Erdoğan'dan çocuklara: Kimseyi horlamayın, hepimiz Allah'ın kullarıyız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen çocukları, Başbakanlık Binası'nda kabul etti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada öğrencilere "kimseyi ötelemeyin,...
- Ege Postası
- 23.04.2013 - 14:30
Erdoğan, öğrencileri kabulündeki konuşmasında "Sizler büyüyecek, bu ülkenin bilim insanları, sanatçıları, idarecileri, doktorları, öğretmenleri, iş adamları olarak Türkiye'ye milletimize çok büyük eserler çok büyük hizmetler kazandıracaksınız. Sizlerin en iyi eğitimleri almanız için dünyanın gelişmiş ülkelerindeki tüm imkan ve fırsatların aynına kavuşmanız için hükümet olarak, başbakanlık olarak, bakanlıklar olarak gece gündüz gayret gösteriyoruz. Sizlere yeni okullar yeni derslikler kazandırmanın dersliklerinizi iyileştirmenin, dersliklerdeki öğrenci sayısınız azaltarak daha ferah dersliklerde okumanızın çabası içerisindeyiz.
Fatih Projesi gibi ileri teknolojiyi okullarımıza getirmek suretiyle gerek halk arasında akıllı tahta olarak bilinen tablet bilgisayarlarla donatılmış bir yapıda sizleri geleceğe taşımak istiyoruz. Öğretmenlerinizi daha iyi şartlara ve imkanlara kavuşturmak, okullarınızda daha modern teknolojileri kullanmanızı sağlamak ve bu konuda da herhangi bir maddi külfetten kaçmadan bu adımları atmanın kararlılığı içerisindeyiz. Sizlerin de sizin için yaptıklarımızı görüp sizin için seferber ettiğimiz imkanları görüp derslerinize daha çok çalışmanızı başarınızı katlamanızı yürekten arzu ediyoruz." dedi.
Öğrencilere "Şunu özellikle bilmenizi istiyorum." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünyada öyle ülkeler bu ülkelerde öyle çocuklar var ki inanın sizin sahip olduğunuz imkanların çoğuna sahip değiller, öyle çocuklar var ki dünyada ayakkabıları, elbiseleri, başlarını sokacak bir evleri, hatta gidecek bir okulları dahi yok. Dünyada öyle kardeşleriniz var ki kalemleri, defterleri, kitapları hatta yiyecek ekmekleri, içecek bir yudum suları dahi yok. Size sağlanan imkanları kullanırken dünyadaki bu yoksul kardeşlerinizi anımsamanızı, ihtiyaç sahibi arkadaşlarınızı düşünüp hem israftan kaçınmanızı hem de imkanları başarıya çevirmenizi sizlerden özellikler rica ediyorum." dedi.
"SİZLER SAYESİNDE, BİZLER DE GELECEĞE DAHA İYİ BAKIYORUZ"
Ardından şehitlere değinen Erdoğan, "Eğer bugün biz o yüksek yoksul ülkelerden farklı bir konumda isek, dünyanın sayılı bir ülkesi istikrarla büyüyen bir ülkesi ise, bölgemizde demokrasiyle güçlü ekonomisiyle aktif iş politikası ile parlayan bir yıldızı gibiysek unutmayın ki bu bizim gayretlerimizin neticesi olduğu kadar ondan çok daha fazla aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığının da bir sonucudur. Tarihimiz boyunca ecdadımız, büyük büyük dedelerimiz vatanlarını korumak bağımsızlığımızı muhafaza etmek, bizlere özgür ve güzel bir ülke bırakmak için her şeylerini, hatta canlarını bile feda etmekten kaçınmadılar. Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı İstiklal Marşı'mızda çocuklarımıza gençlerimize nasıl bir nasihat verildiğini hatırınızdan bir an olsun çıkarmayın. Ne diyor İstiklal şairimiz: 'Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.' Evet şehitlerimizin emaneti olan bu güzel vatanı, en iyi eğitimi alarak, çok çalışarak, çok gayret göstererek daha da güzelleştirmek daha büyütmek bizim olduğu kadar sizin de en önemli vazifenizdir. Sizlerin bu vazifeyi en iyi şekilde yerine getireceğinizden hiç şüphem yok. Sizler sayesinde, gözlerinizde parlayan ışık sayesinde bizler de geleceğe daha iyi bakıyoruz."
Çocukların hem Türkiye'de hem dünyada adaletin, özgürlüğün, barışın egemen olması için çok çalışacaklarına inandığını aktaran Başbakan Erdoğan, "Siz iyi ve sağlıklı olduğunuzda anneleriniz çok ama çok mutlu oluyor, babalarınız çok ama çok mutlu oluyor. Siz güldüğünüzde babalarınız anneleriniz çok seviniyor ve onlar da gülüyor sevinemeye devam ediyor. Siz derslerinizde başarılı olduğunuzda öğretmenleriniz en az sizin kadar seviniyor. Kendiniz için istediğiniz mutluluğu ülkemizin ve dünyanın diğer çocukları için de istemenizi rica ediyorum. Anneleriniz, babalarınız, öğretmenleriniz için istediğiniz mutluluğu ülkenizi ve dünyanın tüm anneleri babaları ve öğretmenleri için istemenizi sizlerden özellikle arzuluyorum." ifadelerini kullandı.
"BAZI ÇOCUKLARININ KONUŞTUĞU DİL FARKLI OLABİLİR"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bencillik hem ülkemizi hem dünyayı yoksullaştırır ve yaşanmaz hale getirir. Oysa paylaşmak hem ülkemizi hem dünyayı daha da güzelleştirir. Sevinçlerinizi arkadaşlarınızla paylaşmayı ihmal etmeyin. Oyuncaklarınızı oyunlarınızı arkadaşlarınızla paylaşmayı ihmal etmeyin. Hiç kimseyi ama hiç kimseyi ötelemeyin, dışlamayın ve horlamayın. Arkadaşlarınız sizlerden farklı olabilir. Bazı çocuklarının konuştuğu dili farklı olabilir, rengi farklı olabilir, sahip oldukları imkanlar sizinkilerden farklı olabilir. Sizleri nasıl Allah yarattı ve anne babalarınıza hediye ettiyse bilin ki dünyanın diğer çocuklarını da Allah yarattı ve onların anne babalarına hediye etti. Hepimiz bir Allah'ın kullarıyız. Öyleyse Allah içn birbirimize iyi davranmak, imkanlarımızı paylaşmak durumundayız."
"BİLGİSAYAR VE TELEVİZYONUN ESİRİ OLMAYIN"
Daha önce bir uyarıyı tekrar tekrarlamak istediğini söyleyen Erdoğan, "Lütfen televizyon ve bilgisayar başında çok fazla vakit geçirmeyin. Bir baba, bir dede olarak bunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Biz sizleri parkta ne kadar çok görürsek, cıvıl cıvıl seslerinizi ne kadar çok duyarsak o kadar mutlu oluruz. Sizler sokakta daha çok oynayın diye parklar, oyun sahaları yapıyoruz. Sizler oralarda oynayın, eğlenin diye. Şimdi artık şehirlerimizi, semtlerimizi, sokaklarımızı en çok da sizin için tasarlıyor, dünkü Bakanlar Kurulu’nda arkadaşlarıma özellikle bunları söyledim, sizlerin daha rahat, daha güvenli biçimde oynaması için inşa ediyoruz. Sizler de evlerinize kapanmayın. Televizyonun, bilgisayarın esiri olmayın. Sokaklara çıkın, arkadaşlarınızla doyasıya oynayın." dedi.
Erdoğan, teneffüs saatlerinin uzatılması konusunda çocuklardan gelen taleplere de değindi: "Gerek evde torunlarım, gerek karşılaştığımız çocuklar gerekse bize mektup gönderen arkadaşlarınız, okulda teneffüs süresinin ders süresinden daha uzun olmasını istediler. Bu konuyu Milli Eğitim Bakanımızla konuştum. Teneffüs saatleri derslerden uzun olursa okullar da o zaman çok geç bitermiş, tatil süreleri de daha da kısalırmış dediler. En iyisi siz bir an önce okullarınızı bir an önce bitirin, mezun olun, böylece çok daha uzun tatil sürelerine kavuşun. Her ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz. Sizlere sonsuz derecede güveniyor bizi gururlandıracağınıza sevindireceğinize yürekten inannıyoruz."
Yorum Yazın