Delege savaşı: 376 mı, 748 mi'

Muhaliflerin önceki gün Ankara’da Büyük Anadolu Oteli önündeki buluşması sırasında üst kurul delegelerine imzalatılan hazirun cetveli tartışma yarattı. Parti içi muhalefet cetvele imza atan üst kurul delege sayısının 748 olduğunu savunmuştu. Bu rakam MHP tüzüğü gereği kongre yapılabilmesi için gereken 1212 delegenin salt çoğunluğu olan 607’nin üzerinde bir sayıyı işaret ediyor.

Ancak sayıya Genel Merkez’den itiraz geldi. Parti kurmayları, alanda bulunmayan delegeler adına da imza atıldığı yönünde çok sayıda şikâyet geldiğini öne sürerek, sayının 376 olduğunu iddia ettiler. Kurmaylar, cetvelin kamuoyuna açıklanmasını da istedi. Muhalefetin ise Genel Merkez’in delegelere “olası disiplin soruşturması” başlatma ihtimali karşısında “imza veren delegeleri korumak adına cetveli açıklamayacağı” belirtildi. Genel Merkez’in avukatı Bulut, “Hazirun cetvelinde isimlerinin karşısına sahte imza atıldığını orada fark eden 19 delege adına suç duyurusunda bulunacaklarını” açıkladı. Bulut’un 19 delege adına orada imza toplayanlara ilişkin suç duyurusunda bulunmasının gerekçesini de “evrakta sahtecilik yaparak, kamuoyunu delegeler adına yanlış bilgilendirmek” oluşturacak. Bununla ilgili olarak, parti tüzüğünün “disiplin cezaları” bölümünde yer alan “sahte evrak düzenlemek ya da bu amaçla üye ve delegeleri kışkırtmak, usulüne uygun olmayan işlemler yapmak suretiyle parti içinde huzuru bozmak, kaos yaratmak ve kamuoyunda partinin saygınlığına helal getirici davranışlarda bulunmak” maddesi de gerekçe gösterilecek. 

ADAYLAR ‘DİSİPLİN’E
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yapılan toplantıyı sert bir şekilde eleştirmesinin ardından genel başkan adaylarına ilişkin “disiplin sürecinin başlatılacağı” ileri sürüldü. Adaylarla ilgili tedbirli olarak ihraç istemiyle disipline sevkin yakın bir zamanda gündeme gelebileceği belirtiliyor. Yapılacak disiplin soruşturmasında da parti yönetiminin şu maddeleri işleteceğine dikkat çekiliyor: “Partiyi şahsi menfaatlerine alet etmek, üyelik ve delege olmaktan kaynaklanan haklarını kötüye kullanmak suretiyle partiye zarar vermek, partiyi ve parti yetkililerini gerçek dışı iddia ve gerekçelerle şikâyet etmek ve parti yetkililerinin bilgisi olmadan parti adına resmi makamlarla muhatap olmak, yalan bilgi ve beyanda bulunmak, yetkisiz demeç yayımlamak, partinin yetkili organları nezdinde demokratik ve medeni ölçüler çerçevesinde halledilmesi gereken parti içi meseleleri, belli kademe ve silsile düzenini bozarak, basın ve yayın organlarında açık şekilde tartışma ve polemik konusu yapmak.”