CHP'li başkanlardan Beydağ'a destek ziyareti

CHP Beydağ İlçe Başkanı Feridun Yılmazlar ve Beydağ Belediye Başkanı CHP'li Vasfi Şentürk'ün makam şoförü, bir belediye meclis üyesi ve belediyede çalışan 3 işçi, 15 Temmuz'da cami imamının sala okumasına tepki gösterdikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltındaki 6 kişi daha sonra serbest kaldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu ve İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, CHP Beydağ İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Daha sonra bir kahvehanede konuyla ilgili değerlendirme yapıldı.

CHP Beydağ'da ilçe başkanı serbest bırakıldı

"KINIYOR, AYIPLIYORUM" 

Başkan Kocaoğlu, demokrasiye inandıklarını ve sonuna kadar sahip çıktıklarını anlaterken, şöyle dedi:

"Darbelere yürekten karşıyız. Ama bu süreç vatandaşlarımızın sindirilmesi için kullanılmasın. Demokrasi için buradayız. Hep beraber devletin milletin yanındayız. 15 Temmuz akşamı böyle bir şey yaşandı. '6 gün sonra ben bunu tutuklayayım. Bunu içeri alayım, sabaha kadara bekleteyim, sabah da mahkemeye çıkartayım.' Bu bir şovdur. Burada herkes birbirini tanıyor. Burada herkes birbirinden kız almıştır vermiştir. Bu tür olaylara gerek yoktur. Bu davranışları kınıyorum, ayıplıyorum." 

DARBELERİ VE DARBECİLERİ BİLİYORUZ
Aziz Kocaoğlu, "Darbeleri ve darbecileri biliyoruz. Bu yüzden burada bu konuya girmeyeceğim. Herkesi özellikle sosyal medya konusunda uyarıyorum. Siz iyi niyetle bir şeyler yazabilirsiniz; ama okuyanların anlama kapasitesi farklı olabilir. Bizim topumuz tüfeğimiz yok, fikirlerimiz var. Meydanlara çıkmayı da doğru bulmuyoruz. Ülkemiz zaten terör tehlikesi altında. Ülkemizin emniyet güçleri var. Kimsenin hayatını tehlikeye atamayız." diye konuştu

"OHAL, SIKIYÖNETİM DEMEK DEĞİLDİR"

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ise, halkı galeyana getirecek durumlardan kaçınmak gerektiğini anlatırken şöyle devam etti:

"Gün; birlik berberlik günüdür. Bu iş kendi rakiplerinizi darbeden sonra tasfiye etmeye dönerse, ellinizdeki gücü muhalefetin tamamını yok etmeye dönerseniz ülkeyi bölersiniz. Özgürlüklerimiz olsun kimse kimsenin hakkına hukukuna inancında ibadetine özgürlüğüne müdahale etmesin. İnsanlarımız özgürce yaşayabilsin. Bugün Türkiye Cumhuriyeti laik devlet kurulmasaydı, minarelerimiz de de ezan sesi duyamazdık. Kimse elindeki gücü başkalarına baskı olarak kullanmaya kalkmasın. Şikayet varsa gel sabah ifadeni ver dersin, akşamdan karakola çekerim anlayışını ret ediyoruz. Kimse böyle bir girişimde bulunmasın. OHAL, sıkıyönetim demek değildir. Demokrasiyi güçlendirmek için alınan karardır." (DHA)