Emek ve Demokrasi güçlerinden ortak tepki

Gelişmeleri ortak bir yazılı açıklama ile değerlendiren çeşitli sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve sendikalardan İzmir Valiliği ile İl Emniyet Müdürlüğü'ne sert tepki gelirken, akşam saatlerinde gözaltına alınan 57 kişinin acilen serbest bırakılması istendi.

Son gelişmeleri değerlendiren ve kritik çağrılarda bulunan Emek ve Demokrasi Güçleri, yaptıkları ortak yazılı açıklamada şunları dile getirdi: "HDP’li 9 milletvekilinin tutuklanmasına ilişkin dün gerçekleştirmek istediğimiz basın açıklaması, İzmir Valiliği tarafından yasaklanmıştı. Biz de, yasak karşısında katılımcıların polis şiddetine maruz kalmaması açısından açıklama saatine henüz 10 dakika varken basın açıklamasını gerçekleştirmeden dağılma kararı almışken, mevcut kitle İzmir polisinin ağır saldırısına maruz kalmıştır. Polis saldırısı sonucunda birçok kişi ağır şekilde darp edilirken, 57 kişi de gözaltına alınmıştır. Dün akşam şahit olduklarımız, OHAL uygulamalarının, yasaklarının en somut örneklerinden biridir. Polis, sadece eylemi sonlandırmayı amaçlamadığını, şiddet uygulayarak ve gözaltı yaparak ileriki günlere dönük bir sindirme çalışması yapmak istediğini gözler önüne sermiştir. Yoğun şiddet ve gözaltılara karşın, Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca gruplar halinde toplanarak taleplerini sloganlarla dile getiren yurttaşlarımız diktatörlük sevdalıları karşısındaki umudumuzu güçlendirmiştir. “Örgütlü halk yenilmez” ilkesine inanan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, diktatörlük karşısında örgütlü biçimde sokağa çıkan yurttaşlarımızı saygıyla selamlarken, OHAL uygulamaları ve yasakları karşısında diz çökmeyeceğimizi, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da emek, barış ve demokrasi mücadelemizi sokakta vermeye devam edeceğimizi kamuoyuna bildiririz."

Akşam saatlerinde Alsancak'ta yapılması planlanan, ancak emniyet güçleri tarafından engellenen basın açıklamasının detaylarını da kamuoyu ile paylaşan İzmirli Emek ve Demokrasi Güçleri, HDP'li milletvekillerine yönelik sürdürülen operasyonlara son verilmesi için çağrı yaptı. Ortak bildiride şu ifadelere yer verildi: "7 Haziran seçim sonuçlarından bugüne oluşturulmaya çalışılan korku imparatorluğunun inşası türlü saldırılarla devam ediyor. Emekten, barıştan, demokrasiden yana olanlar katliamlarla, gözaltılarla, tutuklamalarla diz çöktürülmeye çalışılmakta, kentler topyekûn yakılarak yıkılarak ortadan kaldırılmaya çalışılmış ve çalışılmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimini kendileri için nimet sayanlar şeriatın hâkim olacağı diktatörlüklerinin, faşizmin inşasına hız vermişlerdir. Bunlar, tek adam diktatörlüğü için halkları, inançları, kitleleri birbirine düşürüp iç savaş kışkırtıcılığı yapmaktan çekinmemektedirler. Tüm uluslararası ilişkiler ve dengeler şiddet sarmalı içine atılarak Türkiye adeta kendinden menkul bir muz cumhuriyeti haline getirilmeye çalışılmaktadır. Özgür basın susturularak, atılan rezil adımlar kamuoyundan saklanılmaya çalışılıyor. Keyfi yasaklamalar ve engellemelerle sosyal medyadaki paylaşımlar dâhi engelleniyor ve engellenmektedir. Millet iradesini ağzından düşürmeyenler seçilmiş belediye başkanlarını, milletvekillerini gözaltına aldırarak, tutuklatarak millet iradesinden de ne anladıklarını çok açık ifade etmektedirler. Dün 17-25 Aralık sonrası gelişmelerde “Yüzde 50’yi zor tutuyorum” diyenler bugün “başkanlık gelmezse ülke bölünür” tehditleri savuruyor. 15 Temmuz sonrası milli mutabakat, millet iradesi gibi kavramları ağzından düşürmeyenler bugün seçilmiş milletvekillerini tutuklatarak milleti bölmeye çalışıyor. Millet tarifini kendi destekçileriyle sınırlayanlar bir gün mutlaka bu şiddet batağında kendileri boğulacaklardır. Halkın iradesiyle seçilenleri kendinden olmadığı için gözaltına aldırıp tutuklatanlar, yarattıkları şiddet ortamıyla milletvekillerinin vurulmasına, milletvekillerinin toplantılarının basılmasına zemin hazırlayanlar bu ülkeye yapabilecekleri en büyük kötülükleri yaptıklarını unutmamalıdırlar.

Önceki gece saatlerinde evleri basılarak, kapıları kırılarak gözaltına alınan ve ardından tutuklanan HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır. Bu çerçevede, emekten, barıştan, demokrasiden yana olan herkesi daha gür sesle demokrasi ve barış talebini haykırmaya davet ediyoruz. Ferman diktatörlük özlemindeki güruhun olabilir, ancak alanlar, meydanlar bizlerindir. Gün, irademize sahip çıkma, bunu birlikte, kararlı duruşumuzla dosta düşmana gösterme günüdür."