Güler'den CHP'ye miting salvosu!
Birleşik Kamu iş Konfederasyonu İzmir İl Temsilcisi Tamer Yiğit Güler son Gündoğdu Mitinginde yaşanan olaylardan dolayı basın açıklaması yaparak ilgili parti yöneticilerini uyardı.
- Ege Postası
- 08.08.2016 - 16:48
Açıklamada Mitingi tertipleyen CHP'nin, Birleşik Kamu iş Konfederasyonunu görmezden gelerek alanda kürsü söz hakkını Demokrasi güçleri adı verilen sendikalara verilmesinin. Birleşik Kamu iş Konfederasyonunu derinden yaraladığını ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü
“Birleşik Kamu iş Konfederasyonumuz Laik Cumhuriyet değerlerimize yapılan her türlü saldırıda ön saflarda olmuş ve de olmaya devam edecektir.
Tüzüğümüzün 3. maddesine bakıldığında bakış açımızın “Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzenini, demokratikleşme ve çağdaşlaşma hedefini geliştirerek korumak” olduğu açıkça görülecektir. Konfederasyonumuz 2014 yılında andımızın kaldırılmasında da 1 milyon kişiyi İzmir Gündoğdu Meydanı’nda toplamayı başarmış ve hep bir ağızdan andımızın okunmasıyla Cumhuriyet karşıtlarına gereken cevabı vermiştir.
Yasaklanan milli bayramlarda da konfederasyonumuza bağlı tüm sendikalarımızla alanlara çıkıp Cumhuriyet değerlerine sahip çıktık ve sonsuza dek sahip çıkmaya devam edeceğiz.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kınama bildirgesini biz yayınladık ve partinizin genel merkez düzeyinde düzenlediği “Cumhuriyet ve Demokrasi “ mitingi için İstanbul Taksim’de tüm örgütümüzle yer aldık. 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilmek istenilen darbe girişimine karşı duruşumuzu vurgulamak, Cumhuriyete, laik demokratik sosyal devlet yapımıza, evrensel insan hak ve özgürlüklerine, egemenliğin millete ait olduğuna, parlamenter demokrasimize her zaman sahip çıkacağımızı haykırmak üzere İzmir Gündoğdu Meydanı’ndaki "CUMHURİYET ve DEMOKRASİ" mitingine de en güçlü katılımı yine biz sağladık. Bütün bu eylem ve etkinliklerin harcında yer alan konfederasyonumuz Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik her türlü saldırının karşısında tek vücut olacaktır.
Bununla birlikte ne yazı ki 4 Ağustos Gündoğdu Mitingi’nde yaşanan bir olay ise bizi derinden yaralamıştır. Gündoğdu Mitingi’nde konfederasyonumuza söz hakkı tanınmamıştır.
4 Ağustos 2016’da Gündoğdu’da gerçekleştirilen Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi’ne memur sendikaları içerisinde; sendikamıza ziyaretleri sırasında parti yetkililerinizin de gördüğü üzere, konfederasyon düzeyinde katılma ve destek olma kararı alan, kitlesini hazırladığı afiş, ilan ve broşürle alana davet eden, Taksim Mitingi’ne de ciddi bir katılım sağlayan Birleşik Kamu İş Konfederasyonumuz, bu anlamda tavrını en net şekilde ortaya koyan tek emek örgütüdür.
Şu bilinmelidir ki geriye dönüp bakıldığında İzmir’de bütün ulusal bayramlara katılım sağlayanların, 10 Kasım’lar da Atası’nı unutmayanların, Kubilay’ı katledenlere karşı Menemen’de; “Geriliği, Karanlığı Bir Hızla Boğarız. Karanlığın Üstüne Kubilay Olur Doğarız” pankartıyla en önde yürüyenlerin, Cumhuriyet değer ve kazanımlarına sahip çıkanların kimler olduğunu göreceksiniz.
Koşulsuz ve şartsız yaptığımız bütün çalışma ve özverilerimize rağmen; 4 Ağustos’ta Gündoğdu’da gerçekleştirilen mitingde gördüğümüz ve yaşadığımız tablo bizleri üzmüş ve düşündürmüştür.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu İş’in bu net tutumu herkes tarafından bilinmesine rağmen, alanda adeta yok sayılırcasına üstelik konfederasyon Genel Başkanımızın da platformda olmasına rağmen yalnızca “Emek ve Demokrasi Platformu” (DİSK-KESK-TMMOB) adına bu platformun sözcüsüne yer verilmiştir.
Elbette böyle bir mitingde bu platforma söz hakkı verilmesi kaçınılmazdır. Ancak kendilerine “Emek ve Demokrasi Platformu” diyen sendika ve meslek örgütleri 1 Mayıslarda kendilerinin dışındaki hiçbir sendikaya bırakın, söz hakkı tanımayı alanda bile tahammül edemezken, partinizce alanda emek ve demokrasi platformu sözcüsü olarak anons edilmişler ve sanki tüm emek örgütlerini temsil ettikleri algısı yaratılarak konuşma yapmışlardır.
Unutulmasın ki Birleşik kamu İş yalnızca İzmir’de 20 bin üyesi olan bir örgüttür. Bu anlamda örgütümüzün mitinge ilişkin tüm çalışmaları da dikkate alındığında emeğimize saygı gösterilmesinin de en doğal hakkımız olduğunu düşünmekteyiz.
Miting sırasında yalnızca belli sendika ve meslek örgütlerine söz hakkı verilmesini doğru bulmuyoruz. Ayrıca yönetim kademesini temsil eden kişilerin her ne kadar sendikamızı dikkate almama inadına rağmen, TMMOB üyelerinin yarısına yakın bir kısmının da sendikamıza üye olduğunu da hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Açıklamalarımızdan anlaşılacağı üzere, İl Yönetiminizin bu tutumuna anlam verememekle birlikte konuyla ilgili bir açıklama yapmanızın kaçınılmaz olduğu gerçektir.
Bir Atasözünden de yola çıkarak tarla da izi olmayanın harmanda sözü olmaz. Size soruyoruz. Tarlada izimiz varsa harman da neden sözümüz yok'
Yorum Yazın