Dolar 34,6388
%-0.02
Euro 36,6210
%0.66
Altın 2.939,000
%0.25
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gülerek direndiler

Gülerek direndiler

Ege Üniversitesi kampüsünde hafta başından bu yana uygulamaya koyulacak olan haremlik-selamlık yurt düzenlemesine karşı çıkan öğrencilerin çadırlı direnişine sanat camiasından da destek geldi. Hayata geçirilen yeni düzenlemese sonrası mağdur olan öğrencileri ziyaret ederek destek veren modacı Barbaros Şansal ve ünlü tiyatrocu Levent Kırca hem eleştirdi, hem de güldürdü. Yaptıkları açıklamalarda hükümeti sert sözlerle eleştiren ikili, öğrencilere destek sözü verirken, tiyatro havasında geçen buluşma boyunca, mizahı da elden bırakmayarak zor günler geçiren gençleri neşelendirdi.

  • Ege Postası
  • 27.09.2013 - 14:27
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Ege Üniversitesi’nde ortaya çıkan haremlik-selamlık yurt uygulamasına karşı, yitmiye yakın çadırla direnişini sürdüren üniversite öğrencileri, bugün de kendilerine destek vermeye gelen ünlü tiyatro sanatçısı Levent Kırca ve modacı Barbaros Şansal’ı ağırladı. 23 Eylül tarihinde kurulan direniş çadırları ile sürdürdükleri ve siyasetçilerin de destek verdiği eylemde, Modacı Barbaros Şansal ve Sanatçı Levent Kıraca öğrencilere destek olmak amacıyla Ege Üniversitesi Kapalı Spor Salonu önündeki öğrencilerle bir araya gelirken, Şansal ve Kırca AK Parti hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ı sert şekilde eleştirdi.

“ŞERİAT BİTECEK, SANDIKTA BOĞULACAKLAR”


Levent Kırca “Artık özgülük bitti” diyerek sözlerine başlayarak, “Tavrınızı koyamıyorsunuz, fikirlerinizi dile getiremiyorsunuz, sanatınızı icra edemiyorsunuz, Atatürk diyemiyorsunuz. Bugüne kadar böyle bir hükümet, böyle bir iktidar, böyle bir cumhurbaşkanı, böyle bir başbakan görmesi. Türkiye’nin nabzı gençlerle atıyor. Yıkılacaklar, yıkılmak mecburiyetindeler. Cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar. Ancak bu hayalden bile ötedir ve bu hayalleri de elbet bitecektir. Tayyip’ten mi korkacağı? O benden korksun. Tayyip Erdoğan, Türkiye cumhuriyetinden korksun, halktan korksun. Onu tehdit etmiyorum. Sandıkta görüşeceğiz diyorum. Şeriat bitecek, sandıkta boğulacaklar. Buna hiç şüphe yok. Bugün Türkiye’de gençlik ayaklanmış durumda. Hem bu direnişe karşı, hem de ülkenin geldiği duruma karşı sanatçılarımızı ve halkımızın da katkı koymasını isteriz. Sanatçılarımızın da cumhuriyetin yıkılmasında akil insan olarak değil, onları da Atatürk ve cumhuriyet yolunda mücadele ederken görmek isteriz. Bu gelişmeler sonrası mesleğim adına utandım” diye konuştu.

“BİRAZ BÜYÜK KESTİRİN LAN…”


“Kurban olurum ben bu gençlere” diyerek çadır kuran direnişçi gençlere olan desteğini de dile getiren tiyatro sanatçısı Kırca, hükümete seslenerek; “Biz buraya genç kardeşlerimizin haklı mücadelesine destek vermek için koşarak geldim. Gençlerimiz Türkiye’de olup bitene karşı dik durmasını, tavır koymasını biliyor ve direniyorlar. Artık gençler bize yol gösteriyor. Bugün Türkiye’de cumhuriyet düzenini yıkma, ılımlı İslam rejimini getirme, şeriat düzenini kurma gibi bir takım gayretler görüyoruz. Bugün Türk’üm demek, Türkiye Cumhuriyeti’nden bahsetmek neredeyse imkansız oldu. Bugün “T.C.”leri bile tabelalara sığdıramaz oldular. İçişleri Bakanı Muammer Güler’e soruyoruz, “Bu tabelada neden T.C. yok'” diye, o da diyor ki, “Sığmadı”. Biraz küçük yazarsın sığar, ya da tabelayı biraz büyük kestirin lan… Bu ciddi bir suçtur. Kendi vatandaşınla alay eder gibi cevap veriyorlar. Yine aynı paşamız diyor ki, “Ne mutlu Türk’üm diyene yazan bezi kaldırtıyor, üstüne de bez eskidi diye açıklama yapıyor. Ya kardeşim, bunu zamanında yenilemediler mi, sen de kalk yenile işte… Burada alenen Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya teşebbüs edeceksiniz, burada alenen Türkiye Cumhuriyeti’nin önderi Atatürk’ü alaşağı etmeye tenezzül edeceksiniz, ondan sonra da böyle mizah yapacaksınız… delikanlılıktan, Kasımpaşa’dan söz ediyorsunuz, delikanlıysanız, çıkıp açık açık “Biz cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorsunuz” deyin. Burada bu genç kardeşlerimiz delikanlılık yapıp bize örnek, öncü oluyorlar. Üstüne dayak yiyorlar, gaz yiyorlar, işkence görüyorlar, hapse atılıyorlar.Bu gençlerin sayısını arttırmak, hatta halkı da bu direnişe katmak lazım. Halkı gaflet uykusundan uyandırmak lazım. Korkarak cumhuriyete sahip çıkamayız. Bu cumhuriyet için insanlar ölmüş, can vermiş, şimdi bu mücadeleyi bizim vermemiz lazım” dedi ve kendine has mizahi üslubu ile sert eleştirilerde bulundu.



“TÜRKİYE CUMHURİYETİ AMELİYAT MASASINDA”

Kırca açıklamasının sonunda sanat camiasına da özeleştiride bulunarak, “Şeriat düzenin ne olduğunu bilmiyoruz. Ilımlı İslam rejiminin ne olduğunu bilmiyor insanlar. Şimdiden buna elimizde imkan varken, sandık başında demokratik yollar ile sahip çıkmazsak, yarın çok geç olur. Başımızı nereye vuracağımızı şaşırırız. Burada böyle bir yaşam savaşı veriyor bu ülke. Türkiye Cumhuriyeti ameliyat masasında. Kalkacak ya da kalkmayacak bu ülke… Bu durumda herkesin seferber olması gerekir. Burada kendi meslektaşlarımı da eleştirmek istiyorum. Hani nerede bu ülkenin sanatçılar? Toplam 5 kişi miyi? Adın sanatçı, kreatif insansın, yazıklar olsun sana… Ne yapıyorsun, korkuyorsun. Neden korkuyorsu? Şimdi bunlara göğüs gelmezsen yarın bütün o parana el koyarlar. Başbakan Erdoğan beni zamanında beni mahkemeye verdi. Suçlama ise, “Başbakan’ı ölümle tehdit etmek”. Adam benden korkuyor demek ki… Koskoca adamsın, başbakansın. Arkanda kocaman tırlar, TOMA’lar, polis, hatta silahlı kuvvetler var. İnsanlar fikirlerini rahatça dile getirebilmeli, özgür olmalı, demokrasi olmalı. İleri demokrasi budur. Bunların ileri demokrasi diye dillerine doladıkları şey demokrasi filan değildir. Bugün ileri demokrasi olsaydı eğer, burada bu eylemi yapmaya gerek olmaz, fikirlerini rahatça dile getirirdin. Duvarlara sprey ile yazı yazmaz. Korkuyorsunuz, gençlerin düşüncelerinden, gençlerin beyinlerinden, gençlerin enerjilerinden. Korkuyorsunuz yıkmaya çalıştığınız Türkiye Cumhuriyeti’nden… Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak kuru soğan ister… Bu hayalinizden elbet bir gün vazgeçeceksiniz. Siz önce polisiniz ile öldürdüğünüz insanların hesabını verin. Öldürdüğünüz kardeşlerimizin hesabını vereceksiniz. Hapishanedeki Atatürkçülerin hesabını vereceksiniz. Biz sizden soracağız, çünkü sizden korkmuyoruz” dedi.

“DOLMABAHÇE’DEN KEPÇEYİ ALIR GELİRİM”

Ülke çapında yaşanan ayrıştırmacı politikanın Ege Üniversitesi’nde de görülmeye başlandığını savunan Modacı Barbaros Şansal ise, “Toplum homojen bir yapıdır. Sadece bir takım taşıtların, imar ve rantların çıkarları için öğrencilerimizin üzerinden bir an önce siyaseti çekmesini diliyorum. Diliyorum ki onlar bu başlattıkları onurlu mücadelede düşündükleri dilde sevişip, düşmanının dilinde savaşarak devam edecek ve bu garip uygulamayı geri adım attırmak koşuluyla hükümete yürürlükten kaldıracaklar. Ben bugün destek için buradayım, 80 öncesinde de üniversite okudum. O zor günlerde bile böyle çağdışı uygulamalarla karşı karşıya kalmadık. Yerel olmadan bölgesel, bölgesel olmadan ulusal, ulusal olmadan uluslar arası, uluslararası olmadan da evrensel olamazsınız. Üniversite evrenseldir, baskılara boyun eğmez. Gerekirse onlar çimentoyu tuğlayı alır, ben de kepçe duasıyla Dolmabahçe’den kepçe alır gelirim” şeklinde konuştu.

“ÇİMENTOYU ALIR KENDİ YURDUMUZU YAPARIZ”

Üniversitedeki çadırlı direnişe yılmadan devam edebileceklerini kaydeden Ege Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı Doğan Başaran, “Mücadelemiz sonuçlanıncaya kadar devam edecek. Pazartesi günü çadırlarımızı kurduk ve arkadaşlarımızla beraber forumlar yapıyoruz. Sonuçlanana kadar buradayız, gerekirse kendi binamızı kendimiz kurarız. Taleplerimiz dikkate alınmadığı takdirde, çimentoyu, tuğlayı, kamyonu alıp burada kendi yurdumuzu inşa edeceğiz” diye konuştu. Kırca ve Şansal ile yaptıkları basın açıklamasının ardından “AKP’nin hakkında gençlik gelecek” sloganları atan üniversiteli öğrenciler, kendileri ile açık havada gerçekleştirilen söyleşi ile düzenlenen eylem ve etkinliklerine son verdiler.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.