Dolar 34,1623
%0.08
Euro 38,1653
%-0.21
Altın 2.918,510
%-0.51
Bist-100 9.777,00
%-0.53

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
ÇYDD: Zeytinimiz ulusal varlığımızdır

ÇYDD: Zeytinimiz ulusal varlığımızdır

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılması üzerine “ÇYDD olarak bu hukuksuzluğa ve çevre katliamına engel olmak için tüm olanaklarımızı kullanacağız” açıklamasını yaptı.

  • Ege Postası
  • 03.03.2022 - 15:27

ÇYDD Genel Merkez yönetimi sosyal medya hesabından açıklama yaparak, zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasının “3573 sayılı Zeytinciliği Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa” hükümlerine, yasaya ve kamu yararına açıkça aykırı olduğunu ifade etti. Açıklama şöyle:

“Zeytinin ana vatanı Anadolu’dur. Topraklarımızda yetişen zeytinlerimiz ulusal varlığımız; ekonomik, doğal ve kültürel zenginliğimizdir. Ağaçlarımız bizim dilediğimiz şekilde kullanacağımız mal varlığımız değildir, gelecek kuşakların bize emanetidir. ÇYDD olarak, bu hukuksuzluğa ve çevre katliamına engel olmak için tüm olanaklarımızı kullanacağız. Öncelikle hukuka ve aykırı yönetmelik maddesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açacağız.”

ULUSAL ZEYTİN KONSEYİ ZEYTİNLİKLERİN MADENE AÇILMASINI YARGIYA TAŞIDI

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Dr. Mustafa Tan, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını yargıya taşıdıklarını söyledi. Tan, "Zeytincilik ülkede 10 milyon kişinin geçim kaynağı. Yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yılda katma değer yaratan bir sektör ve 8 bin yıldan beri bu topraklarda. En büyük, en kutsal maden zeytindir" dedi. Tan, “Çalışmalara göre yaklaşık 135 milyon ağacın olduğu bölgeyi etkiliyor bu. Ülkede zaten 168 milyon meyve veren, 27 milyon da vermeyen zeytin ağacı var” diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Maden Yönetmeliği’ne bir madde ekleyen yönetmeliği geçen salı günü Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Eklenen maddeye göre, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek. Karara zeytin üreticilerinin, meslek odalarının ve çevre örgütlerinin tepkisi sürüyor.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan, yönetmeliği yargıya taşıdıklarını söyledi. Pek çok kurum ve kuruluşun da yargı yoluna başvurduğunu belirten Tan, olumlu bir sonuç alacaklarına inandığını aktardı. Tan’ın açıklamaları satır başlarıyla şöyle:

BU YÖNETMELİĞİ ÇIKARANLAR, KANUNA AYKIRI OLDUĞUNU BİLE BİLE ÇIKARDI: 25 yıl önce Maden Kanunu’nda bir değişiklik yapmak istedi o dönemki hükümet. Zeytinciliğin omurgası olan, Zeytincilik Kanunu’nun 20. maddesine göre, 3 kilometre mesafede kimyasal atık bırakılan, toz duman, zeytinin üretimsel ve gelişmesini engelleyen madencilik faaliyeti işletilemez. Bu madde, madencilerin lobisini rahatsız ediyor. Bir dönem Madencilik Konseyi bu değişiklikleri istiyordu. Bu talep nereden geldi bilmiyorum ama önümüze sürpriz olarak Enerji Bakanlığı tarafından geldi. Maden Yönetmeliği’nin 115. maddesinin 4. fıkrasına bir ek yapıldı ve yönetmelik için de Zeytincilik Kanunu delinmek istendi. Bu paragraf olduğu gibi Zeytincilik Kanunu’na aykırı. Bu yönetmeliği çıkaranlar, kanuna aykırı olduğunu bile bile çıkardı.

TÜRK ZEYTİNCİLERİ TOPRAKLARINDAN KOPARILMAK İSTENİYOR: Hiç kimse sadece elektrikle olan alanlar için bunun böyle olacağını düşünmüyor. Zaten birçok konuda zeytinliklere girildi, diğer madenler için de girildi. Onlarca yürütmeyi durdurma kararı var. Yürütme durduruluyor, tekrar giriliyor ve tekrar dava açılıyor. Bu süreçte atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Türk zeytincisi resmen kendi topraklarından ve ağaçlarından koparılmak isteniyor. Biz zeytincilik sektörü buna baştan beri çok tepkiliyiz. Bizim üyelerimizin buna karşı tavrı var ve ben bunu dile getiriyorum. Kesinlikle kişisel bir konu değil. Daha önce bunları vahşi bir biçimde yaşadık, Meclis’te sabahladık ve TBMM'nin iradesiyle 7 defa reddedildi, mahkemelerden döndü. Bile bile tekrar bugünlerde gündeme getirmek çok huzur bozucu bir şey.

YARGIYA TAŞIDIK: Bu zeytin alanlarında belki özel konumlar var, onlar için yapılıyor olabilir. Tabii ki mahkeme sürecinde bunlar ortaya çıkacaktır. Konu yargıya taşındı. Konseyimizin olduğu Tarım ve Orman Bakanlığı ile de görüşüyoruz. Oldubittiye getirilme durumu oldu. Daha önce genellikle sektör temsilcileri çağırılıp Meclis’te görüş alınıyordu. Son iki seferdir hiçbir görüş alınmadan direkt olarak bu değişikliklere gidildi. Şimdi artık yok sayarcasına, hiçbir şekilde kabul edilemez önerilerle geliniyor. Yargı sürecini başlatma taraftarı değildik ama bunun bir an önce kaldırılmasını, geri çekilmesini istiyoruz. Bir taraftan da süre geçiyor. Yargıya taşıdık. Sadece biz değil, birçok kurum ve kuruluş yargıya gitti. İnanıyoruz ki yargıdan, hukuka aykırı olan bu yönetmelik geri çekilecektir çünkü yönetmelikler kanunun üstünde olamaz.

EN BÜYÜK, EN KUTSAL MADEN ZEYTİNDİR: Zeytincilik ülkede 10 milyon kişinin geçim kaynağı. Yılda yaklaşık 1,5 milyar dolarlık katma değer yaratan bir sektör ve 8 bin yıldan beri bu topraklarda. 8 bin yılda tüketilemeyecek hiçbir maden yok dünyada. Dünyada hiçbir maden bu kadar uzun süreli gelir sağlamamıştır. En büyük, en kutsal maden zeytindir. Bu topraklar, özel topraklar. Zeytin için elverişli topraklar. Burada kendiliğinden çıkmış olanların aşılanmasıyla da oluşmuş ve dünyanın en kaliteli yağlarının ve zeytinlerinin üretildiği bölgeler. Bunların rehabilitasyon yöntemiyle taşınması, başka yere alınması, tapu sahibine ve üreticiye hakarettir. Benim atalarımdan kalan zeytinliğimi, kamu yararı diyerek siz yok ediyorsunuz ya da başka bir yere taşıyorsunuz. Buna razı olamazsınız.

135 MİLYON AĞAÇ ETKİLENECEK: Çalışmalara göre yaklaşık 135 milyon ağacın olduğu bölgeyi etkiliyor bu. Ülkede zaten 168 milyon meyve veren, 27 milyon da vermeyen zeytin ağacı var. Sadece bu enerjiyle değil, diğer madenler de devreye girdiğinde büyük bir zeytin katliamı olacaktır. Zaten birçok yerde ağaçlar kesildi ve kesilmeye devam ediyor. ‘Sadece rehabilite edeceğiz, oradan oraya taşıyacağız’ sözleri inandırıcı değil. Dünyanın hiçbir yerinde de böyle bir uygulama yok.

ÜLKE MADENCİ LOBİLERİ TARAFINDAN YILLARDIR SIKINTI ÇEKİYOR: Ne yazık ki ülke, birtakım madenci lobileri tarafından yıllardan beri sıkıntı çekiyor ve bunun sonucunda bir rahatlama da gelmiyor. Hâlâ birtakım şeylerde eksikliklerimiz var. Elektrik, mazot, akaryakıt, gıda konusunda… Biz zeytini neden madenden daha değerli görüyoruz. Şu anda Türkiye’de geçen seneden devirle birlikte 270 bin ton zeytinyağı var. İç tüketimimiz bizim, en fazla 160 bin ton. Geriye kalan 110 bin ton. En fazla ihracatımızın olduğu sene 80- 90 bin ton. Ülkemizin savaşta olması hâlinde fazlasıyla zeytinyağı ihtiyacını karşılayacak stok var. İnsanlar zeytin ağacına muazzam değer veriyor. İtalya’da ve İspanya’da baş tacı edilmiş. Kendi ülkesi burası. Burada ise kendi evinde misafir hâline gelmiş. Kendi evinde sürgüne gidiyor ağacımız. Biz yılda 1,5 milyar dolar değil, 6- 7 milyar dolar getirebilecek bir sektörden bahsediyoruz. Bu altın yumurtlayan tavuğumuzu da kesmek üzereyiz. Bu karardan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz.

YÖNETMELİĞİ ÇIKARANLAR TARIMIN NE OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL: Bu yönetmeliği çıkaranlar ya da bu lobi, zeytincinin duygularını, emeğin, tarımın, tarımsal kültürün, kırsal alanın ne olduğunu farkında değil. Alanın taşınması, sahaların taşınması sözü bile var. Akılcı değil, neresinden bakarsanız bakın çok çelişkili. Bunun alelacele gündeme getirilip ve uygulamaya konulması baskın yönetmeliğidir. Bu zeytincilik açısından bir darbedir. Hatta kanun nedeniyle belki faaliyetleri yarım kalan şirketler kimlerdir, onları bulmak lazım. Onların sorunları, ülke sorunlarından daha mı büyük, bakmak lazım. Ülke menfaatleri zeytin ağaçlarının korunmasını gösteriyor.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.