Dolar 34,6043
%0.14
Euro 36,3313
%0.08
Altın 2.924,820
%0.23
Bist-100 9.660,00
%-1.14

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP İzmir'de il danışma kurulu yapıldı

CHP İzmir'de il danışma kurulu yapıldı

CHP İzmir'de İl Danışma Kurulu toplantısı gerçekleşti. Basına açık bölümde konuşan İl Başkanı Alaattin Yüksel, Güney Amerika'daki ülkelerde yer alan Atatürk heykellerinde İspanyolca yazan “Paz En Casa (Yurtta barış) Paz En El Mundo (Cihanda barış) ” sözünü hatırlattıktan sonra salondakilere “Paz En Parti (Partide barış)” diye seslendi. İzmir'den sorumlu olan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, parti içi mesajlar verdi. Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, iktidarı hedef aldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ise yerel iktidarın önemine dikkat çekti, parti içi birlik beraberliği işaret etti. CHP İzmir'de danışma kurulu heyecanı

  • Ege Postası
  • 09.04.2016 - 12:01
EGE POSTASI/HABER SERVİSİ - CHP İzmir Örgütü, Alaattin Yüksel başkanlığındaki ilk il danışma kurulu toplantısı gerçekleşti.

Toplantı iki bölümde yapıldı. Basına açık ilk bölümde Genel Sekreter Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Koç, İl Başkanı Yüksel ve Başkan Kocaoğlu'ndan parti ve ülke gündemi hakkında önemli mesajlar verdi.


İkinci bölümde ise 2019'daki çifte seçime giderken izlenecek yol haritası, 30 ilçenin sorunları sıkıntıları, partide birlik, dayanışma ve demokrasi kültürünün geliştirilmesine ilişkin öneriler ve  AK Parti hükümetinin İzmir’e karşı tutumu ve bu tutuma karşı sergilenecek tavır yer aldı.

İNCE SÜRPRİZİ
Kültür Park İsmet İnönü Kültür Merkezi'ndeki danışma kuruluna katılım geniş oldu. Toplantıda CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Sorumlusu Haluk Koç, bir önceki kurultayda genel başkanlığa aday olan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Mustafa Balbay, Aytun Çıray, Özcan Purçu, Ali Yiğit, Tuncay Özkan, Zekeriya Temizel, Tacettin Bayır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, PM üyeleri, YDK üyeleri,il kadın ve gençlik kolu başkanları,  ilçe başkanları, belediye başkanları, il yöneticileri, il delegeleri, ilçe sekreterleri, il disiplin kurulu üyeleri, il eski başkanları, eski belediye başkanları, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve çok sayıda STK başkanı yer aldı.
PANKARTLAR DİKKAT ÇEKTİ
Salonda “Terörü ve karanlığı yok edeceğiz”, “Barış, huzur, kalkınma ve adalet. Bizsiz olmaz”, “Cumhuriyeti kuran biziz AKP'den kurtaran da biz olacağız”, “ AKP tacizci Ensar'ın, rüşvetçi Reza'nın, CHP masum çocukların, huzur bekleyen halkın yanında” yazılı pankartlar yer aldı.

Toplantı öncesi İstiklal Marşı okundu, saygı duruşunda bulunuldu.

BAŞ VERECEĞİZ BAŞ EĞMEYECEĞİZ
Kürsüye ilk gelen İl Başkanı Alaattin Yüksel oldu. Yüksel, “İktidar yandaşı olmayan herkes tehdit altında. Muktedirin dediği gibi 'ondan yana olmayan herkesin susturulması yok edilmesi gerekir' anlayışı tüm hızıyla hem ilimizde hem ülkemizde devam etmektedir. Biz de diyoruz ki taraf olunmalıdır. Cumhuriyet'ten yana Atatürk'ten yana demokrasiden yana özgürlükten yana, çocuk haklarından yana, kadına şiddete karşı taraf olunmalıdır. Muktedir, gazetecileri, aydınları akademisyenleri barış isteyen kardeşlik isteyen demokrasi isteyen herkesi bunları yanınıza bırakmam diyerek savcılara talimatlar vererek hapishaneye gönderiyor. Buradan sesleniyorum baş vereceğiz sana baş eğmeyeceğiz.” dedi.

İKTİDARI KINIYORUZ
“IŞİD ve PKK terörünü lanetle kınıyoruz” diyen Yüksel, “ Döktükleri kanda boğulacaklar. Bizi terörle yan yana göstermeye çalışan terörü besleyip büyüten paraleli besleyip büyüten iktidarı kınıyoruz” dedi.

İZMİR'İ CEZALANDIRIYORLAR
İzmir'in AK Parti politikalarından en olumsuz etkilenen kentlerin başında geldiğini ifade eden Yüksel, “ AKP iktidar olduğunda İzmir kamu yatırımlarından yüzde 6 alıyordu. Bugün bu oran yüzde 3'e düştü. AKP'nin savaş politikaları nedeniyle İzmir tarım ve turizm sektöründe yaşanan gerilemeden etkilendi. AKP'ye baş eğmeyen demokrat İzmir'i cezalandırıyorlar. Belediyelerimizin projelerini Akara'da engelliyorlar. Geciktirmelerine rağmen belediyelerimiz projelerini gerçekleştiriyor. Hala bir çok onay bekleyen proje var. Başka metrolar onaylandı İzmir'i aylarca beklettiler. Belediyemiz en uzun şehir içi raylı sistemi hayata geçirdi. Fuar'da engellemeler oldu ülkenin en büyüğünü kente kazandırdık. Katı atık bertaraf tesisi ve yüzülebilir körfez projelerimiz var. Katı atıkla ilgili 2005'ten beri belediyenin çalışmaları var. Bir çok yerde son anda burası uygun değil diye engellendi. Son belirlenen yere Orman Bölge Müdürlüğü uygun demiş, 2 yıl sonra uygun değil diyor. 2 günde 5 yer öneriyor. Bu sorun herkesin sorunu. Büyükşehir, Körfez'e ÇED için başvuruyor. Devlet Demiryolları'yla birlikte başvurdu.. Yıl 2016... Başvuru tarihi 2011...Her şeyin hazır olduğu tarih 3 yıl öncesi. Yani 3 yıldır Körfez'e ÇED verilmiyor. Biz el uzattık. Bakan Binali Yıldırım Ankara'ya bekliyor. Gideceğiz ama o el havada...AKP il başkanı çıkıp açıklamalarda bulunuyor. Pişmiş aşa nasıl su katarız. Nasıl kavga çıkarırız anlayışında... Bu şekilde uzatılan eller havada kalır. Körfez'de hep birlikte yüzeceğiz. Siz İzmir'i sevmiyorsunuz Delican...İzmir'i sevmiyorsanız niye siyaset yapıyorsunuz.” diye konuştu.

BAYRAKLI'YA OPERASYONA DEĞİNDİ
Geçtiğimiz gün Bayraklı Belediyesi'ne yapılan rüşvet operasyonuna da değinen Yüksel, “ 2010'da yapılan asılsız ihbarları yeniden gündeme getirdiler. İhbarlar asılsızdır raporları olmasına rağmen ortada yeni bir şey varmış gibi algı yapıldı. 11 belediye çalışanı gözaltına alındı. Belediye başkanımız destek için gittiği adliyede savcıya ifade verdi. Bizi korkutmak için sindirmek için bize uygulanan baskıların sonuç vermeyeceğini hala anlayamadılar. CHP'ye saldırıların tek nedeni var. Herkesi susturdular. Kimse basın açıklaması bile yapamaz hale geldi. Bu baskılar bizim birlik beraberliğimizi güçlendiriyor. Mücadele azmimizi güçlendiriyor” dedi.

PAZ EN PARTİ!
İzmir'de yüzde 60 hedefini yineleyen Yüksel, bu hedefe ulaşmak ve ülkede 25 bandından kurtulmanın en temel unsuru olarak parti içi barışı gösterdi. Yüksel şunları söyledi;
“Partililik bilinciyle büyük davamıza olan inancımızla yeniden Cumhuriyet değerlerini Atatürk ilkelerini demokrasiyi özgürlüğü kardeşliği yaratmak için önce parti içinde de barışı sağlamamız gerekiyor. 2005'de görevden alındığımda Küba'dan dönmüştüm. Küba'da 2 heykel vardı. Biri Mustafa Kemal Aatürk'ün heykeli...Heykelin altında “"Paz En Casa, Paz En El Mundo” yani 'Yurtta sulh Cihanda sulh' yazıyordu. Biz bu diktatörlüğe karşı sırt sırta vererek birbirimize güvenerek diktatörlükle savaşacağız. Bir daha söylüyorum. Paz En Casa, Paz En El Mundo ve Paz En Parti.”

KOÇ'TAN PARTİ İÇİ MESAJ SELİ
Yüksel'den sonra kürsüye İzmir'den sorumlu olan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç geldi. Koç parti içi mesajlar verdi.

Başbakan'ı hedef alarak konuşmasına başlayan Koç, “Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı bir kere ağzına almadı. Duydunuz mu sevgili İzmirliler..İzmir'e değişik yakıştırmalar yapan bu takımdan bu sözü duydunuz mu'Neyin mücadelesini yapıyorlar. O yüzden kendi içimizdeki siyasi yarışları yapalım ama ondan sonrasında aklımızı başımıza alalım. Karşımızda modern Türkiye Cumhuriyetini bir yerlere sürmek isteyen bir yapı var. Geçtiğimiz gün de Genel merkezi kuşatmaya kalkışan bir çapulcu ordusu vardı. Böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kendi içimizde yarışalım ama o yarış bittikten sonra aklımızı başımıza alalım. Esas mücadele dışa dönük mücadele. Emek demokrasi, özgürlük mücadelesi” dedi.
BAŞ DA VERMEYİZ
İl Başkanı Yüksel'in “Baş vereceğiz sana boyun eğmeyeceğiz” sözüne değinen Koç, “Yüksel güzel söyledi ama baş da vermeyiz boyunda eğmeyeceğiz” dedi.

PARTİNİN KURUMSAL KİMLİĞİNE SAYGILI OLDUM
“Özünde partide muhalif bir adamım” diyen Koç, şunları söyledi;
“Hep daha iyisini aradım. Mücadele verdim ama bir tek şeye dikkat ettim. Partinin kurumsal kimliğine hep saygılı oldum. Parti içi enerji kaybına tahammülümüz yok. Gerici faşist düzene karşı hep beraber mücadele etmemiz gerek.”


SINDIR: SAPIKLIKTAN DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAMIZ GEREKİYOR
Türkiye’de iktidarın ülkeyi yönetemediğine değinen Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, ‘İktidar, karşı devrim hareketini çok iyi yönetiyor. Bunun için terörü ve yoksulluğu iyi yönettiklerini söyleyebiliriz. Karaman’da çocuklar istismara uğruyor, ama Genel Başkanımız'ın sözünü alarak gerçekte yaşanan sorunu örtbas etmeye çalışıyorlar. AKP, 13 yıl önce iktidara geldiğinde terör bitme noktasındayken, terör bugün ne boyutta. Gittiler barış süreci adı altında Oslo’da protokole imza attılar, İmralı'dan medet umdular, Kandille masaya oturdular.PKK silah bırakacak, terörü yok edilecek dediler. Ama 7 Haziran sonraki terör faaliyetleri Türkiye’yi nereye getirdi. AKP siyasi iktidarını nasıl yeniden koruyabildiği, bundan kim fayda sağladığını yaşayarak gördük. Türkiye bir çözümsüzlüğe, bir tıkanmışlığa geldiği noktada gündem değiştirerek, o gündemin gereği olarak vatandaşları yandaş medya kanallarıyla tartıştırmaya getiriyorlar. İstismara uğrayan çocuklar unutuldu. Sayın Genel Başkanımız hakkında olmadık laflar ağızlarına alıyorlar. Onların işgal ettikleri koltuklardan derhal uzaklaşmaları gerekiyor. Biz teröre yardım ve yataklıktan kendileri hakkında suç duyurunda bulunduk ama yapmamız gereken bir şey daha var, o da haklarında sapıklığa yardım ve yataklık etmekten suç duyurusunda bulunmaktır’’ dedi.


KOCAOĞLU YERELE DİKKAT ÇEKTİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da konuşmasında parti içi mesajlar verdi. Kocaoğlu, görev sürecinde yaptığı çalışmaları anlattıktan sonra, şunları söyledi;
“ Partimizin yıllardır varlığını sürdürmesinde yerel yönetimlerin çabası yadsınamaz. Genel iktidar yerel iktidardan geçiyor. Önümüzdeki süreçte yerel yönetimlerin daha iyi sahiplenilmesi ve genel merkez tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Yerelde başarı olmadan genel iktidarın kapısının açılması zordur. Belediye başkanları görev yaptıkları kentleri ilçeleri çok iyi tanır. Dolayısıyla parti yönetiminin alacağı kararlarda mutlaka belediye başkanlarının görüş ve önerilerine başvurulması gerekmektedir. Şuanda CH'Pnin en büyük itici gücü güçlü çalışkan dürüst adil bir yönetim anlayışıdır.”
UMUT CHP
Ülkenin sıkıntılı günlerden geçtiğini ifade eden Kocaoğlu,CHP'ye büyük görev düştüğünü söyledi. Kocaoğlu, “CHP'yi seven sevmeyen oy veren vermeyen CHP'yi umut olarak görüyor. Bize görev düşüyor. Önce değerlerimizi korumak geliştirmek durumundayız. Sonra bu değerlere sahip çıkmak için geceli gündüzlü çalışan başkanlara yöneticilere genel merkeze sahip çıkmalıyız. Yani birbirimize sahip çıkmalıyız. Güçlenmek zorundayız. Güçlerimizi birleştirmek zorundayız. Umut biziz. Umut CHP...Bize çalışmak düşüyor. Bize gayret düşüyor. Birlik beraber içinde olmak düşüyor. Bunu yapabilirsek insanların susadığı tüm hemşehrilerimizin susadığı demokrasiyi adaleti hukuk devletini halktan aldığımız güçle biz kurtarabiliriz. Bir tek şey yapmamamız gerek. Birlik beraberlik içinde olmalıyız. Uzlaşının yolu karşısındakini dinlemekten karşındakinin yerine kendini koymaktan geçer. Birbirimize sahip çıkalım. Örgüte bana bugüne kadar verdikleri destek nedeniyle teşekkür ediyorum. Bugüne kadar başardık bundan sonrada her şeye rağmen hepbirlikte başarabileceğimize inanıyorum” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.