Gümrükçü’den kritik ‘heyelan’ uyarısı: 'O tesisi kapatın'

EGEPOSTASI- Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, TR35 TV’de yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 

İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve uzun süredir yaşanan doğal felaketler ile birlikte oluşan toprak kaymasına dikkat çeken Başkan Utku Gümrükçü, ‘’İzmir’in artıması Çiğli’de, İzmir’in çöp tesisi Çiğli’de…Çöp tesisinde toprak kayması süreci 2 yıldır devam ediyor. Bu iki tesisi buradan geç olmadan kaldırmak için mutlaka harekete geçmeliyiz. Büyükşehir, Çevre Şehircilik kimin yetkisi varsa bir an önce önlem alması gerekir. O tesisi toprak kayması riski bulunan alandan çıkarılması gerekir. Bu tesisin bir an önce kapatılması lazım. İzmir’de de en kısa zamanda bir deprem olacağı konuşuyor bizim bir an önce bir şey yapmamız lazım’’ dedi.

ÇİĞLİ’DEN 35 YARDIM TIRI

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından depremzedelerin yaralarını sarmak için Çiğli’de başlatılan kampanyaları aktaran Başkan Utku Gümrükçü, ‘’Çiğli’nin bir dayanışma kültürü var. Acıda, tasada, kederde ortaklaşma kültürü var. Biz onu biraz ateşledik. çiğli bir üniversite kenti ve ciddi bir genç yapısı var. O gençler konuyu sahiplendi. Arama-kurtarma faaliyetinde geçmişten gelen bir yetkinliğimiz var. 30 Ekim depreminde de biz görevdeydik. dönemden aldığımız dersler, tecrübeler var. Bunların hepsi birleşince büyük bir enerji ortaya çıktı. Bugün itibariyle o bölgeye 35 yardım tırı gitti. O bölgeden gelen 2 bin 700 civarı yurttaşımızın da evlere yerleştirilmesi ve her türlü ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde dayanışmamız deva ediyor. Çiğli ilk günden beri hummalı bir çalışma içerisinde. Toplumun ve kendi vicdanınız ile o bölgeye yardım etmeye çalışıyorsun, diğer tarafta da hizmet bekleyen yurttaşlar var. Biz her gün sokaktayız. Düğüne, cenazeye gitmek, kahvede oturmak, ziyaretlerde bulunmak yıllardır severek yaptığım iş. Belediye başkanı olarak da yapmam gereken şeyler. siyasetçi ne kadar halkın içinde olursa o kadar başarılı olur. Pandemiyle iki insan bir araya geldiğinde selamlaşmaya korktu. Bu kadar zorlu süreçlerden geçtik. Belediyede ekonomik güç olmazsa bunları yapamazsınız. Toplumla kuvvetli ilişkiler kurmuş olmanız lazım ki dayanışmanıza katkı koysun.

‘’BÖLGEDE HALA SOKAKTA YATAN İNSANLAR VAR’’

İzmir depreminden edindikleri tecrübeler ile Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin yaralarını sarmak için çalıştıklarını belirten Başkan Gümrükçü, ‘’Yöneticilerin öncelikleri değişiyor. Önceliğimiz dün Maraş’tı, bugün Hatay oldu. Kurum kendince çalışıyorsa ve yönetim anlayışı oturduysa hizmet vermeye devam ediyor ama bazen belediye yönetimlerinin öncelikleri değişebiliyor. Bölgedeki 11 il ile günlük telefon konuşmaları yapıyoruz, çünkü o bölgenin günlük olarak ihtiyaçları değişir. Biz bunu zaten İzmir depreminde yaşadık. İzmir depreminde çadırlar hemen kurulmuştu ama halen 11 ilde sokakta yatan insanlarımız var. Bu insanların temizlik malzemeleri ihtiyaçları var. Seyyar tuvaletler kurulmadı hala ve duş alamıyorlar. Dönemsel talepler değişiyor biz bu talepleri günlük takip ediyoruz. Her tırın başına bir arkadaşımızı koyuyoruz. Görevli arkadaşımız teslim ediyor ve fotoğraflıyor. Biz yardımları ihtiyaç neredeyse oraya gönderdik. Cumhuriyet Halk Partisi’nin koordinasyonunda ve sahada görevlendirilen milletvekillerinden ve onlarda depremzede olmasına rağmen canla başla çalışan CHP il başkanları ve ilçe başkanlarından aldığımız bilgilerle hareket ediyoruz’’ dedi.

''AFAD’IN İLK ARADIĞI EKİP ÇAK''

Çiğli Arama Kurtarma biriminden bahseden Gümrükçü, ‘’Bu işin iki boyutu var. Kurumlar boyutunun içine sadece belediyeler değil, Milli Eğitim, Organize Sanayi, fabrikalarda olabilir. Herkes kendi içinde bu işe gönüllü ve eğitim insan almış ne kadar fazla sayıda insan yetiştirirse sürece o kadar katkılı olur. Rahmetli Metin Solak o dönemki depremlerden sonra kurmuş biraz atıl kalmıştı biz hareketlendirdik. Elazığ depreminde, yangın ve sel felaketlerinde bölgede aktif görev aldılar. AFAD ile koordinesini yaptık. Bir yerde bir şey olduğunda AFAD’ın ilk aradığı ekiplerden biri ÇAK. İkinci olarak mahalle arama kurtarma ekipleri kuruyoruz. İzmir depreminden sonra 150 arkadaşımızı eğittik. Arkadaşlarımızın sertifikalarını takdim ediyoruz. Yeniden duyurusunu yaptık. Vatandaşı da işin içine katmalıyız. Herkesin bu işin eğitimi alması gerekiyor. Acil durumlarda neler yapacağını bilmen lazım. Bütün belediyeler, kamu kurumları ve özel sektördeki herkesin arama kurtarma ekibinde yer alması gerekir’’ ifadelerine yer verdi.

''DENETİM FAALİYETLERİ DE ÖZELLEŞTİRİLDİ''

Denetim faaliyetlerinin özelleştirildiğine dikkat çeken Gümrükçü, ‘’Belediye başkanlarının denetim yetkisi deprem yönetmeliğine uygunluğuna göz atmak ve sonrasında uygulama aşamasında kontrol etmektir. Bunu yaparken yapı denetim firması bir evrak düzenliyor ve uygunluk görüyor, belirli beton numuneleri alınıyor ve test ediliyor. Sistem denetim faaliyetini özelleştirmiş durumda. 2021 yılından bugüne yapıldı. Kısa zaman önceye kadar siz, sizi kimin denetleyeceğini seçiyordunuz. Çok kısa bir süre önce sistem değişti şimdi otomatik atıyor. Müteahhit ruhsatı alırken sistemden herhangi bir firma geliyor. Bu yeni başladı. Bunun da oturmamış tarafları var. Biz konuya mesleki bakış açısıyla bakıyoruz. Sadece inşaat ruhsatı değil, kentin gelişmesine de bakıyoruz. İnşaat mühendisi sadece beton değildir, medeniyet mühendisliğidir. Konuya biz mühendislik bakış açısı ile bakıyoruz. Denetleyebildiğimiz kadar denetliyoruz. Bütün belediyeler de bu süreç büyük ölçüde aynı işler. Büyükşehir belediyesi de bizim denetleme faaliyetimizi denetliyor’’ dedi.

İMAR AFFINA TEPKİ

TBMM’de 9. kez görüşülmesi beklenen imar aflarına tepki gösteren Gümrükçü, ‘’Biz inşaatı teslim edinceye kadar denetliyoruz. Müteahhit oturma müracaatında bulunuyor biz oluru verdikten sonra belediye yok. Eğer bir kolon kesmişse ve şikayet olmazsa nereden bileceksin? Kaçak kat çıkmış onu görünce müdahale edebiliyoruz. Bunların hepsi imar barışı adı altında affediliyor. Ben müteahhitlerle, yapı denetim firmalarıyla şantiye şefleri ile toplantılar yapıyorum. Şantiye şefi çok önemlidir ama kimse şantiye şefi kullanmıyor. İmza attırılıyorlar işin başında durulmuyor. Şantiye şefi olmazsa demir düzgün bağlandı mı, beton düzgün atıldı mı diye kontrol edecek kimse yok. Burada işin temeli şu, biz yurttaşlar olarak güvenli bina talep etmezsek, ucuz bina talep edersek ya da müteahhitlik herkesin mesleği olursa, üniversite mezunu herkes mühendis olup projeye imza atarsa bunların sonunda bu felaketi yaşamamız doğal. Başımıza ne geldi sorusunu yukarıdan aşağıya çözmemiz gerekiyor. Müteahhit, denetim şirketi, belediye suçlanır, suçu varsa suçlansın ama kanunda açık yoksa siz neyi istismar edebilirsiniz? Çiğli’de 5 katlı bir bina var. 4 katlı imarı var. 5. katı kaçak çıkmış. 1 ocak 2018 öncesi binaları kapsayan İmar barışından faydalandığını söylemiş. 1 ocak 2018’den sonra yapıldığı belirlendi, 4 senedir biz binayı yıktıramadık. Bizim bu süreçleri yeniden ele almak lazım’’ ifadelerine yer verdi.

İMAR ARŞİVİ DİJİTALLEŞTİRİLDİ

 Kentsel dönüşüm sistemini değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Utku Gümrükçü, ‘’Finansman modelleri oluşturmak lazım. Biz belediye olarak çağrı yaptık ve binasından endişesi olan vatandaşların evlerinin karnesini çıkarıyoruz. Biz kapı çalıp içeri giremiyoruz. Sizi içeri davet etmezse giremezsiniz. Biz imar arşivini dijitalleştirdik. Emlakçılara, apartman yöneticilerine bu arşiv açık. Bir dilekçe ile bizden mevcut binasının projesini, zemin etüdünü ücretsiz alabilir. Biz gelip kolon kesilmiş mi, kaçak kat çıkılmış mı diye bakacağız. Riskli bina tespitini de aynı yapı denetim faaliyetini özelleştirdiğimiz gibi özelleştirmişiz. Lisanslı firmalara gidiyorsunuz ve size bina risklidir diye rapor veriyor. O rapor olmadan binayı kentsel dönüşüme sokamıyorsunuz’’ ifadelerini kullandı.

''1999 ÖNCESİNDE YAPILAN BİNALARIN ÇOĞU ÇÜRÜK''

1999 öncesi yapılan binalardan 4’te 3’ünün çürük olduğunu ileri süren Gümrükçü, ‘’1999 öncesi yapılmış bir binada oturuyorsanız o bina yüzde 75 ihtimalle depreme dayanıksızdır. Türkiye 1975 ile 1999 arası aynı yönetmeliği kullandı. Arada bu kadar deprem olmuş onda bile yönetmelik değişmemiş. Bizim uluslararası çapta güçlü müteahhit firmalarımız var. Biz mühendislik hesabını dünyaya öğretmişiz ama Japonya’nın 9 şiddetindeki deprem, biz her yeri depremde oynayan bir ülkeyiz bizim yönetmeliğimizde 7.5 var. Tut ki 8’i görüyor, 9 ile 8 arasında bir atom bombası kadar fark var. Biz bunların hepsini biliyoruz ama talep etmiyoruz. Ben belediye başkanı olarak hükümetimizden, bizi yönetenlerden bunları talep edeceğim. Bu ülkede Halkçı Parti 88 yılında meclise zemin etüdü zorunlu olsun diye önerge verdi, reddedildi. Biz 1999 depreminden sonra zemin etüdü zorunluluğunu getirdik. İzmir bir deprem bölgesi. 1999 yılında Radius Projesi  bitirilmiş. Ulusal düzeyde bu işin uzmanları tarafından hazırlanmış bir senaryo var. Bu senaryo içerisinde tahminler var. 2011-12-13 dönemlerinde yeniden bir hareketlenme olmuş. 2020 depreminden sonra hareketlenmişsiz. Devlette bir taraftan AFAD diye bir kurum kurmuş. Acil müdahale planları yapılıyor. Bize yazıların gelmesi gerekiyor ve olabilecek bir senaryo ortaya çiziyoruz. O plan bize teslim edilmedi. Hatay’da yok mu, var. Üniversite öğrencilerinin raporları bile var. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur’’ dedi.

‘’YURTTAŞLAR TALEP ETMEDEN SİYASİLER VERMEZ’’

Riskli bina tespit yetkisinin İzmir depreminden sonra alındığına dikkat çeken Utku Gümrükçü, ‘’İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız İzmir depreminden sonra dönemin Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanını danışmanı olarak atadı. Bir deprem dairesi oluşturdu. Biz de kendimiz bir deprem ve zemin birimi kurduk. Büyükşehir Belediyesi fayları inceliyor. Bir taraftan da Bayraklı özelinde İnşaat Mühendisleri Odası ile bina taraması yaptı. Bu İzmir’e yayılacak. Büyükşehir Belediyesi çalışıyor. Biz saha çalışmalarımızı büyüteceğiz ama ondan önce insanların şunu bilmesi lazım. Belediyenin yaptığı incelemenin hukuken bir bağlayıcılığı yok. Bir endişeyi ifade ediyor ama o raporu alıp verebileceğin bir mercii yok. Biz riskli bina tespit yetkisini İzmir depreminden sonra alabildik. Belediyelerin elinde mevzuatsal yetki yok ama belediye halkın önderi. Belediyenin vatandaştan aldığı güç ile ilgilileri uyarması lazım. Biz yaz ayından itibaren Çiğli’de ne kadar müteahhit, ne kadar mühendis, mimar, şef varsa sürekli topluyorum. Buradan biz mevzuat önerileri çıkarıyoruz. Sistemdeki açıkların kapatılması için çalışıyoruz. Yurttaşlar talep etmediği sürece siyasiler bunu vermez’’ ifadelerine yer verdi.

GÜMRÜKÇÜ’DEN TUGAY’A TAM DESTEK: O BÖLGELERİ İMARA NE TUGAY NE GÜMRÜKÇÜ AÇTI  

 Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay  geçtiğimiz günlerde Atakent, Bostanlı ve Mavişehir bölgeleri ağırlıklı olarak sahile yakın alanlarda yüksek zemin sıvılaşma riski bulunduğunu açıklamıştı. Konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Utku Gümrükçü, ‘’O bölgeleri imara ne Cemil Tugay ne Utku Gümrükçü açtı. Oranın ova olduğunu bile bile yılar önce imara açılmış. Bizim insanlarımız burayı imara açmış. Bizim oralar hep Gediz  Haritesi, deltanın devamı. Sen bu felaketin geleceğini biliyorsun. Ülkeler orduyu neden kurarlar, nasıl olsa bugün bir savaş olabilir. Bu da bir deprem yani. O ulusal güvenlik konusu ise bu da ulusal güvenlik konusu. Bu bölge zemin olarak gevşek bir bölge. Sıvılaşma riski dahil bir çok riskin yüksek olduğu bir bölge. Büyük bir sorun ile karşı karşıyayız’’ dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE EMSAL ARTIŞI VURGUSU

Kentsel dönüşüme dair önemli açıklamalrda bulunan Tugay, ‘’Biz Balatçık için kentsel dönüşüm başvurusunu yapalı iki sene oldu. Riskli yapı, kentsel dönüşüm bakanlık yetkisindeki konulardır. Sadece 1 ocak 2021 tarihinden sonra yetki verdi. Binaların riskli olup olmadığına karar veriyoruz. Siz bu işi yapan müteahhite para ödeyemezseniz, emsal artışı ile ilgili bir avantaj sağlamazsanız bu süreç kilitlenir. Türkiye’nin önünce birden çok deprem var hep beraber bu süreci atlatmamız lazım’’ dedi.

’'YUNANİSTAN İLE BARIŞTILAR, CHP İLE BARIŞMADILAR’’

AK Parti iktidarının CHP cephesine yaptığı eleştiriler hakkında değerlendirmelerde bulunan Utku Gümrükçü, ‘’Yunanistan ile barıştılar, CHP ile barışmadılar. Biz bu süreçte dayanışmanın gücünü gördük. Bu iş siyasete bırakılmayacak kadar önemli. Biz başvuran kişi sayısı 2 bin 700. Gördüğüm kadarıyla İzmir 100 bin ve üzeri göç almış olabilir. Hatay depreminden sonra bu sayı artabilir. Bir de böyle bir başlığımız oldu. Bize gelen başcuru 1 haftalık rakam. Günde 200 kişi belediyemize başvurup yardım alıyor. Çok acı ama her iki kişiden biri ayakkabı alıyor. Ayakkabısız enkaz altından çıktılar’’ dedi.

‘’ANAYASA KOLAY DEĞİŞTİRİLEN BİR ŞEY DEĞİL’’

2023 genel seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceğine yönelik devam eden tartışmalara hakkında açıklamalarda bulunan Gümrükçü, ‘’Biz anayasaya baktık. Olağanüstü afette seçim ile ilgili bir hüküm var mı diye. Savaş hali dışında bir durumda ertelenemez, o da meclis kararına bağlı. Anayasa kolay değiştirilen bir şey değil. Dolayısıyla seçim en geç 18 Haziran tarihinde yapılacak. Yerel ile genel seçim arasında 1 yıldan az bir süre varsa birleştirilebilir diyor. Genel seçim yerel seçime gitmez ama yerel seçim genel seçime gelebilir. Düşük bir ihtimal ama’’ dedi.

‘’KENTLER HAYALET ŞEHRE DÖNÜŞMÜŞ’’

Afet bölgesinde incelemelerde bulunan Utku Grümrükçü, ‘’Elazığ, Adyıman, Malatya, Maraş’a gittim. Üst üste iki deprem Hiroşima’daki atom bombasının 2 katı enerji yaymış. Depreminde depremi gibi büyük bir felaket. Yıldırım iki kere aynı yere düştü. Şehirler hayalet şehre dönmüş. Şehir ayakta belki ama gece bir tane ışık yanmıyor. Malatya’da saat 4’te bir mont içinize içlik onun içine bir mont daha giyseniz bile üşüyorsunuz. Soğuk depremin etkisini ikiye çarptı. Çadır yok, yakacak yok. Köylerde bir evde 30 kişi yaşıyor. Oralara sistematik yardımın ulaştırılması lazım. Bütün kamu kurumlarının bahçesi, park alanları çadır kent oldu. İzmir’de bir çok restoran sahibi bölgeye yemek yapmaya gitti. Anlatılması zor yürek yakan bir durum. Yarın yine başka bir bölgede bir afet yaşabiliriz. Sistemlerde aksama varsa kim aksatıyorsa onları tespit edip, genel ve özel diye ayırarak genellerle ilgili kanun ve yönetmelik değişiklikleri özellerle ilgili de bireysel yaptırımlar yapmak lazım. Bunu aşağıda da yapmak lazım yukarıda da yapmak lazım’’ dedi.