Çocukların hayatları derslerle felç ediliyor
Okullarda çocuklara yüklenen yoğun ders programıyla onları hayata hazırlamak yerine sosyal hayattan, hobilerinden ve yaratıcılıktan uzaklaştırıldığını vurgulayan MEB Bakan Selçuk, ‘Eğer okulu yaşanır bir hale getiremezsek bir nesili kaybederiz’ dedi.
- Ege Postası
- 04.10.2018 - 06:12
Eğitim ve Okul Liderliği Çalıştayı’nda okul yöneticilerinin idare değil, yönetişim yapması gerektiğini belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Okul liderliğine, orkestra şefliği olarak bakıyoruz. Çok büyük ustalar orkestrayı yönetirken elinde batonu bile tutmazlar, yani kontrol etmezler. Eğer kontrol temelli bir durum varsa orada idarecilik vardır, yöneticilik yoktur’ dedi.
Bakan Selçuk, “Okul liderliğine, orkestra şefliği olarak bakıyoruz. Dünya çapında isim yapmış orkestra şeflerine bakın, bunların hepsinin ortak özelliği ‘kontrol’ kelimesinde yatıyor. Çok büyük ustalar orkestrayı yönetirken elinde batonu bile tutmazlar, yani kontrol etmezler. Hatta öyle bir Alman şef var. Kollarını kavuşturuyor ve sadece mimikleri ile orkestrayı yönetiyor. Bunu babaannem de yapardı. Sadece mimikleriyle evdeki bütün harekatı yönetirdi. Yani sağ kaşını kaldırırsa, çık dışarı demekti. Parmağını kaldırırsa, kolonya getir demekti. Bunun gibi 10-12 tane hareketi vardı ve hiç birimiz hizmet içi eğitim almadan bunu öğrenmiştik. Bununla anlatmak istediğim şey şu; Eğer kontrol temelli bir durum varsa orada idarecilik vardır, yöneticilik yoktur. Eğer yöneticilik bir şekilde bizi sürecin içinden çıkarmıyorsa, dışarıdan bakma fırsatı vermiyorsa gerçekten yöneticilik değildir. Dışarı çıktığımızda zaten lider olmuşuzdur, yöneticiliği de aşmışızdır” diye konuştu.
Okulun bir hayat sahnesi olarak görülmesini ve okul dışında kalan zamanın da çok değerli olduğunu söyleyen Bakan Selçuk, ‘Bir ortaöğretim kademesindeki okulda seçmeli derslerle beraber yaklaşık 15 ders var. Bu durumda yapılan şey, bir çocuk nasıl felç edilir, hobilerinden nasıl uzaklaştırılır, bir çocuk nasıl sosyalleştirilmez. Bütün bunları düşündüğümüzde biz neye izin veriyoru? Yüzeysel olarak daha çok ders olmasına izin veriyoruz. Bunun önüne geçmemiz lazım. Gerçekten nesilleri kaybediyoruz. Bizim bu anlamda sınıfın içinde ne yapıldığına olan dikkatimizi azaltmamızda yarar var. Bu çocuğun sınıfın dışında ne yaptığına daha çok odaklanmak zorundayız. Öğretmenin de sınıfın dışında daha çok ne yaptığına odaklanmalıyız.’
Yorum Yazın