
CHP'den 'Kanal İstanbul' tepkisi: Hazırlanan planlar, havza mevzuatına aykırı!
CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Kanal İstanbul'la ilgili gündeme getirdiği alanda basın açıklaması gerçekleştirildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "Sazlıbosna ve Hacımaşlı mahallelerinde TOKİ tarafından yapılacak, şimdilik 24 bin konut için hazırlanan planlar, havza mevzuatına aykırıdır" dedi.
- Ege Postası
- 19.04.2025 - 16:27
CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kanal İstanbul Projesi'ne dikkat çektiği alanda basın açıklaması yapıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek tarafından yapılan açıklamaya; CHP TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP PM üyeleri, milletvekilleri, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve vatandaşlar destek verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeybek, açıklamasında, "Ekrem Başkanımız içeride, Silivri'deki hücresinde; bizler dışarıda, İstanbul'un muhafızları olmaya devam ediyoruz” diyen Zeybek, “Biz, İstanbul'un havasını, toprağını, suyunu korumak için mücadele ediyoruz. İstanbul'u sadece bir rant kapısı olarak görenler ise bu kadim kentin, İstanbul'un çocuklarının geleceğini riske atan Kanal İstanbul projesinin peşinden koşuyorlar. Üstelik bunu kanun, mevzuat dinlemeden yapıyorlar. Dinlemedikleri bir şey daha var. O da milletimizin sesidir. İstanbullu Kanal İstanbul'a karşıdır. Kanal İstanbul projesine karşı en büyük mücadeleyi veren Ekrem İmamoğlu'nu, bu kenti yönetmekle görevlendirmişlerdir. Ona, ‘İstanbul'u hakkını, çocuklarımızın geleceğini savun’ denmiştir. Ekrem İmamoğlu işte tam da bunu yapmaktadır. İşte tam da bunu yaptığı için bugün aramızda değil, Silivri'deki zindandadır” ifadelerini kullandı.
"HAZIRLANAN PLANLAR, HAVZA MEVZUATINA AYKIRIDIR"
Sazlıdere Barajı’yla ilgili teknik bilgiler paylaşan Zeybek, şunları söyledi:
"Sazlıdere Barajı, 750 bin ile 1 milyon kişinin su ihtiyacını karşılamak üzere, Devlet Su İşleri tarafından inşa edilmiştir. 1999 yılından beri devrede olup, yıllık ortalama 700 bin kişinin su ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca bu barajın yapım bedeli, protokol çerçevesinde İSKİ tarafından ödenmekte olup, su kullanım hakkı ve işletilmesi İSKİ idaresine aittir. Sazlıdere Barajı olmaksızın İstanbul'un su güvenliğinin sağlanması, mümkün değildir. 2023 yılında onaylanarak yürürlüğe giren ‘Su Master Planı’na göre, yıllık minimum 35 milyon metreküp su alınması gereken bir kaynaktır. Sazlıdere Barajı'nın kullanım maksadının DSİ tarafından değiştirilmesi veya sıfırlanması, mevzuat yönüyle de fiili olarak mümkün değildir. İstanbul için hayati önem taşıyan bir alanda, gözümüz gibi bakmamız gereken bu alanda, içme suyunu korumakla görevli kurum olan İSKİ'nin görüşü dahi alınmadan imar planı hazırlanmıştır. Hazırlanması mümkün değildir.”
Sazlıbosna ve Hacımaşlı mahallelerinde TOKİ tarafından yapılacak, şimdilik 24 bin konut için hazırlanan planlar, havza mevzuatına aykırıdır. Bu nedenle söz konusu planlar için, İSKİ tarafından iptal davası açılmıştır. Planlama alanı 8 milyon 200 bin metrekare olan bu alanda, yapımına başlanan 24 bin konutun yapı ruhsatı da yoktur. Bunlar ruhsatsız yapılardır. Ve ilgili belediye tarafından, kaçak yapı tespit tutanağı düzenlenerek, yıkılmaları gerekmektedir. Buna rağmen, görüldüğü gibi inşaatlar tam gaz devam etmektedir. İstanbul'un muhafızı olarak çağrımızdır: Bu yanlıştan dönün. İstanbul'un su havzaları tarım arazileri, İstanbul'un geleceği sizin rant kapınız değildir. İstanbullular sizi, sandıkta, Kanal İstanbul konusunda uyardı. 1 milyon farkın sizin açınızdan anlamlı olması gerekir. Kanal İstanbul'a karşı İstanbul'u savunan, çılgın değil, akılcı projeler üreten İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'dur. Ekrem İmamoğlu da ilçe belediye başkanlarımızı da ‘İstanbul'un su havzalarını, tarım arazilerini havzasını, toprağını da serbest bırakın’ diyor."
"BURANIN SU HAVZASI OLMAKTAN ÇIKARILDIĞINI ÖĞRENİYORUZ"
Sazlıdere Barajı’nın Arnavutköy, Esenyurt, Avcılar ve Başakşehir ilçelerinde yaşayan yurttaşların içme suyu kaynağı olduğunun altını çizen Zeybek, “Şimdi size bir belge göstereceğim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2022 yılında yayınladığı bir karar ile DSİ, burayı içme suyu rezerv alanı olmaktan çıkarmıştır. İSKİ, bu imar planları askıya çıktığında ancak bilgi sahibi olabilmiştir. 2025 yılında da ancak planlar askıya çıktığında biz buranın su havzası olmaktan çıkarıldığını öğreniyoruz. DSİ tarafından yapılan ve 2039 yılına kadar İSKİ tarafından yapım bedeli her yıl ödenen bu baraj, şu anda DSİ tarafından içme suyu havzası olmaktan çıkarılmıştır ama İSKİ, buraya 2023 yılında da 2024 yılında da yapım maliyetinin yıllık bedelini ödemeye devam etmektedir” bilgilerini paylaştı.
"İNŞAAT FAALİYETLERİ BAŞLADI"
Zeybek, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“İçme suyu havzalarının korunmasını bir milli güvenlik meselesi olarak gören Sayın Cumhurbaşkanı, tam da İstanbul'un muhafızı seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde 1 aydır tutulduğu bu dönemde, onun yokluğunu fırsat bilerek, Sayın İmamoğlu'nun en çok karşı çıktığı Kanal İstanbul projesinde, hoyratça imalatlara başlamışlardır. Bu bölge için şu an yapılmış olan ihaledeki konut tutarı, 24 bin olarak gözükse bile, gerçekte tüm bu bölgeyle ilgili şu anda öngörülen konut sayısı 170 bindir. Kısa vadede yapılacak olan nüfusun da yaklaşık 700 bin ilave nüfus getirmesi, yenişehir planları ve Kanal İstanbul çevresindeki imar hareketleriyle birlikte, bu bölgede 2 milyonluk ilave bir nüfusla, İstanbul'un Avrupa yakasının, ciddi bir kuraklık içme suyu ve kullanma suyu tehdidiyle, açıkça karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyoruz.
Şu an içinde bulunduğumuz Sazlıdere Barajı'nın uzak koruma alanlarının yanında, ileride görüldüğü gibi mutlak koruma alanları ve yakın koruma alanlarında da inşaat faaliyetleri başlamış gözükmektedir. O nedenle bir kez daha buradan, İstanbul'un seçilmiş muhafızı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde tutulmasının altında yatan gerçeğin ne olduğunu açıkça ortaya koymak gerekir. Sayın İmamoğlu'nun varlığıyla hareket alanı bulamayacağına inanan iktidar, Sayın İmamoğlu'nu cezaevinde tutmayı bir fırsata çevirerek, rant projelerine odaklanmıştır. Mücadelemiz devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekilleri, belediye başkanvekilimiz, ilçe belediye başkanımız, büyükşehir grup başkanvekillerimiz, sözcülerimiz, bu mücadeleyi kamuoyu nezdinde sürdürme kararlılığındayız. Bir kez daha buradan Sayın Ekrem İmamoğlu'na bir mesaj iletiyoruz: Biz, sizin haklı davanızı, yüksek sesle savunmaya devam edeceğiz.”
Yorum Yazın