda yapı kontrolü yapacağız. Bu ne deme? Yapı kontrol laboratuvarı kuracağız ve buralarda tek tek tespit yapacağız. Bununla ilgili Meclis’e bir yasal düzenleme teklifi verilecek. Çünkü biz burada sadece ihbar gelirse gidip kontrol yapabiliyorduk bugüne kadar ama bizim bunu sürekli olarak kontrol edebilmemiz lazım. Bu birincisi. İkincisi de bu kararı aldığımız anda yıkım gerektiren bir tabloyla karşılaştık. Bunun yetkisi bizde değil Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaydı. Onu da talep ediyoruz. Biz bu tespit sonucunda yıkılması gerektiğini tespit ettiysek bunun için bir yasal düzenleme talebimiz olacak.”