Dershaneler, çocukların sosyalleşmesini sağlıyor
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, dershanelerin eğitimin yanı sıra çocukların sosyalleşmesine de katkı sağladığını belirtti. Abalı, “Dershanelerin kapatılması...
- Ege Postası
- 04.12.2013 - 10:59
Doç. Dr. Osman Abalı, çocukların ve gençlerin aile dışı ortamlarda kendi kimliklerini bularak, kişiliklerini tamamladığını belirtti. Dershanelerin gençlerin sosyalleşmesine engel olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Abalı, “Çocuklar ve gençler günlük ortalama 4 saat bilgisayar ve televizyon karşısında vakit geçiriyor. Televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçirilmesi, gençlerin bireysel yaşamalarına, insanlarla etkileşime girmemelerine, hatta ev içerisinde anne babasından ayrı bir hayat sürmelerine neden oluyor. Dolayısıyla biz gençleri ekran karşısından alıp iletişime, etkileşime yönlendirmemiz gerekir. Bunun da en önemli alternatifi okul dışındaki eğitim ortamları, okuma salonlarından tutun dershanelere kadar gençlerin bir arada olacağı, konuşabileceği birbirini tanıyabileceği, kendi yaşadıkları ortak sınav stresini paylaşabilecekleri, duygusal olarak kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam gerekiyor. Kendi danışanlarımdan da gördüğüm kadarıyla bazı aileler, doğrudan sosyalleşmesi için çocuğunu dershaneye yolluyor. O yüzden dershaneleri çocukları asosyal yapan, çocukların vaktini alan kurum gibi göstermemek gerekiyor.” diye konuştu.
Gençlerin şu anda sosyalleşme aracı olarak interneti kullandığını belirten Abalı, şöyle devam etti: “Bu son derece sakıncalı. Çocukların şiddete, cinsel istismara maruz kalmasına sebebiyet veren tehlikeli bir süreç. Genç bireylerin sosyalleşmesi için, diğer insanlarla etkileşime girmesi için ortam oluşturulmak zorunda dershaneler onlar için çok önemli bir açılım, çok önemli bir destek. Çocukların oralarda gidip farklı arkadaşlarla görüşmesi, konuşması çok önemli.”
‘ÇOCUKLARIN AİLESİYLE VAKİT GEÇİRMEMESİNİ DERSHANELERE BAĞLAMAK TEK TARAFLI BAKIŞ AÇISI’
Çocukların anne ve babaları ile vakit geçirmesine dershanelerin engel olduğuna yönelik düşüncenin son derece yanlış olduğunu kaydeden Abalı, “Türkiye’de çocukların anne babasıyla vakit geçirmesi için her şeyden önce imkan olması lazım. Bugün askeri ücretle çalışan bir baba evladıyla gidip rahat rahat gezip dolaşamaz. Dolayısıyla imkanlar kısıtlı bu durumda ne oluyor anne babalar çocukları bireysel hareket etmeye teşvik etmiş oluyor. Her şey maddiyat değil ama ülkemizin de bir gerçeği var. Dolayısıyla gençler ergenlik döneminde psikolojik olarak anne babadan uzaklaşıyor. Bu uzaklaşmayı anne babalar ev içerisinde kaliteli iletişim geçirerek iletişimle, etkileşimle destekleyebilir. Burada dershaneleri ön plana çıkartıp çocukların anne babayla vakit geçirmemesini ders çalışmalarına bağlamak tamamen tek taraflı bir bakış açısı oluyor.” ifadelerini kullandı.
Gençlerin ergenlik döneminde anne babayla vakit geçirmek istemediğini aktaran Abalı, “Arkadaş ortamı, iletişim ortamı, etkileşim ortamı gencin kendini ifade edebileceği kimliğini bulabileceği ortamlar gerekir. Bunun da en önemli alternatifi şu an ki eğitim sisteminde dershanelerdir. Bu açıdan ben dershanelerin kapatılması durumunda gençlerin sosyal aktivitelerinin daha da kısıtlanacağı, arkadaş ilişkilerinin daha fazla köreleceği, televizyon ve bilgisayara daha fazla bağımlı olacağını düşünüyorum.” dedi.
Her şehrin İstanbul gibi düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Abalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Gençlerin özellikle Anadolu’da güvenli arkadaş ortamlarına ihtiyaçları var. Biliyorsunuz günümüzde gençleri bekleyen çok tehlike var. Madde bağımlılığından suça, uygunsuz cinsel davranışlara kadar. Dolayısıyla dershaneler anne babaların çocuklarını çok rahat gözleri arkada kalmadan gönderebilecekleri, gençlerin vakit geçirebilecekleri sosyalleşme alanı. Bu Güneydoğu ve Doğu Anadolu daha ciddi bir ihtiyaç. Oralarda gençlerin ev dışı ortamlarda özellikle internet kafelerde sigara ve alkol kullanılan yerlerde vakit geçirmemesi gerekiyor ki bu riskler artmasın ve sosyalleşme adı altında biz gençlerimizi kaybetmeyelim. Çocukların uygun sosyalleşme ortamı içerisinde, eğitim ortamlarında, dershanelerde ortamlar sağlandığında gençler hem sosyalleşecek hem de kendilerini koruyabilecekler. Diğer türlü ise bazı tehlikeler maruz kalıp gençlerimizi kaybedeceğiz. Buda çok ciddi bir risk.”
Yorum Yazın