EGE-KOOP Danışma Kurulu'ndan seçim öncesi 4 maddelik tarihi bildiri
Ege-Koop Danışma Kurulu, 7 Haziran genel seçimi öncesinde yayınladığı bildiri ile ulusal egemenliğin, Türk tipi başkanlık sistemi adı altında ‘şahıs egemenliğine’ dönüşme riskine dikkati çekerek, sürecin en az hasarla atlatılması yolunda 4 maddelik öneri paketi sundu. Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan da, “ Bildirinin amacı herhangi bir siyasi partiyi öne çıkarmak ya da geriye itmek değil, toplum adına sözcülük yapmaktır” dedi. EGE-KOOP Danışma Kurulu'ndan seçim öncesi
- Ege Postası
- 06.05.2015 - 14:08
“ASLAN: AMACIMIZ TOPLUM ADINA SÖZCÜLÜK YAPMAKTIR…”
Bildiri öncesinde kişisel görüşlerini dile getiren Ege-Koop Genel Başkanı Aslan, 7 Haziran seçiminin özgürlükler, insan hakları, çoğulcu ve çok sesli, katılımcı, saydam demokrasi ve gelecek açısından yaşamsal bir dönemeç olduğunu vurguladı. Bu seçimde halkın ya hukukun üstünlüğünün egemen olduğu çağdaş parlamenter sisteme ya da tek kişi egemenliğine dayalı yeni bir sürece kapı aralayacağını söyleyen Aslan, “İzmir’in ve ülkemizin alanlarında uzmanlaşmış saygın ve seçkin kişilerinden oluşan Danışma Kurulumuz, ilk defa böylesi bir bildirinin topluma sunulmasını kararlaştırmıştır. Bildirinin temel amacı demokrasimizin kalitesini yükseltmek, toplumsal barışı ve dayanışmayı sağlamak, parlamenter sistem ve kurumlarına yönelik tehdit ve tehlikeler bağlamında ortaya çıkan durumu kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunmaktır. Bunu yaparken de yaklaşımımız herhangi bir siyasi partiyi öne çıkarmak ya da geriye itmek değildir, tam tersine partiler üstü bir anlayışla demokrasiye, yargı bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne ve özgürlüklere ilişkin ortaya çıkan kaygıları dile getirmek ve bir anlamda toplum adına sözcülük yapmaktır” dedi.
PROF. ERKAN: SEÇMEN SÜRECİ DÜŞÜNEREK OY VERMELİ…
Aslan’ın ardından dört sayfalık bildiriyi kamuoyuna açıklayan Ege-Koop Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Erkan, her vatandaşın ortak kaygısının Türkiye’nin içinde bulunduğu durum olması gerektiğini ifade etti. Seçmenin oyunu kullanırken ekonomiden dış politikada yaşananlara tüm süreci düşünerek mührü basması gerektiğinin altını çizen Erkan, “ Seçim sonrasının muhtemel manzarası, oldukça büyük bir değişim ve belirsizlikler taşımaya aday gözüküyor. Siyaset alanında parlamenter sistemi sorgulayan yaklaşım ulusal egemenliği, Türk tipi başkanlık sistemi adı altında kişi egemenliğine dönüştürme riski taşıyor. Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri ile özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin kenara itildiği, yargı bağımsızlığının tartışıldığı, tarafsızlığını kaybetmiş basının asli işlevinden uzaklaştığı, kutsal dini değerlerin ideolojilere alet edildiği, etnik siyasetin gündemimize taşındığı, kamu kurumlarında tek yönlü kadrolaşmanın arttığı, ekonomide duraklamanın yaşandığı, enflasyon ve işsizliğin tırmanışa geçtiği, tarım sektörünün başıboş ve sağlıksız biçimde küçüldüğü bir süreç yaşıyoruz. Belirsizlik ortamından hasarsız çıkış, ancak seçimde hakem rolünde olan ve sağduyusuna güvendiğimiz seçmenin tavrı ile herkesin aklı selim ve sorumluluk duygusu içinde, bilimsellik rotasında ve çağdaş uygarlık değerlerinden sapmadan tavır alması sayesinde çözülebilir” diye konuştu.
4 MADDELİK ÖNERİ PAKETİ:
Erkan, mevcut sürecin en az hasarla atlatılması için de 4 başlık altındaki çözüm paketini paylaştı: “ Siyasi Parti ve liderlerimizi, enerjilerini günlük atışmalar yerine, daha geniş bir ufuktan, bilim ve teknolojideki yeni gelişmelerin ışığında, proje ve çözüm odaklı, Bilgi Çağı, Bilgi Toplumu ve yeni küresel yapılanma dinamiklerine cevap üreten bir davranışa, Sivil toplum örgütlerimizi, siyasi partilerin yan kuruluşu şeklinde bağımlı, işlevsiz ve etkisiz kalmak yerine demokrasimize katılımcı ve çoğulcu bir işleyiş ve nitelik kazandırma yönünde tavır ve arayış içinde olmaya, basınımızı, aydınımızı ve aklı selim insanlarımızı, çağdaş demokrasinin kültür değerleri olan, özgürlük, eşitlik, adalet, güvenlik, barış, uzlaşma, hoşgörü, insan onuru, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi temel değerleri içselleştirmek ve güçlendirmek için tavır almaya, seçmenimizi de seçim beyannamelerini inceleyerek, verilen sözlerin takipçisi olmaya davet ediyoruz. “
Bildiri de ayrıca İzmir vurgusu da yapıldı:
İzmir kendine yeni ve yenilikçi dünya kenti olarak yeni bir vizyon belirlemelidir. İzmir’in seçilecek her milletvekili bu vizyon doğrultusunda sorumluluk üstlenerek, gelecek iktidarı bu yönde ikna etmelidir. İzmir de, Ankara ve İstanbul gibi genel bütçeden dengeli ve adil bir pay alabilmelidir.
İzmir’i, İstanbul-Bursa ve Ankara’ya bağlayacak ana ulaşım bağlantıları yanında Çanakkale-Trakya-Avrupa ulaşım ağlarının otoban bağlantıları en kısa zamanda tamamlanmalıdır.
İzmir’in, doğal, tarımsal ve tarihi sit alanları ile biyosfer alanları ve özgün yöreleri koruyup geliştirerek, kentsel dönüşümü, sosyal ve kültürel dokusuyla birlikte uyumlu biçimde, ranta kurban etmeden, uzun dönemde dünya çapındaki nitelikli işgücü ve bacasız ileri teknolojili sanayiler için bir cazibe aksı oluşturmak amacı ile kent içi ve bölge içindeki kentsel ağ bütünü ile olan etkileşimi geliştirilmelidir.
İzmir merkezli yenilikçi kentsel ağlar modelinin, Afyon –Konya -İç Anadolu, diğer yandan Denizli- Antalya aksları üzerinden Anadolu içleriyle bütünleşmesi sağlanarak, Ülkemiz kalkınmasının yaygınlaşmasına katkısı öne çıkarılmalıdır.
Yorum Yazın