CHP İzmir'in patronu Engin'le dobra dobra
İl Başkanı olana kadar uzun süre partide kenarda duran zaman zaman haksızlığa uğrayan Ali Engin, Ege Postası’nın sorularına içtenlikle cevap verdi. İl başkanı olarak 9’uncu ayını yaşayan Engin geride kalan zaman zarfına, geleceğe, partisine, örgüte ve AK Parti’ye yönelik önemli açıklamalar yaptı.
- Ege Postası
- 14.02.2013 - 02:17
Geçtiğimiz hafta açıkladığınız bir anket sonucu ve yaptığınız yorum nedeniyle zor anlar yaşadınız. Yanlış mı anlaşıldınız. Nedir bu anketin doğrusu'
ENGİN; "Benim özellikle il başkanı olarak anketlerle ilgili basını bilgilendirme durumum yok. Genel Başkan Yardımcımız Gökhan Günaydın’ın birkaç ay önce açıkladığı ve MYK’da da ilçe ilçe sunum yaptığı bir anketti. Siyasette iki kişinin bildiği sır değildir. MYK üyelerine bilgi verilmiş. Onun üzerine gazeteciler bana sordu bende İzmir’de sorun yok, ilçelerde genel merkez anket yaptı her ilçenin aynı olmadığını söyledim. Mesela Karşıyaka’da oylarımız çok yüksek, bazı ilçelerimizde milletvekili seçiminde gerideydik, tabii ki onlar Karşıyaka gibi değil dedim. Yoksa benim anketler ile ilgili belediye başkanı düşüktür dediğim olmadı. Böyle bir şey demedim. Yanlış anlaşılmanın sebebi ben değilim."
Karşıyaka Belediye Başkanlığı’na aday olacağınıza dair, başkanlığı istediğinize dair sürekli iddialar ortada. Adaylığınız söz konusu mu'
ENGİN-"Genelde il başkanları partinin en etkili isimlerinden biridir. Parti de seçime giderken bazı yerlerde en etkili isimler ile gitmek isteyebilir. Bu gayet doğaldır. Sonuçta binlerce insan içerisinden 30 kişi seçeceksiniz. O konuda özellikle Karşıyaka’da benim belediye başkanı olmamı isteyenler var. Açık açık da bana da söylüyorlar. Ama ben il başkanlığı yapmak için seçildim. Şu anda hiç öyle bir motivasyonum yok. Partiyi genel seçimlere kadar götürecekmiş gibi çalışıyorum. Adaylığıma ancak Genel Başkan karar verir. Ben gidip de Genel Başkana ‘beni belediye başkanı yap’ demem. Şu anda siyaset İzmir’de çok dinamik. Şimdiden yerel seçimlere giderken müthiş bir dinamizm var partide. Bu tip şeyler konuşuluyor. Önemli olan bizim görevimizi ihmal etmeden yerine getirmemizdir. Partide kutuplaşma yaratmamaktır. Benim şu anda adaylık çabam yok. Çünkü Karşıyaka’da bir belediye başkanı var ve görevini yapıyor. Parti belediye başkanından memnunsa vatandaş da memnunsa, belediye başkanından neden vazgeçsi? Vazgeçerse parti yeni bir aday arar zaten. Ona da ben karar veremem."
Karşıyaka’da sancılı bir kongre süreci yaşandı. Müdahil oldunuz. Kimi kesimden tepki aldınız. Müdahil olmanız gerekli miyd? Neden Ali Karaege'
ENGİN-"İlk önce şunu söylemek gerek keşke ilçe başkanımızın başına böyle bir şey gelmeseydi. Bir olay yaşandı ve kongre sürecine girildi. Biz parti yönetiyoruz. Bir kriz durumu vardı. İlçe başkanımız cezaevine girmiş, istifa etmiş ve bana göre partiyi yönetebilecek biri yoktu. İlçe içindeki oylamada bir ismin 9 oy alması lazım ve çoğunluk yetmiyor. Uzlaşmayı göremeyince partiyi yeniden kongreye götürme kararı aldık. Kongrede delege karar verdi. Seçilen arkadaşımız Ali Karaege’yi, 10-15 yıldır tanıyorum. Şahsen güvendiğim de bir insan. Sakin, eğitimli, Karşıyaka seçmenine yakın ve itibarı yüksek biri. Biz de öyle bir başkan arıyoruz daha ne arayacağız. Ama yaşananların buraya gelmesine ben neden oldum anlamına gelmez. Talihsiz olay getirdi buraya. Biz de parti yöneticileri olarak durumu yönetmek süreci yönetmek zorundaydık. Ben Sarı Çizmeli Mehmet Ağa değilim. Risk almak, örgütü düşünmek benim görevim."
Karşıyaka’da bundan sonra sancılı bir dönem yaşanır mı'
ENGİN-"Siyasette grup olmaz parti olur. Hedefleri olan insanlar olabilir. Onlar da partinin örgütü genel merkezi kamuoyu tarafından değerlendirilir.Beni ziyaret etti ilçe yöneticileri. Onlara da söyledim. Önümüzde seçimler var yapmamız gereken şeyler var bunların görevi o... Karşıyaka’da siyasi kariyer hedefleri olan arkadaşlarımız var. O da normaldir. Parçalı bir durum da yoktur. Hepimiz CHP’liyiz. Hepimiz CHP için çalışıyoruz. CHP’de bu işi yapacak çok arkadaşımız var. Onların arasında bir rekabet olması parçalılık anlamına gelmez. Belediye Başkanımız da aynı şekilde. On yıldır görev yapıyor. Ben geldiğimde belediye başkanı ya da diğer arkadaşlarıma bana oy vermiyorlar diye olumsuzluk yaratmadım. Şimdi de yaratmadım. Ben bu sürecin aşılacağına inanıyorum. CHP 90 yıllık parti; bunun olgunlukla aşılacağına inanıyorum."
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’la aranızda bir sorun ya da hesaplaşma söz konusu mu'
ENGİN-"Bir grup partili de var ki siyasette bundan geçiniyor. Partide barış olursa onlara sermaye kalmıyor. Ben de ısrarla barışı sağlamaya çalışıyorum. Bunlar o konuda prim bulamayacaklar. Bizim Cevat Durak’la aramızda hiçbir sorun yok. Birbirimize hiçbir zaman saygısızlık yapmadık. Sorunun ne olduğunu da anlamış değilim. Herkes sorun mu var diyor sorunu söyleyen yok. Nedir mesele sorun nedir bende öğrenmek istiyorum. Siyasi rekabetse bir çok insanla rekabet ettik. Bu bir sorun var anlamına gelmez ki. Hemen hemen İzmir’de herkes de zaman zaman birbiri ile rekabet eder. Bu sorun olduğu anlamına gelmez. Bunu bazıları özellikle çıkarıyor. Ama onlar yanılacaklar aramızda hiçbir sorun yok. Her zaman da bir araya geliyoruz."
Peki Karşıyaka süreci biter bitmez Buca’yı kucağınızda buldunuz. Şuana kadar Buca’yla ilgili net bir girişiminiz yok. Nasıl bir tavrınız olacak. Buca’da görmek istediğiniz fotoğraf nasıl'
ENGİN-"Bu olağanüstü bir kongre. İl delegesi seçilmiyor. Buca kongresinden çıkan insanlar partinin büyük kongresini etkilemeyecek. Sadece partide görev yapacak insanlar. Ben onu istiyorum. Orada zamanı olan insanlar seçilsin ve partiye hizmet etsinler. Uzlaşma kültürü olan insanlar olsun. Birlikte iş yapmayı becerebilsinler ben onu istiyorum. Buca’da adayın çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Buca’da parti içi de Karşıyaka’dan daha farklı. Burada çok demokratik bir kongre geçti, kısmen de uzlaşma oldu. Ama Buca… Orada durum biraz farklı ancak ben aşılacağını düşünüyorum. İsmi geçen adayların hepsi de o görevi yapabilirler. Hepsi olabilir."
Son günlerde kemer sıkma politikasına gittiniz. Yerel seçim sürecine girdik. Mali yönden sıkıntı yaşanabilir m? Kasanın durumu nasıl'
ENGİN-"Partilerde devamlılık esastır. Siyaset yapmak pahalı bir iş. Parti harcamalarını belediyelere ve kamuya finanse ettirmiyoruz. İş adamlarımızın parti genel merkezimizin bağışlarıyla yürütmeye çalışıyoruz. Başka partiler gibi belediyelerin ve kamunun finanse ettiği gibi olsaydı işimiz kolaydı. Biz şeffaf saydam bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Şu an partimizin hiçbir finansman sorunu yok. Borçlar ödendi. Yerel seçimlere bir yıl var. Genel merkezimiz de seçim için hazineden para alacak. O bütçeyi adaylarımız için kullanacağız. Yerel seçim genel seçimden farklı. Aday olan arkadaşlarımızın kendi bütçesi de oluyor ekibi de oluyor. Yerel seçimin bütçe açısından sorun oluşturacağını zannetmiyorum. Bütün ilçelerde muhasebe tutmak zorundayız. Sayıştay denetimi de var. Partinin mali durumu ben göreve geldiğimdekinden daha iyi bir durumda."
Peki üye durumu. Göreve geldiğinizde bir üye kampanyası başlattınız.İstediğiniz sonuca ulaştınız m?
ENGİN-"20 bine yakın üye kazandırdık partiye. Bu da yüzde 15 demektir. Onlarca yıldır yüz bin olmuş. Biz yüz yirmi bine ulaştık. AK Parti’nin de bu konudaki üye yapısını da gördük. Herkesi üye yapmışlar. Genel merkezleri bir hedef koymuş bunu tutturmak için insanların haberi olmadan herkesi üye yapmışlar. Biz bunu istemiyoruz. Biz şu anki üye sayımızdan memnunuz. Üye sayısı da önemli ama iletişim kurabilen insanlar lazım. Sayı çok önemli değil".
İl başkanı olarak 9 ayı geride bıraktınız. CHP İzmir’e ne kazandırdığınızı düşünüyorsunuz bu zaman zarfınd?
ENGİN-"Partililer ve partiye oy verenler İzmir örgütünde eskiye göre bir uzlaşma sağlandığını düşünüyorlar. Bizim herkesi dinlediğimiz bana aktarılıyor. Bu beni mutlu ediyor. İlçe başkanlarımızla, belediye başkanlarımızla Büyükşehir’le bir gerginlik şu ana kadar kamuoyuna yansımadı. Bunun önemli olduğuna inanıyorum. Ben göreve geldiğimden beri eleştirilerimizi hep kendi içimizde yaptık. Dışarı yansıtmadık. Meselelerimizi içimizde çözdük. Ben bunu önemli görüyorum. Bunun için bir puan beklemiyoruz ama partililerimiz bundan memnun olduklarını bana ifade ediyorlar. Ben çok çalışıyorum. Benden dolayı bir ihmal olmadı. İdari, finansal açıdan da olmadı. Her kesime partiyi ulaştırmak gibi çabalarım var. Partinin alacağını vereceğini şeffaf sisteme getirdik. Artık denetlenebilir görülebilir noktada. Her ilçeye gidip toplantılar yaptık. Yapacağız da... Ben üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. Kendi işimi ve ailemi ihmal ettim; partiyi ihmal etmedim."
Yıllarca parti içinde kenarda kaldığınız.Bazı dönemlerde haksızlığa uğradığınız söyleniyor. Bu dönemlerin İl Başkanlığınıza yansıması nasıl oldu'
ENGİN-"Haksızlığa uğradığımız dönemler oldu kamuoyuna yansıtmadık. Sesimizi yükseltmedik. Aldığımız sorumluluk bunu gerektiriyordu bunu yaptık. Geçen yirmi yılı çok iyi izlemiştik. Eksiklerini çok iyi biliyorduk. Aynı hataları tekrar yapmamaya dikkat ettik. Hataları gözlemiştik ve söylüyorduk. Belki de bu bir deneyimdi. Yirmi yıl haksızlığa uğradık, şimdi biz de haksızlık yapalım demedik. Biz bunu yapmadık. Yapmamak da lazım…"
Fikir Toplantıları gerçekleştirdiniz. Üstü üste önemli toplantılar yaptınız. Bu toplantılar sonrası ne gibi bir fotoğraf oluştu kafanızda'
ENGİN-"Fikir toplantılarına davet ettiğim bütün milletvekilleri, eski il başkanları, ilçe başkanlarının gelmesi beni mutlu etti. Demek ki İl başkanına güveniliyor. Herkes geldi. Bunu şahsıma duyulan bir güven olarak hissediyorum ve bunu istismar etmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Son yıllarda partide yaşamadığımız bir şey oldu. Toplantılar iyi oldu. Partinin geçmişini, hafızasını silemeyiz. Bu hafızaya saygı duyulduğunu gördüm".
Bu toplantıların birinde eski İl Başkanı Kemal Karataş tarafından, ‘çıt kırıldım olma. Hep savunmadasın. Gündemi sen belirle. Çıkışlar yap’ eleştirisi aldınız.Biz sizi uzlaşmacı ve sakin olarak tanıdık. Yerel seçim sürecinde bu profil değişecek m?
ENGİN-"Ben uzlaşmacı bir profil edinmenin çok doğru olduğuna inanıyorum. Daha önceki dönemlerde bu profilin tam tersinin yapıldığında yaşananları gördük. Yoksa ben de çok iyi bilirim siyasette bağırmayı, negatif eleştirmeyi.. En kolayı odur. Ne olaca? Sabah akşam bağır. Ben bunun İzmir’de partiye yararı olmadığına inanıyorum. Ben 9 aydaki profilim nasılsa bunu yapmaya devam edeceğim."
Zaman zaman ‘Ali Engin mezhepçilik yapıyor’ spekülasyonları yayılıyor…
ENGİN-"Beni Alevicilik ile suçlayanların düşüncelerini ilkel ve kendilerini de zavallı buluyorum. Siyasette sermayesi tükenenlerin yaptığı bir şey. Siyasette sermayesi bitenler dini, inançları alet etmişlerdir siyasete. Hepimizin iftihar ettiği inançları var ama bunu hiçbir zaman malzeme yapmayız".
Geride kalan 9 aylık periyotta ‘keşke’ yapmasaydım dediğiniz bir durum oldu mu'
ENGİN-"Ben 20-25 yıllık siyasetçi olarak hiçbir zaman şuursuzca davranma hakkım olduğuna inanmıyorum. Her şeyi inanarak yaptım. Yaptığım her şeyi tecrübelerime dayanarak yaptım. Hiç keşkem yok. Yaptığım her şeyi bilerek yaptım. Doğru olduğuna inandığım için yaptım. Yaptıklarımın bazıları eksik olmuş olabilir. Ama siyasette keşke iyi değil. Mutlaka planlayarak ve inanarak yapılmalı. İyi yaptım dediğim işler çok. Bunu ben takdir etmem ancak dönem sonunda bunu örgütümüz, oy verenler ve kanaat önderleri söyleyebilir. Zor bir görev üstlendim. Geldiğimden beri bunun farkındayım. İl başkanlığı yan gelip yatma yeri değil. Böyle bir yer değil. Böyle olursa partiye çok büyük zarar verir. Çok koşturması lazım İl Başkanının. İzmir çok dinamik bir kent. Bütün bunları sağlam tutmak çok zor. 9 ay boyunca da ben buna çaba gösterdim. Parti içerisinde çok tanınıyorduk ama önce ön yargısı olan insanlar vardı. Beni tanımayan insanlardan daha çok destek alıyorum. Çalışıyorsun, çabalıyorsun iyi işler yapıyorsun diyeni çok görüyorum. Bu da beni sevindiriyor."
Yapığınız en önemli iş olarak neyi görüyorsunu?
ENGİN-"Benim yaptığım en doğru iş belediyelerin yaptığı icraatları örgütle buluşturmam. Bunu önemsiyorum. Bu projeyi önemsiyorum. Büyükşehir’le başladık, Çiğli’yle devam ettik. Tüm ilçelerde sürecek."
AK Parti İzmir’e özel olarak önem veriyor. Bu seçimlerde bir çok ilçede iddialılar. AK Parti İzmir’i CHP’den alabilir mi'
ENGİN-"İzmir diğer illere göre ticaretin uygarlığın son 2 bin 500 yıldır merkezi... Sanatın, kültürün başkenti. Buranın bereketli toprakları var. Beklentisi çok yüksek bir şehir. Ortalama gelir seviyesi çok yüksek bir şehir. Vergisini düzenli ödemede birinci şehir. İlklerin şehri. Böyle bir şehre ‘duble yol yapacağız, liman yapacağız’ diyerek oy alamazsınız. Adıyaman’da, Gaziantep’te alabilirsiniz. Çünkü oralarda hiçbir şey yoktu. Yurt dışından borçlanarak oraya yaptığınız her hizmet oy olarak dönebilir. Ama İzmir’in beklentisi çok yüksek. Elinde olanları kaybetmekten korkuyor. Bugün 35 projenin tamamı özel sektör döviz kredileri ile yapılacağı varsayılan krediler. Devletin, bakanlığın yaptığı bir yatırım yok burada.İzmirli buraya rezidanslar yapılsın istemiyor. İstanbul’a benzesin istemiyor. İzmir’i onun için AKP’nin alması zor. Daha nüfus müdürlüğü ya da başka bir biriminin binasını bile belediyeden temin eden hükümet, kalkıp ulaşamayacağı projeleri hedefliyor. Buna da zaten kimse inanmıyor."
AK Parti İzmir Teşkilatı, köylere ziyaretlere başladı. Rutin bir şekilde sürecek. Nasıl değerlendiriyorsunu?
ENGİN-"Bergama’yla başladılar. Biraz insaf. Bergama’da bütün köylülerin traktörleri hacizli… Hepsi borçlu. Çocuklarına git şehirde iş ara beş yüz liraya diyorlar. Bu şekilde iken oralara gitsen ne olaca? Anlatacak neyin kald? Pamuk tarlada. Patates tarlada. Kime ne diyeceksini? O büyük AVM’ler her mahalleye girdi. Esnafı batırdılar. Boşuna gidiyorlar. Köylü neyin ne olduğunu görüyor. Bu yaptıkları kırsal çalışmaları karşılığı olmayan bir şey."
CHP’nin yerel seçim sürecinde handikapı olacak durum ne'
ENGİN-"Parti içinde bir kırılma yaşamazsak hiçbir sıkıntımız yok. Vatandaş ile aramızda hiçbir sıkıntı yok. Bende kendi içimizde sıkıntılar yaşanmasın diye uğraşıyorum."
Kadın Kollarında bir sıkıntı olduğuna dair yine çok fazla haberler çıktı. Hatta görevden alınmasını sizin engellediğinize dair yönetim toplantısında konuşmuşsunuz. Bir sıkıntı var m? Nedir durum'
ENGİN-"Bizim parti şeffaf bir parti. Kadın kollarında bazı ufak tefek sıkıntılar vardı. Basına yansıdığı gibi bir şey değildi. Ama belirli şeyler vardı. Bizde örgütün başıyız. Bana da şikayetler geliyor. Değerlendirdik. Bir sorun varsa gönderilecek anlamına gelmez. Derin bir sorun yok. Görevden alma planımız yoktu. Yönetimde bazı arkadaşlar görevden alınacak falan dediler. Bende bunun olmadığını söyledim".
Genel Başkanınızın kardeşinin İzmir’de bekçilik yaptığı kamuoyuna yansıdı. Daha sonrada sessiz sedasız bu kentten gitti. Kılıçdaroğlu’nun akrabalarının belediyelerde çalıştığı yönünde haberler çıktı. Bekçi Celal’e sahip çıkılmadı dendi.
ENGİN-"Ben il başkanıyım. Bekçi Celal’in benden bir talebi olmadı. Bu iyi bir şey. Bunu Genel Başkan da söyledi. İşe girsin hiç çalışmasın, ayrıcalıkları olsun, maaşı yüksek olsun vs. Bu mu doğru ola? Genel Başkanın kardeşi. Zaten emekli. Kendisinin de bir ayrıcalık talebi yok. Bize talebi yok, biz de ona gel sana sahip çıkalım demedik. Çünkü Genel Başkanın da benden istediği oydu. Kesinlikle hiçbir arkadaşıma aileme ayrıcalık tanımayın dedi. Bu bir talimat. Celal Bey’in durumu eskiden de aynıydı şimdi de aynı. Bu iyi bir şey kötü bir şey değil. Ama Başbakan’ın ailesinin uzaktan yakından bütün akrabaları arkadaşları nerelerde görüyorsunuz. Bu krallık gibi bir şey."
Yorum Yazın