CHP’li Yüksel, o sorunu TBMM’ye taşıdı

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir’deki Soma protestoları sırasında 13 yaşındaki bir çocuğun polis tarafından gözaltına alınmak istenmesini TBMM gündemine taşıdı.

Ege Postası
20.05.2014 - 11:43

İZMİR- İzmir’de geçtiğimiz hafta Manisa’nın Soma ilçesindeki meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği facianın ardından kentin farklı noktalarında yaşanan ihmal zincirleri protesto edilmişti. Alsancak’ta 13 yaşında olduğu belirtilen bir çocuğun polis tarafından gözaltına alınmak istenmesi tepki çekmişti.

YÜKSEL KONUYU TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI
Yaşananları başından beri yakın takipçisi olan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, konuyu TBMM'ye taşıyarak, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması üzerine bir soru önergesi verdi. Yüksel, önergesinde İzmir’deki barışçıl eylemlere katılanlara müdahale eden ve üzerlerinde polis olduklarını gösteren hiçbir işaret bulunmayan sivillerin kim olduğunu da sordu. Yüksel, şunları söyledi:

13 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARDAN BİLE Mİ KORKU DUYULUYOR'
“Gezi Parkı sürecinde ortaokul öğrencisi küçük bir kız çocuğunu saçından çekerek sürükleyen İzmir polisinin, şimdi de 13 yaşında bir çocuğu gözaltına almak istemesinin gerekçesi ve bu tahammülsüzlüğün sebebi nedi? 13 yaşındaki çocuklardan bile mi korku duyulmaktadı? Çocuklarımızın polis şiddetiyle tanışma yaşı buralara kadar inmiş midi? Emniyet güçlerinden korkan değil, onlara güven duyan yeni bir kuşağın yetişmesini nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz'”

ELİ SOPALILAR KİMLER!
“Gezi Parkı direnişi sırasında İzmir sokaklarında ellerinde sopalarla gezen ve vatandaşlara saldıran kişiler görmüştük. Bu kişilerin kimler olduğunu hem önergelerimizle hem de Meclis genel kurul toplantılarında defalarca sorduk, yanıt alamadık. Sorularımıza yanıt verilmemesinin ve bugüne kadar bu kişilerin açıklanmamış olmasının nedeni nedi? Şimdi aynı türden kişileri Soma maden faciasında yaşamını kaybeden işçilerimizi anma yürüyüşlerinde görmekteyiz. Üzerlerinde polis olduklarını gösteren hiçbir işaret bulunmayan ve vatandaşlara müdahale edenler kişiler kimlerdi? Sivil polisler midirle? Eğer sivil polis iseler, sopalarla vatandaşa müdahale etme hakları var mıdı? Bu emri kimden almışlardı? Sopa ve demir çubuklar ne zamandan beri emniyet güçlerinin kullanabileceği araçlar sınıfında yer almaya başlamıştır'

İZMİR VALİSİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇACAK MISINIZ'
“İzmir de düzenlenen yürüyüş sırasında de polisin orantısız güç kullanmasına tanık olduk. Polisin güç kullanmasına ilişkin emri kim vermişti? İzmir Emniyet Müdürünün bu konuda bir açıklama yapmasını sağlayacak mısını? Berkin Elvan’ı anma yürüyüşü öncesinde Emniyet Müdürü ile konuşmuştum. Ancak Emniyet Müdürü yürüyüş esnasında bizleri, milletvekillerini de hedef alıp tazyikli su ve gaz bombasıyla yanıt vermişti. Şimdi de İzmir’deki Soma maden işçileri için düzenlenen yürüyüşte DİSK Genel Başkanı Kani Beko hedef gözetilerek tazyikli su ile ağır yaralanmıştır. Kani Beko da tıpkı benim gibi yaptığım gibi bir gün önce Emniyet Müdürü ile konuşmuştur. İzmir Emniyet Müdürü kendisi ile konuşmaya çalışanları cezalandırmakta mıdı? Baro, KESK, Oda başkanları, DİSK ve TÜRKİŞ başkanlarının yürüyüşü 30 metre sonra basın açıklaması yaparak sonlandıracaklarını söylemelerine rağmen, Emniyet Müdürünün ‘size şiddetin alasını göstereceğim’ yanıtını vermesi ve kullanım süresi geçmiş gaz bombalarını insanların üzerine attırması, vatandaşın güvenliğini sağlaması gereken kurumun başındaki yetkili kişinin görev tanımları arasında yer almakta mıdı? İzmir’de yaşanan bu tablonun sorumluları hakkında bir işlem yapılacak mıdı? İzmir Valisi, İzmir İl Emniyet Müdürü ve görevli polisler hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunu? Gezi parkı, Berkin Elvan cenazesi, Soma maden faciası gibi ülke genelinde yaşanan barışçıl yürüyüşler sırasında zor kullanma sınırlarını aştığı gerekçesiyle Bakanlığınızca hakkında işlem başlatılan, soruşturma açılan emniyet personeli sayısı nedi? Hukuki/idari işlemler hangi aşamadadı? Soruşturma sonucunda ceza alan personel sayısı nedi? Hükümetinizce, ülkemizde demokrasinin ve özgürlüğün hakim olduğu söylenmektedir. Demokratik ülkelerde barışçıl gösteri yürüyüşü düzenlemek ve protesto hakkını kullanmak bir suç mudu? Hangi demokrasilerde bu hakkı kullanan vatandaşlar polis şiddetine, gözaltı ve tutuklamalara maruz kalmaktadır'”