DİSK Başkanı Beko: Terör bitmeden o konuları konuşmak lüks!
TÜRKİYE'de sendikal mücadelenin önemli isimlerinden DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Doğu ve Güneydoğu illerinde süren terör olaylarından, Soma faciasına, asgari ücrete kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. Terör olaylarının sürdüğü bu ortamda asgari ücret, kıdem tazminatı gibi çok önemli konuları konuşmanın lüks olduğunu söyleyen Beko, "Bizim DİSK olarak önceliğimiz doğudaki terörün bitmesi. Çocuklar konuşsun, analar konuşsun, babalar konuşsun. Halkımız konuşsun" dedi.
- Ege Postası
- 31.12.2015 - 13:31
Bazı konuları bu ortamda lüks olarak gördüklerini de ifade eden Kani Beko, "Asgari ücret, işsizlik, kıdem tazminatları bunlar can sıkıcı ama çok önemli konular. Can alıcı sorunları çözmek için mutlaka çatışmaların durması, silahların susması lazım. Bu ortama da, barış konuşmak gerekiyor. İşsizlik, asgari ücret, kıdem tazminatı, elbette çok önemli konular ama bu sorunları konuşmak bana göre biraz lüks gibi geliyor. Bizim önceliğimiz Doğu ve Güneydoğu'daki terörün bitmesi. Çocuklar konuşsun, analar konuşsun, babalar konuşsun. Halkımız konuşsun" dedi.
"ASGARİ ÜCRETTE DEVLET YARDIM EDERSE NEDEN İŞSİZLİK OLSUN"
Asgari ücretin 1300 lira olmasının ardından işsizliğin artıp artmayacağı konusundaki soru üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve iş dünyasının temsilcileriyle yapılan ortak toplantıyı hatırlatan Kani Beko, şunları söyledi:
"İşverenler fabrikaları kapatır, işçiler atılır deniyor. Ama geçen ay Başbakanın başkanlığında toplantı yapıldı. İş dünyasının temsilcileri de oradaydı. Başbakan orada kesinlikle bu yükün işverenlere gelmeyeceğini, 1300 lira asgari ücret kararı alındıktan sonra devlet bütçesinden karşılanacağını söyledi. Bize göre asgari ücretin 1300 lira olmasının, işverenlere bir yük getireceğini sanmıyorum. Bize söylenen devlet bütçesinden yüzde 40 oranında işverene katkı sağlanacağı. Bu sağlanacaksa işçiyi neden işten atıyorsunuz k? Fabrikanızı neden kapatıyorsunuz k? Bize söylenen bu yöntem anlamlı olur. O zaman da işçi arkadaşlarımız işlerinden çıkmaz."
Bu konuda kaynak olarak, işsizlik fonunun kullanılmasından endişe ettiklerini de vurgulayan Kani Beko, "Asgari ücretin 1300 lira olması olumlu bir gelişme. Ancak endişemiz var. İşsizlik fonunda 92 milyar paramız var. Bunun 17 milyarı, karayollarına verildi. Şimdi de patronlar sanki açlık sınırının altındaymış gibi, onlara da 25 milyar lira, sigorta primlerini destekleme için para aktarıldı. Bizim isteğimiz, işverene yüzde 40 oranında katkı payı verilecekse, bunun devlet bütçesinden karşılanması. Kesinlikle işsizlik fonuna, dokunulmamalı."
Kani Beko, seçim zamanı bütün partilerin vaatleri arasında yer alan taşeron işçiler konusunda da çalışma yapılmasını, belediye ve kamuda çalışan tüm taşeron işçilerin, kadroya alınmasını istediklerini söyledi.
Beko, ayrıca komşularla izlenen dış politika sonucunda, önemli kayıplar yaşandığını vurgulayarak, işsizlikte önemli olan bu politikaların, Atatürk'ün “Yurtta sulh, cihanda sulh" sözündeki gibi uygulanması, barışın tesis edilmesi gerektiğini anlattı.
"ÇAĞ DIŞI BİR UYGULAMA"
Kıdem tazminatlarının kaldırılmaması gerektiğini, bunun çağdışı bir uygulama olacağını söyleyen Kani Beko, bu çerçevede İŞKUR özel istihdam bürolarının açılacak olmasının anlamsız olduğu görüşünü savundu. Hükümetin üzerinde çalıştığı ulusal istihdam stratejisinin de ortaçağ kölelik düzenini getireceğini, insanların kurulacak olan bürolarda köle gibi satılacağını savunan Kani Beko, "13 milyona yakın işçinin, emekli olduğunda bir ev hayali var. Zaten bugün 30 yıl çalışan birisi emekli olduğu zaman 100 bin lira alacak. Bu parayla ev bile alamazsınız, eskiden bir ev hayali vardı ama artık o da yok oldu" dedi.
VERİLEN SÖZLER UNUTULDU
Soma'da 301 kişinin hayatını kaybettiği facia sonrasında işçilerin, 15 maddeden oluşan bir talep listesi çıkardığını, bunların bir bölümünün yapıldığını ama çok önemli bir kısmının ise halen beklediğini aktaran Kani Beko, bu konuda da şöyle dedi:
"301 kişi hayatını kaybettiği zaman ordaydık. Soma işçileri Ankara'ya geldi. 15 maddelik talep listelerini, deklare etti. Bunları partilere verdik. Bazı verdikleri sözler tutuldu. Ama listeye baktığımız zaman madenci kardeşlerimize verilen sözlerin büyük bölümü tutulmadı. Daha önce 301 arkadaşının katledildiği dönemde, kurtarma çalışmalarına katılan işçilerin bazıları, psikolojileri bozuk diye atıldı. Bu işçiler şimdi köylerine taşındı, orada tarım yapmaya başladı. Zeytincilik yapmak isteyenlerini önüne de, hükümetini termik santral sevdası çıktı. Bundan dolayı zeytincilik de yapılamadı." (DHA)
Yorum Yazın