CHP İl Başkanı Yücel’den çarpıcı değerlendirmeler

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- TV 35 ve Egepostası’nın ortak yayınına katılan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “İzmir’de AKP’nin insana bakışını değiştirmeden, ülkeyi yönetim anlayışını, yerel yönetim anlayışını değiştirmeden İzmir’de karşılık bulması pek mümkün değil” dedi.

EN DOĞRU ADAYI ÇIKARMA GAYRETİNDEYİZ

En doğru adayın belirlenmesi için titiz davrandıklarını kaydeden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “En doğru ismin, İzmir seçmeniyle doğru bağı kurabilecek, hem sayın Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı kırsal yatırımları  aynı şekilde devam ettirip hem örgütle iyi süreç yaşayabilecek en doğru adayı çıkarmak gayretindeyiz” dedi.

İYİ PARTİ’NİN TALEBİ VE BEKLENTİSİYLE İLGİLİ SOMUT GELEN BİRŞEY YOK

CHP’nin İYİ Parti ile ittifakının gerekli olduğunu vurgulayan İl Başkanı Deniz Yücel, kendilerine henüz İYİ Parti’den bir talep gelmediğini belirterek, “İYİ Parti ile ittifak gerekli. Bu seçimlerden başarılı çıkmak istiyorsak Türkiye genelinde CHP’nin tek başına seçim kazanamayacağı il ve ilçeler var. İYİ Parti’nin talebi ve beklentisiyle ilgili somut gelen bir şey yok. Olursa bunu o zaman değerlendiririz” değerlendirmesini yaptı.

SEÇMEN CEVABINI SEÇİM GÜNÜ SANDIKTA VERİR

AK Parti ve MHP ittifakının büyükşehir adayı olarak gösterdiği Nihat Zeybekçi’nin adaylığını da değerlendiren Deniz Yücel, Zeybekçi’ye cevabı seçmenin vereceğini söyledi. Yücel, “Zeybekçi’nin aday yapılması AKP’nin İzmir’i alma konusundaki kararlılığını ve niyetini gösteriyor. ANCAK İzmir’de yaşamayan, bir bağı olmayan, İzmir ile o iletişimi, sıcaklığı, ortak geçmişi olmayan bir adayın başarılı olup olamayacağını seçim sonuçlarında görürüz. Hiçbir adayı biz hafife almayız. Saygı duyarız. Sonuçta siyaset ülkeye hizmet, partiye, kente hizmet için yapılır. Öncelikli olan ülkedir. Hizmet anlayışı ve kaygısıyla bu yola çıkmıştır. Saygı duyarız. Seçmen cevabını seçim günü sandıkta verir” diye konuştu.

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

GENEL MERKEZLE SÜREKLİ İRTİBAT HALİNDEYİZ

Malumunuz seçimler yaklaşıyor. Yakın zamanda erken seçim yaşadık. Genel merkezle ve genel başkanla periyodik olarak biraraya gelmeye çalışıyoruz. Adayların belirlenmesi süreci var. Yerelde ittifak meselesi var. AKP’nin MHP ile birlikte seçime gidilmesi ve CHP’nin de İYİ Parti ile ittifakı söz konusu. Hem aday belirleme süreci hem seçim hazırlıkları hem de ittifak süreciyle ilgili sürekli iletişim halinde olmaya özen gösteriyoruz. Bazı illerimizde adaylar açıklandı. Yakın zamanda da İzmir açıklanacak.

ADAYIMIZIN PARTİ VE ÖRGÜT İÇİNDEN OLMASI HASSASİYETİMİZ

Birbirinden değerli aday adaylarımız var. Partiyi seçime götürecek seçimi kazanacak ve büyükşehir belediyesini başarılı şekilde yönetecek isimler var. En doğru ismin, İzmir seçmeniyle doğru bağı kurabilecek, hem sayın Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı kırsal yatırımlarını aynı şekilde devam ettirip örgütle iyi süreç yaşayabilecek en doğru aday gayretimiz. Adayımızın parti ve örgüt içinden olması hassasiyetimiz. Görüşlerimizi, fikir birliğimizi genel başkanımızla paylaştık. İttifak süreci konusunda da bizimle birlikte karar verilmesini talep ettik. Görüşümüzü ifade ettik.

KENDİ NİYETİ ÖNEMLİ, OLUR YA DA OLMAZ DİYEMEYİZ AMA…

Sayın Kocaoğlu 15 yıldır büyükşehir belediyesini çok doğru ve başarılı şekilde yönetiyor. Geri döner mi dönmez mi bu konuda sayın başkanın kendi fikri önemli. Bu görevler kolay değil, taliplileri fazla olabilir ama büyük özveri isteyen görevler. Kendi niyeti önemli. Olur ya da olmaz diyemeyiz ama sayın Kocaoğlu’nun aldığı oy oranları ortada. İlçe belediye başkanlarından daha yüksek olduğu ilçeler var. Ciddi bir teveccüh var. Aday olmamasından kaynaklı rahatsızlık da var. Ama bu görevler gelip geçici. CHP’nin başarısı önemli. Kocaoğlu’na böyle bir görev verilirse en iyi şekilde seçimi sürükleyeceğine inanıyoruz.

İMZA VERENLER DE VERMEYENLER DE PARTİLİMİZ…

Çok görüşen bir il başkanı olmak niyetim yok. İhtiyaç olmadıkça ve hayati olmadıkça genel merkez ve genel başkanla görüşmüyorum. Yansıtmam bunu. Seçimlerden sonra bir imza süreci yaşadık. Partimiz için çok çok önemliydi. Neticede toparladık. Genel başkanım, yardımcıları, MYK ile il örgütleri olarak uyumlu şekilde çalışıyoruz. İmzacılar tabirini doğru bulmuyorum. O süreç yaşandı ve bitti. O arkadaşların kendilerine göre doğruları vardı, bizim birtakım doğrularımız vardı. Kurultay talebi zamanlama açsından doğru değildi. Yöntem ve üslup doğru değildi. İmza verenler de vermeyenler de bizim partilimizdir. Hepsine eşit mesafedeyiz, hepsi bizim için değerlidir. Kimseye karşı da farklı bir yaklaşım olması söz konusu değil. Ne bizde ne de genel merkezde.

İYİ PARTİ’DEN BİZE GELEN SOMUT TALEP YOK, OLURSA…

Örgütlerin ilin ve ilçelerin fikri alınmadan karar verilmemesi benim hassasiyetim. İYİ Parti ile ittifak gerekli. Bu seçimlerden başarılı çıkmak istiyorsak Türkiye genelinde CHP’nin tek başına seçim kazanamayacağı il ve ilçeler var. AKP MHP ile ittifak yaparken biz İYİ Parti ile, ki savunduğu Atatürkçülük, hukukun üstünlüğü fikirlerimiz örtüşüyor, bu seçimde dayanışma halinde olabilir. Ancak ittifak hele hele yerel seçimlerde seçmenimize gidin şu partiye oy verin dayatmamız sözkonusu olmaz. Fikir birliğimiz, önemli olan. Seçimlere yönelik beklentimiz. Bu doğrultuda ittifak yapılabilir. Ancak İYİ Parti’nin talebi ve beklentisiyle ilgili somut gelen bir şey yok. Olursa bunu o zaman değerlendiririz.

SAYGI DUYARIZ ANCAK CEVABI SEÇİM GÜNÜ SANDIKTA SEÇMEN VERİR

İzmir CHP’nin çok güçlü olduğu bir kent. AKP’nin de tabi ki İzmir’i kazanmak gibi bir niyeti ve hedefi var. Zeybekçi’nin aday yapılması AKP’nin İzmir’i alma konusundaki kararlılığını ve niyetini gösteriyor. ANCAK İzmir’de yaşamayan, bir bağı olmayan, İzmir ile o iletişimi, sıcaklığı, ortak geçmişi olmayan bir adayın başarılı olup olamayacağını seçim sonuçlarında görürüz. Hiçbir adayı biz hafife almayız. Saygı duyarız. Sonuçta siyaset ülkeye hizmet, partiye, kente hizmet için yapılır. Öncelikli olan ülkedir. Hizmet anlayışı ve kaygısıyla bu yola çıkmıştır. Saygı duyarız. Cevabını seçim günü sandıkta seçmen verir.

AKP İNSANA BAKIŞINI DEĞİŞTİRMEDİKÇE...

İzmir’in bir takım hassasiyetleri, kırmızı çizgileri vardır. Atatürk, özgürlük , yaşam tarzı, Cumhuriyettir İzmir. İzmir’de AKP’nin insana bakışını değiştirmeden, ülkeyi yönetim anlayışını, yerel yönetim anlayışını değiştirmeden İzmir’de karşılık bulması pek mümkün değil. Kaybedilen ilçelere baktığımızda birçoğu AKP’nin başarısıyla kazanılmış değildir. Bizim aday adaylarımız bağımsız aday oldular, ya da başka partilerden aday oldular. Aradan çıkan birçoğu AKP’li, Aliağa ve Kiraz’da MHP’nin adayı kazandı. AKP insana bakışını değiştirmedikçe İzmir’de seçim kazanması çok zor.

CHP TEK BAŞINA SEÇİM KAZANIR ANCAK İYİ PARTİ’Yİ YOK SAYARAK DEĞİL

Yönetim ve hizmet anlayışı, halkla diyalog kurup kuramaması önemli. Bayındır örnek. 2014’te tekrar CHP seçim kazandı. Önümüzdeki seçimde İzmir’de 30 ilçeyi kazanabileceğimize inanıyorum. CHP tek başına seçim kazanır ancak İYİ Parti’yi yok sayarak değil kesinlikle ve kesinlikle. 24 Haziran seçimlerinde CHP’den farklı partilere kayan oyları görüyoruz. Kriterimiz İnce’nin aldığı oy olmalı. Yerel seçimde adayların çalışması, tabi ki seçmenle o iletişimi kuran o adaya yönelim söz konusu olacaktır. Bunlara dikkat edeceğiz.

BİZİM DIŞIMIZDA ADAYLIK OLAMAZ, ETİK DEĞİL, HUKUKEN DE DOĞRU DEĞİL

Parti bir takvim açıklamış. O sürede istifa etmeyip sonradan aday olma arayışına girecek arkadaşımızın olduğunu düşünmüyorum. İlçe başkanı ilçe başkanlığını yapar. Adaylık kararı varsa aday adayıyım diye ortaya çıkar seçim takvimi içinde. Geçmiş tarihli istifa iddiası. İstifalar ile bildirilmek zorunda. Bizim dışımızda adaylık olamaz. Etik değil, hukuken de doğru değil. Bizim dışımızda aday olunması ve YSK’ya bildirilmesi mümkün değil zaten.

AKP-MHP İTTİFAKINI GÖRMEZDEN GELMİYORUZ VE…

Siyasette iki artı iki her zaman dört etmiyor. Sayılar üzerinden gidersek AKP ve MHP ittifakının tek başına girmesi halinde seçim kazanabileceği bir takım ilçeler var. AKP MHP ittifak yaptı, İYİ Parti destekledi desteklemedi gibi farklı farklı senaryolar var. Bir kitleyi, tabanı kendi liderine ne kadar bağlı olursa olsun, şu partiye, şu partinin oyuna oy vereceksin gibi yönlendirme pratikte bence doğru sonuç vermez. Biz kurgumuzu seçim kazanma üzerine kuruyoruz. AKP-MHP ittifakını görmezden gelmiyoruz, buna göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. AKP'nin MHP ile ittifak yaparız, şu ilçelerde seçim kazanırız anlayışı bir çok yerde duvara toslar.

KAPI KAPI, EV EV, HANE HANE VATANDAŞA, SEÇMENE GİDECEĞİZ

24 Haziran seçimlerinden sonra çalışmalara başladık. Yerel seçime giderken aday açıklanmadan bu çalışmaları tam anlamıyla yapmak mümkün değil. Seçmen adayı görmek ve bilmek istiyoruz. İlçe örgütlerimizle gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Aday açıklandıktan sonra daha da hızlandıracağız. Her bir seçmene dokunmak istiyoruz. Vekillerimiz, il genel meclis üyelerimiz görev alacak. Belediye meclis üyelerimizin bu süreçte aktif olarak çalışmaları da önemli. Kapı kapı, ev ev, hane hane vatandaşa, seçmene gitmek, dokunmak, onların ihtiyaçlarını belirlemek, esnafla, stk’larla, demokratik kitle örgütleriyle bir araya gelmek gibi hazırlıklarımız ve çalışmalarımız var.

MECLİS ÜYESİ VE MECLİS ÜYESİ ADAYLARIYLA BİRARAYA GELİP…

Çalışmamız var zaten. Meclis üyelerimizle önümüzdeki günlerde bir araya geleceğiz. Geçtiğimiz ay mahalle temsilcilerimizle bir araya geldik. Belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı, bu görevlere bizi CHP’nin taşıdığını unutmamak gerekiyor. Aidiyet duygusunu diri tutmak gerekiyor. Meclis üyelerinden aktif olarak katılan da var. Aktif çalışmayan, sadece belediyedeki görevlerle sınırlı olarak süreci götürenler var. Meclis üyelerinin aktif katkı koymaları gerekiyor. Mevcut ve adaylar belirlendikten sonra meclis üyesi adaylarıyla bir araya gelip aidiyet duygusunu arttıracak çalışmaları yapacağız.

PARTİLİ OLMASI, ÖRGÜTTE GEÇMİŞİ VE EMEĞİ OLMASI, LİYAKAT….

Biz tabi konumumuz gereği görevimiz gereği tüm aday adaylarına eşit mesafedeyiz. Bugüne kadar yönetimimde isim konuşmadım, bu doğru değil. Biz çerçeveleri çizdik. Partili olması, örgütte geçmişi, emeği olması, liyakatli olması, İzmir’in doku ve beklentilerine uygun olması, partiyi temsil edebilecek donanımda olması bizim için önemli. İlçe başkanları ve ilçe yönetim kurullarını dikkate alacağız. Adayların belirlenmesi sürecinde örgüt görüşü alınacak diye düşünüyorum. Esas kriterlerimiz bunlar. Kimler kazanırsak kazanalım seçim kazanalım demiyoruz. Partili olması, seçim kazanacak donanım ve nitelikte olması, o ilçede sevilen, sayılan arkadaşların görev alması önemli. Bunlar nasıl belirlenece? İlçelerde çok sayıda isim var. İlçe başkanlarının görüşü önemli. Yerel yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcıları ilçe bazında çalışmalar yapıyor. İlçelerde çalışma yapan arkadaşlarımız var. Bir de genel merkezin PM ve vekillerle o ilçede en doğru ismi belirlemeye yönelik bir çalışma yapıyorlar. İlçe örgütünün görüşünü alıyorlar. Rapor hazırlıyorlar. O ilçede ciddi bir çalışma yapıyorlar. Genel merkeze raporluyorlar. Bu çalışma da önümüzdeki günlerde İzmir’de de yapılacak.

SÜRECİ ŞEFFAF ŞEKİLDE YÜRÜTMEYE ÇALIŞIYORUZ

CHP’nin her bir üyesi bu işin bin vatan meselesi olduğunu bilir. Görev verilir ya da verilmez. Görev verilmezse kalkıp da genel merkeze, genel başkana, bize ve ilçelere yönelik eylem yapacaklarını düşünmüyorum. Olursa biz o arkadaşlarımızı kucaklarız, kazanırız. Biz bu süreci olabildiğince şeffaf bir şekilde yürütmeye özen gösteriyoruz. Adaletli ve hakkaniyetli şekilde yürütmeye özen gösteriyoruz.

KEŞKE KANUN İMKAN VERSE DE ÖN SEÇİM YAPABİLSEK

Seçim kanunu imkan verse de ön seçim yapabilsek. Ancak süreye baktığınızda seçimin kaderini etkileyebilecek kadar kısa bir süre var. Burada adayların kendilerini tanıtmaları, projelerini anlatmaları gerekiyor. İlçelerden görüş alınacak, o ilçede kanaat önderi diyebileceğimiz herkesin fikri alınacak. Aday adaylığı süreci parti içinde yaşanması gereken bir süreç. Bu arkadaşlarımıza, bir ilçede 17-18 aday adayı var, bir aday gösterilecek. Görev verilmeyen verilenin etrafında birleşip partinin başarısı için çalışmalı.