Demirtaş'a et ve tırnak cevabı

ANKA - A.A. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Viyana’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ÖCALAN'IN BDP'YE GÖNDERDİĞİ MEKTUPLAR

Erdoğan, ''Çözüm süreci kapsamında BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, İmralı'dan gelen mektupların ellerine ulaştığına dair açıklaması oldu. Bu mektuplardan bazı bilgiler yansıdı, 'PKK 15 Ağustos'ta sınır dışına çıkmalı, üniter yapı korunmalı, birinci aşama silah bırakma, ikinci aşama yeni anayasa' gibi. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine, ''Bizim temel ilkelerimiz, esaslarımız belli. Bu açıkladığımız esaslarla ilkelerle bu sizlerin adeta son dakika haberi gibi geçtiğiniz bu konular eğer örtüşüyorsa, uyuşuyorsa demek ki olumlu gelişmeler var demektir'' diye konuştu.

-''Baldıran zehiri olsa...''-

Kendilerinin de bu istikamette, çok net, açık, herhangi soru işaretine mahal vermeyecek şekilde neleri, nereye kadar, nasıl yapabileceklerini zaten ''Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'' ile çözüm süreci içinde açıkladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu istikamette de biz dün de söyledim, bugün yine grup konuşmamda söyledim, yani 'baldıran zehiri de olsa ülkemizin huzuru, refahı için onu içeriz' dedik. Yeter ki ülkemizin bu değerler silsilesi içindeki yapısından, bizden kimse herhangi bir feragat istemesin. Kimse bizden kalkıp da milli birliğimizi bozmaya yönelik bir şey talep etmesin. Onun için de ne diyoruz biz. Her zaman söyledik, bugün de söyledik. 'Tek millet' dedik, 'tek bayrak' dedik, 'tek vatan' dedik, 'tek devlet' dedik ve bunun içinde herkese yer var. Yani kimse burada dışarda kalmaz.''

Ret, inkar, asimilasyon politikalarını ayaklar altına alan bir iktidar olduklarını vurgulayan Erdoğan, ''Biz bu toplumun içerisinde ne kadar farklı etnik unsur olursa olsun hepsiyle kardeşçe yaşamanın zeminini hazırlamaya çalışan bir iktidarız ve hiçbir dönemde, hiçbir devirde verilmemiş olan imkanları 10 sene içinde AK Parti iktidarı kültürel anlamda da verdi, altyapı, üstyapı itibarıyla da verdi. Bu ülkede biz ne etnik milliyetçiliği tanıdık, ne bölgesel milliyetçiliği tanıdık, ne dinsel milliyetçiliği tanıdık'' dedi.

-''Biz aslında Avrupa'ya, Batı'ya örneğiz''-

Bunların hepsini ellerinin dışıyla ittiklerini ve herkesi kucakladıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bölgeleri kucakladık, aynı şekilde dini azınlıklar noktasında da hepsine eşit mesafede ve onları da güvence altına aldık. Öyle ki on yıllar boyu gayrimenkullerine el konulmuş olan azınlık vakıflarının bütün gayrimenkullerini peyderpey kendilerine vermeye başladık. Dün itibarıyla 181 gayrimenkulü sahiplerine teslim etmiş durumdayız. Böyle bir sürecin içindeyiz. Bunu bizim iktidarımız yaptı, bizden öncekiler böyle bir şey yapmadı. Biz aslında Avrupa'ya, Batı'ya örneğiz. Onlar böyle bir şey yapmıyor. Biz bunu da başardık.'' 

ERDOĞAN'IN OFİSİNDE ÇIKAN BÖCEKLER

Erdoğan, ''Ofisinde dinleme cihazı bulunmasıyla ilgili incelemeler sonucu, kendisine ulaşan bir bilginin olup olmadığına'' dair soruyu ise ''Henüz yok, çalışmalar devam ediyor, aldığım haber bu, henüz yok'' diye yanıtladı. 

-DEMİRTAŞ’A "ETLE TIRNAK" YANITI-

Ziyaretine ilişkin bilgi veren Erdoğan, temasları kapsamında Türkiye-Avusturya ilişkileri başta olmak üzere, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusu ile bölgesel ve küresel gelişmeler çerçevesinde görüşmeler gerçekleştireceğini belirtti.

Erdoğan, BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın “Biz etle tırnak falan değiliz. Biz iki eşit onurlu halk olacağız” açıklamasının anımsatılması üzerine, “Demirtaş’ın bir şeyi iyi öğrenmesi lazım. İki eşit halk diye bir tespit yaparsanız bu ayrımcılıktır. Et tırnak gibiyiz dediğiniz zaman gönüllerin, tüm 76 milyonun birbiriyle kaynaşmasıdır. Bunu kime sorarsanız sorun, et ve tırnak gibi olmak ideal olandır. Bunlar iki eşit halk dediği zaman kantara çıkarıyor, kantar tutmayabilir. Ben Kürt kardeşlerimle et ve tırnak gibiyim. O kiminle nedir onu bilemem. Şu halk bu halk diye bir ayrım AK Parti idealleri içerisinde yok. Biz etnik ayrımcılığı ortadan kaldırırken böyle bakıyoruz olaya. Biz zaten birbirimizden ayıran husus bu.”

-“KILIÇDAROĞLU AYRI BİR DERT ZATEN”-

“Tutsak kelimesi çok tartışıldı. İmralı heyeti ziyaretten sonra 'Devletin elinde de tutsaklar var'. Şeklinde ifade kullandı. Kılıçdaroğlu da Türkiye hapishanelerinde tutsaklar var mı yok mu diye sordu. Bunları nasıl değerlendirirsiniz'” şeklindeki bir soruya, Başbakan Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

“Anamuhalefet partisi genel başkanın yaklaşımı o ayrı bir dert zaten ne yazık ki. Yanında hukukçular da var ama onlar da anlamıyor mu ki. Türkiye Cumhuriyeti’nin cezaevlerinde tutsak olmaz, tutuklu olur. Karakollarında da gözaltı olur. Herhalde bunu öğrenmiştir. Kendisine de söylerler” şeklinde konuştu.

Çözüm sürecine ilişkin sürekli açıklama yaptıklarına değinen Başbakan Erdoğan, bunun terör örgütüne hiçbir şey kazandırmayacağını belirtti. Erdoğan, terör örgütüyle Türkiye’nin hiçbir pazarlığa girmeyeceğini de vurguladı.