Erdoğan: AYM Başkanı'na kırgınım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AYM'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e tahliye yolu açan kararına ilişkin konuştu.
- Ege Postası
- 11.03.2016 - 16:50
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği ''hak ihlali'' kararını eleştiren Erdoğan, ''Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, 'gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız' diye. Gerçekten çok üzüldüm ve çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için'' dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
OPERASYONLARLA İLGİLİ KONUŞTU
Çözüm sürecine saygı duymadılar. Çözüm süreci artık buzluğa konmuştur. Adımlar atılmadı mı atıldı. Benim Kürt kardeşlerim kanını emdiler bu ülkeyi adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler. Şehitler veriyoruz ciğerimiz kanıyor. Bu vatanda operasyon yapmaya kalkan bedelini öder.
Güneydoğudaki operasyonlara ilişkin de konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi orada da bütün planlar, projeler yapılıyor. İnşallah o yıkımların olduğu yerler çok daha modern bir şekilde kentsel mimariye de uygun şekilde düzenlemeler yapılacak. O leş kargalarına gerekli cevap yeni düzen ile birlikte verilecektir. 1 yılı bulamadan bir kısmı 1 yıl içinde de diğerleri veya biraz daha sarkabilir. Yeni bir Güneydoğu inşallah edilecektir hiç şüpheniz olamasın. Aman ha birliğimiz kaybetmeyelim. Şu anki iktidar yerinde kalacağına Rus gelsin, Suriye gelsin diyenler var bu ülkede. Şimdi birileri Güneydoğu'da Diyarbakır'da, Hakkari'de, Mardin'de, Şırnak'ta buralardaki operasyonlar sebebi ile sürekli istismar. Bak evleriniz yıkılıyor. Şimdi buradan sesleniyorum. Osmanlı İnebahtı'nda bir yenilgi yaşamıştır. O yenilgiyi yaşadığı zaman komutan, üzgündü, süzgündü fakat Sokullu oradan bir gürledi; ne ded? Paşa, paşa, sen bu devleti ne sanırsı? O yelkenlerin direklerini gümüşten bütün o yelkenlerini de atlastan yapmak suretiyle yolumuza devam ederiz.
ZAMAN GAZETESİ'NE KAYYUM ATANMASI
Gazetelerin önüne geldiler, girdi oraya emniyet. İçeride ne makine kalmış ne bilgisayar. Hepsini götürmüşler. Niye, devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Ne dedim, bunların inine gireceğiz. Girdik mi, girmeye devam ediyor muyuz'
'Paralel devlet yapılanması' ile mücadeleye vurgu yapan Erdoğan şunları söyledi: "Paralel devlet yapılanması yok böyle bir şey. Bunlar sahtekar, cambaz. İşte bütün hileler ortaya çıkıyor. Yok neymiş basın hürriyetiymiş. Düşünebiliyor musunuz gazeteleri var. Suçüstü yakalanıyorlar. Emniyet görevlileri oraya girecek toplamışlar oraya başı açık, örtülü tüm kardeşlerimizi orada polisin önüne onlarla bariyer oluşturuyorlar. O baş örtülü kardeşlerimizi bunlar var ya Güneydoğu'da PKK'lılarla da sırt sırta seçimlerde bir araya getirdiler. PKK'lılarla onları sırt sırta bir araya getirdiler. Bunları gözlerimle gördüğüm zaman yazıklar olsun dedim. Ne günlere kaldık. Yanılmıyorsam Ziya Paşa'nındı. 'Ne günlere kaldık ey gazi hünkar, eşik vezir olmuş katır silahtar.' Böyle bir durum var. Gazetelerinin önüne geldiler. Girdi oraya emniyet, içeride ne makine kalmış, ne bilgisayar hepsini götürmüşler. Niy? Devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız."
ŞU ANKİ İKTİDAR YERİNDE KALACAĞINA RUS GELSİN, SURİYE GELSİN DİYENLER VAR BU ÜLKEDE
O leş kargalarına gerekli cevap yeni düzen ile birlikte verilecektir. 1 yılı bulamadan bir kısmı 1 yıl içinde de diğerleri veya biraz daha sarkabilir. Yeni bir Güneydoğu inşallah edilecektir hiç şüpheniz olamasın. Aman ha birliğimiz kaybetmeyelim. Şu anki iktidar yerinde kalacağına Rus gelsin, Suriye gelsin diyenler var bu ülkede. Maalesef."
AYM'NİN CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL KARARI GEREKÇESİ
Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye'ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir.
AYM, anayasayı hiçe sayarak kendini mahkemenin yerine koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiştir. Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, 'gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız' diye. Ama ne yazık ki şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele açıklanan kararlarda eleştiren bu arkadaşımız, bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna gelmiştir.
İlk derece mahkeme ne demiş, casusluktan bunu tutuklamış. Siz ne diyorsunuz; 'hayır burada böyle bir şey yok.' Oraya iade ediyorsunuz. Fakat daha önce casusluktan tutuklanmayı isteyen mahkemenin de verdiği kararı anlamıyorum. Halbuki ilk derece mahkeme de kararında direnebilirdi. Diren bakalım. O zaman Anayasa Mahkemesi ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı inanıyorum ki dengeler çok daha farklı gelişecekti.'' (NTV)
Yorum Yazın