CHP'li Yıldır Karabağlar'daki kentsel dönüşüm sürecini anlattı: Yerel yönetimleri dışlarsan...
CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanı Zafer Levent Yıldır, Karabağlar'ın yıllardır çözüm bekleyen sorunu kentsel dönüşüm için yaptığı açıklamasında, " İçinde yerel yönetimlerin yer aldığı bütün kentsel dönüşümler mümkündür. Sen yerel yönetimleri dışlarsan süreç uzar ve zorluklar da artar”
- Ege Postası
- 10.11.2024 - 09:05
- Güncelleme: 11.11.2024 - 10:16
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanı Zafer Levent Yıldır, Karabağlar'ın yıllardır çözüm bekleyen sorunu kentsel dönüşüm için çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ÜLKENİN EN BÜYÜK DÖNÜŞÜM ALANI!
Karabağlar’da 10 yıl meclis üyeliği yapan Zafer Levent Yıldır, "Karabağlar’da yaklaşık 700 hektar kentsel dönüşüm alanı var. Karabağlar, ülkenin kentsel dönüşüm alanı olarak en büyük ilçesi” dedi.
İZMİR MODELİ HALİNE GELİYORDU
700 hektarlık alanda bugüne dek yapılan çalışmalar için Yıldır, “Bu 700 hektarın 540 hektarı 15 mahalleyi kapsıyor. Bazı mahalleleri tümden bazı mahalleleri ise kısmen alıyor. Bunların yanı sıra bir 32 hektarlık bir de 106 hektarlık alan var. 540 ve 106 hektarın durumu 6306 sayılı yasayla belirlenecek, afet riskindeki alanlarının dönüşümüyle ilgili. Dolayısıyla 540 hektarda ve 106 hektar alanda plan yapılacak ve uygulamasına geçilecek. 32 hektarlık bölüm ise 5393/73’üne göre İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilan ettiği kentsel dönüşüm alanı. Bu alan Uzundere’yi içeriyor, 5 etapta yapılacak bir iş 1 ve 2’nci etaplar tamamlandı, çok da düzgün bir iş oldu. Bu iş Aziz Kocaoğlu döneminde yapıldı ve İzmir modeli haline geliyordu” bilgisini verdi.
“ YÜZDE 100 UZLAŞI"
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde uygulanan yöntemi anlatan Yıldır, “Öncelikle alan, ‘Kentsel dönüşüm alanı’ olarak ilan ediliyordu, ardından plan yapılıyor, o planlar ilan ediliyor, hak sahipleriyle görüşmeler yapılıyor ve yüzde 100 uzlaşıyla iş yapılıyordu. Anlaşmaların ardından tapular Büyükşehir’e alınıyor ve toprağın sahibi Büyükşehir oluyor. Ardından belediye oraya kaç tane bina yapılacaksa ihaleye çıkıyor. Uzundere’deki 2 etabı Folkart tamamladı” diye konuştu.
“NEDEN İHALE ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLMEDİ?”
Kocaoğlu’ndan sonra göreve gelen Tunç Soyer döneminde ise kentsel dönüşümün kooperatifler aracılığıyla yapılmak istendiği ve hak sahiplerinden gelen şikayetlerin hatırlatılması üzerine konuşan Yıldır, “Geçtiğimiz 5 senelik süreçte ise şöyle olmuş; yine aynı yöntemle gidilerek tapular alınmış, ihaleye çıkılmış ama ihaleye kimsenin katılmadığı söyleniyor. Benim burada aklıma takılan ve araştıracağım konu şu; ihaleye kimse katılmadıysa koşullarda değişiklik yaparsınız, teşvikler sağlayabilirsiniz. Bunlar yapılmamış, bunun yerine finansı sağlayacak kooperatifler kurulmuş. Tapuları alınanlar için örneğin bin konut yapılacak ama bu konutların yapımı için gereken finansı sağlamak için bin konut daha yapılacak. Toplam 2 bin konutun parasını da kurulan kooperatife katılan insanlar sağlayacak. Böyle bir düzen. Kooperatiftekilerin sayısı bin olmak zorunda da değil, birisi 50 daire, birisi 100 daire, birisi 10 daire için girmiştir. Bir yatırım gözüyle de görülmüş olabilir” ifadelerini kullandı.
“KOOPERATİFTEN DOĞAN SORUNLARI ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Kooperatif modelinden doğan sorunlara değinen Yıldır, “Bugün geldiğimiz yerde de Büyükşehir’de bununla ilgili problemlerle karşı karşıyayız. Onu gidermeye, çözmeye, düzeltmeye çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
“BAKANLIK TAPUSUZLAR İÇİN ÇÖZÜM ÜRETMELİYDİ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sorumlu olduğu alanda doğru hamleler yapılmadığını aktaran Yıldır, “Karabağlar’da 540 hektarla ilgili olarak Çevre, Şehircilik Bakanlığı’nın ortada olan bariz problemi çözmeden kentsel dönüşümü çözme olanağı yok. Tüm bunlara rağmen bu problemi çözmemek için ısrar etti, bu problem de tapusuzlar sorunuydu. Yaklaşık 17 bin hak sahibin olduğu yerde 4 bin tapusuz var. Onlara sadece yıkım, enkaz bedeli verilmesi düşünülüyor, böyle olunca da kimse bu anlaşmaya yanaşmıyor. Bu insanlara 2981 sayılı yasa ya da başka bir yasa veya yeni bir KHK ile bir çözüm getirilmesi gerekiyordu” dedi.
“BAKANLIK BOŞ ALANA BİNA YAPTI”
Bakanlığın dönüşüm yerine boş alana bina yaptığını kaydeden Yıldır, “Yaklaşık 2015 yıllarında bir proje getirilmişti, biz yeni gelmiştik ilçeye. Orada 35 bin konut yapılacaktı, 17 bin tanesi hak sahiplerine verilecekti, diğerleri de satılarak bu işin finansı sağlanacaktı. 6 milyarlık bir işti bu; 6 milyar 200 milyon ellerine para geçecekti, 200 milyon da alanda diğer ihtiyaçların giderilmesi için kullanılacaktı. Gelinen yerde ise 540 hektarın 101 hektarlık alanı jeolojik sakıncalı alanı, önlemli alana çevirdiler. Ardından da kamulaştırarak boş yerlere 9 bin konut yaptılar” diye konuştu.
“YETKİLİ BAKANLIK
Yıldır açıklamasının devamında, "Kentsel dönüşüm nerede’ diye sorduğumuzda ise ‘Bizim 74,5 hektarlık alanı buraya taşıyacağız ve 2. Etap olarak o alana başlayacağız’ dediler. Oraya da planlar yaptılar ama olmadı. 101 hektarlık alana da biz dava açtık. Biz engellemek için yapmadık. Bu taşıma işi de olmayınca 9 bin konutun bir kısmını sattılar, bir kısmını da lojman yaptılar. Kentsel dönüşüm uygulaması bu kadarla kaldı. Bu süreç içerisinde oraya hiçbir hizmet gitmedi. İnsanlar haklı olarak belediyeye geldi. Biz ne yapabiliriz ki? Böyle bir yetkimiz yok. İzmirgaz’a gittik onlar ise bize, ‘yeni planlar yapılırsa ve hatların yerleri değişmeliyse bu masrafı siz verirsiniz’ diye bize şart koştular. Biz buna nasıl razı olalım. Bu maliyetlerin altından nasıl kalkalım. Zaten bu alanda yetkili olan bakanlık. 540 hektar böyle duruyor" dedi.
“İÇİNDE YEREL YÖNETİMLERİN OLDUĞU DÖNÜŞÜM MÜMKÜNDÜR”
Yıldır, "106 hektar Buca’ya bitişik. Muhtarlarımız, Bakanlığa birkaç defa konuyu ilettiler. Biz o tarihlerde, ‘6306 ile 5393’ün dışında yeni bir kentsel dönüşüm yasası yapılmalı. Yerel yönetimlerin de içinde yer alacağı bir kentsel dönüşüm modeli çıkarılmalı’ demiştik. Bakanla temaslar sonucu ‘Başkanı da alın gelin’ dediler. Başkan da ekibiyle gitti ve görüştü. 6306 ile 5393’ün arasında bir çözüm bulundu. 6306’da belediyelere sadece taşeronluk veriliyor. Biz yetki sahibi olmak istiyoruz. Bakanlık bize 6306’da ki, ‘Etütleri yap, hak sahiplerini tespit et ve bana gönder, planı ben yapayım’ diyor. Vatandaş derdini anlatmaya Ankara’ya gitmiyor ki, belediyeye geliyor. Biz böyle bir taşeronluk yapmak istemedik. Bu süreç bizi yükümlülükler altında bırakacaktı. Bugün bile vatandaş her konuda ‘nerede bu belediye diyor’. 106 hektarda ara çözüm bulundu. Ancak onaylanması 4-5 yılı aldı. Bakanlık birçok nedenle geciktirdi. Şu an planı olan bir bölge orası. Parselasyon planları yapılıyor. Planlar yapıldıktan sonra hemen uygulamaya geçilecek bir alan haline getirdik. İçinde yerel yönetimlerin yer aldığı bütün kentsel dönüşümler mümkündür. Sen yerel yönetimleri dışlarsan süreç uzar ve zorluklar da artar”
Yorum Yazın