CHP’li Bayır'dan 'kurultay' açıklaması

EGEPOSTASI- CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Büyük İzmirTV’de yayınlanan 10. Köy programında Birol Soylu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yaşanan ekonomik krizin halkı sürüklediği hayattan yeni seçim yasası kanun teklifine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Bayır, iktidarın eleştirdikleriyle sınandığını ifade ederken seçim yasası kanun teklifiyle aleyhine olan durumu lehine çevirmeye çalıştığını söyledi.

“BU TÜRKİYE’NİN UTANÇ TABLOSU”

Ülkedeki yaşanan ve her gün derinleşen ekonomik krizin halktaki yansımalarının çok belirgin hale geldiğini ve iktidarın zamanında eleştirdiği “kuyrukları” yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Bayır, “Bezim gençliğimizde 70’li yıllarda benzer birtakım şeyler vardı. Yağ kuyruğu vb. O dönemde sermayenin Sayın Ecevit’in yoksul insanlarla varlıklı insanlarına arasındaki makası daraltmak istemesi, toprak reformu yapılması, çakışan insanlara sendikal hakların verilmesi gibi.. Bu açıdan bakıldığında o dönemki sağ partilerin uyguladığı ve toplama verdiği mesaj ‘Bakın sol partiler gelirse böyle kuyruklar olur’du. Erdoğan da bunu kullanarak iktidara geldi. Ama bugün geldiğimiz noktada kendisini sağ parti olarak adlandıran AK Parti döneminde yoksulluk tavan yaptı, ekmek kuyrukları var bir de askıda ekmek kuyrukları var. Bereye giderseniz gidin 200 metre askıda ekmek kuyruğu var. Ben mecliste yaptığım konuşmada bunu fotoğrafını da gösterdim. Kuyruğa baktığınızda o insanlar tanınmamak için kamuflaj yapıyorlar. Utanıyor insanlar. Aslında bu Türkiye’nin utanç tablosu. Utanması gereken kuyruktaki vatandaş değilim onları bu hale getirenler. İktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle aldı. Dün Ankara’dan 3 arkadaş arabanın deposunu doldurup İzmir’e gelelim dedik. Deponun doldurulması bin 400 lira. Aynı arabanın deposu geçen ay 600 liraya doluyordu. Yüzde 100’ün üzerinde bir artış var. Araba artık lüks oldu” dedi.

“CİDDİ BİR ŞEY SÖYLÜYOR AMA SÖYLEDİKLERİ ŞAKA GİBİ”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Türk Lirası ve yaşanan krize ilişkin yorumlaırnı ve ekonomi yönetimindeki etkinliğini de değerlendiren Bayır, Nebati’nin verilen emirleri uyguladığını ifade etti ve “Biz kendisiyle bakan olmadan önce Sanayi Ticaret ve Enerji Komisyonu’nda 2 yıl kadar çalıştık. Kendinde bir şey göremedim ne konuşuyordu ne bir şey. Ama biz buna alıştık AKP, sorunlara çözüm üreten, kafası çalışan insanları bakan yapmak istemiyor. Saray’dan çıkacak emirleri uygulayacak birini istiyor. Eğer hasbelkader aklı çalışıyorsa hemen tak görevden affı istetilir ve görevden alınır. Birçok insanda ‘Dediğimi araştırma, ne dersem yap’ mevzusu var. Ama bu defaki bir bomba. Avrupa gitti. Bir açıklamalar yapıyor… Böyle açıklamalar olmaz. Mesela Yıldırım Akbulut vardı.  Şaka yapardı ve anlardık. Ama bu bizimkisi şaka da yapmıyor. Ciddi bir şey söylüyor ama söyledikleri şaka gibi” diye konuştu.

“RESTORANA GİDİP YEMEK YEMEK ZENGİN İŞİ”

Et ve Balık Kurumu Genle Müdürü Osman Uzun’un fiyatlara yapılan yüzde 38 zam için “Çok uzun kuyrukları oluyordu. O yüzden zam yaptık” sözlerin, de değerlendiren Bayır, bütün o kuyrukların yoksulluğun göstergesi olduğunu ve iktidarın bunu istemediğini belirtti ve “O hepten felaket. AKP yeni bir yöntem buldu. Kendileri kuyruklar üzerinden siyaset yaparak iktidara geldikleri için kendi dönemlerinde de kuyruklar uzarsa iktidarı kaybedeceklerini biliyorlar burada şöyle bir mantık var. Kuyruklar nasıl azalır? İnsanların alım gücünün yetemeyeceği kadar yüksek fiyatlar olursa. Şimdi öyle bir zam yaptık ki yüzde 50’ye yakın. Kuyruk muyruk kalmadı. Şimdi kimse gidip o kuyruğun fotoğrafını çekmiyor. Zaten oradan alışveriş yapmak başlı başına yoksulluğun göstergesi. Burada şöyle bir anlayış var; benzine zam basarsın. Trafik sorunu nasıl çözülür? İnsanları o depoyu doldurmaya gücü yok ki. Bu iktidar zenginle yoksul arasındaki makası öyle bir açtı ki… Daha da belirgin hale geldi. Bugün artık bir restorana gidip yemek yemek zengin işi” ifadelerini kullandı.

“ZEYTİNLİK” YASASI ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDECEK

1 Mart tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya giren ve zeytinliklerin talan edilmesinin önünü açan yönetmeliğe de değinen Bayır, yönetmeliği Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını ifade etti ve “7 kez bu zeytin kesme meselesini bizim komisyonumuza gönderildi. Hatta bir kez bir ağacın kesilmesi cezası o kadar düşüktü ki… Bir ağacın kesilmesine bin lira ceza vermişler. Yani adam oraya yaptığı villadan 5 milyon kazanacak. Neden 3-5 kuruşu gözden çıkamasın? Siz bu cezayı bu kadar düşük tutarak ağacı kesebilirsin dediler. Ama bu seferki başka. Bu defa ‘yönetmelik’ yayımladılar. Maden arama için zeytin ağaçları kesilebilir dediler. Artık zeytinlikle uğraşmak yerine elindekinde aramak için izin alacak. Biz bunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız ve umuyorum ki olumlu bir sonuç gelecek. Zeytin bizim için çok kıymetli. 500 yıllık zeytin ağaçları var. Bunlar bize atalarımızdan kalmış ağaçlar. Bu ağacı yok etmenin kimseye faydası yok: Aksine çoğaltmalıyız. Zeytine dokunmamak lazım. Zeytine dokunan eller de yanar” dedi.

“İKTİDAR KREDİLERİN HEPSİNİ BİTİRDİ”

Yeni seçim yasası kanun teklifinin, iktidarın “gidici” olduğunu anlamasına bağlayan Bayır, iktidarın aleyhine olan durumu lehine çevirme çabası olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Seçim kanunu komisyondan geçti ve meclise gelip orada tartışılacak. Bunu net bir şekilde iktidar getiriyor gündeme. Bunu nedeni de son dönemde yapılan kamuoyu yoklamalarında Cumhur İttifakı başarılı olamayacak. Vatandaşın da gözünü boyayamıyor, ‘Bana bir kredi daha ver’ diyemiyor. Bu kredilerin hepsini bitirdi. Şimdi nasıl seçimi kendime çevirebilirim, nasıl katakulli yaparım peşinde. İttifakın küçük ortağı zor durumda. Yüzde 7 barajı geçerim diyor bence onu da geçemez. Hatta bence o baraj meclise gelene kadar yüzde 5’e düşer. Bence farklı örüşlerin mecliste temsil edilmesinin hiçbir sıkıntısı yok. Şimdi bunlar irili ufaklı kendilerinden de kopan partilerin bir araya gelerek bir güç oluşturmasını nasıl engellerizi düşünüyorlar. Artık grup zorunluluğu yok ama baraj var. Burada iki alternatif var. Kendi adına yüzde 7 oy alacağını düşünen parti kendi amblemiyle seçime gidebilir. Peki bunu alamayacak partiler ne yapacak? Bir siyasi logo altında Millet İttifakı adına vurulan mührün, daha sonra onların kendi içlerinde bölüştürülmesi. Bugün baktığımızda 3 büyük kentte CHP önde gösteriliyor. 1 büyükşehir bizde. Olaya o boyutta baktıklarında artık oylar CHP’ye geçecek, bunu nasıl engelleyebilirizi düşünüyorlar. Bugüne kadar lehlerine olan şeyleri bugün ters yüz ederek kendilerine yaraması için uğraşıyorlar ama öyle görünüyor ki iktidar, bugün tüm krize rağmen seçimi kendi lehime çevirebilir miyimi düşünmeye başlamış. Ama bence çeviremeyecek.”

“ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE HDP’YE İHTİYAÇ VAR”

2023 seçimleri sonrasını ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecini de değerlendiren Bayır, HDP’nin önümüzdeki seçimlerde önemli bir role sahip olacağını söyledi ve “Bir seçim olmadan sistemin değişmesi mümkün değil. Şu anda cumhurbaşkanlığı sistemi var. Evet hala parlamento var ama etkinliği azaltıldı. Oradan çıkaramadığı şeyleri torba yasayla geçiriyorlar. Bazen de sadece karar meclisten çıkmış gibi göstermek için komisyona son anda çağırıyorlar ve bizim konuyla ilgili araştırma yapma zamanımız olmuyor. Ülke tek adamla yönetiliyor. Bu ittifaklardaki en büyük soru şu: Eşit temsiliyet nasıl olacak? Siyasi parti temsilcileri bunu düşünüyor. Burada gözden kaçan şu: ittifakların dışında mecliste temsiliyeti olan ve ciddi e oy almış bir parti var. HDP. Bu tabloda öyle görünüyor ki önümüzdeki seçimlerde HDP’ye ihtiyaç var. Büyük bir kesimi temsil ediyorlar zaten demokratik bir şekilde kendilerini ifade etmek için mecliste temsil edilmeliler. Ne yapsınlar dağa mı çıksınlar? Biz tabi ki de teröre, şiddete karşıyız. Biz onlara kendilerini temsil etme ve bu sorunun parlamentoda çözülebileceğinin önünün açılması gerekiyor. Ama bence AKP’nin miladı doldu” dedi.

KONGRE SÜRECİ VE KURULTAY OLACAK MI?

Son olarak CHP’nin seçim öncesi kongre ve kurultayının yapılıp yapılmayacağı konusunda konuşan Bayır, kongrelerin gündemlerinde olmadığı mesajını verdi ve  “Yeni getirdikleri siyasi partiler yasasında daha önce bir kez erteleme vardı. Şimdi de 2 defa ertelenebilir yazılıyor. Ama bu seçim kanunu 1 yıl sonra uygulamaya konuluyor. Yani kongrelerin ertelenmesi durumunda siyasi partinin ceza alması söz konusu değil. Bunun artıları da vardır eksileri de vardır. Eksileri, mahalle delege seçimlerinde kırgınlıkların yaşanmasıdır. Ayrıca yeni gelen il ya da ilçe başkanının göreve yeni geldikten sonra örgütü toplaması mümkün değil. Zaten Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay ya da kongre yapılmasına dair bir ifadesi yok” diye konuştu.