Davutoğlu: 'Şüpheli diye birisini tutuklayamazsınız'
Başbakan Ahmet Davutoğlu: 'Şüpheli diye birisini tutuklayamazsınız'
- Ege Postası
- 15.10.2015 - 09:35
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Garı’ndaki saldırı için, “Kokteyl, karışım bir terör faaliyetiyle karşı karşıyayız” derken, saldırganlara ilişkin de “Birisinin ismi neredeyse netleşti. Diğerinin üzerinde de yoğun çalışma yapılıyor” ifadesini kullandı.
Show TV canlı yayınına katılan Davutoğlu şunları söyledi:
21 MİLYON PARMAK İZİYLE KARŞILAŞTIRILDI
“Birisinin ismi neredeyse netleşti. Diğerinin üzerinde de yoğun çalışma yapılıyor. Genelde bu canlı bombaları kendisi infilak ettirdiği için parçaları bulmak zorlaşıyor. 3 el, 2 gün içinde 21 milyon parmak iziyle karşılaştırıldı. Bir tanesinin Türkiye’de parmak izi karşılığı bulunamadığı için dışarıda olabilir mi, diye çalışıldı. Ahkam kesmek çok kolay. Hukuki bakımdan çok ileri aşamalara gelmiş bulunuyoruz. Bizim için 4 olağan şüpheli: DAEŞ, PKK, DHKP-C ya da Suriye rejimi. İstikrarı tehdit eden sürece dair harekete geçtik.
TWİTTER ÜZERİNDEN PASLAŞMALAR
Bir taraftan orada ceset parçaları diğer taraftan bu süreç içinde bütün sanal medya iletişimleri tetkik edildi. Yatay yani değişik örgüt telsiz konuşmalarından, Twitter üzerindeki paslaşmalardan tetkik edildi ve bazı Twitter hesaplarında çok ilginç bulgulara rastlandı. İşte ‘Ankara’da bomba patlayacak’, ‘şöyle olacak’, ‘Suruç versiyon iki olacak’ diye bir şey var, ‘Suruç’un ikinci versiyonu.’ Şimdi bunların bir kısmı, kimliği tespit edilmesi zor şeylerdi, yani bir paravan isim. Bunun için Twitter hesabı, şeyine başvuruldu ve IP adresleri alındı. Onun üzerinde çalışıldı ve bu isimlerden iki tanesi, şu anda gözaltına alınan, PKK’yla irtibatlı, geçmişte PKK’yla bazı iltisakları olmuş ve bazı eylemlere katılmış kişiler ve onların networküne bakıldığında da yine şimdi soruşturmanın gizliliği, selameti açısından detaya girmeyeceğim şekilde Türkiye’de sansasyonel bazı işlere imza atmış bazı isimlerle olan irtibatları var.
SALDIRI KİMLERİ MEMNUN ETTİ
Tek başına Ak Parti’nin iktidar olmasından tedirgin olan, tek başına AK Parti’nin iktidar olması suretiyle Türkiye’de tekrar istikrar döneminin başlayacak olmasından ve Türkiye’nin herhangi bir kaotik süreç yaşamadan istikrarla kalkınmasını devam edecek olmasından kimler rahatsızsa bu saldırı (Ankara’daki terör saldırısı) onları memnun etmiştir. Yapmıştır demiyorum, yapan çevreleri çıkaracağız ama onları memnun etmiştir.
3 ÖRGÜT 28 MAYIS’TA OTURUP ANLAŞTI
Geçen 28 Mayıs’ta Haseke’de DAEŞ, PYD ve Suriye rejimi bir masaya oturup anlaştılar, ılımlı muhalefete saldırıya karar verildi. Türkiye sınırını paylaşmak için DAEŞ ve PYD o toplantıda Suriye rejimi ile anlaştılar. Bugün de PKK-DAEŞ anlaşması olabilir. (Saldırının) Aktörleri ve piyonlarını bulacağız. PKK’nın amacı terörü Türkiye’nin içine yaymak ve kalkışma yapmak. DEAŞ de Türkiye’den son dönemlerde çok ağır darbeler yedi. Şu an dahi koalisyonla birlikte operasyon yapıyoruz. Bundan daha şiddetli şekilde operasyon yapmaya devam edeceğiz. Seçimin sürecinin normal seyrinde devam etmesi, DEAŞ ve PKK için tehdittir. Terör kaos ister. Soruşturmanın içerisinden DEAŞ çıkarsa bundan sonra daha kuvvetli mukabelede bulunuruz.
ZARAR VERİRSE PYD’Yİ VURURUZ
PYD’yi masum olduğu için vurmamış değiliz, gerekirse vururuz, Türkiye’nin güvenliği ne gerektirirse onu yaparız. ABD büyükelçisi dün çağırılıp mesajımız iletildi. Şimdi Amerikalılara da verdiğimiz mesaj çok açıktır. Amerikalılara ve bütün müttefiklere ve Rusya’ya, PYD’ye yapılan silah yardımı, herhangi bir şekilde Türkiye’ye yönelik tehdit halini alırsa ve PYD de PKK gibi sızmalarla veya silah aktarımıyla Türkiye’ye zarar vermeye başlarsa bir an dahi tereddüt etmeyiz. Eğer PYD Irak’a geçerek Irak üzerinden Türkiye’ye girmek suretiyle bir şeye kalkışırsa, yine tereddüt etmeyiz. Eğer Irak’a geçerek Irak üzerinden Türkiye’ye girmeye çalışırsa bunun için de gerekeni yaparız. Samimilerse çok kolay, bırakacaklar silahlarını. O zaman PYD’yi başka bir denkleme alırız. Ama PYD, PKK ile bu kadar iç içeyken ve PKK Türkiye’ye saldırırken, bakın Türkiye’de terör yaparak demiyorum, Türkiye’ye saldırırken, müttefik bir ülkenin ya da dost ve komşu bir ülkenin Rusya gibi PYD’ye verdiği silahları kimse meşru kılamaz. Eğer meşru kılınması gereken bir şey varsa o zaman PYD’ye yardım edilmesin, Özgür Suriye Ordusu’na yardım edilsin, Özgür Suriye Ordusu içindeki Kürt tugaylarına, taburlarına yardım edilsin. Onlar gelsinler. Türkiye’ye saldırmayan müzahir bir yapı olarak yanımızda, başımızda bulunsunlar ama kimse ikili bir oyuna kalkışmasın. Kimse Türkiye’yi bu yolla içeride ve dışarıda tedirgin ederek, Türkiye’nin istikrarını tehdit altına alabileceğini düşünmesin. Biz El Kaide ile ilişkiye geçsek bu dostluğa sığar mı'
POTANSİYEL ŞÜPHELİ DİYE TUTUKLAYAMAZSINIZ
Her zaman şüpheli olarak birtakım isimler tespit edilir. Kast ettiğim şey şu Türkiye demokratik hukuk devleti. Potansiyel şüpheli diye birisini tutuklayamazsınız. Türkiye antidemokratik bir ülke değil. ‘Muhtemelen suç işleyebilir’ diye gözaltına alınacak bir ülke değil. Her tutuklamanın delillendirilmesi lazım. Şunu kast ediyoruz: Hiçbir vatandaşın hukukunu zedelemeden takip edeceksiniz. Suça doğru gidiyorsa doğru zamanda yakalayacaksınız. ‘Şüphelendiğimiz adamı alırız’ deseydik Türkiye Suriye gibi algılanırdı. Suruç saldırısından sonra 768 ismin denetim altına alınması için talimat verdim.
KÖPEK ARAMALI YENİ GÜVENLİK KONSEPTİ
Saldırının ardından gerekli talimatı verdim: Bundan sonra toplantı ve gösteri yürüyüşü kültüründe yeni bir konsepte geçilecek. Yeni güvenlik konseptinde yeni uygulamalarla karşılaşılacak. Rutin uygulamalar yerine sürpriz ve beklenmedik uygulamalar olacak. 8 bin kişinin toplandığı yer benim için miting alanıdır, şimdi orada da aramalar yapılacak, dedektör köpeklerle bomba araması yapılacak. Ama burada da vatandaşlarımızın üzerimize köpek saldılar dememesi lazım. Burada istihbari, güvenlik açısından bir zaaf varsa gerekli soruşturma yapılır. Emniyet müdürleri soruşturmanın selameti açısında açığa alındı, soruşturma devam edecek. Adalet ve İçişleri Bakanları partili değil. Ben bu arkadaşların hangi partiye oy verdiğini bilmem, sormam. Bir sorumluluk varsa ben dahil hukuk önünde hepimiz hesap veririz.
2 KASIM’DA SORUMLULUKTAN KAÇMAYACAĞIZ
Birinci önceliğimiz tek parti iktidarı olarak çıkmak. Diğer ihtimalleri düşünmüyorum. 7 Haziran bizim için bir şoktu. İlk defa tek başımıza iktidar olmadık. 1 Kasım sonuç ne olursa olsun 2 Kasım sabahı Türkiye için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Sorumluluktan kaçmayacağız. 7 Haziran’dan beri izlediğimiz politika bir senettir.”
Yorum Yazın