CHP, 'terörün' bitirilmesi için 4 önerisini açıkladı
CHP Sözcüsü Böke, terörün bitirilmesi için partisinin 4 maddelik çözüm önerisi açıkladı. Böke, "Terörü bahane ederek dikta rejimlerini güçlendirmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz.Terör tanımı konusunda bir tasarı olmadığı için teknik detayını tartışmak için doğru bir zemin yoktur.3 akademisyen tutuklanma nedeni terör örgütünü eleştirmemek" diye konuştu.
- Ege Postası
- 16.03.2016 - 17:10
Ankara’da Kızılay’da yaşanan terör saldırısıyla, bu terör olaylarının nedenlerini, alınması gereken tedbirleri ve çözüm önerilerini görüştüklerini ifade eden Böke, “İki gün önce gerçekleştirilen alçak saldırının terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirildiği anlaşılıyor. CHP olarak bu hain saldırıyı, savunmasız, sivil yurttaşlarımıza bir otobüs durağında saldıracak kadar gözü dönmüş olan terör örgütünü lanetliyoruz. Terör örgütü, terör örgütünün destekçileri, taşeronları, terör örgütüne o ve bu gerekçeyle arka çıkanlar, terörü kınarken dahi ‘ama’larla, ‘fakat’larla bahane yaratmaya çalışanlar şunu iyi bilmeliler ki bugün evlatlarının arkasından ağlayan Türkiye bir bütün olarak terörün karşısında dim dik ayaktadır” dedi.
“İNADINA BİRLİKTE YAŞAM, İNADINA BİRLİK”
Böke, Kürt meselesini kendisine kalkan yapan PKK karşısında da, caniliğine dini maske yapmaya kalkan IŞİD karşısında da tüm Türkiye’nin bir bütün olarak bir arada yaşam iradesini güçlendireceğini belirterek, “Toplumsal barışı ve huzuru tesis etmek için her zamankinden daha hoşgörülü, sakin, sağduyulu olacağız ve birbirimize daha çok sarılacağız. İnadına birlikte yaşam, inadına birlik beraberlik, inadına demokrasi ve inadına özgürlük diyeceğiz” dedi.
“ÜLKENİN TERÖR ÜSSÜNE ÇEVRİLMESİNE İZİN VERDİLER”
Ülkeyi yönetenlerin bazı terör örgülerine güzelleme yaparken, onların ülkeyi terör üssüne çevirmesine seyirci kalırken, başka terör örgütleriyle karmaşık alışverişlere girerken, CHP’nin aynı ilkesel tutumu sergilediğini kaydeden Böke, “Bugün de hiç yalpalamadan, hiç taviz vermeden aynı ilkesel tutumu alıyoruz, terör kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, hangi amacı hedeflerse hedeflesin bir insanlık suçudur” dedi.
“ÜLKEYİ TERÖRDEN KORUMAKTAN ACİZ OLANLAR, ORADA BURADA HAİN ARIYOR”
Hükümetin en temel görevinin vatandaşları terörden korumak olduğunu vurgulayan Böke, “Ülkeyi terörden korumaktan aciz olanların, terörü gerekçe göstererek, özgürlüklere, sivillere, vatandaşların temek haklarına, demokrasiye saldırmayı, orada burada ‘hain’ arayarak ülkeyi bölmeleri, kutuplaşmaları, düşmanlık tohumları ekmeleri asla kabul edilemez. Şunu herkes bilmelidir ki biz terörü kabullenmeyeceğiz, terörü kanıksamayacağız, biz teröre asla alışmayacağız, teröre yenilmeyeceğiz ve biz terörü bahane ederek kendi dikta rejimlerini güçlendirmek isteyenlere de asla fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
“SİYASET KONUŞMAK BİR ZORUNLULUK”
Terörün nedenlerinin, sorumlularının ve alınacak önlemlerin ilk iş olarak ele alınmasını ve bunun da siyaset kurumu tarafından yapılması gerektiğini belirten Böke, “Bu sorunun nedeni siyasi yanlışlardır, bu sorunun çözümü de siyasi irade olmalıdır. Böylesine bir durum karşısında ‘aman ha siyaset yapmayın’ demek, Türkiye’yi teröre teslim eden şartların hiçbirini değiştirmeyelim demektir. Kafayı deve kuşu gibi kuma gömmek demektir. Siyaset konuşmak, gerçekleri ortaya koymak bizim görevimiz. Bir sonraki bomba olmasın, bir daha içimiz yanmasın diye bir zorunluluk. Türkiye’nin terör sarmalına sokulmasının siyasi hesabını vermeyenler, hiçbir şey olamamış gibi, aynı tas aynı hamam gitmeye kalkanlar, asıl çirkin siyaseti yapanların kendileridir. Terörün sonlandırılması için ihtiyaç durulan politika değişikliklerini konuşturmayarak kendi iktidarlarını korumak istiyorlar” dedi.
“TEK ADAM REJİMİ HER SORUNU BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİYOR”
Terörün, muhalifleri sindirecek bir fırsat olarak kullanıldığını da söyleyen Böke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin ardından akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un da tutuklanmalarına tepki gösterdi. Böke şöyle devam etti:
“Tutuklanma gerekçeleri, terör örgütünü eleştirmemek. İnsanları bir şey söylemedikleri için tutuklamak ancak totaliter, tek adam rejimlerinde görülen bir uygulamalarıdır. Canlarımızı kaybettiğimiz terör ortamını, kendi otoriter rejimlerini daha da güçlendirecek, kendilerine muhalif kim varsa, akademisyen, STK’lar, iş adamı hepsini hapsederek bir fırsata çevirmeye kalkıyorlar. Silahlı terör örgütlerini engelleyemeyenler, ülkenin başkentinde silahlı terör örgütlerinin at koşturduğu bir kente dönüştürenler, bu konuda siyasi hesap vermek, bu durumu değiştirmek ve engellemek yerine hala siyasi fırsatçılık peşindeler. Bu durum, mevcut tek adam rejiminin bakış açısını çok net bir şekilde anlatıyor.
Tek adam rejimi için, kendi rejimlerini tehdit etmeyen hiçbir şey, bir politika değişikliği gerektirmiyor. Tek adam rejimi için, canlarımızı kaybettiğimiz terör sorunu da dahil, her mesele dikta rejimini daha da güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. İşte bugün Türkiye’nin bir terör, ölüm sarmalına sürüklenmesinin nedeni tam da bu anlayış. ‘Önce ben’ diyenler, istihbarat ve güvenliği ülkenin güvenliği için değil, kendi ihtiyaçlarına göre biçimlendirdiği için başkentimizde bomba üzerine bomba patlıyor.”
İŞTE O 4 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Güvenliğin ve toplumsal barışın sağlanması için öncelikle bu siyasi zihniyetin değişmesi gerektiğini belirten Böke, “Türkiye’yi teröre teslim etmiş olan AKP politikalarını değiştirmek zorundayız” dedi. Bunun için derhal yapılması gereken 4 adım önerdiklerini söyleyen Böke, o adımları şöyle sıraladı:
“1-Türkiye’yi tüm terör örgütlerinin hedefi haline getiren, sınır güvenliğini tamamen ortadan kaldırmış olan dış politika 180 derece değişmeli. Cenevre bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Hükümet derhal Suriye politikasını tamamen değiştirmeli. Suriye’de barışı önceleyen, yapıcı bir siyaset izlenmeli. Türkiye’nin sınır güvenliği derhal ‘Türkiye için’ sağlanmalı.
2-Meclis yeniden işler hale getirilmeli. Her şey önce Türkiye’nin terör sarmalından çıkması için etraflı bir tartışma yapılmalı ve buradan mutlaka somut çözüm önerileri çıkarılarak, vakit kaybetmeden siyasi olarak hep birlikte uygulanmalı. Siyaset kurumu ve meclis için vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamaktan daha öncelikli hiç bir şey olamaz. Meclis derhal görevini yapmalıdır.
3-En temel görevini yerine getirmekte aciz kalan ve başarısız olan İçişleri Bakanı Efkan Ala derhal istifa etmeli veya Sayın Başbakan tarafından görevden alınmalıdır. Güvenlik ve istihbarat rejimi bir kişinin çıkarlarına hizmet etmek yerine ülkenin güvenliğini, öncelik haline getirecek şekilde, yeniden acil olarak düzenlenmelidir.
4-Emniyet, istihbarat gibi güvenliği doğrudan ilgilendiren kurumlar başta olmak üzere, bürokraside parti çıkarlarına göre değil, ülke çıkarlarına göre, partiye yakınlık esasına göre değil, liyakat esasına göre atama yapılmalıdır.”
Böke, “Bu 4 acil önlem derhal alınmazsa, bu duruma seyirci kalınmaya devam edilirse, ‘aman biz eleştirilmeyelim, bizim politikalarımız aynı kalsın’ denilirse AKP Hükümeti de terörün ortağı olacaktır” diye konuştu.
“OLMAYAN TASARIYI TARTIŞMAK DOĞRU DEĞİL”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Böke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör tanımının yeniden yapılması gerektiğine yönelik açıklamasıyla ilgili, “Bizim muhatabımız hükümettir. Şu anda böyle tasarı olmadığı için teknik detayını tartışmak için doğru bir zemin yok” dedi.
Dokunulmazlıklarla ilgili de CHP’nin ilkesel duruşunda hiçbir değişiklik olmadığını belirten Böke, kürsü dokunulmazlığı hariç tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması çağrılarını yineledi.
Böke, teröre karşı dayanışma çağrılarıyla ilgili de, TBMM’de tüm partilerin bir araya gelip bir çözüm önerisi üretmesinden yana olduklarını vurguladı.
Yorum Yazın