CHP'li Arslan: Çoklu baro anayasaya aykırıdır
Kamuoyunda Çoklu Baro yasa tasarısı olarak bilinen AKP ve MHP milletvekillerinin imzalarıyla TBMM Adalet Komisyonuna getirilen Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair tasarının son gün görüşmelerinde de tansiyon düşmedi.
- Ege Postası
- 06.07.2020 - 14:16
Muhalefetin ağır eleştirilerine neden olan kanun tasarısıyla ilgili olarak konuşan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan hükümete sandık önerisinde bulundu, “Böyle bir düzenlemeye ülkemizin ihtiyacı olmadığı açıktır. Eğer ihtiyaç olduğunu düşünüyorsanız kuralım sandıkları, avukatlar gelip oy kullansınlar çıkan sonuçlara göre hareket edelim.” dedi.
Konuşmasında Aristo’nun “Adalet önce devletten gelmelidir, çünkü hukuk devletin toplumsal düzenidir.” sözüne de yer veren Arslan, “Kamer Genç zamanında sizleri çok uyardı. 4 gündür bizler de burada sizleri bir yanlıştan dönmeniz için uyarıyoruz” sözleriyle bitirdiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
“Yasalar toplumsal ihtiyaçlardan kaynaklanır. Sizler ise günlük ihtiyaçlarınıza göre yasa teklifleri hazırlıyor ve yasalaştırmaya çalışıyorsunuz. Başta Barolar olmak üzere sivil toplum örgütleri, Siyasi Partilerin görüşlerini almak yerine müellifi belli olmayan yasaları sarayda hazırlayıp sayısal çoğunluğunuza güvenerek bir oldubittiye getirme gayreti içerisindesiniz.
Peki, 150 yıllık bir kurumsal geçmişi olan barolarla ilgili bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulmuştu? Sistemle ilgili şikâyet nedi? Eğer bir şikâyet varsa bunun düzeltilmesi için konunun muhatapları ile yeterince görüşülmüş müdü? Görüşleri dikkate alınmış mıdı? Bırakın görüşlerinin alınmasını ne yazık ki meclise bile alınmıyorlar. Meclisin etrafını bariyerlerle çevirerek halkın meclisine halkın girmesini engelliyorsunuz. Siz sadece 80 baro başkanını değil temsil ettikleri yaklaşık 150 bin avukatı da meclise almamış oluyorsunuz. Bu görüntüler ülkemize yakışmayan görüntülerdir.
Böyle bir düzenlemeye ülkemizin ihtiyacı olmadığı çok açıktır. Eğer ihtiyaç olduğunu düşünüyorsanız kuralım sandıkları, avukatlar gelip oy kullansınlar çıkan sonuçlara göre hareket edelim. Bu şekilde doğrudan demokrasiyi işletme yoluyla değişikliğe ihtiyaç var mı yok mu öğrenmiş oluruz.
Teklifi incelediğimizde teklifin 2 temele dayandığını görmekteyiz.
1. Aynı ilde birden çok baronun kurulmasını sağlamak
2. Baroların TBB Genel Kurulunda temsilinin sayısal ölçüsünün değiştirilmesini sağlamak
Getirilen teklifle kamu tüzel kişiliği olan baroları bölerek alternatif barolar yaratmayı hedefliyorsunuz. Anayasanın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, devletin yapılanması içindeki öteki kurumlarla birlikte ele alınması ve o bölümde düzenlemesi bir rastlantı değildir. Bu bölümde yer alan kurumlar tektir ve Anayasadan başlayarak yasalarda öngörülen kurallara tabidirler.
NASIL Kİ BİRDEN FAZLA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI, YARGITAY, DANIŞTAY YOKSA BARODA OLMAZ
Ülkemizde nasıl ki birden çok Diyanet İşleri Başkanlığı, nasıl ki birden fazla Hâkimler Savcılar Kurulu, nasıl ki birden fazla Yargıtay, Danıştay olamazsa birden fazla Baroda olamaz.
Alternatif Barolar Yaratmak, Çoklu Barolar yaratmak Anayasaya Aykırıdır. Anayasaya aykırılıkla birlikte düzenlemenin yasalaşması barolar arası rekabeti ortaya çıkaracağından etik sorunlara ve ciddi disiplin zafiyetlerine neden olacaktır. Barolar Birliği’nin seçim sistemini değiştirerek temsilde adalet ilkesini tamamen ortadan kaldırıyorsunuz.
Barolar Birliği temsilcisinin konuşmasında çoklu baro sistemine tamamen karşı olduklarını, delege sisteminde Anayasamızın 67. Maddesine göre temsilde adalet ilkesine uygun bir düzenleme yapmamızı, avukatların kılık kıyafetlerine ilişkin avukatlık kanununun 49. Maddesine dokunulmaması gerektiğini ifade ettiler.
Düzenleme içindeki bazı maddeleri olumlu bulmuş olsalar da geneline baktığımızda Türkiye Barolar Birliği’nin de bu teklife olumlu yaklaşmadığını söylememiz yanlış olmayacaktır. Türkiye Barolar Birliği ve 80 Baro bu şekilde bir düzenleme istemezken bu ihtiyaç nereden kaynaklanmaktadır. Çünkü güçlü bir savunma istemiyorsunuz. Her şey sizin kontrolünüzde olsun istiyorsunuz.
18 yıllık AKP hükümetleri döneminde yargının nasıl yara aldığı hepimizin malumu. Yargıya güvenin hızla azaldığını bilmeyenimiz yok. Aç kalabiliriz, Susuz kalabiliriz ama adalet olmadan yaşayamayız. Peki, yargı neden bu hald? Çünkü bir parti genel başkanının HSK üyelerinin bir kısmını doğrudan atadığı bir yargı elbette bağımsız olamaz.
AKP döneminde yargıda öyle bir siyasallaşma yaşandı ki parti üyesi hukukçuların hâkim olarak atandığına, yargı mensuplarının yürütme karşısında ayağa kalktığına, Saraydan gelen açıklamalarla verilen mahkeme kararlarına bu dönemde tanık olduk. Şimdi istiyorsunuz ki savunmada bölünsün ve siyasallaşsın.
Eğer bu kanun yasalaşırsa barolar bölünecek. Kısa bir süre içinde belli siyasi görüşe sahip Avukatlar farklı baroların çatısı altında bir araya gelecek. Vatandaş hukuki problemini, konusunda uzmanlaşmış avukatlara vekâlet vererek değil, benim problemimi yandaş baroya kayıtlı avukatlar çözer diyerek ister istemez vekâletini belki de ekonomik değerinin çok üstünde yandaş baro avukatlarına vermek zorunda kalabilir. Aslında baroları bölerek liyakat da bir anlamda askıya alınmış olacak.
KAMER GENÇ ZAMANINDA SİZLERİ ÇOK UYARDI ŞİMDİ DE BİZ UYARIYOR VE YOL GÖSTERİYORUZ
Vatandaş devletine güvenmek ister, hukuka güvenmek ister, adalete güvenmek ister. Kanunlar aslında bizim bir nevi ortak yaşam sözleşmemizdir.
Bu sözleşmeyi ise bağımsız yargı, tarafsız yargıçlar ve güçlü savunma korur. Siz şimdi savunmanın gücünü kırmak ve bir bölümünü saraya bağlamak istiyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemin nasıl garabetlere yol açtığını yaşayarak görüyoruz. Baroları bölerek sadece hukuku, adaleti, toplumsal güveni zedelemeyeceksiniz. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki zaten bozulmuş olan güçler ayrılığı dengesini daha da yaralayacaksınız.
Aristo’nun söylediği ve o tarihten bugüne geçerliliğini kaybetmeyen sözünü hatırlatmak isterim. “Adalet önce devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.”
Rahmetli Kamer Genç zamanında sizleri çok uyardı. 4 gündür bizler de burada sizleri bir yanlıştan dönmeniz için uyarıyor yol gösteriyoruz. Emin olun Kamer Genç o tarihte ne kadar haklıysa bugünde bizler o kadar haklıyız. Gelin Adalet sistemini, vatandaşın hak ve hukukunu arama yollarını olumsuz etkileyecek bu düzenlemeden bir an önce vazgeçin.
Yorum Yazın