DEÜ hastanesi heykellerle donatılacak

DOKUZ Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği; hastane binasının çevresini yerli ve yabancı 7 heykeltraşın hazırlayacağı 2-3 metre yüksekliğindeki heykellerle donatmak için "Asklepios Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu" düzenledi. Örnek çalışma için 27 aday eser arasından 7'si seçildi.

Ege Postası
07.05.2014 - 12:55

İZMİR - 12 Mayıs - 20 Haziran 2014 tarihlerinde gerçekleştirilecek sempozyuma, tarihte Anadolu'nun şifa merkezi olan Bergama'dan Sağlık Tanrısı Asklepios'un ismi verildi. Yurtdışından heykeltıraşlar Aldo Shiroma Uza (Peru), Michail Vouzounerakis (Yunanistan), Sequoyah Aono (Japonya), Volodymyr Kochmar (Ukrayna) ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) mezunu Türk heykeltıraşlar Kadriye Kantık, İsmail Atar ile Tonguç Sercan'ın hazırlayacağı mermer heykellerin 40 günlük çalışma ile tamamlanacağı belirtildi.

DEÜ Hastanesi binası çevresinde, belirlenen noktalara yerleştirilecek eserlerin, modern üniversite kimliğine uygun bir görsel zenginlik sağlayacağı ifade edildi. Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün ve DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Refik Mas'ın ev sahipliğinde, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nin büyük katkısı ile hayat bulacak sempozyuma İzmir Büyükşehir Belediyesi de destek verdi.

Aralarında akademisyenlerin bulunduğu heykeltıraşların paneller ve mini konferanslarla sanatlarını tanıtıp deneyimlerini aktaracağı, GSF Fotoğrafçılık Bölümü öğrencilerinin de 40 günlük çalışmaları adım adım görüntüleyeceği belirtildi.

Kamusal alanda, üniversitenin kültürel misyonunun yerine getirilmesi anlamında çok değerli bir proje hazırladıklarını belirten DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. M. Refik Mas, "Tamamen tıp temalı bir çalışmayı hayata geçiriyoruz. Dünyada köklü üniversiteler ve sağlık kuruluşlarına baktığımızda, kültürel miraslarını yansıtan izler görüyoruz. Biz de yaşadığımız şehrin kültürel mozayiğinden yola çıkarak hastanemizin kimliklendirme çalışmasına katkı vermek istedik. Örnek uygulama olmasından büyük heyecan duyuyoruz" dedi.

GSF Heykel Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Gökçen Ergür de tıp ve sanatı buluşturan uluslararası sempozyumu gelecek yıllarda sürdürebileceklerini belirterek, "Dünyanın her yerinde üniversiteler çok eski kurumlardır. 1400'lerden itibaren var olduklarını görüyoruz. Bu anlamda birikimleri çok fazla. Bugün dünya standartlarında adı duyulan sağlık kuruluşlarının açık alanlarında heykel parkları ve tanınmış heykeltraşların çalışmaları önemli yer tutuyor. Üniversitelerin kültürel anlamda toplumu en üst düzeyde yönlendiren kurumlar olduklarını dikkate alırsak, bu sanat koleksiyonları kütüphaneler kadar önem taşır. Ünlü mimarlar tarafından yapılmış binalar kadar, onların bahçesindeki tanınmış heykeltraşların işleri hem kültürel, hem ayni varlık olarak değerli ve pahalıdır. Bu çalışmalar, üniversitelerin birbirleri arasında prestijlerinin de bir göstergesi olabilir. Ayrıca görsel zenginlik alt faydalar sağlar. Mesela çok yoğun ve stresli alanlar olan hastane çevresinde toplumsal rehabilitasyona katkı verir, insanların relaks hale gelmesinde rol oynar. Büyük kampuslerde insanların bulundukları yeri belirlemesinde kolaylık sağlar. Bir heykele bakarak nerede olduğunuzu anlayıp, yerinizi tarif edebilirsiniz. Heykeller, binaların görselliğine de estetik katar" diye konuştu.